Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği’nin (TÜRKBESD) verilerine göre, 2023’ün ilk 6 ayında 6 ana ürün grubunda iç satışlar yüzde 18 artış gösterirken ihracat hacmi yüzde 13 geriledi.


TÜRKBESD'den yapılan açıklamada, sektörün 2023’ün ilk 6 ayında aldığı sonuçlar duyuruldu. Buna göre, 2023’ün ilk yarısında 6 ana üründe yurt içi satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 arttı.

 

TÜRKBESD'e üye firmaların ihracatları ise bu dönemde yüzde 13 oranında düşüş gösterdi.

 

Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, 33 milyon adetlik üretimleriyle ve 26 milyon adetlik ihracat performansıyla beyaz eşya sektörünün, sadece üretim ve satış ağı ile değil, temas halinde olduğu tüm diğer üretim ve hizmet sektörleri ile büyük bir ekosistem oluşturarak ekonominin büyümesinde itici güç konumunda olduğunu vurguladı.

 

60 bin doğrudan, 600 bin dolaylı istihdamla ulusal ekonomiye katkı sağlamaya devam ettiklerini belirten Sığın, "2023’ün ilk 6 ayı hem küresel ölçekte zorlu ekonomik etkileri hissettiğimiz hem de ülke olarak deprem felaketiyle sarsıldığımız bir dönem oldu. Tüm bu gelişmelerin üretim ve istihdam üzerine negatif etki etmesini iç satışlarımızda büyüme sağlayarak büyük ölçüde engelledik. Üretim seviyemizi yüzde 2’lik bir daralmayla geçtiğimiz yıl ile hemen hemen aynı seviyelerde tutmayı başardık." ifadelerini kullandı.

 

DIŞ PİYASALARDAKİ DARALMANIN İHRACATA OLUMSUZ ETKİSİ SÜRÜYOR

 

Sığın, yılın ilk 6 ayında TÜRKBESD üyesi firmalarının ihracat ve yurt içi satışlardan oluşan toplam satışlarının yüzde 6 gerilediğini belirterek, dış piyasalardaki daralmanın ihracat üzerindeki olumsuz etkilerinin sürdüğünü kaydetti. Bu düşüşün haziran sonuna kadar iç satışlar büyük oranda dengelendiğini dile getiren Sığın, şöyle devam etti:

 

"Üretim ve istihdam yapımızı bugüne dek bu sayede koruyabildik. Ancak iç piyasadaki bu olumlu seyrin devamı sektörümüz için oldukça önemli. Bu nedenle iç piyasada oluşan dinamizmi riske atabilecek, kredi kartı taksit sayılarının azaltılması, kredi faiz ve komisyonlarının artırılması veya vergi düzenlemelerinin gündeme alınması gibi gelişmelerin, üretim ve istihdam yapımızı zorlamasından endişe ediyoruz. Türkiye beyaz eşya sektörü pandemi dönemi dahil olmak üzere yaşanan tüm iç ve dış şoklarda istihdam ve üretim kapasitesine sahip çıkmış ve yeni yatırımlarla bu gücünü artırmaya gayret etmiştir. Üretim ve istihdamımızı olumsuz etkileyebilecek konjonktürel düzenlemeleri dikkatle izlemek durumundayız."

 

AB İLE UYUMLU BİR EMİSYON TİCARET SİSTEMİ'NİN HAYATA GEÇİRİLMESİ KRİTİK

 

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı ise ekim ayı itibariyle raporlama dönemi başlayacağını, AB'nin sınırda karbon düzenlemesi kapsamdaki ürünlerin kullanıcısı bir endüstri olarak, uygulamanın tedarik operasyonlarını etkileme potansiyeli taşıdığını belirterek, süreci yakından takip ettiklerinin altını çizdi.

 

Raporlama dönemi akabinde kapsamın genişletilmesi durumunda gündeme gelecek risklere dikkati çeken Özkadı, "Ülkemizde AB ile uyumlu bir Emisyon Ticaret Sistemi'nin (ETS) hayata geçirilmesi ve oluşan fonun özel sektörün yeşil dönüşümüne aktarılması kritiktir." ifadelerini kullandı.

 

Özkadı, konuşmasında demir yolu yatırımlarının ülke açısından taşıdığı kritik öneme değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Türkiye'de üretim merkezlerinin ve organize sanayi bölgelerinin demir yollarıyla limanlara bağlanması ve modlar arası entegrasyon son derece kritik. AB’nin Net-Sıfır Sanayi inisiyatifini de dikkate aldığımızda tüm değer zinciri boyunca sürdürülebilirlik odaklı iş birlikleri giderek daha da önem kazanıyor. Hem ülkemizin coğrafi konumunu güçlendirmesi hem de küresel ısınma ile ilgili alınması gereken acil önlemler gereği demir yolu taşımacılığının geliştirmesi stratejik bir adım olacaktır."

 

YASSI ÇELİK ÖZELİNDEKİ POLİTİKALAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

 

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz da beyaz eşya sektörünün maliyetlerinin önemli bir kısmını yassı çeliğin oluşturduğunu dile getirdi.

 

Yavuz, küresel gelişmeler kaynaklı arz ve talep dengesizliklerinin yassı çelik ürünlerinde fiyat artışlarına neden olabildiğinin altını çizerek şunları söyledi:

 

"Fiyat dalgalanmaları ve teslim sürelerindeki belirsizliğe karşı üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için beyaz eşya sektöründe faaliyet gösteren şirketlerimizin farklı kaynaklardan yüksek koruma oranları ile ithalat yapması gerekiyor. Bu durumun, yurt içinde enflasyon riskine neden olabildiğini ve uluslararası rekabetçiliğimiz için tehdit oluşturduğunu düşünüyoruz. İhracatın olumsuz seyrettiği bu dönemde yassı çelik özelindeki politikaların gözden geçirilerek temel girdilerden biri olan çelik üzerindeki gümrük vergilerinin kaldırılması gerektiğini vurgulamak isteriz. Ülkemizin güçlü demir-çelik sanayisinin sürdürülebilir rekabetçiliğini sektör olarak her zaman desteklemekle beraber, önümüzdeki dönemde sınırda karbon düzenlemesi gibi uygulamaların hayata geçirilecek olması nedeniyle, sektörde yeşil dönüşüme odaklanılmasını gerekli görüyoruz."

 

AB'NİN İKİZ DÖNÜŞÜM MEVZUATINI YAKİNEN TAKİP EDİYORUZ

 

TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri ise sektör için önemli bir gündem maddesi olan ikiz dönüşüme (yeşil+dijital dönüşüm) ilişkin değerlendirmelerde bulunarak dönüşüm sürecinde atılacak adımların hem yeni yatırımların çekilmesini sağlayacağını hem de maliyet avantajı sağlayarak ihracatta rekabetçiliği artıracağını belirtti.

 

Kuseyri, "Sektör olarak en büyük ihracat pazarımız olan Avrupa Birliği’ndeki ikiz dönüşüm kaynaklı mevzuat gelişmelerini yakinen takip ediyoruz. Ülkemizde bu mevzuatların uyumlaştırılması konularında ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile güçlü iş birlikteliği içindeyiz. Bu kapsamda, ülkemizde yapay zekâ, siber güvenlik, kişisel veriler ve ticari sırrın korunmasına yönelik mevzuatların AB ile tam uyumlu hale getirilmesini sektörümüz açısından son derece önemli görüyoruz." ifadelerini kullandı.

26 Temmuz 2023 Çarşamba

Bulgaristan’ın en gelişmiş sanayi, üretim ve turizm şehirlerinden Burgaz, biri yapım aşamasında olan, biri de tamamlanarak hayata geçirilen iki yeni yatırım bölgesi için Türk girişimcilerle işbirliği yapmak istiyor.


Burgaz Sanayi ve Lojistik Parkı’ndan yapılan açıklamaya göre, küçük ve orta ölçekli yatırımcılar ve girişimciler için de çeşitli teşvikler uygulanıyor.  

 

SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Bulgaristan’ın en kalabalık dördüncü kenti konumunda olan Burgaz, iki ayrı yatırım bölgesi için Türk girişimcilerle işbirliği istiyor. Gümrüksüz serbest ticaret bölgesine de ev sahipliği yapan Burgaz; lojistik, altyapı ve Türkçe kullanımının yaygınlığı gibi avantajlarla dikkat çekiyor. Bulgaristan Burgaz bölgesine yönelik iş fırsatları, İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen webinarda ele alındı. 

 

UYGUN KONUM 

 

‘Burgaz’a Yönelik Ticaret ve Yatırım Fırsatları’ konulu webinarın açılışında konuşan Burgaz Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Todor Demirkov, bölgelerinin yatırım için çok uygun bir konumu olduğunu ifade etti. Demirkov, “Şirketlerimiz Avrupa standartlarında hizmet veriyor. Burgaz bölgesi, gelişmiş altyapı ve ulaşım imkânları ile dikkat çekiyor. Her anlamda çok cazip bir lokasyonda bulunuyoruz” diye konuştu. 

 


BÜYÜME TRENDİ

 

Toplantıda konuşan Burgaz Ticaret Ataşesi Ali Arda Alıcı da Bulgaristan’ın son 5 yıldır büyüme trendi içinde olduğunu söyledi. Alıcı, “Bulgaristan’a yatırım yapacaklar için en büyük fırsatlardan biri, sabit kur sisteminin uygulanıyor olması. Bu şekilde kur dalgalanmalarından etkilenilmiyor. Aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) fonlarından faydalanma imkanı var. Burgaz bölgesi de Bulgaristan’ın en gelişmiş bölgelerinden biri. Çok önemli bir turizm kenti. Normalde 380 bin olan nüfus, turizm sezonunda 1 milyona çıkıyor. Potansiyel arz eden ürünler; makina, demirli metal, motor ve hazır giyim malzemeleri olarak ön plana çıkıyor.

 

İŞGÜCÜ AVANTAJI 

 

Toplantıda konuşan Burgaz Belediyesi Temsilcisi Violeta Lazova da bölgelerinin yatırım için çok elverişli olduğunu söyledi. Violeta, “Kentimizde gümrüksüz serbest ticaret bölgemiz var. Buradan KDV uygulaması olmadan üçüncü ülkelere ihracat mümkün. Şehrimizde 95 eğitim kurumumuz var ve işgücümüzün yüzde 98’i en az bir yabancı dil biliyor, iki dil bilenlerin oranı yüzde 73. Ayrıca burada Türk vatandaşları da yaşadığı için Türkçe bilen işgücü de bulunuyor. Burgaz’da 17 bin kayıtlı firma var. Şehrimizde yüzde 29 ticaret, yüzde 25 hizmet, yüzde 15 üretim, yüzde 19 lojistik, yüzde 11 tarım ve yüzde 6.5 inşat alanında faaliyet gösteren firma var” diye konuştu. 

 

KÜÇÜK İŞLETMELER

 

Burgaz Sanayi ve Lojistik Parkı Direktörü Petar Ivanov da yatırım bölgelerinden bahsetti. Biri kuzeyde, biri güneyde iki ayrı yatırım bölgesine sahip olduklarını ve bu bölgelere yatırımcı çekmek istediklerini ifade eden Ivanov, “Sanayi ve lojistik parkımız iki fazdan oluşuyor. Kuzey bölgesi için özellikle küçük ve orta ölçekli yatırımcı çekmek istiyoruz. Bölgemiz havalimanına, tren garına, gümrüksüz bölgeye çok yakın. 

 

Şu an burası tamamlandı ve 37 firma faaliyete başladı. Güney yatırım alanımız ise yapım aşamasında ve buraya da daha büyük çaplı yatırımcıların yatırım yapmasını istiyoruz. Burası da yine lojistik ve altyapı olarak çok güzel imkanlara sahip” dedi.  

 


KARADENİZ’İN EKONOMİK FIRSATI

 

Toplantının açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün gerçekleştirdi. Üstün, “Burgaz bize, coğrafi olarak Türkiye’deki pek çok şehirden daha yakın. Coğrafyası, yeşili, doğası çok güzel. Ayrıca turizm, lojistik ve ticaret imkanlarıyla göze çarpıyor. Karadeniz kıyısındaki ekonomik fırsatların bölgesel hatta küresel ölçekte değerlendirilmesi için çok çok önemli bir zemine sahip. Geçen yıl Bulgaristan’la dış ticaret hacmimiz 6 milyar 600 milyon doların üstüne çıktı. Bu olumlu süreci, bilhassa Bulgaristan’daki şehirlerin yatırım ve ticaret imkanlarını değerlendirerek ileriye taşıyabiliriz” diye konuştu. 

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar