tatil-sepeti

BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, "Önümüzdeki dönemde BYD'nin çok agresif şekilde büyüyeceğini göreceğiz. Türkiye pazarında dengeleri çok hızlı bir şekilde değiştireceğiz. Tam elektrikli ve şarj edilebilir hibrit modellerimizle BYD çok hızlı bir büyüme elde edecek” dedi.


BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, BYD'nin Türkiye'deki 1 milyar dolarlık yatırımına ilişkin, "Dün Manisa'daydım, Manisa'da tesisin inşa edileceği ilgili alanı ziyaret ettik ve başlangıçta 150 bin araç kapasitesiyle yapılacak tesisin arsası genişlemeye müsait olarak planlandı. Buradaki tesiste, elektrikli ve plug-in hibrit modellerinin üretimi gerçekleştirilecek" dedi.

 

Dünyanın lider elektrikli araç üreticisi BYD'nin Türkiye'de yatırım kararı almasına ilişkin, BYD Türkiye tarafından, ALJ Türkiye ve Avrupa Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt ve BYD Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun'un katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.

 

Toplantıda yaptığı konuşmada Ergun, BYD'nin Türkiye marka tanıtımını geçen yıl ekim ayında yaptıklarını belirterek bugün gelinen noktada, BYD'nin yatırım kararının büyük önem taşıdığını söyledi.

 

Ergun, "BYD'nin devasa üretim tesisi, markanın Avrupa'da büyümesi için en önemli merkezlerden biri olacak. Manisa'da tesisin inşa edileceği ilgili alanı ziyaret ettik ve başlangıçta 150 bin araç kapasitesiyle yapılacak tesisin arsası genişlemeye müsait olarak planlandı. Buradaki tesiste, elektrikli ve plug-in hibrit modellerinin üretimi gerçekleştirilecek." diye konuştu.

 

BYD Türkiye'nin operasyonu başladığı günden bugüne ülkeye, BYD'nin üst yöneticileri tarafından birçok kez ziyaret gerçekleştirildiğini aktaran Ergun, "Her geldiklerinde Türkiye pazarına olan inançlarını çok kuvvetli dile getirdiler. BYD Başkanı Wang Chuanfu bayilerimize yaptığı ziyaretlerde bu niyetlerini kuvvetli söylemlerle dile getiriyordu. Biz ilk günden itibaren planlarımızı buna göre yaptık." ifadelerini kullandı.

 

BYD'nin yatırım kararının, markanın Türkiye'de yeni bir döneme girmesini sağlayacağını belirten Ergun, şunları kaydetti: "Önümüzdeki dönemde BYD'nin çok agresif şekilde büyüyeceğini göreceğiz. Türkiye pazarında dengeleri çok hızlı bir şekilde değiştireceğiz. Tam elektrikli ve şarj edilebilir hibrit modellerimizle BYD çok hızlı bir büyüme elde edecek. Yatırım teşvik belgesi, Resmi Gazete'de yayınlandıktan sonra kasım-aralık aylarında araçlarımızı daha ulaşılabilir bir şekilde sunmaya başlayacağız. Bu da BYD'nin 2024 yılını 10 bin adetler civarında tamamlamasını sağlayacak. Sonraki yıl ise bunun en az 3 katını satacak kadar potansiyele sahip olacağız. Model sayılarımız da hızla artacak. Aynı zamanda üretim planlamalarına bağlı olarak yıl sonunda BYD ATTO 3 ve SEAL U DM-i modeline ek olarak elektrikli bir modeli daha sunmayı planlıyoruz. Agresif büyümeyle birlikte markamız 3 yıl içerisinde binek otomobil pazarında Türkiye'de en çok tercih edilen ilk 3 marka arasında yer alacak."

Ergun, BYD'nin çok hızlı hareket eden bir marka olarak 2026'nın sonuna kadar üretim yatırımını tamamlamak üzere bir sözleşme imzaladığını, bununla birlikte markanın bu üretimi çok daha erken bir süreçte başlatmak üzere çalışmalar yaptığını dile getirerek "Mevcut pazar dengelerinin değiştiği bir dönemde Türk tüketicisine uygun modelleri satışa sunacağız. Bizim bugün sınırlı sayıda sattığımız tüm modellerimizden tüketici çok mutlu. Pazarda memnuniyet açısından üst noktalarda yer alıyoruz. Diğer yandan bayilikle ilgili de çok fazla talep alıyoruz ve bayi adetlerimiz de hızlı bir şekilde artmaya devam edecek. Yıl sonunda bayi adedimizi 20'ye, önümüzdeki yıl ise 40'ın üzerine çıkarmayı hedefliyoruz." dedi.

 

İsmail Ergun, ayrıca yatırım anlaşma kararının Resmi Gazete'de yayınlanmasının ardından BYD'nin diğer Çin markalarına uygulanan yüzde 40'lık ilave gümrük vergisinden muaf tutularak satışına devam edeceğini sözlerine ekledi.

 

"BYD'NİN TÜRKİYE FABRİKASI CİDDİ BİR İSTİHDAM VE İHRACAT RAKAMI SAĞLAYACAK"

 

Ali Haydar Bozkurt da öncelikle bir Türk vatandaşı olarak, BYD gibi dünya devi bir markanın Türkiye'de otomobil üretme kararı almasından dolayı çok mutlu olduğunu dile getirdi.

 

Bozkurt, 27 yıl sonra böylesine bir otomotiv yatırımının gelmesinden ve BYD'nin üretim için Türkiye'yi seçmiş olmasından dolayı gururlandıklarını belirterek "BYD'nin Türkiye fabrikası ciddi bir istihdam ve ihracat rakamı sağlayacak. Türkiye'de teknolojik bir üretimin, ismi teknolojiyle paralel anılan BYD gibi bir markayla olması heyecan verici. Biz ALJ Türkiye olarak bu konuda farklı bir mutluluk duyuyoruz." dedi.

 

BYD ile geçen yıl distribütörlük anlaşmasını imzaladıklarını anımsatan Bozkurt, şöyle devam etti: "ALJ Türkiye olarak hangi işe imza attıysak, en başında eğer imkanı varsa ülkede o yatırımın gerçekleşmesi için çalışmalar yaptık. 1998 yılından beri Türkiye'deyiz ve farklı alanlarda yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. ALJ'nin en büyük pazarlarından biri Türkiye ve her zaman iş ortaklarımıza ülkemizin yatırım için doğru yer olduğunu anlattık."

 

Türkiye'nin coğrafyası gereği çok stratejik bir konumda olduğuna dikkati çeken Bozkurt, ülkenin, Avrupa, Afrika, Orta Doğu ve Rusya'nın ortasında bir noktada olduğunu söyledi.

 

Bozkurt, "Lojistik sistemimiz ve üretim kalitemiz kendini dünyaya kabul ettirmiş durumda. Hem mavi yaka hem da hem mühendislik olarak çok güzel işler ortaya koyuyoruz. Deneyimli bir tedarik sistemimiz var ve tüm bunlar bir araya geldiğinde Türkiye, yatırım için en doğru adres olarak öne çıkıyor." diye konuştu.

 

Ali Haydar Bozkurt, sözlerini şöyle tamamladı: "BYD'nin Türkiye'de gerçekleştirdiği yatırım, başka markaları da tetikleyecektir. Bu yatırımın örnek olarak gösterileceğini düşünüyorum. Sadece Çinli markalar değil, diğer coğrafyalardan markalar da Türkiye'nin yatırım için doğru yer olduğunu görerek, ülkemizi yatırım konusunda radarlarında tutacağına yürekten inanıyorum."

10 Temmuz 2024 Çarşamba

Türk savunma ve havacılık sanayisinin lider şirketlerinden TUSAŞ, yürüttüğü projelerle güvenlik güçlerine güç katıp, bu alandaki dışa bağımlılığı azaltıyor. 1973'te kurulan TUSAŞ, tasarım, üretim ve modernizasyonunun yanı sıra ihracat faaliyetleri de yürütüyor.

Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki yerleşkesi terör saldırısının hedefi olan Türk savunma ve havacılık sanayisinin lider şirketlerinden Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ), başta Türkiye'yi 5. nesil uçak üretebilen az sayıda ülke arasına sokacak Milli Muharip Uçak KAAN olmak üzere birçok önemli proje yürütüyor.

1973'te kurulan TUSAŞ, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu hava araçlarının tasarım, üretim ve modernizasyonunun yanı sıra ihracat faaliyetleri yürütüyor.

Şirket bugüne kadar hayata geçirdiği önemli projelerle Türk savunma sanayisinin güçlenmesine büyük katkı sağladı. Şirketin koordinasyonunda üretilen T129 ATAK Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri, T70 Genel Maksat Helikopteri, ANKA ve AKSUNGUR insansız hava araçları gibi hava platformları güvenlik güçlerine hizmet veriyor.

HÜRKUŞ Temel Eğitim Uçağı, HÜRJET Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı ve GÖKBEY Genel Maksat Helikopteri gibi ürünler envantere girmek için gün sayıyor, insansız savaş uçağı ANKA III'ün testleri de yoğun şekilde sürüyor.

 

TUSAŞ KAAN'IN DA MİMARI

Şirketin en önemli projelerinden biri de yapım süreci devam eden Milli Muharip Uçak KAAN, ülkenin havacılık tarihi açısından önemli bir dönüm noktasını oluşturuyor.

KAAN projesi sayesinde Türkiye, savaş uçağı tasarımı ve üretimi konusunda dünyanın sayılı ülkeleri arasına girme yolunda önemli bir adım atıyor. KAAN, Türkiye'yi, dünyada 5. nesil uçak üretebilen az sayıdaki ülke arasına sokacak.

Proje, Türkiye'nin savunma sanayisindeki bağımsızlığını güçlendirerek, dışa bağımlılığını azaltacak. KAAN'ın 2028 yılında Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesi hedefleniyor.

TUSAŞ, dünya çapında da dikkati çeken başarılara imza attı. Şirket, son olarak Azerbaycan'ın envanterinde yer alan Su-25 uçaklarının modernizasyonunu yaparak bu ülkeye teslim etti.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Türkiye, gelecek yıl "bilgi ve iletişim", "demir yolu ulaşımı", "deniz yolu ulaşımı", "kara yolu ulaşımı" ve "kombine taşımacılık, lojistik ve tehlikeli mal taşımacılığı" programları için 662,6 milyar liralık bütçe ayırdı.

2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ne göre, teknolojik gelişmelerin sağladığı hızlı ilerleme, ulaşım sektörünü de etkisi altına alarak hızla değişirken bu sürece ayak uydurmak için ulaştırma programlarının gideri için kaynak aktarılacak.


Bu kapsamda, ulaştırma sektöründe en fazla pay 329 milyar 853 milyon 395 bin lira ile kara yolu ulaşımı için kullanılacak. Bu yıl 253 milyar 191 milyon 328 bin lira olan söz konusu bütçe, 2025 için yüzde 30,2 artırılmış oldu.

İkinci sıradaki demir yolu ulaşımına bu yıl 215 milyar 182 milyon 334 bin lira olarak ayrılan bütçe, gelecek yıl yüzde 41,8 artışla 305 milyar 228 milyon 361 bin liraya yükseltildi.

Bilgi ve iletişim programının bütçesi de yüzde 62 artırılarak 17 milyar 427 milyon 562 bin liraya çıkarıldı.


Deniz yolu ulaşım programında bu yıl 4,3 milyar lirayı geçen bütçe, gelecek yıl için yüzde 30,9 artışla 5 milyar 659 milyon 988 bin liraya ulaştı.


Kombine taşımacılık, lojistik ve tehlikeli mal taşımacılığı programında ise gelecek yıl bütçesi, bu yıla kıyasla yüzde 239 artarak 4 milyar 421 milyon 813 bin lira oldu.

Böylece, bu yıl 484 milyar 756 milyon 198 bin lira olan ulaştırma programlarındaki toplam bütçe, gelecek yıl yüzde 36,7 artışla 662 milyar 591 milyon 119 bin lirayı bulacak.

Ulaştırma programlarına bu yıl ve 2025 için ayrılan ödenekler şöyle:

 

Programlar         2024 Bütçesi (TL)             2025 Bütçesi Teklifi (TL)

Bilgi ve iletişim  10.757.267.000  17.427.562.000

Demir yolu ulaşımı          215.182.334.000               305.228.361.000

Deniz yolu ulaşımı            4.321.176.000    5.659.988.000

Kara yolu ulaşımı              253.191.328.000               329.853.395.000

Kombine taşımacılık, lojistik ve tehlikeli mal taşımacılığı 1.304.093.000    4.421.813.000

Toplam 484.756.198.000               662.591.119.000

23 Ekim 2024 Çarşamba