tatil-sepeti

Çin tarafında hükümetin yeni bir ekonomik teşvike olan isteksizliği sebebiyle ülkenin pay piyasalarında satıcılı bir seyir izleniyor.


 

 

Küresel piyasalarda, ABD'de açıklanan istihdam verilerin ardından "yumuşak iniş" yapılabileceğini yönelik beklentilerin artmasına karşın Orta Doğu'da devam eden gerilimin etkisiyle karışık bir seyir izleniyor.

 

Küresel piyasalarda, ABD'de açıklanan istihdam verilerin ardından "yumuşak iniş" yapılabileceğini yönelik beklentilerin artmasına karşın Orta Doğu'da devam eden gerilimin etkisiyle karışık bir seyir izleniyor.

 

ABD'de ekonominin resesyona girmeden enflasyonun hedeflenen seviyeye indirileceğine yönelik iyimserlik varlığını korumaya devam ederken, yarın ülkede açıklanacak enflasyon verileri yatırımcıların odağında bulunuyor.

 

Analistler, yarın açıklanacak enflasyon verilerinin ABD ekonomisinin yumuşak iniş yapıp yapamayacağına yönelik sinyaller verebileceğini kaydederek, gevşeme sürecine giren ABD Merkez Bankasının (Fed) gelecek dönem atacağı adımlara ilişkin beklentilerin de değişebileceğini aktardı.

 

Bununla birlikte, bugün açıklanacak Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanaklarının yakından takip edildiğini ifade eden analistler, tutanaklarda gelecek dönem politikalara ilişkin olası ipuçlarının aranacağını belirtti.

 

Fed yetkililerinden gelen açıklamalar da takip edilirken, New York Fed Başkanı John Williams, eylül ayındaki yarım puanlık faiz indiriminin ardından bankanın ABD ekonomisinde "yumuşak inişi" sağlamak üzere artık iyi konumda olduğunu belirterek, çeyrek puanlık faiz indirimlerine destek sinyali verdi.

 

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Adriana Kugler da dün yaptığı açıklamada, Fed'in enflasyonu yüzde 2 hedefine düşürmeye odaklanması ancak bunu istihdam artışında ve ekonomik büyümede "istenmeyen" bir yavaşlamayı önleyen "dengeli bir yaklaşımla" yapması gerektiğini ifade etti.

 

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, enflasyona yönelik riskler azalırken, iş gücü piyasasına yönelik risklerin arttığını ancak ekonominin hala güçlü olduğunu belirtti. Bostic, Fed'in gelecek aylarda faiz indiriminin hızını değerlendirirken riskleri dengelemek zorunda olduğunu ifade etti.

 

Boston Fed Başkanı Susan Collins de ABD ekonomisinin gücünü korumak için faiz oranlarını düşürürken dikkatli ve veriye dayalı bir yaklaşım izlenmesi gerektiğini bildirdi.

 

Geçen hafta açıklanan verilerin ardından piyasalarda faiz indirimi adımlarına yönelik beklentiler küçülürken, Fed'in yıl sonuna kadar yapacağı iki toplantıda 25'er baz puanla toplamda 50 baz puanlık indirim yapmasına kesin gözüyle bakılıyor.

 

Söz konusu gelişmelerle ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda yüzde 4,02 seviyesinde bulunurken, dolar endeksi 102,6'dan güne başladı.

 

Altının ons fiyatı ise dün günü yüzde 0,8 değer kaybıyla tamamlarken, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,1 altında 2 bin 619 dolardan işlem görüyor.

 

Brent petrolün varil fiyatı, Hizbullah ile İsrail arasındaki ateşkes olasılığına dair haberlerin ardından dün yüzde 4,3 düşüşle 77,3 dolardan kapanırken, bugün yüzde 0,4 artışla 77,7 dolar seviyelerinde bulunuyor.

 

New York Borsası'nda dün Dow Jones endeksi yüzde 0,30, S&P 500 endeksi yüzde 0,97, ve Nasdaq endeksi yüzde 1,45 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli kontratlar ise güne negatif seyirle başladı.

 

Avrupa borsalarında dün satış ağırlıklı bir seyir hakim olurken, bölge genelinde resesyon endişeleri varlığını koruma devam ediyor.

 

Bölgede ekonomik aktivitenin yavaşladığına yönelik beklentiler güç kazanmayı sürdürürken, bu ay Avrupa Merkez Bankasının (ECB) 25 baz puanlık bir faiz indirimine daha gitmesi öngörülüyor.

 

Dün açıklanan verilere göre, Almanya'da sanayi üretimi, ekonomideki gerilemeye rağmen ağustosta motorlu taşıt imalatındaki önemli yükselişle, bir önceki aya göre yüzde 2,9 artarak beklentileri aştı.

 

Öte yandan, ECB üyesi Bostjan Vasle dün yaptığı açıklamada enflasyon risklerinin azaldığını belirterek, "ECB önümüzdeki hafta faizleri düşürmeye karar verse bile, bu otomatik olarak aralık ayında bir indirim daha yapılacağı anlamına gelmez" ifadesini kullandı.

 

Bu gelişmelerle, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,20, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,72, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,36 ve İtalya'da FTSE MIB endeksi yüzde 0,24 düştü. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar ise güne karışık seyirle başladı.

 

Asya tarafında ise yeni işlem gününde Japonya hariç negatif bir seyir izlenirken, Güney Kore'de tatil sebebiyle işlem gerçekleşmiyor.

 

Çin tarafında hükümetin yeni bir ekonomik teşvike olan isteksizliği sebebiyle ülkenin pay piyasalarında satıcılı bir seyir izleniyor.

 

Japonya'nın yeni ekonomi bakanı Ryosei Akazawa, dün yaptığı açıklamada para politikasıyla ilgili kararların Japonya Merkez Bankasının (BOJ) yargı yetkisine girdiğini belirterek, "BoJ'un parasal desteğin derecesini ekonomik ve fiyat gelişmelerine göre nasıl ayarlayacağına dair kararına güveniyoruz." ifadesini kullandı.

 

Dolar/yen paritesi dün günü yüzde 0,1 artışla 148,4 seviyesinde tamamlarken, şu sıralarda önceki kapanışın hemen altında 148,3 seviyesinde bulunuyor.

 

Öte yandan, bugün Yeni Zelanda Merkez Bankası yüzde 5,25 olan politika faizini 50 baz puan düşürerek 4,75 seviyesine indirirken, Hindistan Merkez Bankası politika faizini yüzde 6,50 seviyesinde sabit tuttu.

 

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,8 yükselirken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 5,3 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,5 geriledi.

 

Yurt içinde dün alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 0,15 değer kazanarak 9.044,89 puandan tamamladı.

 

Dolar/TL dün yatay seyirle 34,2645'ten kapanırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışın hemen üzerinde 34,2690'dan işlem görüyor.

 

Analistler, bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olacağını, yurt dışında ise ABD'de haftalık mortgage başvuruları, toptan eşya stokları ve Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanaklarının takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.200 ve 9.300 seviyelerinin direnç, 8.850 ve 8.700 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

 

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

 

14.00 ABD, haftalık mortgage başvuruları

 

17.00 ABD, ağustos ayı toptan eşya stokları

 

21.00 ABD, FOMC Toplantı Tutanakları

09 Ekim 2024 Çarşamba

Analistler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim hızına yönelik belirsizliklerin olduğunu kaydederek, sağlıklı bir istihdam piyasası ve ekonomik aktivitenin Fed'in enflasyonla mücadele konusunda işini kolaylaştırabileceğini söyledi.

ABD'de enflasyonla mücadelenin resesyonla sonuçlanıp sonuçlanmayacağına yönelik belirsizlikler varlığını korurken, son makroekonomik veriler ve beklentilerin üzerinde gelen şirket karlılıkları ülkedeki ekonomik aktiviteye yönelik iyimserliği besliyor.

Analistler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim hızına yönelik belirsizliklerin olduğunu kaydederek, sağlıklı bir istihdam piyasası ve ekonomik aktivitenin Fed'in enflasyonla mücadele konusunda işini kolaylaştırabileceğini söyledi.

Dün açıklanan verilere göre ekim ayına ilişkin Richmond Fed imalat sanayi endeksi eksi 14 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Endeks geçen ay eksi 21 seviyesinde bulunuyordu.

Buna ek olarak, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını yayınlayan IMF, küresel ekonomik büyümenin istikrarlı ancak zayıf kalacağının öngörüldüğü aktararak, küresel ekonomik büyüme tahminin bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 3,2 olduğunu kaydetti.

IMF, temmuz ayındaki tahminlerinde dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3,2 ve gelecek yıl yüzde 3,3 büyüyeceğini öngörmüştü.

Öte yandan, ABD'nin başkenti Washington'da süren IMF ve Dünya Bankasının yıllık toplantılarından gelecek haber akışı yatırımcılar tarafından yakından izleniyor.

Kurumsal tarafta ise üçüncü çeyrek finansal sonuçları beklentileri aşan General Motors'un hisseleri, yüzde 10'a yakın arttı.

ABD'li savunma sanayi şirketi Lockheed Martin'in hisseleri ise beklentileri karşılayamayan satış rakamları sonrasında yüzde 6'dan fazla geriledi.

Bugün, Tesla, Coca-Cola, IBM ve Boeing'in finansal sonuçları yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in gelecek ay yüzde 89 ihtimalle politika faizini 25 baz puan indirmesi beklenirken, bankanın yıl sonuna kadar yapılacak iki toplantıda toplamda 50 baz puanlık indirim yapması tahmin ediliyor.

Söz konusu gelişmelerin ardından ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi dün yaklaşık 3 baz puan artarak 4,21 seviyesinden günü tamamlarken, şu sıralarda yüzde 4,23 seviyesinde bulunuyor. Dolar endeksi de dün yüzde 0,2 yükseliş kaydetmesinin ardından, yeni güne 104,2 seviyesinden başladı.

Fed'in faiz oranını 50 baz puan düşürmesinden sonra ABD'nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizinin arttığına ve yüzde 4,24 seviyesine kadar yükseldiğine işaret eden analistler, bu hareketin iyileşen ekonomik verilerin yanı sıra Bankanın bundan sonraki faiz indirimlerinde daha agresif olmayacağına dair beklentilerden kaynaklandığını söyledi.

Altının ons fiyatı ise merkez bankalarının güvercin duruşu ve devam eden jeopolitik gerilimlerle dün yüzde 1,1 yükselişle 2 bin 748,91 dolardan kapanırken, yeni işlem gününde rekor tazeleyerek bir önceki kapanışın hemen üzerinde 2 bin 750 dolar seviyesinde bulunuyor.

Bununla beraber, gümüşün ons fiyatı dün yüzde 2,7 artışla 34,70 seviyesinden kapanarak yükseliş eğilimini üst üste altıncı iş gününe taşırken, yeni işlem gününde yüzde 0,3 azalışla 34,74 dolardan işlem görüyor.

Brent petrolün varil fiyatı ise dün yüzde 2,1 yükselişle 75,29 dolardan kapanırken, bugün yüzde 0,3 artışla 75,61 dolar seviyelerinde bulunuyor.

Bu gelişmelerin yanı sıra, bugün Kanada Merkez Bankasının (BoC) para politikası kararları takip edilirken, Banka'nın 50 baz puanlık faiz indirimine gitmesi bekleniyor.

New York Borsası'nda dün Dow Jones endeksi yüzde 0,02 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,05 değer kaybederken, Nasdaq endeksi yüzde 0,18 değer kazandı. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif seyirle başladı.

Avrupa borsalarında dün negatif bir seyir hakim olurken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın bugün yapacağı açıklamalar yatırımcıların odağına yerleşti.

 

Lagarde, dünkü açıklamalarında, enflasyonu yendiklerini henüz söyleyemeyeceğini belirterek, "2025 yılı içerisinde bu hedefe sürdürülebilir bir şekilde ulaşacağımızdan kesinlikle eminim." ifadelerini kullandı.

IMF dün açıkladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısında Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e çekildiği ve 2025 yılı için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürüldüğü kaydedildi.

Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın büyüme tahminin bu yıl için yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşürüldüğü ve gelecek yıl için yüzde 1,3'ten yüzde 0,8'e indirildiği belirtilen raporda, Fransa ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 1,1'e çıkarıldığı, gelecek yıl için ise yüzde 1,3'ten yüzde 1,1'e düşürüldüğü bildirildi.

Raporda, Alman sanayisinde uzun süredir devam eden zayıflığa, ve emlak piyasasındaki sorunlara işaret edilerek, diğer tüm büyük sanayi ülkelerinin şu anda Almanya'dan daha iyi durumda olduğu belirtildi.

Analistler, Avro bölgesinde resesyon sinyallerinin güçlü kalmaya devam ettiğini belirterek, ECB'nin parasal gevşeme hızında ekonomik aktiviteye yönelik veri akışının etkili olabileceğini söyledi.

Bu gelişmelerle, dün Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,20, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,01 ve İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,64 ve İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,14 değer kaybetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne ise karışık seyirle başladı.

Asya tarafında yeni işlem gününde Japonya hariç pozitif bir seyir öne çıkıyor.

IMF'in, dünkü raporunda Asya'nın iki önemli ekonomisi olan Çin ve Japonya'nın 2024 yılı için büyüme beklentileri düşürüldü.

Raporda, Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 5'ten yüzde 4,8'e düşürüldüğü, gelecek yıl için yüzde 4,5'te sabit bırakıldığı belirtildi.

Japonya ekonomisinin büyüme tahmininin ise bu yıl için yüzde 0,7'den yüzde 0,3'e düşürüldüğüne, gelecek yıl için yüzde 1'den yüzde 1,1'e çıkarıldığına işaret edildi.

Dolar/yen paritesi dün yüzde 0,2 artışla 151,1 seviyesinden kapanırken, yeni işlem gününde de yüzde 0,7 yükselişle 152,1 seviyesinde seyrediyor.

Analistler Japonya'da yapılacak genel seçimlerin ülkedeki pay piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını belirterek, seçim öncesinde risk iştahının törpülendiğini söyledi.

Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,7 düşerken, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,3, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,8 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,7 yükseldi.

Yurt içinde dün alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 2,13 değer kazanarak 8.838,60 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,1 artışla 34,2550'den kapanırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışa paralel 34,2550'den işlem görüyor.

Analistler, bugün yurt içinde tüketici güven endeksi, yurt dışında ise ABD'de mortgage başvuruları, ikinci el konut satışları ve Fed'in bej kitap raporu, Avro Bölgesi'nde ise tüketici güven endeksi ile ECB Başkanı Christine Lagarde'ın yapacağı açıklamaların takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.900 ve 9.000 seviyelerinin direnç, 8.600 ve 8.490 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

 

Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:

 

10.00 Türkiye, ekim ayı tüketici güven endeksi

 

14.00 ABD haftalık mortgage başvuruları

 

17.00 ABD, eylül ayı ikinci el konut satışları

 

17.00 Avro Bölgesi, ekim ayı tüketici güven endeksi

 

17.00 Avro Bölgesi, ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması

 

21.00 ABD, Fed'in Bej Kitap raporu

23 Ekim 2024 Çarşamba

Uluslararası Para Fonu (IMF), Almanya'nın bu yıl için büyüme beklentisini yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşürdü.

Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını, "Politika Değişikliği, Artan Tehditler" başlığıyla yayımladı.

Fonun, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisi 2024 yılı için yüzde 3,2 olarak korunurken gelecek yıl için yüzde 3,3'ten yüzde 3,2'ye düşürüldü. Raporda, Hindistan, Çin ve ABD’nin küresel ekonominin büyümesinde itici güçleri olmaya devam ettiği belirtildi.

Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'nın büyüme tahminin bu yıl için yüzde 0,2'den yüzde 0'a düşüren IMF, gelecek yıl için yüzde 1,3'ten yüzde 0,8'e indirdi.

IMF raporunda, Alman sanayisinde uzun süredir devam eden zayıflığa, ve emlak piyasasındaki sorunlara işaret edilerek, diğer tüm büyük sanayi ülkelerinin şu anda Almanya'dan daha iyi durumda olduğu belirtildi.

Bu da Almanya'nın yeniden "Avrupa'nın hasta adamı" olup olmayacağı tartışmasına yeniden kapı araladı.

Öte yandan, IMF’nin Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin ise Alman ekonomisinde büyüme sorunu nedeniyle bu yıl için yüzde 0,9'dan yüzde 0,8'e çekildiği ve 2025 yılı için yüzde 1,5'ten yüzde 1,2'ye düşürüldüğü kaydedildi.

 

ALMAN EKONOMİSİ YENİDEN RESESYONA GİRME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

Öte yandan Alman ekonomisi, artan faiz oranları, konjonktürel rüzgarlar ve yapısal değişiklikler gibi nedenlerle büyümede zorluk yaşıyor. Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde azalan yatırımlar nedeniyle yüzde 0,1 küçüldü.

Almanya Merkez Bankası 3. çeyrekte daha düşük büyüme beklerken, Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) de 3. çeyrekte GSYH'de daha fazla düşüşün mümkün olduğunu değerlendiriyor.

Alman ekonomisi, 3. çeyrekte küçülme olması halinde teknik resesyona girmiş olacak. Teknik resesyon, "üst üste 2 çeyrek GSYH'de küçülme yaşanması" olarak ifade ediliyor.

Almanya, 10 yıllık ekonomik büyümenin ardından salgının ilk yılı olan 2020'de, 2009'dan beri ilk kez resesyon yaşamıştı.

Ifo, 5 Eylül'de, ülkenin 2024 ve gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini, zayıf yatırım ve sipariş durumu nedeniyle yüzde 0,4'ten sıfıra düşürmüştü.

Alman ekonomisi geçen yıl da alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0,3 daralmıştı.

Ülke böylece, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Almanya, bu yıl da küçülürse, 2023'te olduğu gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olacak.

22 Ekim 2024 Salı