tatil-sepeti

Türkiye’de 59 milyon kişi her gün ortalama iki saatini internette geçiriyor. Dijital pazarda satın alma kararlarının önemli bir kısmı bu iki saatlik zamanda oluşuyor. Bunun farkında olan firma ve marka sahipleri, müşterilerinin satın alma kararlarını ‘e-pazar’dan etkileyebilmek için yeni arayışlara giriyor. 2014’ten bu yana ortalama yüzde 33 büyüyen, geçen yıl ise büyüme temposunu yüzde 42’ye çıkaran e-ticarette başarılı olabilmenin en önemli anahtarı, hedef kitlenin doğru seçilmesi.

YÜZDE 25

Gelişmiş ülkelerde e-ticaret toplam perakende pazarının yüzde 11’ine tekabül ederken, bu oran Türkiye’de yüzde 5.9 seviyesinde. Her yıl gelişerek kullanıcı sayısını artıran Türkiye e-ticaret pazarında geçtiğimiz yıl 59.9 milyar TL’lik bir ciro elde edildi. Bu pastadan en büyük payı ise tatil seyahat siteleri aldı. Türkiye’de pek çok firmanın çevrimiçi satışları bulunurken, henüz e-pazara girmeyen firmalar toplam firma sayısının yüzde 25’ini oluşturuyor.

KIYMETLİ 3 SANİYE

Firmaların, perakende harcamalarının 20’de 1’ini çevrimiçi gerçekleştiren Türk kullanıcısını e-pazarda kendilerine çekebilmek için yalnızca üç saniyeleri bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre kullanıcıların yüzde 80’i üç saniye içinde açılmayan internet sayfalarını terk ediyor.e-ticaretin tüm bu yönleri İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşen ‘E-Ticaret ve Dijital Pazarlama Konferansı’nda ele alındı. Konferansta firmalara dijital pazara girişte izleyecekleri yöntemler anlatıldı.

SOSYAL MEDYA

Konferansta e-ticaret ve dijital pazarlamanın duayenleri katılımcılara e-pazarda var olabilmenin sırları anlattı. Buna göre firmaların e-ticarette, internet sitelerinin yanı sıra kampanyalarının önemli bir bölümünü sosyal medyadan yürütmeleri gerekiyor. Zira Türkiye’de 44 milyon sosyal medya kullanıcısı bulunuyor. Sosyal ticaretin 2020’de 160 milyar dolarlık bir pastaya ulaşacağı öngörülüyor. Sosyal medyanın pazarlamadaki en büyük pastasını ise yüzde 84’le Instagram alıyor. Sosyal medya kullanıcıları artık alacakları ürünün tanıtım yazısından ziyade etkili bir fotoğrafını görmeyi tercih ediyor.

VİDEONUN PAYI

e-ticarette, en etkili pazarlama yöntemlerinden birini de videolu paylaşımlar oluşturuyor. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya yüzde 92’lik oranla Youtube. Türk kullanıcısı aylık kişi başı 200 dakikalık video izliyor. Beğenilen markaların videoları yüzde 70 oranında paylaşılıyor ve video içerikleri satın alma kararlarının yüzde 85’ini olumlu etkiliyor. Ancak firmaların bu aşamada çok hızlı olmaları gerekiyor; zira gençler 6 saniyede kendilerini etkilemeyen bir videoyu değiştirebiliyor. Bu durum orta yaş ve üzerinde ise 15 saniyeyi buluyor.

E-CÜZDAN

Gelişen e-ticaret ve sosyal ticaret, firmalara güvenli ve kolay ödeme imkânı sunma zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Zira e-pazar müşterileri, kendilerini en fazla dört adımda sonuca ulaştırmayan ödeme yöntemlerinden vazgeçebiliyor. Müşteriler için güvenli ödeme yöntemleri de alışveriş kararlarını etkiliyor. Geçtiğimiz yıl tüm dünyada kredi kartı, banka kartı ve ön ödemeli kartları dijital ortamda tek bir cüzdanda bir araya getirerek ödeme imkânı sunan e-cüzdan, çevrimiçi alışverişte yüzde 38’lik bir paya ulaşmıştı. 2021’de bu oranın yüzde 47’ye ulaşması öngörülüyor.

ÇETİN REKABET ORTAMI

İstanbul Ticaret Odası’nda gerçekleşen ‘E-Ticaret ve Dijital Pazarlama Konferansı’nın açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman yaptı. Salman, Türkiye’nin dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti: “Son yıllarda dijital pazarda yaşanan gelişmeler vesilesiyle çok çetin bir rekabet ortamının hâkim olduğu bir ekosistem söz konusu. Tüm bu gelişmeler yüzünden artık işletmelerimizin geleneksel ticaret yöntemlerinin dışına çıkarak gelişen teknoloji uygulamalarına hızla adapte olmaları ve erişimi çok daha hızlı olan e-ticaret ve dijital pazarlama gibi alanlarda etkin birer oyuncu haline gelmeleri gerekiyor.”

AKILLI TELEFON GERÇEĞİ

Firmaların dijital ticarette akıllı telefon gerçeğini de göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Zira Türkiye nüfusunun yüzde 93’ü akıllı telefon kullanıyor. KPMG Türkiye’nin araştırmasına göre e-ticaret müşterilerinin yüzde 57’si, satın alma kararlarını telefonları aracılığıyla gerçekleştiriyor. Kullanıcıların yüzde 98’i telefonları dik konumda kullandığı için firmaların mobil pazara yönelik tasarımlarını buna göre gerçekleştirmeleri gerekiyor.

23 Ekim 2019 Çarşamba

Etiketler : Gündem

Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünya sıralamasında 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını açıkladı. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.

Bakan Yumaklı, gıda güvenliği konusunda yapılan denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirterek, "Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." dedi.

Tarımda teknolojinin önemine değinen Yumaklı, Türkiye'nin sadece elma üretiminde değil, bu alanda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilmesinde de önemli bir aşama kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, tarımsal üretimin pazarlama ayağının önemine vurgu yaparak, üretimin planlanması, sözleşmeli üretim modelleri ve işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması gibi konularda çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yumaklı, tarımsal üretimde 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modelinin, üretici ve tüketiciye büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Bu modelle, ülke kaynaklarının daha verimli kullanılacağını ve hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri üretiminde 2028'e kadar olan hedeflerin belirlendiğini kaydetti.

Kent tarımı uygulamalarına da değinen Yumaklı, büyük şehirlerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şehir çeperlerinde tarımsal üretimin desteklendiğini ve organize tarım bölgelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda, 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve bunlardan 6'sında üretimin başladığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirerek, Türkiye'nin tohumculukta dünyada öncü bir ülke haline geldiğini ve bu alandaki başarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin kendi topraklarında ürettiği tohumların dünya çapında 117 ülkeye ihraç edildiğini belirten Yumaklı, bu başarıyı daha da ileri taşımak için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yaptı.







SPK'nın "III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, girişim sermayesi yatırımlarının finansmanında önemli bir yatırım aracı olan, Türkiye'nin sermaye piyasalarında da giderek önem kazanan ve hızla büyümeye devam eden girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırımların artırılabilmesi amacıyla ve uygulamada karşılaşılan ihtiyaçlar ile girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni yatırım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak anılan tebliğin muhtelif maddelerinde değişiklik yapıldı.


Yapılan değişiklikler kapsamında, doğrudan yatırım yerine girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) üzerinden riskin dağıtılarak yatırımın çeşitlendirilebilmesi, daha önce yatırım almış ve yatırım turu kapanmış girişim şirketlerine yatırım yapılabilmesine imkan sağlamak amacıyla fon toplam değerinin en az yüzde 80’i diğer GSYF katılma paylarından oluşacak şekilde GSYF’lerin fon sepeti fonu yapısında ihraç edilebilmesine imkan tanınacak.


Yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az yüzde 51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yatırım yapılmasına olanak sağlanacak.


Girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni finansman araçlarının yaygınlaştırılması amacıyla, ilgili mevzuatta yer alan şartlara uyum sağlanmak kaydıyla, ileri vadede ortak olma hakkı veren sözleşmeler girişim sermayesi yatırımı olarak değerlendirilecek.


Bu kapsamda, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırımın sınırının fon toplam değeri yüzde 10’undan, yüzde 15’e çıkarılacak ve Fon’un tedavüldeki katılma paylarının yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunması halinde bu oran kademeli olarak %100’e kadar artırılabilecek.


Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkul veya gayrimenkule dayalı varlıklardan oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmeyecek.


Diğer GSYF’lere fon toplam değerinin en fazla yüzde 25’i, girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si ve GSYF katılma payına sahip yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si oranında yatırım yapabilecek.


Tebliğ kapsamında, fon katılma paylarının satış başlangıç tarihinden fon toplam değerinin en az yüzde 80’inin girişim sermayesi yatırımlarına yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda, yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum sağlanması gerekecek.


Kaynak taahhüdü tutarı, fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilecek.

Tebliğ kapsamında, sektör talepleri dikkate alınarak başvuru süreçlerinin kısaltılabilmesi amacıyla GSYF’ler menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilebilecek.


Fon bilgilendirme dokümanlarının içeriklerinin sadeleştirilirken, bu doğrultuda belirli konulara fon ile katılma payı sahipleri arasında imzalanacak fon ihraç sözleşmesinde yer verilecek.


Tebliğ’e eklenen Geçici Madde 2 ile Tebliğ değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından yatırımcılar ile fon ihraç sözleşmesi imzalanması gerekliliğinin yerine getirilebilmesi ve fonun ihraç belgesinde yer alması gereken asgari unsurlara uyum sağlanabilmesi için 30 Haziran 2025 tarihine kadar, yeni portföy sınırlamalarına uyum sağlanabilmesi için ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre verildi.


Söz konusu Tebliğ bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

21 Eylül 2024 Cumartesi