Ticaret Bakanlığınca, piyasaya sunulacak ürünlerin gereken güvenlik şartlarını taşımasını sağlamak amacıyla gümrük ve dış ticaret müdürlükleri bünyesinde "Güvenli Ürün Danışma Ofisleri" kuruldu.


Türkiye'de piyasaya sürülen ürünlerin güvenliğine ilişkin temel kurallar, Mart 2021'de yürürlüğe giren "Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu" kapsamında uygulanıyor.

 

Kanunla, ürünlerin piyasaya arzı, uygunluk değerlendirmesi, piyasa gözetimi ve denetimi ile ilgili usul ve esaslar belirlenirken, teknik düzenlemelere uygun ve güvenli ürünlerin piyasaya arz edilmesi şart koşuluyor.

 

Kanun ile dış ticarete konu ve iç piyasaya arz edilen ürünlerin, insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan-bitki yaşam ve sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından sahip olması gereken asgari güvenlik koşullarını sağlaması, teknik düzenlemelere uygun ve güvenli olması hedefleniyor.

 

Söz konusu Kanun'la, yetkili kamu kuruluşunun, gerektiğinde kanun kapsamına giren konulara ilişkin şikayetlerin ulaştırılabileceği veya bilgi alınabilecek ürün güvenliği yardım masası oluşturması ve bu birimin görev alanına giren konular ile irtibat bilgilerini uygun şekilde duyurması öngörülüyor.

 

Ticaret Bakanlığı da Kanun'daki bu hüküm kapsamında, gümrük ve dış ticaret bölge müdürlükleri bünyesinde "Güvenli Ürün Danışma Ofisi" adıyla masalar oluşturdu.

 

Bu ofislerde, Bakanlığın sorumluluğundaki ürün gruplarına yönelik ilgili sektörlerde faaliyet gösteren firmalara teknik mevzuata uyum konusunda destek verilmesi amaçlanıyor.

 

Böylece, piyasaya arz edilen ürünlerin güvenli olmasının sağlanması, tüketicilerin daha etkin korunması, ürün güvenliği alanında farkındalığın artması, özellikle imalatçı ve ihracatçılar açısından yerli üretimin desteklenmesi ve katma değerli ürün ihracatında artış sağlanması hedefleniyor.

 

ÇOCUK ÜRÜNLERİ DE KAPSAMDA

 

Bu kapsamda, Bakanlığın sorumluluğunda bulunan deterjanlar, hava aromatize edici ürünler, havuz suyunda kullanılan yardımcı kimyasal maddeler, kağıt ürünler, kırtasiye ürünleri, tekstil, oyuncaklar, diş fırçaları, emzik ve biberon gibi çocuk kullanım ve bakım ürünleri, ayakkabı ve diğer tüketici ürünlerine yönelik faaliyet gösteren üretici, ihracatçı ve ithalatçı firmalara destek olunması öngörülüyor.

 

Bakanlık, ülke genelindeki sanayi ve ticaret odaları için bir yazı kaleme alarak, söz konusu ofislerin kurulması konusunda bilgilendirmede bulundu. Yazıda, söz konusu ürünlere yönelik faaliyette bulunan firmaların, ofislerden teknik destek alabileceği belirtildi.

 

Öte yandan, 1 Ocak 2023-30 Haziran 2023 tarihlerini kapsayan "Cumhurbaşkanlığı 180 Günlük İcraat Programı"nda da "ilgili sektörlerin ürün güvenliği mevzuatına uygun faaliyet göstermesinin desteklenmesi amacıyla Güvenli Ürün Danışma Ofisleri oluşturulması" eylemi yer alıyordu.

20 Mayıs 2023 Cumartesi

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar