tatil-sepeti

Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) dahil olan çiftçilere bu yıl için ödenecek bitkisel üretim destekleri belli oldu.





2024 yılında yapılacak bitkisel üretime yönelik desteklemeler ile diğer bazı tarımsal desteklemelere ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, tarımsal üretimin ve gıda arz güvencesinin sürdürülebilirliğinin sağlanması, verim ve kalitenin yükseltilmesi, çevreci yaklaşımların benimsenmesi ve uygulanan politikaların etkinliğinin artırılması amacıyla çiftçilere destek sağlanacak.


Arpa, aspir, buğday, çavdar, tritikale, kuru fasulye, yulaf için dekar başına 123 lirası mazot ve 62 lirası gübre olmak üzere 185 lira, çeltik için 300 lirası mazot ve 62 lirası gübre olmak üzere 362 lira, dane mısır, fındık, kuru soğan, patates, yaş çay, zeytin için 103 lirası mazot ve 35 lirası gübre olmak üzere 138 lira, mercimek, nohut için 123 lirası mazot ve 35 lirası gübre olmak üzere 158 lira destek verilecek.


Kütlü pamuk için 410 lirası mazot ve 62 lirası gübre olmak üzere 472 lira, soya için 205 lirası mazot ve 62 lirası gübre olmak üzere 267 lira, yağlık ayçiçeği, kolza (kanola) için 144 lirası mazot ve 62 lirası gübre olmak üzere 206 lira, yem bitkileri için 103 lirası mazot ve 62 lirası gübre olmak üzere 165 lira ve diğer ürünler için 103 lirası mazot ödemesi ve 35 lirası gübre olmak üzere 138 lira destek sağlanacak. Ayrıca nadas için de 50 lira mazot desteği ödemesi yapılacak.


Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş Toprak Analiz laboratuvarlarına asgari 50 dekar ve üzeri arazilerde, her 50 dekar araziye kadar bir analiz için destek ödemesi 50 lira olacak.


 KOVAN BAŞINA 50 LİRA DESTEK


Arıcılık Kayıt Sistemi ve Organik Tarım Bilgi Sistemi'ne kayıtlı, organik statüde bulunan kovanlar için arı yetiştiriciliği yapan çiftçilere organik tarım için kategorilerine göre kovan başına 50 ila 270 lira destek verilecek.


İyi tarım uygulamaları desteği kategorilerine göre dekar başına destek, 50 ile 400 lira arasında değişecek. Küçük aile işletmelerinin desteklenmesi uygulamalarında dekara 200 lira ödenecek.


Fındık üreticilerine alan bazlı gelir desteği, belirlenen yerlerde yapılan üretimde dekara 170 lira olarak ödenecek. Katı organik-organomineral gübre desteği kapsamında dekar başına 40 lira destekleme ödemesi yapılacak.


Geleneksel zeytin bahçelerinin rehabilitasyonu desteği kapsamında dekara 200 lira destek verilecek.


HAVZALARDA YETİŞTİRİLEN ÜRÜNLERE DESTEKLER


Fark ödemeleri kapsamında belirlenen havzalarda yetiştirilecek ürünler için verilecek destekler de tespit edildi. Bu kapsamda kilogram başına buğdaya 175 kuruş, arpa, çavdar, nohut, tritikale, yulafa 75 kuruş, dane mısıra 10 kuruş, aspire 70 kuruş, çeltiğe 30 kuruş, dane zeytine 20 kuruş, kolzaya (kanola) 110 kuruş, kuru fasulye, mercimeğe 100 kuruş, kütlü pamuğa 160 kuruş, soyaya 80 kuruş, yağlık ayçiçeğine 225 kuruş, yaş çaya 200 kuruş ve zeytinyağına 100 kuruş destek sağlanacak.


Su kısıtı olan bölgelerde nohut, mercimek ekenlere ilave yüzde 50 destek ödenecek. Damlama sulama ile sulanan alanlar hariç dane mısıra destekleme ödemesi yapılmayacak.


 DESTEKLEMELERDEN ÇKS'YE KAYITLI GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLER YARARLANACAK


Desteklemelerden, ÇKS'de özlük, ürün, arazi bilgileri kayıtlı olan ve belirlenen havzalarda yer alan, arazilerde desteklemeye esas ürünleri ürettiği Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe müdürlüklerince tespit edilen ve belirlenecek yasal süre içerisinde destekleme başvurularını yapan kamu kurum ve kuruluşları hariç gerçek ve tüzel kişiler yararlanacak.


Yurt içinde üretilip sertifikalandırılan fidan, çilek fidesi veya standart fidan kullanarak desteklenen türler ile ÇKS'ye kayıtlı arazilerde 2024 üretim yılında meyve bahçesi tesis edilmesi halinde, dekarda asma ve diğer meyve türleri (nar ve muz hariç) standart fidanlara 400 lira ve sertifikalı fidanlara 1000 lira, sertifikalı çilek fidesine ise 1000 lira kullanım desteği sağlanacak.


Yurt içi sertifikalı tohum üretim desteği çerçevesinde arpa, buğday, çavdar ve patatesin de yer aldığı 19 üründe kilogram başına 8 kuruşla 4 lira arasında sertifikalı tohum üretim desteği verilecek.


Sertifikalı aşılı fidan başına 0,5 lira, aşısız fidan başına ise 0,25 lira destek sağlanacak.


Doğal polinasyonu sağlamak amacıyla Örtüaltı Kayıt Sistemi'ne kayıtlı örtüaltı ünitelerinde bombus arısı kullanan çiftçilere koloni başına 100 lira ödenecek.


Bitkisel üretimde kimyasal ilaç kullanımının azaltılması ve kalıntının önlenmesi, bitkisel ürünlere arız olan zararlı organizmalara karşı biyolojik veya biyoteknik mücadelenin yaygınlaştırılması amacıyla dekar başına 2 bin 550 lira örtüaltı, 870 lira açıkta biyolojik ve biyoteknik mücadele desteği verilecek.


LİSANSLI DEPOLARDA DA KİRA DESTEĞİ SAĞLANACAK

Lisans alarak faaliyet gösteren depolarda muhafaza edilmesi halinde buğday, arpa, yulaf gibi 18 üründe Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen kira ücret tarifesinin yüzde 60'ı kadar, nakliyede ton başına 100 ila 300 lira, analizde ise söz konusu bakanlıkça belirlenen analiz ücret tarifesinin yüzde 50'si kadar destek ödemesi yapılacak.


Çiftçilerin lisanslı depo işletmelerinde muhafaza ettikleri söz konusu ürünler için en fazla 6 ay kira desteği uygulanacak.


ÇKS'ye kayıtlı arazilerde kaba yem üretmek amacıyla çok yıllık ve tek yıllık yem bitkileri ekilişi yapan çiftçilere ürünü hasat etmeleri kaydıyla dekar başına 180 lira ila 300 lira arasında destek sağlanacak.


Yeraltı sularının yetersiz seviyede ve su kısıtı olduğunun Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tespit edildiği havzalarda ekilen yem bezelyesi, fiğ, macar fiği, burçak ve mürdümük ürünleri için yem bitkisi desteğine ilave yüzde 50 ödeme yapılacak.


Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu tarafından süt havzası olarak bilinen Amasya, Bingöl, Bitlis, Çorum, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Muş, Tokat ve Tunceli'de yem bitkisi desteğine ilave yüzde 50 ödeme gerçekleştirilecek.


Çiftlik Muhasebe Veri Ağı Sistemi'ne dahil olan ve 2023 yılında kayıt altına alınan işletmelere işletme başına 1000 lira ödenecek.


Söz konusu karar, 1 Ocak 2024'ten geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Kararın hükümlerini Tarım ve Orman Bakanı yürütecek.


 "ÇİFTÇİLERİMİZ HANGİ ÜRÜNE, NE KADAR DESTEK ALACAĞINI ÖNCEDEN BİLECEK"


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, karara ilişkin sosyal medya hesabından değerlendirmede bulundu.


Kararın, çiftçi ve üreticilere hayırlı olmasını temenni eden Yumaklı, şunları kaydetti:

"Çiftçilerimizin 2024 yılındaki üretimleri için vereceğimiz bu destekler, bitkisel üretim planlaması öncesinde eski modele göre açıkladığımız son destek kararımızdır. Bitkisel üretimde planlamaya 2024-2025 üretim dönemiyle başlayacağız. Bundan sonra uygulayacağımız yeni modelde çiftçilerimiz, üretim dönemi başlamadan önce hangi ürüne, ne kadar destek alacağını önceden bilecek. Çiftçilerimizin 2025 yılındaki üretimlerini kapsayacak desteklerimizi de önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Çiftçilerimize bereketli bir üretim dönemi diliyorum."

24 Ağustos 2024 Cumartesi

Etiketler : Çiftçi tarım destek ödeme

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı

Küresel ham çelik üretimi, eylülde geçen yılın aynı dönemine göre Çin'deki üretimin yüzde 6,1 düşmesiyle yüzde 4,7 azalarak 143,7 milyon ton oldu.

Merkezi Brüksel'de bulunan Dünya Çelik Birliği (Worldsteel), eylül ayı ham çelik üretim verilerini açıkladı.

Buna göre, küresel ham çelik üretimi, geçen ay 2023'ün aynı dönemine kıyasla yüzde 4,7 gerileyerek 143,7 milyon tona indi.

Söz konusu dönemde dünyanın en büyük çelik üreticisi Çin'in üretimi yüzde 6,1 azalışla 77,1 milyon tona gerilemesi dikkati çekti.

Japonya'nın üretimi de yüzde 5,8 düşerek 6,6 milyon tona geriledi.

Ham çelik üretimi ABD’de yüzde 1,1 artışla 6,7 milyon tona, Almanya'da yüzde 4,4 yükselişle 3,1 milyon tona çıktı.

Eylülde Brezilya'nın ham çelik üretimi yüzde 9,9 artarak 2,8 milyon tona yükselirken, Rusya’da üretimin yüzde 10,3 düşerek 5,6 milyon tona gerilediği tahmin edildi.

Söz konusu dönemde, Hindistan’ın üretimi yüzde 0,2 düşerek 11,7 milyon tona ve İran’ın çelik üretiminin ise yüzde 41,2 azalışla 1,5 milyona gerilediği hesaplandı.

Birliğin verilerine göre, Türkiye'nin ham çelik üretimi ise eylülde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,5 artarak 3,1 milyon tona yükseldi. Yılın ocak-eylül döneminde Türkiye'nin ham çelik üretiminin yüzde 13,8 artarak 27,9 milyon tona ulaşması dikkati çekti.

Küresel ham çelik üretimi, böylece bu yılın ocak-eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,9 düşerek 1 milyar 394 milyon tona geriledi.

Öte yandan, Dünya Çelik Birliği, 14 Ekim'de, 2024 küresel çelik talebinde daha önce yıllık bazda yüzde 1,7 artış olarak açıklanan büyüme beklentisinin yüzde 0,9 düşüş olarak güncellediğini ve talebin 1 milyar 751 milyon tona inmesinin öngörüldüğünü belirtmişti.

22 Ekim 2024 Salı