Brent petrolün varil fiyatı, ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinin faiz artışına devam edilebileceği yönündeki açıklamaları sonrası talep endişelerinin artmasıyla 88.79 dolara gerileyerek son bir ayın en düşük seviyesini gördü.



 

Dün 91.56 dolara kadar çıkan Brent petrolün varil fiyatı, günü 90,92 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 15.21 itibarıyla kapanışa göre yüzde 2,3 azalışla 88,79 dolar oldu. Böylece, Brent petrolün varil fiyatı son bir ayın en düşük seviyesine geriledi.

 

Aynı dakikalarda Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 87,22 dolardan alıcı buldu.

 

Piyasalar, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) bugün yapılacak toplantısından çıkacak üretim kararına odaklanmış durumda ancak dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD’den gelen makroekonomik veri akışının Fed’in faizleri beklenenden daha uzun süre yüksek seviyelerde tutacağına işaret etmesiyle petrol fiyatları son bir ayın en düşük seviyesine geriledi.

 

Dün ABD’de açıklanan verilere göre, JOLTS açık iş sayısı, ağustosta bir önceki aya kıyasla 690 bin artışla 9 milyon 610 bine yükselerek piyasa beklentilerini aştı.

 

İş gücü talebinin bir ölçütü olan açık iş sayısındaki artışın, Fed’in sıkı para politikasına rağmen iş gücü piyasasında güçlü duruşun sürdüğüne işaret ettiğini belirten analistler, piyasaların bugün açıklanacak olan ve Fed’in bir sonraki faiz kararına ilişkin ipucu verebilecek ADP tarım dışı istihdam verisine odaklandığını belirtti.

 

Fed yetkililerinin yaptığı açıklamalar da fiyatları etkiliyor. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, Banka’nın faiz oranlarını “uzun süre” yüksek tutması gerektiğini belirterek, 2024’te bir faiz indirimi öngördüğünü belirtmişti.

 

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ise son derece güçlü bir iş gücü piyasası bağlamında kısa vadede enflasyonun düştüğünü, ABD ekonomisinin görünümü konusunda “çok iyimser” olduğunu ifade etmişti.

 

Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester da faiz oranlarının bir süre sabit tutulmaya başlanmasından önce bu yıl içinde bir kez daha artırılabileceğini söylemişti.

 

Enflasyon tahminine ilişkin risklerin devam ettiğine işaret eden Mester, “Atılan adımlara rağmen enflasyon hala çok yüksek. Enflasyonun fiyatlar üzerindeki etkisinin kırıldığını görmemiz gerek. Tüketiciler gelirlerinin büyük bir kısmını hizmet sektöründe harcadıkları için bu sektörün enflasyon endekslerindeki ağırlığı daha yüksek.” Demişti.

 

Artan petrol fiyatlarının oluşturduğu çarpan etkisinin enflasyonla mücadelede en büyük engel olduğunu belirten Mester, “Artan benzin fiyatları tüketicilerde enflasyonun yeniden yükseleceği korkusu yaratıyor.” İfadesini kullanmıştı.

 

ABD dolarının son 10 ayın en yüksek seviyesine çıkması da diğer para birimlerini kullanan alıcıların petrole olan talebini azalttığı için fiyatların düşüşüne katkıda bulunuyor.

 

OPEC KARARI BEKLENİYOR

 

Piyasalar, OPEC ülkelerinin vereceği üretim kararına odaklandı ancak grubun en büyük üreticileri Rusya ve Suudi Arabistan toplantı öncesi yaptıkları açıklamalarda, mevcut kesintilerde değişiklik yapılmayacağını bildirdi.

 

Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, ülkesinin gönüllü petrol üretim kesinti kararını gelecek ay gözden geçireceğini söyledi.

 

Petrol ihracatı kesintisini sürdüreceklerini belirten Novak, "Rusya eylül ve ekimde devreye giren günlük 300 bin varil düzeyindeki gönüllü petrol ihracat kesintisini yıl sonuna kadar devam ettirecek." dedi.

 

Suudi Arabistan da benzer bir açıklamada bulunarak, temmuzdan bu yana uygulanan günlük 1 milyon varillik gönüllü kesintinin aralık ayının sonuna kadar sürdürülmesi kararına sadık kalınacağını bildirdi.

 

Suudi Arabistan resmi ajansı SPA'nın Enerji Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı haberde ise söz konusu kesinti kararının kasımda yeniden gözden geçirileceği ve gerekirse artırılabileceği belirtildi.

04 Ekim 2023 Çarşamba

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar