Salı, 29 Ekim, 2024
HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU
Çiçek sektöründe tüketim giderek artıyor, ama sektör hedeflediği büyüme performansını yakalayamıyor. Sektör temsilcileri, birçok bakanlık ile muhatap olduklarını belirterek, tek bir bakanlık çatısı altında sektörleri ile ilgili bir daire başkanlığının kurulmasını öneriyor.
İstanbul Ticaret Odası Peyzaj ve Çiçekçilik Meslek Komitesi Başkanı İsmail Akyol, modern yaşamla birlikte şehirlerdeki stresli hayat koşullarından dolayı doğaya özlemin giderek arttığına dikkat çekti. Akyol, bu ilginin artmasından sektör olarak da memnun olduklarını belirterek şunları söyledi:
“Doğanın en güzel parçalarından biri olan çiçek ve bitkiler, günlük hayatımızda önemli bir yer kazanmaya başladı. Sadece özel günlerde satın alınan çiçekler artık market raflarında yer alıyor. Türkiye’de süs bitkileri sektörü üretim ve ihracat açısından son yıllarda büyük gelişim gösterdi. Sektörde kişi başına tüketimin 1 dolardan 4 dolara yükselmesi bunun en önemli göstergesi. Başta İstanbul olmak üzere yurt genelinde son 3 yılda gittikçe gelişen bir pazar haline geliyoruz. İhracatta iç ve dış mekan bitkileri, çiçek soğanları ve kesme çiçek grupları ön plana çıkıyor. İç pazarda ise süs bitkisine yönelik büyük bir talep artışı var.”
DAHA FAZLA ARAZİ LAZIM
Yerli üretimin yetersiz olması nedeniyle iç talebin kimi ürünlerde ithalatla karşılanmaya çalışıldığına değinen Akyol, yetiştiriciler için en önemli sorunun arazi sıkıntısı olduğunu ifade etti. Akyol, sektörün çözüm bekleyen sorunlarına yönelik şunları dile getirdi:
“Yetiştiriciler için arazi sıkıntısının giderilmesini ümit ediyoruz. Desteklerin yeterli kullanılamaması ve yetişmiş eleman sıkıntısı da sektörümüzün bir diğer sorunu. Dile getirilen sorunların çözümü için sektörün tüm paydaşlarının işbirliği önemli bir adım olacak.”
ÜRETİM TEŞVİK EDİLMELİ
Komite Başkan Yardımcısı Mehmet Batal, öncelikle sektörde üretimin yetersiz olduğuna dikkat çekerek, üreticinin teşvik edilip yerli üretimin artırılması gerektiğinin altını çizdi.
“Üretimin yetersizliğinden dolayı ithal ürün alıyoruz”diyen Batal, ülkemizde kalması gereken dövizin yurt dışına gittiğini, bunu istihdam ve vergi kaybının takip ettiğini anlattı. Batal, sektör açısından 2015 yılının ilk yarıyıl değerlendirmesini de şöyle yaptı: “2015’in ilk yarısında beklediğimiz canlılık olmadı. Çiçek kültürü giderek yok oluyor. Çiçekçi olmayanlar çiçek satışında bulunuyor. ‘Özel günlerde-cenazelerde çiçek göndermeyin, bağış yapın’ deniliyor. Bu da kan kaybetmemize neden oluyor.”
TEK BİR BAKANLIĞA BAĞLANALIM
İTO Meclis Üyesi Mehmet Salih Şadoğlu, peyzaj sektörünün 2015 yılında inşaat sektörüne bağlı olarak olumlu bir dönem geçirdiğini söyledi. Yerel yönetimlerin çevre yatırımlarına artırarak devam etmesinin de sektöre ayrı bir katkı sağladığına değinen Şadoğlu, ithalatın azalması yönünde çalışma yapılması gerektiğinin altını çizdi. Şadoğlu, önerilerini şöyle anlattı:
“Sektörümüzde ithalat oranının her geçen yıl azalmasına rağmen bu ivme yeterli değil. İthalata bağlılığın azalması için sektörde standartların gelişmesi gerekir. Sektör, Çevre ve Şehircilik, Tarım, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile ilişkili. Bir bakanlığın altında oluşturulacak Daire Başkanlığı ile sektörümüzde tek bir muhatap olmalı. Böylece sorunlarımızın çözümü ve standartların gelişmesi için önemli bir adım atılmış olacak.”
ORGANİZE TARIM BÖLGELERİ KURULMALI
Türkiye’de çiçek tüketiminin artmasına rağmen üretimin aynı oranda büyümediğini ifade eden İTO Meclis Üyesi Kadir Gümüş, sektörün ihtiyaçlarını şöyle anlattı:
“Organize tarım bölgeleri oluşturulmalı. Bakanlığımızın elindeki araziler sektöre tahsis edilmeli. Ucuz enerji imkanı kolaylaştırılmalı. Alet, donanım ve makine desteği yapılarak üretici rahatlatılmalı. Sektörde uygulanan KDV oranı düşürülmeli. Sorunlarımızı çözmekte en büyük pay Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na düşüyor. Süs Bitkileri Daire Başkanlığı kurulmalı.”
Bitki ihalelerinde kamu yararı açısından büyük ebatlı ağaçlarda “saksı” ibaresi yerine “rootball” ifadesinin kullanılmasını öneren Gümüş, “Böylece üreticinin işi kolaylaşır. İhaleyi yapan kuruma yüzde 30-50 arası mali yönden avantaj sağlanır. Türkiye tohumcular birliğine bağlı alt birliklerin topladığı binde 3 komisyonlar sektörümüze ciddi külfet getiriyor. Bu komisyonun bir an önce kaldırılması gerekir” dedi.
02 Ekim 2015 Cuma
Dünya Bankası, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu'nun Ekim 2024 sayısını yayımladı. Buna göre küresel emtia fiyatlarının petrol bolluğu nedeniyle 2025'te son beş yılın en düşük seviyesine gerileyeceği tahmin edildi.
Dünya Bankası emtia fiyatlarının 2025'te son 5 yılın en düşük seviyesine çekilebileceğini ancak fiyatların salgın döneminden önceki seviyeden yüze 30 daha yüksek kalacağı öngörüsünde bulundu.
5 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE GERİLEYEBİLİR
Dünya Bankası, küresel emtia fiyatlarının petrol bolluğu nedeniyle 2025'te son beş yılın en düşük seviyesine gerileyeceğini bildirdi. Raporda, küresel emtia fiyatlarının 2026 yılına kadar düşmesinin beklendiği aktarıldı.
Küresel emtia fiyatlarının Orta Doğu'daki daha geniş çaplı bir çatışmanın bile fiyat etkilerini sınırlayabilecek kadar büyük bir petrol bolluğu nedeniyle 2025 yılında son beş yılın en düşük seviyesine gerileyeceği belirtilen raporda, buna rağmen genel emtia fiyatlarının Kovid-19 salgınından önceki beş yıla kıyasla yüzde 30 daha yüksek kalmaya devam edeceği kaydedildi. Raporda, emtia fiyatlarının bu yıl yüzde 3,4 gerilemesinin ardından 2025'te yüzde 5,1 ve 2026'da yüzde 1,7 düşmesinin beklendiği, bunun da fiyatların 2020'den bu yana en düşük seviyelerine gerilemesine yol açacağı bildirildi.
"EMTİA FİYATLARINDA YÖN AŞAĞI DÖNECEK"
Bankanın raporunda, küresel emtia fiyatlarının 2024'ten 2026'ya kadar yaklaşık yüzde 10 düşeceğinin tahmin edildiği dile getirildi. Öngörülen düşüşlere petrol fiyatlarının öncülük ettiği vurgulanan raporda, doğal gaz fiyatlarındaki artışlar ile metaller ve tarımsal ham maddelerdeki istikrarlı görünümün bu düşüşleri sınırlandırdığı ifade edildi. Raporda, gelecek yıl küresel petrol arzının, talebi günde ortalama 1,2 milyon varil aşmasının beklendiği belirtilerek, bunun daha önce 2020'deki salgın döneminde ve 1998'deki petrol fiyatlarındaki çöküş sırasında olmak üzere sadece iki kez yaşanan bir bolluk olduğu anımsatıldı.
Dünya Bankasının raporunda, Brent tipi ham petrolün fiyatının 2024'te ortalama varil başına 80 dolar olacağı, 2025'te 73 dolara ve 2026'da 72 dolar seviyelerine gerileyeceğinin öngörüldüğü kaydedildi.
KÜRESEL ENERJİ VE GIDA FİYATLARI DA DÜŞECEK
Küresel gıda fiyatlarının bu yıl yüzde 8,5 ve 2025'te yüzde 4 düşmesinin ardından dengelenmesinin beklendiği ifade edilen raporda, gıda fiyatlarının 2015-2019 yılları arasındaki ortalama seviyenin yaklaşık yüzde 25 üzerinde kalacağı aktarıldı.
Raporda, enerji fiyatlarının da bu yıl yüzde 5,8, gelecek yıl yüzde 6,2 ve 2026'da yüzde 2,1 düşmesinin beklendiğine işaret edilerek, gıda ve enerji fiyatlarındaki düşüşün merkez bankalarının enflasyonu kontrol etmesini kolaylaştıracağı dile getirildi. Bankanın raporunda, silahlı çatışmaların tırmanmasının enerji arzını sekteye uğratarak ve gıda ile enerji fiyatlarını artırarak bu çabayı zorlaştırabileceği vurgulandı.
Orta Doğu'daki çatışmaların tırmanma olasılığının enerji fiyatları için yakın vadede önemli bir yukarı yönlü risk oluşturduğuna dikkat çekilen raporda, bunun diğer emtialar için de potansiyel zincirleme sonuçlar doğurabileceği belirtildi.
29 Ekim 2024 Salı
Son dakika haberi: Dünya Bankası'ndan dikkat çeken altın fiyatları tahmini geldi. Banka, altın fiyatı için 'Bu yıl rekor kırabilir ve 2023 ortalamasının yüzde 21 üzerine çıkabilir' tahmininde bulundu.
Son dakika haberleri: Dünya Bankası'nın altın fiyatları tahmininde yer aldığı Emtia Piyasaları Görünüm Raporu yayımlandı. Buna göre 'Altın fiyatları yeni rekorunu kırabilir' tahmini dikkat çekti.
DÜNYA BANKASI'NDAN ALTIN TAHMİNİ: REKOR KIRABİLİR
Dünya Bankası'nın yayımladığı raporda küresel emtia fiyatlarının 2026 yılına kadar düşmesinin beklendiği öne sürülürken, "güvenli liman" arayan yatırımcılar için popüler bir tercih olan altının ortalama fiyatının bu yıl rekor kırmasının ve 2023'teki ortalamasının yüzde 21 üzerine çıkmasının beklendiği bildirildi.
"ÇATIŞMALAR VE JEOPOLİTİK RİSKLER 'ALTIN'A YARIYOR
Varlıklar arasında özel bir konuma sahip olan altın fiyatı için çatışmalar da dahil olmak üzere jeopolitik ve politik belirsizlik dönemlerinde sıklıkla yükseldiği belirtilen raporda, gelecek iki yılda altın fiyatlarının Covid-19 salgınından önceki beş yılın ortalamasının yüzde 80 daha yüksek kalmasının ve sadece hafif bir düşüş göstermesinin beklendiği aktarıldı.
Raporda, Çin'in emlak sektöründeki zayıflığın sıkı arz koşulları ve enerji dönüşümünden kaynaklanan bazı metallere yönelik artan taleple dengelenmesi nedeniyle endüstriyel metal fiyatlarının 2025-2026 yıllarında istikrarlı bir seyir izlemesinin beklendiği ancak Çin'deki beklenmedik büyüme sonuçlarının metal piyasalarında dalgalanmaya yol açabileceği kaydedildi.
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı
29 Ekim 2024 Salı