tatil-sepeti

Hâlihazırda Çin’in 55 nükleer santrali bulunurken, ABD 94 santrale sahip. Ancak Çin’in nükleer enerjideki yatırım atağı, 10 yıl sonra ABD ve Fransa’yı bu alanda geride bırakacağa benziyor. Bu durum ABD’yi tedirgin ediyor.


 

NECMİ UYSAL

 

Uzun yıllardır dünyanın bir numaralı nükleer gücü olan ABD’nin bu konumu, Çin’in son yıllardaki hızlı nükleer enerji atağı nedeniyle tehdit altında.

 

ABD’DE YATIRIMLAR YAVAŞLADI

 

Amerika’da yavaşlayan nükleer enerji santrali inşasının yanında Çin son 10 yılda nükleer enerji üretim kapasitesine 34 gigawatt kapasite ilave etti.

 

Hâlihazırda Çin, 55 adet nükleer santrale sahip iken, ABD 94 adet nükleer santrale sahip. 

 

ÇİN’DE 23 SANTRAL İNŞA HALİNDE

 

Ancak Çin’de 23 adet santral inşa halinde ve daha da fazlası planlanıyor. 

 

Son 10 yılda Çin’in inşa ettiği santralleri, ABD 40 yılda anca inşa edebildi. 

 

ÇİN’İN AVANTAJLARI

 

Çin’in bu konudaki en büyük avantajları ise ruhsat süreçlerinin daha kısa olması, yapım maliyetlerinin daha az olması ve finansmanında kamu bankalarının kullanılması nedeniyle uygun şartlara sahip kredi imkânları olarak sıralanabilir.

 

YÜZER NÜKLEER SANTRALLER DE TEHDİT UNSURU

 

ABD açısından Çin’in nükleer enerji kapasitesinin yarattığı tehdidin yan ısıra Tayvan nedeniyle tartışmalı olan Güney Çin Denizi’nde kurmayı planladığı yüzer nükleer santraller de bir diğer tehdit unsuru.

 

ABD VE FRANSA’YI GERİDE BIRAKACAK

 

Çin’in bu nükleer enerji yatırımlarındaki trendinin devam etmesi durumunda önümüzdeki 10 yılda Çin’in, ABD ve Fransa’yı nükleer santral sayısı bakımından geride bırakması bekleniyor. 

24 Mayıs 2024 Cuma

G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları, pek çok zorluk devam etmesine rağmen küresel ekonomide "yumuşak iniş" olasılığının arttığını bildirdi.





Brezilya dönem başkanlığında 25-26 Temmuz'da Rio de Janeiro kentinde düzenlenen G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı'nın ardından sonuç bildirisi yayımlandı.


Küresel ekonomik görünüm ve devam eden zorluklara değinilen bildiride, "Pek çok zorluk devam etse de küresel ekonomide yumuşak iniş olasılığının artması bizi cesaretlendiriyor." ifadeleri kullanıldı.


Bildiride, iyi ayarlanmış para politikası ve arz şoklarının azalması sayesinde enflasyonun yüksek seviyelerden düşmeye devam ettiği aktarıldı.


Ekonomik aktivitenin dünyanın birçok yerinde beklenenden daha dirençli olduğunu kanıtladığına işaret edilen bildiride, ancak toparlanmanın ülkeler arasında son derece dengesiz olduğu ve bunun da ekonomik ayrışma riskine katkıda bulunduğu kaydedildi.


Bildiride, orta ve uzun vadeli küresel büyüme beklentilerinin tarihsel ortalamaların altında olmasından endişe duyulduğu ifade edildi.



SAVAŞLAR VE ARTAN ÇATIŞMALAR GÖRÜNÜME YÖNELİK AŞAĞI YÖNLÜ RİSKLER ARASINDA YER ALIYOR

Ayrıca bildiride, korumacılığa direnmeye ve kurallara dayalı, ayrımcı olmayan, adil, açık, kapsayıcı, adil, sürdürülebilir ve şeffaf çok taraflı ticaret sistemini desteklemek için ortak çabaları teşvik etmeye kararlı olduğu vurgulandı.


Görünüme yönelik risklerin genel olarak dengeli kalmayı sürdürdüğü belirtilen bildiride, savaşlar ve artan çatışmaların, ekonomik ayrışmanın, beklenenden daha kalıcı enflasyonun uzun vadede daha yüksek faiz oranlarına yol açmasının, aşırı hava olaylarının, aşırı kamu ve özel borçlanmanın, birçok ülkenin özel sektöründeki sınırlı mali tamponların, beklenenden düşük verimlilik artışının ve yapay zeka da dahil olmak üzere yeni teknolojilerin olası olumsuz etkilerinin aşağı yönlü riskler olduğu aktarıldı.


Bildiride, uzun süredir devam eden küresel zorlukların çok taraflı işbirliğini ve kararlı eylemleri gerektirmeye devam ettiği kaydedildi.


İklim değişikliğinin ve biyoçeşitlilik kaybının sonuçlarının G20 ekonomilerine yük olduğu ve toplumların üzerinde acı bir etki yarattığına da dikkat çekilen bildiride, bu nedenle iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilikle ilgili zorlukları ele almak için etkili politika çerçevelerini teşvik etmeye, yeterli, uygun fiyatlı ve erişilebilir finansmanı harekete geçirmeye odaklanıldığı aktarıldı.

 ULTRA ZENGİNLERİN VERGİLENDİRİLMESİNE YÖNELİK İŞBİRLİĞİNDE ANLAŞILDI


Öte yandan toplantının ardından Uluslararası Vergi İşbirliğine İlişkin Rio De Janeiro G20 Bakanlık Deklarasyonu da yayımlandı.


Söz konusu deklarasyonda, "Vergi egemenliğine tam saygı göstererek, ultra yüksek net servete sahip bireylerin etkili bir şekilde vergilendirilmesini sağlamak için işbirliği içinde olmaya çalışacağız." ifadeleri kullanıldı.


İşbirliğinin en iyi uygulamaların paylaşılmasını ve vergi ilkeleri etrafındaki tartışmaların teşvik edilmesini içerebileceği belirtilen deklarasyonda, bu konuların G20 ve diğer ilgili forumlarda tartışılmaya devam edileceğine işaret edildi.


Deklarasyonda, son zamanlarda eşitsizliklerle mücadele etmek, daha adil ve daha ilerici vergi sistemlerini teşvik etmek amacıyla birçok G20 ülkesi tarafından gerçekleştirilen yerel vergi reformlarının takdir edildiği belirtilerek, reform çabalarının güçlendirilmesi taahhüdünde bulunulduğu kaydedildi.

27 Temmuz 2024 Cumartesi

ABD'de kişisel tüketim harcamaları, haziranda aylık yüzde 0.3 ile beklentilere paralel artış kaydetti.





ABD Ticaret Bakanlığı, haziran ayına ilişkin kişisel gelir ve tüketim harcamaları verilerini açıkladı.


Buna göre, kişisel gelirler haziranda bir önceki aya kıyasla yüzde 0,2 arttı.


Piyasa beklentisi ülkede kişisel gelirlerin bu dönemde yüzde 0,4 artacağı yönündeydi.


 Amerikalıların kişisel gelirlerindeki artış mayısta yüzde 0,4 olarak hesaplanmıştı.


Kişisel tüketim harcamaları ise haziranda aylık bazda yüzde 0,3 arttı.


Bu dönemde piyasa beklentisine paralel artış kaydeden kişisel tüketim harcamaları, mayıs ayında yüzde 0,4 artış göstermişti.


FED'İN ENFLASYON GÖSTERGESİ BEKLENTİNİN ÜZERİNDE


Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de haziranda aylık yüzde 0,1 ve yıllık bazda yüzde 2,5 arttı.


Bu dönemde aylık ve yıllık bazda beklentiler dahilinde artan endeks, mayısta aylık bazda değişim göstermezken, yıllık yüzde 2,6 yükselmişti.


ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı, gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de haziranda aylık bazda yüzde 0,2, yıllık bazda yüzde 2,6 arttı.


Endeksteki aylık değişim piyasa beklentisine paralel gerçekleşirken, artışın yıllık bazda yüzde 2,5 olacağı tahmin ediliyordu. Çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, mayısta aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 2,6 artmıştı.

26 Temmuz 2024 Cuma