tatil-sepeti

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

Türk İslam âlimlerinin belki de en çok bilineni ve adına en çok kitap yazılanı Ebür-Reyhân Muhammed bin el-Birûnî. Yaşadığı çağa ve yüzyıllar sonrasına damga vuran bilim adamı, farklı farklı bilim dallarında pek çok çalışma yapmış ve yaşadığı asra adını vermişti. Tek bir alanla adının anılmasının mümkün olmadığı çok yönlü bilim adamı, Newton ve Piscard’dan tam 700 yıl önce ekvatorun eğikliğini doğru olarak hesaplamıştı.

GÖZLERİNE AK DÜŞTÜ

En önemli çalışmaları astronomi alanında olan Birûnî 973 yılında Harezm’in merkezi Kas’ta dünyaya gelmişti. Çocukluğundan bu yana araştırmaya karşı yoğun bir merak içinde olan âlim, kendi kendini yetiştirmişti. Uzun süreli bir eğitim hayatı olmayan ancak ilmi merakından dolayı bilim adamlarıyla sürekli istişare halinde olan bilim adamı henüz 17 yaşındayken rasat yapmaya başlamıştı. Öyle ki güneşi gözlemlemekten gözleri henüz o yaşlarında ciddi şekilde rahatsızlanmıştı. Ancak Birûnî bu rahatsızlığını çalışmalarına hiçbir şekilde engel olarak görmemiş, çalışmalarını gözleri iyileşene kadar güneşin sudaki aksine bakarak sürdürmüştü.

17 YAŞINDA HESAPLADI

Oldukça genç yaşta önemli araştırmalara imza atan ünlü Türk İslam âlimi, henüz 17 yaşında yarım derecelik bölümlere ayrılmış bir çemberle Kas şehrinin enlem derecesini hesaplamıştı. Yine 22 yaşında bir dizi gözlemler ve ölçümlerle bir astronomik çember hazırlamış ve bunu gözlemleri için kullanmıştı.

JAPONYA’YI BİLİYORDU

Batıda Aliboron olarak bilenen ünlü Türk âlimi, Orta Asya’da yaşamasına rağmen, gözlemleri için farklı coğrafyaları da dolaşmıştı. Henüz o çağda Ümit Burnu’nun varlığından söz etmiş, Kuzey Asya ve Kuzey Avrupa hakkında da geniş bilgiler vermişti. Üstelik büyük Türk âlimi dünyada yaygın olan bilginin aksine beş asır önce Japonya’nın varlığından da haber vermişti.

Yaşamı boyunca farklı farklı devletlerin hâkimiyeti altında yaşayan ilim güneşi, en verimli çalışmalarını Gazneliler döneminde yapmıştı. Zira Gazne Hükümdarı Mahmut ilme çok önem veriyordu. Birûnî bu dönemde Gazne’ye getirilen Hintli bilim insanlarıyla da irtibat halinde olmuş ve ilmine ilim katmıştı. Sultan Mahmut’un vefatından sonra tahta geçen oğlu Mesut da bilime çok önem veriyordu. Büyük alim ortaçağ astronomisi için çok önemli bilgiler ihtiva eden dünyanın güneş etrafında dönmesi durumunun astronomik olguları değiştirmeyeceğini keşfetmişti. Birûnî, bunun üzerine Sultan Mesut’un verdiği bir fil yükü altını kabul etmeyecek kadar da tok gönüllüydü.

8 DİL BİLİYORDU

Harizmce, Soğdca, Arapça, Farsça, Grekçe, İbranice, Süryanice ve Sanskritçe dillerini iyi derecede bilen Birûnî hayatı boyunca yüzü aşkın kitap yayınlamıştı. Bu kitapların 27 tanesi ancak günümüze ulaşabildi ve dünyanın farklı farklı kütüphanelerine yayıldı. Ünlü alimin jeodezi bilimini ilk defa ortaya çıkardığı “Tahdidü nihilyati’l-emakin” isimli kitabının dünyadaki tek nüshası ise Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunuyor.

YOKSULLUK ÇEKTİ

Asırlara damga vuran büyük âlimin hayatında dikkat çekilmesi gereken en önemli noktalardan biri de hiçbir şartta araştırma azminden vazgeçmemesiydi. Zira ilk yıllarda göz hastalığıyla boğuşan Birûnî, yine bu sevdasından vazgeçmemiş ve en güzel araştırmalarını o dönemlerde ortaya koymuştu. Hem annesiz hem de babasız büyüyen âlim, ilerleyen yıllarda da büyük bir yoksullukla başa çıkmıştı. Daha sonra Gazne Devleti’nin kurulduğu ilk yıllarda bilim adamlarına mesafeli yaklaşan bir yönetimle karşılaştı ve Nandana Kalesi’nde bir süre göz hapsinde tutuldu. Birûnî bilim adamlarının dinsizlikle suçlandığı bir dönemde dahi çalışmalarından geri durmamıştı.

SEZARYENLE DOĞUM

Birûnî’nin tıp alanında da önemli araştırmaları ve başarılı çalışmaları vardı. Henüz
10. asırda o yılların şartları gereği yapılması mümkün görünmeyen bir ameliyatı yapmış ve bir bebeği sezaryenle dünyaya getirmişti.

ASIRLAR SONRA ANLAŞILDI

Büyük çalışmalarla iz bırakan Birûnî’nin fikirlerini ve çalışmalarını anlamak için asırlar sonra onunla ilgili toplantılar ve kongreler düzenlendi. Adına pullar ve anma kitapları basıldı. UNESCO, Görüş dergisinin 6. sayısını (Haziran 1974) “Bin Yıl Önce Orta Asya’da Yaşayan Evrensel Bir Deha” başlığıyla Birûnî’ye ayırmıştı. Yine bininci yıl kutlamaları arasında Birûnî adına Türkiye, İran, Rusya, Afganistan, Pakistan ve Suriye’de pullar bastırılmıştı. 1985’te de Ankara’da, aralarında Birûnî’nin de bulunduğu dört Türk bilgini adına milletlerarası bir sempozyum düzenlenmişti. Ayrıca Birûnî’ye ait bir minyatür İstanbul Topkapı Müzesi’nde bulunuyor.

‘RABBİMDEN SEVAP UMARIM’

Allah inancı çok sağlam olan Birûnî çalışmalarını İslamiyet’e hizmet yolunda da kullanmıştı. Büyük ilim adamı matematik ve astronomik çalışmalarla kıblenin tayini için kolay bir yöntem bulmuş ve yıllar sonra bunun için, “Bu çalışmamdan dolayı kıyamet günü Rabbimden sevap umarım” demişti. Ünlü alim üstelik bu çalışmasını mezheplere ait farklılıkları da hesaba katarak yapmıştı.

28 Nisan 2016 Perşembe

Etiketler : Gündem

Ticaret Bakanlığı Basın Müşaviri Fatih Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu belirterek, "Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'ten, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır” dedi.


 

Basın Müşaviri Uysan, sosyal medya hesabı X'ten, Ticaret Bakanlığının, "İsrail'le ticaretin 3. ülkeler üzerinden sürdüğü" iddialarını yalanladığı açıklamasına atıfta bulunarak, konuya ilişkin paylaşım yaptı.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin başkan yardımcısının, "İsrail İstatistik Kurumu"nun verilerine işaret ederek İsrail ile ticaretin sürdüğüne ilişkin açıklamalarını şaşkınlık ve üzüntüyle izlediklerini bildiren Uysan, şu değerlendirmelerde bulundu: "İsrail zulmü altında Filistin, Gazze ve Batı Şeria'da 41 bin kişinin şehit olduğu, Lübnan'da daha iki gün önce onlarca kişinin can verdiği ve binlerce kişinin yaralandığı bir dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Türk halkı cansiperane bir şekilde Filistin halkı ile birlikte mücadele ederken, dünyada İsrail ile tüm ticareti durdurmuş tek ülke Türkiye iken, yapılan bu mesnetsiz ve İsrail makamları ile işbirliği yaparak yalan ve çarpıtma amaçlı açıklamaların, Filistin davası ve Filistinlilerin menfaatleri ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Sadece İsrail'in menfaatlerine hizmet ediyorlar. Bu açıklamaların en acı ve utanılacak tarafı, söz konusu açıklamalarda Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi gümrük ve dış ticaret sistemleri ve Türkiye İstatistik Kurumunun şeffaf ve gerçek veri ve istatistikleri dururken İsrail servislerinin ve kurumlarının dezenformasyon amaçlı verilerinin kaynak gösterilmesidir. Başlı başına bu bile, bu açıklamayı gerçekleştiren siyasi ve bir kısım medya zevatın Filistinlileri ağzına dahi almazken Türkiye'yi ve hükümeti yıpratmak hedefiyle İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, kimlerden bilgi ve yönlendirme aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Tek dertleri, dünyada Filistin için en çok uğraşan, İsrail soykırımı karşısında onurlu ve haysiyetli bir duruş ve politika izleyen ve Filistinli tüm yetkililerin devamlı teşekkür ettiği Türkiye'nin ve hükümetinin mazlum Filistin için verdiği büyük çabalarına zarar vermektir. Zaten İsrail makamlarının sosyal medya paylaşımlarında onları överek atıf yaptığına zaman zaman şahit olduk."

 

Uysan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, hükümeti ve halkıyla topyekun Filistin'in yanında olduğunu vurguladı.

 

"Türkiye'nin gümrük sistemi kısmen 9 Nisan 2024'te, tamamıyla 2 Mayıs 2024'ten beri ihracat ve ithalatta İsrail'e kapalıdır." ifadesini kullanan Uysan, şunları bildirdi: "Açıkladığımız gibi, sadece Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığının uygunluk verdiği, Filistinlilere ulaştırılan ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünler, bu uygunluk sonrası varış yeri Filistin olmak şartıyla sevk edilebilmektedir. Hal böyleyken bu yalan ve iftira korosunun amacı, Türkiye'nin tüm dünya ülkelerine yaptığı ihracatı bile sabote etmek, İsrail çıkarlarına hizmet etmek ve Filistinli mazlumların ihtiyacı olan ürünleri dahi temin etme süreçlerine zarar vermektir. Bu konuda Ticaret Bakanlığımız, gerekli açıklamayı iki gün önce yapmıştır."

20 Eylül 2024 Cuma

Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 2,22, dolar/TL yüzde 0,56, avro/TL yüzde 1,17 ve altının gram fiyatı yüzde 1,92 artış kaydetti.


 

BIST 100 endeksi, en düşük 9.567,10 ve en yüksek 10.008,72 puanı gördükten sonra haftayı, önceki hafta kapanışına göre yüzde 2,22 değer kazanarak 9.900,25 puandan tamamladı.

 

Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,92 artışla 2 bin 866 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 3,33 yükselişle 19 bin 124 liraya çıktı.

 

Geçen hafta sonu 4 bin 650 lira olan çeyrek altının satış fiyatı yüzde 3,23 artarak 4 bin 800 liraya yükseldi.

 

Bu hafta ABD doları yüzde 0,56 değer kazanarak 34,1150 liraya, avro da yüzde 1,17 artışla 38,0680 liraya çıktı.

 

Yatırım fonları bu hafta yüzde 1,89 ve emeklilik fonları yüzde 2,36 değer kazandı.

 

Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 4,40 ile "hisse senedi" fonları oldu.

20 Eylül 2024 Cuma