tatil-sepeti

HABER: AYŞE BAŞAK

Makinaların devreye girmesi geçmişten bu yana pek çok alanda insana ihtiyacı azalttı, işsizliğe sebep oldu. Başta tepkiler keskindi, zamanla makinalaşma kabul edildi ve insanların meslekleri evrilerek bu yeni duruma uyum sağladı. Sanayi ve teknoloji devrimlerinden sonra gerçekleşen bu zorlu dönemlerin ardından yeni bir darbe daha bekleniyor. Dengelerin yeniden sarsılacağı, çok sayıda insanın işsiz kalmasına sebep olacak yeni bir makina saldırısı! Zira makinalar, bilgisayarların gelişmesi, yapay zekanın ilerlemesi ile birlikte eskiden yapamadıkları çok daha karmaşık işleri yapabilir hale gelecekler. Böylece pek çok insanın işi tehlikeye girecek.

İŞÇİ BULUNAMIYOR

İngiltere’de çilek toplayıcılar ile ilgili yaşanan bir problem de gelecekte yaşanacaklara ışık tutar nitelikte.Aslında bu hikâye bu süreci tersten anlatıyor. Bu defa makinalaşma işi yapacak insan gücü bulamamaktan kaynaklanıyor. İngiltere’de tarla sahipleri bir süredir çilek işçisi bulmakta sıkıntı yaşıyor ve böyle giderse durumları daha da kötüleşecek.

Essex Üniversitesi’nden araştırmacılar bu soruna çare olmak için çilek toplayan bir robot geliştiriyor. Reçel üreticisi Wilkin & Sons ile birlikte çalışan ekibin liderliğini üstlenen Vishuu Mohan, amaçlarının tarlada işçiler ile birlikte aynı şartlarda çalışacak bir robot üretmek olduğunu söylüyor.

PROTOTİPİ HAZIR

Essex Üniversitesi’nde geliştirilen çilek toplama robotu, tarla koşullarında çalışabilmek zorunda. Hatta insanların çalışamadığı koşullarda, örneğin yağmurda da çalışabilmeli. Dahası çilekteki hastalıkları anlayabilmeli, olgunlaşmış meyveyi diğerlerinden ayırt edebilmeli. Çalışmalarını sürdüren ekip, ilk prototipin hemen hemen hazır olduğunu belirtiyor.

BREXIT, MEVSİMLİK İŞÇİLERİ ZORLAYACAK

İngilizlerin yaz mevsiminde çok tükettikleri çilek ve krema ikilisi ya da çayın yanında yenen çilek reçeli, yıllık 115 milyon tonluk bir çilek üretimine, bu da 1.1 milyar sterlinlik bir ekonomik değere tekabül ediyor. Sektör son 10 yılda yüzde 132 büyümüş. Çilekleri toplamak için yılda 18 bin mevsimlik işçiye ihtiyaç duyuluyor. Kıta Avrupası’ndan, genellikle Romanya veya Bulgaristan’dan gelen bu işçiler artık daha zor bulunuyor. Öncelikle kendi ülkelerindeki işsizlik kademeli olarak azalıyor.

Diğer bir önemli faktör ise Brexit’in bu işçilerin, tarımsal insan kaynağının ülkeye girişini engelleyecek olması. Yani İngiltere Avrupa Birliği’nden çıktığında bu gibi mevsimlik işçileri bulması çok daha zor hale gelecek.

Daha da ilginç bir bilgi ise son yıllarda çileğin yüzde 20’lik bir kısmının işçi bulmaktaki sıkıntıdan ötürü toplanamamış olması.

Robotik gemiler 2020’de suya indiriliyor

Deniz taşımacılığının tehlikelerinden pek bahsedilmez. Oysa deniz kazalarını önlemek çok büyük öneme haiz. Hem deniz taşımacılığının artan yoğunluğa rağmen güvenliğinin sağlanması hem de olası çevre felaketlerinin önüne geçmek adına denizde trafiğin düzenlenmesi için teknolojiden sonuna kadar yararlanmak gerekiyor. Rolls-Royce bu konuyu oldukça önemsiyor ve geleceğin deniz taşımacılığının teknolojisini geliştiriyor.

UYDU ARACILIĞIYLA ENTEGRASYON

Intel ile birlikte deniz araçlarının insansız olarak yol alabilmesi için teknoloji geliştiren Rolls-Royce, geçtiğimiz yıl sürücüsüz araç geliştiren Mobileye şirketine 15 milyar dolarlık yatırım yaparak bu alandaki araştırmalara kaynak sağladı. Rolls-Royce, sürücüye ihtiyaç duymayan gemiler konusunda bir süredir somut adımlar atıyor. Şirket araştırmacıları, Avrupa Uzay Kurumu ile ortak çalışarak uydu aracılığı ile tüm gemileri birbirine bağlamak üzerine çalışıyorlar. Intelligent Awareness adı verilen bu sistem radar, termal kamera, HD kamera, uydu ve hava durumu raporları gibi türlü kaynaklardan gelen bilgileri otomatik olarak işliyor.

Son 10 senede binden fazla geminin insan hatası yüzünden battığını göz önüne aldıklarını belirten Intel de sürücüsüz gemiler için çalışmaya devam edeceklerini belirtiyor. Rolls-Royce, ilk robotik gemilerin suya indiriliş tarihi olarak 2020’yi işaret ediyor.

31 Ekim 2018 Çarşamba

Etiketler : Teknoloji

Son dakika haberleri: e-Ticaret Kanunu'ndaki değişiklik Meclis'ten geçti. Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle, yerli e-ticaret platformlarının yerleşik olmayan rakiplerine karşı yurtiçi ve yurtdışındaki rekabet gücünün korunması amaçlanıyor.

Son dakika haberleri… Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

Yeni yasada e-ticaret kanununda yapılan değişiklikle, Türkiye'deki yerli e-ticaret firmalarının küresel e-ticaret firmaları karşısında yaşadığı dengesizliği ortadan kaldırması amaçlanıyor.

 

YABANCI E-TİCARET PLATFORMLARININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Yerleşik olmayan yabancı e-ticaret platformları Türkiye'de Kurumlar Vergisi, Dijital Hizmet Vergisi, Dijital Reklam Stopajı ya da Elektronik Ticaret Kanunu (ETK) kapsamındaki yükümlülüklere taraf olmazken Türkiye'deki yerleşik e-ticaret platformları, Kurumlar Vergisi, Dijital Hizmet Vergisi, Dijital Reklam Stopajı ve ETK ile birlikte gelen Lisans Ücreti'ni ödemek durumunda.

 

ETK'da 2022'de yapılan 6563 sayılı değişiklikle, e-ticaret piyasasının sağlıklı büyümesini ve rekabet ortamını tesis etmesi için ölçeklerine göre pazardaki oyunculara, reklam, indirim, ilan ve kendi markalı ürün satışlarına ilişkin belirli kısıtlama ve düzenlemeler getirilmişti. Ancak sonrasında Uzak Doğu menşeli oyuncuların pazara girmesi gibi sektörde hızlı değişimler yaşandı. Yerleşik olmayan yabancı e-ticaret platformları Türkiye'deki Kurumlar Vergisi, Dijital Hizmet Vergisi, Dijital Reklam Stopajı ya da ETK kapsamındaki yükümlülüklere taraf olmadığından, yerli firmalara karşı orantısız rekabet avantajı sağladı.

 

HEDEF, TÜRK GİRİŞİMCİLERİNİN YURTDIŞINA ÜRÜN SATIŞINA DESTEK OLMAK

Yapılan yasayla, belirlenen şartlara uymak kaydıyla, e-ticaret platformlarının ihracata sağladıkları katkıya oranla belirlenen iyileştirmelerden yararlanması öngörülüyor. Ana hedefin, Türk girişimcilerinin yurtdışına ürün satışına destek olduğu belirtiliyor.

2028'de Türkiye ihracatının 375 milyar dolar, e-ihracatının ise 37,5 milyar dolar seviyelerini göreceği tahmin edilirken TBMM'de yapılan kanun değişikliğinden yerli e-ticaret platformları aracılığıyla ihracat yapan tüm esnaf ve KOBİ'lerin de olumlu etkilenmesi bekleniyor.

Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle, işletmelerin ürünlerini yurt dışı pazarlara ulaştırmalarını kolaylaştıran elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıların sınır ötesi elektronik ticaret faaliyetlerinin yanı sıra yüksek teknoloji yatırımlarının teşvik edilmesi amacıyla pazar yerleri üzerinden yurt dışına yapılan satışlar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının teşvik belgesiyle gerçekleştirilen yatırım harcamalarının toplamının iki katı, lisans ücretinin hesaplanmasına esas teşkil eden net işlem hacminden indirilecek.

Pazar yerlerine verilecek ihracat muafiyeti ile e-ticaret sektöründe 10 milyarlarca dolarlık hacim tetiklenmesi bekleniyor.

24 Ekim 2024 Perşembe

TÜİK’in 2024 yılı Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na göre, Türkiye'de çocuklarda internet kullanımı bu yıl yüzde 91,3 olarak belirlenirken, bu oran erkek çocuklarında yüzde 92,2, kız çocuklarında yüzde 90,3 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "2024 yılı Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması"nın sonuçlarını açıkladı.

Araştırma, 2013 ve 2021 yıllarında Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması'nın bir alt modülüyken bu yıl ilk kez bağımsız olarak uygulandı. Çalışmanın örnekleme yöntemi ve soru formu tasarımında değişikliğe gidildi.

Bültende geçen "çocuk" ifadesi, belirli bir yaş belirtilmediği sürece 6-15 yaş grubundakiler için kullanıldı. Bilişim teknolojilerine ilişkin "düzenli kullanım" ifadesi de günde birkaç defa, günde bir defa veya hemen her gün ile haftada en az bir defa kullanıma karşılık geliyor.

Araştırmaya göre, çocuklarda internet kullanımı 2021'de yüzde 82,7 iken 2024'te yüzde 91,3 oldu. İnternet kullanımı cinsiyete göre incelendiğinde, erkek çocukların yüzde 92,2'sinin kız çocukların ise yüzde 90,3'ünün internet kullandığı görüldü. Bu oranlar 2021 yılında sırasıyla yüzde 83,9 ve yüzde 81,5 olarak belirlenmişti.

Çocukların yüzde 97,4'ünün interneti düzenli kullandığı kaydedildi. Bu oran 2021'de yüzde 98,6 olmuştu.

Düzenli internet kullanan çocukların yüzde 42,9'unun hafta içi, yüzde 53,6'sının ise hafta sonu günde yaklaşık iki saat ve daha fazla süre internette vakit geçirdiği belirlendi.

Günde yaklaşık 2 saat ve daha fazla süre internet kullananlar yaş gruplarına göre incelendiğinde, kullanım oranı hafta içi 6-10 yaş grubunda yüzde 30,6, 11-15 yaş grubunda yüzde 54,4 oldu. Bu oran hafta sonu ise sırasıyla yüzde 43,2 ve yüzde 63,5 olarak hesaplandı.

 

ÇOCUKLAR İNTERNETTEN EN FAZLA VİDEO İZLEDİ

Düzenli internet kullanan çocukların en fazla yürüttüğü faaliyetler sırasıyla yüzde 83,9'la video izleme, yüzde 75'le ödev, öğrenme veya çevrim içi derslere katılma ve yüzde 72,7'yle oyun oynama veya oyun indirme olarak kayıtlara geçti. Çocuklar interneti en az yüzde 13,2'yle e-posta gönderme veya alma amacıyla kullandı.

Sosyal medya kullanan çocukların oranı bu yıl 66,1 olarak belirlendi. Erkek çocukların yüzde 68,1'inin, kız çocuklarının da yüzde 64'ünün sosyal medya kullandığı saptandı. Yaş gruplarına göre sosyal medya kullanımına bakıldığında bu oran 6-10 yaş grubunda yüzde 53,5, 11-15 yaş grubunda ise yüzde 79 oldu.

Araştırmaya göre, çocukların yüzde 97,9'u sosyal medyayı düzenli kullanıyor. Bu çocuklardan sosyal medya platformlarında yaklaşık iki saat ve daha fazla süre geçirenlerin oranı hafta içi yüzde 37,1, hafta sonu yüzde 49,5 olarak kayıtlara geçti.

Sosyal medyada yaklaşık iki saat ve daha fazla zaman geçiren 11-15 yaş grubundaki çocukların oranının 6-10 yaş grubundaki çocuklardan yaklaşık 20 puan daha fazla olduğu görüldü.

 

ÇOCUKLARIN YÜZDE 76,1'İ CEP TELEFON VEYA AKILLI TELEFON KULLANDI

Çocukların en fazla kullandıkları sosyal medya platformu ise yüzde 96,3'le YouTube oldu. Bunu sırasıyla, yüzde 41,5'le Instagram, yüzde 26,2'yle TikTok, yüzde 21,4'le Snapchat, yüzde 13,6'yla Pinterest, yüzde 9,5'le Facebook ve yüzde 4,9'la X izledi.

Yaş gruplarına göre sosyal medya platformlarının kullanımı incelendiğinde, YouTube her iki yaş grubunda da en fazla kullanılan uygulama oldu. İkinci sırayı 6-10 yaş grubunda yüzde 11,7'yle TikTok, 11-15 yaş grubunda ise yüzde 63'le Instagram aldı.

Cep telefonu veya akıllı telefon kullandığını belirten çocukların oranı, yüzde 76,1 olarak belirlendi. Buna göre 6-10 yaş grubundaki çocukların yüzde 66,3'ünün, 11-15 yaş grubundaki çocukların ise yüzde 86,2'sinin cep telefonu veya akıllı telefon kullandığı görüldü.

Düzenli cep telefonu ya da akıllı telefon kullandığını beyan eden çocukların oranı da yüzde 98,2 olarak kayıtlara geçti. Bu çocukların en fazla yüzde 77,9'la internette gezinme, yüzde 77,3'le görüntülü veya görüntüsüz konuşma, yüzde 75'le film, dizi, TV yayınları veya video izleme, yüzde 73,6'yla sosyal medyada bulunma amacıyla telefon kullandığı saptandı.

 

ÇOCUKLARIN YÜZDE 32,6'SI HER YARIM SAATE BİR TELEFONUNU KONTROL ETTİ

Düzenli cep telefonu ya da akıllı telefon kullanan çocukların yüzde 32,6'sı bu cihazlarını en az 30 dakikada bir kontrol etti. Bu oran, erkek çocuklarında yüzde 33,9 iken kız çocuklarında yüzde 31,2 oldu. Bu telefonları düzenli kullanan ve her yarım saatte bir telefonunu kontrol ettiğini belirten 6-10 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 19,6, 11-15 yaş grubundaki çocukların oranı ise yüzde 42,8 olarak kayıtlara geçti.

Bu cihazları düzenli kullanıp en az 30 dakikada bir telefonunu kontrol eden, uyumadan önce en son ve uyandıktan sonra ilk yaptığı şey telefonunu kontrol etmek olan, televizyon izlerken ve başkalarıyla yemek yerken dahi telefon kullanan çocukların oranı yüzde 3,4 iken bunlardan en az birini yapan çocukların oranı yüzde 58,6 oldu. Bu davranışlardan en az birini gerçekleştiren çocukların oranı 2021 yılında yüzde 52,4 olarak belirlenmişti.

Çocukların yüzde 63,8'i, bilgisayar (masaüstü, dizüstü, tablet), cep telefonu ya da akıllı telefon, akıllı saat ve oyun konsolu teknoloji ürünlerinden en az birinin sadece kendi kullanımında olduğunu beyan etti. Bu oranın erkek çocuklarında yüzde 66,9, kız çocuklarında yüzde 60,5 olduğu saptandı. Sadece kendi kullanımında bir bilişim teknoloji ürünü olan çocuklar yaş gruplarına göre incelendiğinde, en belirgin farkın cep telefonu veya akıllı telefon kullanan çocuklarda olduğu görüldü.

Çocukların yüzde 43,9'unun sadece kendi kullanımında cep telefonu ya da akıllı telefonu, yüzde 35,7'sinin bilgisayarı, yüzde 14,3'ünün akıllı saati olduğu belirlendi. Bu oranlar 2021'de sırasıyla, yüzde 39, yüzde 46,3 ve yüzde 3,9 olarak kayıtlara geçmişti.

24 Ekim 2024 Perşembe