Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Bağışçılar Konferansı'nda, "Bu zor günlerde tüm dostlarımızın; kurumlarıyla, üye ve aday ülkeleriyle AB, BM ve diğer uluslararası örgütlerin sergilediği dayanışmayı asla unutmayacağız." dedi.


Erdoğan, AB Komisyonu ile AB Konseyi Dönem Başkanı İsveç'in, Türkiye ve Suriye'de depremlerden etkilenen bölgelere destek için düzenlediği "Uluslararası Bağışçılar Konferansı"na Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden canlı bağlantıyla katıldı.

Buradaki konuşmasına, katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Birliği Konseyi Dönem Başkanlığını yürüten İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'a düzenledikleri konferans için teşekkür etti.

Türkiye'nin 6 Şubat'ta, insanlık tarihinin en büyük tabii afetlerinden biriyle sarsıldığını hatırlatan Erdoğan, aynı bölgede 9 saat arayla meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki şiddetli depremin, 14 milyon vatandaşın yaşadığı 11 ilde çok ciddi yıkıma ve can kaybına yol açtığını belirtti.

Enkaz altında kalan 50 bin 96 insanın hayatını kaybettiğini, 115 bin vatandaşın ise yaralı kurtarıldığını aktaran Erdoğan, vefat edenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk halkına sabır, yaralılara acil şifalar diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralarında AB vatandaşlarının da olduğu, hayatını kaybeden 6 bin 807 yabancı ve Suriyeli için de başsağlığı dileklerini iletti.

Bilim insanlarının, yaşanan felaketi "dünya üzerinde, karada meydana gelen en şiddetli sarsıntı" olarak tanımladığına dikkati çeken Erdoğan, bir kısmı müstakil deprem büyüklüğüne ulaşan artçı sarsıntıların halen devam ettiğini söyledi.

Depremden etkilenen illerin bazılarının, son günlerde bir de aşırı yağış ve sel afetleriyle mücadele ettiğini kaydeden Erdoğan, "Olumsuz hava şatlarına rağmen enkaz kaldırma çalışmalarından depremzedelerimizin barınma, gıda ve diğer ihtiyaçlarının giderilmesine kadar gereken her türlü gayreti gösteriyoruz." diye konuştu.

"DAYANIŞMAYI ASLA UNUTMAYACAĞIZ"

Devletin ilgili tüm kurumlarının yanı sıra belediyelerin, sivil toplum kuruluşlarının, gönüllülerin deprem bölgesinde canla başla çalıştığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hasar tespit çalışmalarımız tamamlanmak üzeredir. Deprem bölgesindeki 11 ilimizde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı, yani artık kullanılamaz hale gelmiş bina sayısı 298 bine, buralardaki bağımsız bölüm sayısı ise 876 bine varıyor. İlk hesaplarımıza göre, depremin yol açtığı yıkımın maliyetinin yaklaşık 104 milyar doları bulacağı anlaşılıyor. Bu çapta bir afetle ekonomik durumu ne olursa olsun hiçbir ülkenin tek başına mücadele etmesi mümkün değildir. Yıllardır dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerinin imdadına koşan Türkiye, depremin hemen sonrasında 90 ülkeden gelen 11 bin 320 personelin desteğini yanında buldu. Telefonla arayarak, mesaj göndererek veya bizzat ülkemize gelerek milletimizin acısını paylaşan dostlarımız, kardeşlerimiz oldu.

130'a yakın ülkeden yardımlar depremzedelerimize ulaştı. 36 sahra hastanesi, siz değerli dostlarımızın sayesinde kurularak yaralılarımızın tedavisine katkı sağladı. Her birinize, şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu zor günlerde tüm dostlarımızın, kurumlarıyla, üye ve aday ülkeleriyle Avrupa Birliği'nin, Birleşmiş Milletler'in ve diğer uluslararası örgütlerin sergilediği dayanışmayı asla unutmayacağız."

"ESAS MÜCADELEMİZ ŞİMDİ BAŞLIYOR"

Bu konferansın, halklar arasındaki ilişkilerin ne kadar sağlam temellere dayandığını gösteren bir başka örnek olduğuna işaret eden Erdoğan, "Konferansta yapacağınız katkılar, depremin yaralarını sarma ve afetin izlerini ortadan kaldırma çabalarımızda bize yardımcı olacaktır çünkü esas mücadelemiz şimdi başlıyor. Depremde yıkılan tüm şehirlerimizi altyapısı, üstyapısı, işyerleri, tarihi ve kültürel değerleriyle yeniden inşa ve ihya edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Hedefimiz, bir yıl içinde deprem bölgesinin tamamındaki konut ihtiyacını karşılayacak sayıda, kaliteli ve güvenli yapıyı inşa etmektir. İlk yıl 319 bin, toplamda ise 650 bin konutu insanlarımıza teslim etmeyi planlıyoruz. Yer tespiti yapılan, zemin ve etüt çalışmaları biten bölgelerde temelleri atıp konut inşaatlarına hemen başladık. Bir taraftan bunları yaparken eş zamanlı olarak çadır kent, konteyner kent ve prefabrik yapıların kurulumuna aralıksız devam ediyoruz. İnşallah iki ay içinde 108 bin konteyner kurarak, yarım milyon insanımızı bu alanlara yerleştireceğiz."

Erdoğan, Türk milletinin dayanışmanın gücüne, paylaşmanın bereketine inanan bir millet olduğunu, tarih boyunca hiçbir ayrım yapmadan, kimsenin inancına, kökenine, diline bakmadan, dara düşen herkesin yardımına koştuğunu hatırlattı.

"TÜM İNSANLARA KAPIMIZI VE GÖNLÜMÜZÜ AÇTIK"

Son olarak, koronavirüs salgını döneminde, Türkiye'den talepte bulunan 160 ülke ile 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ve teçhizat gönderdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Suriye'den Ukrayna'ya kadar, çatışma bölgelerinden göç etmek zorunda kalan tüm insanlara kapımızı ve gönlümüzü açtık. Halihazırda 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere, 4 milyonu aşkın sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Bugün de ülkemizde asrın felaketinin yaralarını sararken, depremden etkilenen Suriye halkıyla dayanışma içerisindeyiz. Üçüncü tarafların ve başka ülkelerin, Suriye'deki depremzedelere yönelik karadan ve havadan insani yardım malzemesi intikallerinde gereken kolaylığı gösteriyoruz. Bu tutumumuzu bundan sonra da sürdüreceğiz. Gece-gündüz demeden milletimiz için yardım toplayan, ekipleriyle arama-kurtarma mücadelemize destek veren, bu zor günlerimizde yanımızda olan siz dostlarımıza teşekkür ediyorum. Konferansın, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum."

20 Mart 2023 Pazartesi

KOSGEB’in yeniden kurgulanan Girişimcilik Destek Programı’nın ayrıntıları açıklandı. Program, iş kurma desteği ve iş geliştirme desteğinden oluşuyor. Buna göre, iş geliştirme için 1.5 milyon lira üst limit dahilinde geri ödemeli destek veriliyor.


KOSGEB, girişimcilik desteğinde ise üst limiti 2 milyon liraya çıkardı.

 

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB) yeniden kurgulanan Girişimcilik Destek Programı’nın ayrıntıları belli oldu.

 

Bugüne kadar girişimcilik alanındaki destekleriyle hizmet, ticaret, imalat ve bilişim alanlarında yeni işletmelerin kurulmasına, geliştirilmesine ve sürdürülebilirliklerine katkı sağlayan KOSGEB, girişimcilik desteklerini güncelleyerek, üst limitini 375 bin liradan 2 milyon liraya çıkardı.

 

TAMAMI GERİ ÖDEMESİZ 

 

İş Kurma Desteği kapsamında girişimcilere tamamı geri ödemesiz kuruluş ve personel desteği sağlanıyor. Gerçek kişi statüsünde kurulmuş olan işletmeye 10 bin lira, sermaye şirketi statüsünde kurulmuş olan işletmeye 20 bin lira kuruluş desteği veriliyor.

Girişimcinin genç, kadın, engelli, gazi veya birinci derece şehit yakını olması durumunda kuruluş desteğine 10 bin lira daha ilave ediliyor.

 

Destek kapsamında personel giderlerine de işletmenin vergi mükellefiyetinin devam etmesi şartıyla 3 yıl boyunca çalışanı olduğu her yıl için 1 aylık brüt asgari ücretin işverene toplam maliyeti kadar destek sağlanıyor.

 

İş Kurma Desteği’ne, destek programına başvuru tarihi itibarıyla işletmesini en fazla 1 yıl önce kurmuş olan girişimciler müracaat edebilecek.

 

İŞ GELİŞTİRME DESTEĞİ

 

İş Geliştirme Desteği kapsamında ise girişimcilere 1.5 milyon lira üst limit dahilinde yüzde 80 destek oranıyla geri ödemeli destek sağlanıyor. Girişimcinin genç, kadın, engelli, gazi veya birinci derece şehit yakını olması durumunda destek üst limitine 150 bin lira daha ilave ediliyor.

 

İş Geliştirme Desteği’ne, destek programına başvuru tarihi itibarıyla işletmesini en fazla 3 yıl önce kurmuş girişimciler başvurabilecek.

 

FAYDALANACAK SEKTÖRLER

 

İmalat, telekomünikasyon, bilgisayar programlama, danışmanlık, bilgi hizmet, bilimsel araştırma ve geliştirme alanlarında faaliyet gösteren işletmeler bu destekten yararlanabilecek.

 

Geri ödemeli destekler için herhangi bir faiz ve komisyon uygulanmayacak. İşletmelerin geri ödemeleri 36 aylık program süresi sonunda başlayacak.

 

BAŞVURU TAKVİMİ

 

İş Kurma Desteği’ne başvurular sürekli olacak. İş Geliştirme Desteği’ne ise yılın belirli dönemlerinde başvuru yapılabilecek. İlk dönem başvuruları, 28 Haziran 2024’e kadar alınacak.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Lojistik sektörü için çözüm üreten BTM girişimlerinden ‘KamyondaPOS’, bireysel kamyon sahiplerinin vade beklemeden kredi kartı ile tahsilat yapmalarını sağlıyor. Yapılan tahsilatlardan komisyon alan girişim, gelir modeliyle de sermaye bulma güçlüğü yaşayan diğer girişimlerden ayrılıyor.


TUĞÇE ÖZKUŞ

 

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimlerinden biri olan ‘KamyondaPOS’, bireysel kamyon sahiplerine, nakliye organizatörü firmalara ve nakliye komisyoncularına önemli bir kolaylık sunuyor. KamyondaPOS, Türkiye’de lojistik taşımaların yüzde 80 gibi büyük bir bölümünü gerçekleştiren ve sayısı 1 milyonu bulan bireysel kamyon sahiplerinin vade beklemeden kredi kartı ile tahsilat yapmalarını sağlıyor. Kişilerin uygulama üzerinden üretilen link sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde olan müşterisinden tahsilat yapabilmesine olanak tanıyan KamyondaPOS, böylelikle operasyon ve sermaye gereksinimini minimumda tutuyor.

 

KamyondaPOS, kamyon sahiplerinin erken ödeme talebini karşılarken, ödemeyi yapan tarafa ise kredi kartının hesap kesim gününe bağlı olarak 40 güne kadar vade imkanı sağlıyor. KamyondaPOS’un kurucusu Burak Şerbetçi, iş modellerini ve sektör için çözümlerini, İstanbul Ticaret Gazetesi okurları için anlattı.

 


Ödeme ve vade imkanı dışında da çözümleri olduğunu belirten Şerbetçi, “KamyondaPOS’u; sistem üzerinden uygun fiyatlı sigorta teklifi alabilecekleri, lastik satın alabilecekleri, akaryakıtta indirim alabilecekleri, sektörün önemli ihtiyaçlarına cevap veren ‘lojistik superapp’ diye tanımlayabiliriz. Uygulamamız üzerinden üretilen link sayesinde dünyanın herhangi bir yerinde olan müşteriden tahsilat yapabilmesini sağlıyoruz” dedi.

 

GELİR MODELİ

 

Gelir modellerinin yapılan tahsilatlardan komisyon alma üzerine kurulu olduğundan bahseden Şerbetçi, sektörel anlamda finansman sorununu çözmeye çalışan girişimler olduğuna, ancak bunların çok ciddi sermaye gerektiren ve operasyon yükü olan işletmeler olduğuna değindi. Şerbetçi, “Bizi onlardan ayıran en önemli özelliğimiz, kredi kartı ile ödeme olanağıyla operasyon ve sermaye gereksinimini minimumda tutmamız” diye konuştu.

 

SEKTÖR TECRÜBESİ

 

KamyondaPOS’u hayata geçirirken ve ekibi oluştururken yaşadıklarına dair bazı bilgileri paylaşan Burak Şerbetçi, şunları söyledi: “Herkesin temel problemi olan kalifiye birilerini bulmak çok zor ama biz bu konuda şanslı bir girişimiz.

 

İlk günden ne istediğimizi bilen, ne istediğini bilen bir yönetim ekibini ciddi emekle oluşturduk. Bu da sektör içerisinden geliyor olmanın avantajı olsa gerek. Sektörün ve ticaretin içerisinden geliyor olmak, bu anlamda bizi daha avantajlı konuma getiriyor. Ailemizin ticarette üçüncü, lojistik sektöründe ise ikinci kuşak temsilcisiyiz. Dolayısıyla zorlukların içinde büyümüş, tecrübeli bir ekip olunca zorluklarla başa çıkmak elbette daha kolay oluyor.”

 

TÜRKİYE MERKEZ

 

Ekip kurmanın zorluklarına rağmen sektördeki tecrübeyle birlikte şimdi 8 kişi olduklarını belirten Şerbetçi, “Bu toprak-lardan çıkıp adını dünyaya duyuran çok değerli girişimlerin yanında yerini almak isteyen bir ekip olduk. Bunu başaracağız; çünkü ülkemiz gerçekten çok önemli bir lojistik merkezi ve bu konumunu her geçen gün artırıyor. Bizler de bu yolculukta ülkemizin ve sektörümüzün finansman sorununa çözüm üreterek destek olacağız” dedi. 

 

AÇIĞI KAPATIYOR

 

Türkiye’de gelişmekte olan bir girişimcilik ekosistemi olduğunu söyleyen Şerbetçi, etkinliklerde bir araya geldikleri muazzam vizyoner girişimciler ve harika hızlandırma programlarının olduğunu, ancak girişimcilikte alınacak çok yol olduğunu ifade etti. Lojistik sektörünün bu ekosisteme dahil olduğunu söylemenin pek mümkün olmadığını belirten Şerbetçi, KamyondaPOS olarak bu açığı kapatıp, ekosisteme katkı sağlayacaklarını dile getirdi.

 

BTM’NİN BİZDEKİ YERİ ÇOK FARKLI

 

BTM deneyiminin girişimcilik ekosistemine bakış açılarını değiştirdiğini anlatan Burak Şerbetçi, BTM ile bir Sahne XL etkinliğinde yollarının kesiştiğini belirterek, şunları söyledi: “Burada olmalıyız dedik. Kabul edildiğimiz ilk hızlandırma merkezi olması sebebiyle BTM’nin bizde yeri çok farklı. BTM, çok ciddi bilgi birikiminin olduğu bir okul gibi. Her eğitimde, her sohbette girişimcilerden ve BTM ekibinden çok şey öğreniyoruz. Sahne XL etkinliğinde sahneye çıkacak girişimlerden biriyiz. Bunun için çok mutluyuz. Daha önce çok kez sunum yaptım ama bana göre Sahne XL çok farklı bir konuma sahip. Böyle büyük bir organizasyonda sahneye çıkmak için sabırsızlanıyorum.”

20 Mayıs 2024 Pazartesi