tatil-sepeti

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel bir yapay zeka devrimi yaşandığını belirterek, "Bunun sonucunda sadece endüstride bir devrim yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Dolayısıyla bu devrimi kaçıramayız" dedi.

15. Türk-Arap Ekonomi Forumu, "Türkiye ve Arap Dünyası: Yatırım, Ticaret, Teknolojide Global Koridor" temasıyla İstanbul'da başladı.

Kuveyt, Irak, Mısır, Libya ile Tunus'un hükümet, iş dünyası ve finans sektörü temsilcilerinin katıldığı forum kapsamında düzenlenen "Türkiye ve Arap Dünyası: Yatırım, Ticaret ve Teknoloji için Küresel Bir Koridor" başlıklı paneli Bakan Şimşek modere etti.

Panelde konuşan Şimşek, dünyada çok büyük belirsizliklerin yaşandığı bir anda bu toplantının yapıldığını kaydederek, belirsizliklerin büyümeyi kısıtladığını, genelde ticaretin büyümeyi körüklediğini ancak global ticarette şu anda daralma yaşandığını söyledi.

Şimşek, "Dünyada bu yetmiyormuş gibi bir de küresel bir yapay zeka devrimi yaşamaktayız. Bunun sonucunda sadece endüstride bir devrim yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Dolayısıyla bu devrimi kaçıramayız. Bir de nüfuslar giderek yaşlanıyor. Bu da küresel bir sınama. Ayrıca çatışmalar ve jeopolitik gerilimler de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra oluşan düzene tehdit oluşturuyor. Bütün bunlar küresel büyümeyi azaltmakta." diye konuştu.

 

"ZORLUKLARLA BİRLİKTE FIRSATLAR DA VAR"

Bakan Şimşek, Türkiye'de enflasyonda yaşanan artışın artık düşüşe geçtiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu: "Ancak küreselde biraz belirsizlik yaşanmakta. Hem parasal hem de mali politikalar açısından. Küreselde parasal politikalar biraz gevşeyecek belki ama bunun hızı ve koordinasyonunda önemli bir etkisi olacak. 'Parasal politikaların gevşemesi bir mali konsolidasyonla sonuçlanacak mı?' sorusu da bizim açımızdan zorlayıcı bir soru. Ama bildiğimiz bir şey varsa önümüzdeki yıllarda küresel ticaret aynı kısıtlı seviyesine devam edecek ve yüzde 3'ten fazla bir büyüme beklenmiyor. Dolayısıyla zorluklar var ama aynı zamanda fırsatlar da var. Bu şekilde bakmamız lazım."

Şimşek, bugün gerçekleştirilen forum sayesinde Türkiye ile Arap dünyası arasında çok faydalı işbirliklerine imza atılabileceğini kaydederek, tarafların birçok sektörde birbirini tamamlama potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.

 

"TÜRK VE ARAP DÜNYASI ARASINDAKİ EKONOMİK KORİDORLAR GELİŞTİRİLMELİ"

Tunus Ekonomi ve Planlama Bakanı Semir Abdulhafız da Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ekonomik koridorların geliştirilmesinin bölge ülkeler için büyük avantajlar sağlayacağını belirterek, bu ülkelerin ekonomik kalkınması için büyük yansımaları olacağını söyledi.

Bu ülkelerin zaten büyük çoğunluğunun kendi aralarında serbest ticaret anlaşması imzaladığını dile getiren Abdulhafız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu anlaşmaların çerçevesinin biraz daha genişletilmesi ve daha kapsayıcı olmasını bekliyoruz. Bu anlaşmaların zeminini daha da güçlendirmek önemli. Ekonomik entegrasyonumuzu Türkiye ile Arap dünyası arasında bu şekilde teminat altına alabiliriz diye düşünüyorum. Bölgemizi ekonomik şoklardan koruyabilmek için birlikte çalışmamız şart. Bu ekonomik şoklar bütün dünyayı etkilediği gibi bizi de yakından etkiliyor. Ama coğrafi konumumuzu düşünürsek, özellikle Türkiye'nin buradaki pozisyonunu düşünürsek atılabilecek çok önemli adımlar var. Türkiye Asya ile Avrupa ve Afrika arasında bir bağlantı noktasını oluşturuyor. Bu coğrafi konum hepimiz için gerçekten de çok dikkate değer bir durumu ortaya koyuyor."

Semir Abdulhafız, Mısır'ın Kuzey Afrika'nın giriş kapısı olduğunu ifade ederek, Afrika kıtasına erişimin Mısır üzerinden serbest ticaret ve işbirliği anlaşmalarıyla sağlanabileceğini anlattı.

Türk firmalarının Afrika ülkelerine ihracatı Tunus üzerinden kolayca yapabileceğini vurgulayan Abdulhafız, "Çok farklı sektörlerde beraber çalışmaya devam edebiliriz. Yenilenebilir enerji, yeşil ekonomide, makine endüstrisi ve bilişim alanında işbirliği yapabiliriz. Bilişim ekonomisi ve bilişim teknolojileri, veri teknolojileri alanında da yapılacak çok şey var. Tunus'un bu noktada kabiliyetleri büyük. Bu alanda uluslararası önemli firmalar Tunus'ta faaliyet gösteriyor." diye konuştu.

 

"İMZALANAN ANLAŞMALAR TİCARİ İLİŞKİLERİN GÜÇLENDİRİLMESİNE KATKI SAĞLAYACAK”

Irak Maliye Bakanı Taif Sami Muhammed de Irak'ın, Türkiye ile işbirliğine en açık ve en büyük ülkelerin başında geldiğini söyledi.

Muhammed, küresel ticarette önemli fırsatlar bulunduğunu ve Türkiye'nin uluslararası yatırım ve ticaret için bir koridor rolü oynadığını belirterek, iki ülkenin 20'den fazla mutabakat zaptı imzaladığını hatırlattı.

 

Bu mutabakat zabıtlarının detaylarına değinen Muhammed, şu ifadeleri kullandı: "Su, altyapı, kalkınma projeleri, ticaret ve yatırım koruma alanlarında mutabakat zabıtları imzaladık. KOBİ'lerin geliştirilmesi, sağlık sektörü, stratejik işbirliği anlaşmalarımız mevcut. Ticaret, ziraat ve sağlık, 2025 sonrasında hayata geçirilecek büyük projelerin yer aldığı sektörlerin başında geliyor. Turizm işbirliği ve güvenlik alanında imzalamış olduğumuz mutabakat zabıtlarımız var. Ayrıca, mevzuatın güçlendirilmesi ve mevzuat altyapısının oluşturulması konusunda, iletişim ve enerji sektörlerinde de mutabakatlar imzaladık."

Muhammed, tüm bu anlaşmaların ikili ilişkilerin geliştirilmesini hedeflediğinin altını çizerek, ekonomi ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesine büyük katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.

 

"DAHA GÜÇLÜ TİCARİ İLİŞKİLER İNŞA EDİLEBİLİR"

Mısır Maliye Bakanı Ahmed Kucuk da iki ülke arasında gerçekleştirilecek işbirliğinin "kazan-kazan" senaryosu üzerine inşa edileceğini vurguladı.

Kucuk, panelde farklı ülkelerden temsilcilerin bulunduğunu hatırlatarak, atılacak adımların tüm taraflara ciddi faydalar sağlayacağını belirterek, şu bilgileri paylaştı: "Türkiye, Asya ve Avrupa'ya açılan bir kapı niteliğinde. Körfez ülkeleri ve diğer Arap ülkeleri ise çok büyük fırsatlar barındırıyor. Asya ülkelerinde varlığımızı artırmak ve Kuzey Afrika'da daha fazla yer almak için atılacak önemli adımlar mevcut. Mısır, Afrika'ya geçişte kuzeyin stratejik kapısı olma rolünü sürdürüyor. 2050 yılına yönelik hesaplamalar, bu bölgelerde ne denli büyük fırsatlar olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Avrupa'ya da dikkat çekmek gerekiyor, çünkü Avrupa, temiz enerjiye ihtiyaç duyan bir kıta. Türkiye aracılığıyla bu ihtiyaçların karşılanması, önemli fırsatlar sunuyor."

Ahmet Kucuk, Mısır ile Türkiye ilişkilerinin oldukça iyi bir seviyede olduğuna dikkat çekerek, özel sektör nezdinde de önemli çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.

Kucuk, Mısır'daki ihracatçıların Türk firmalarıyla güçlü bağlar kurduğunu vurgularken, 3-4 büyük Türk şirketinin Mısır'da önemli müteahhitlik projelerine imza attığını hatırlattı.

Bu firmaların sayısının 3-4 kat artırılması gerektiğine dikkati çeken Kucuk, "Daha büyük hedefler belirleyip bunlara hep birlikte karar vermemiz gerekiyor. Doğru kaynakları ve çabayı doğru yönlendirmek gerektiğini düşünüyorum. İyi ilişkilerimiz mevcut, bunun için gerekli temele sahibiz. Bu temel üzerine daha güçlü ticari ilişkiler inşa edilebilir." değerlendirmesinde bulundu.

 

"YATIRIMLARI ANA ODAĞIMIZA ALABİLİRİZ"

Kuveyt Maliye Bakanı Noora Suleiman Salem Al-Fassam da ekonomik kalkınmayı artırabilmek için öncü bir rol üstlenilmesi gerektiğini söyledi.

Ticaret hacmini beklentileri karşılayacak şekilde artırabilecek bir proje geliştirilebileceğine değinen Al-Fassam, Körfez ülkeleriyle birlikte serbest ticaret anlaşmaları imzalamak için çaba gösterdiklerini ifade etti.

Ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasının, Türkiye ve Arap dünyası arasındaki etkileşimi artıracağını vurgulayan Al-Fassam, "Yatırımları ana odağımıza alabiliriz ve bunu yaparken Kuveytli firmaların Türkiye'deki çeşitli sektörlere yapacağı yatırımları hızlandırabiliriz." diye konuştu.

17 Ekim 2024 Perşembe

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Kazan'a gidecek. Erdoğan, 2 gün sürecek ziyaretinde devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. Türkiye, BRICS'e üye olacak mı?

Son dakika haberleri… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Rusya’ya bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan şehrine gidecek.

Diplomasi trafiğini bu kez Kazan’da sürdürecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de olası üyeliğinin gündemde olduğu BRICS’in 16’ncı Liderler Zirvesi'ne iştirak edecek.

 

TÜRKİYE BRICS'E ÜYE OLACAK MI?

Türkiye, küresel ekonominin yüzde 25’ini kapsayan ve giderek gelişen BRICS grubuna üye olacak mı? Bu soru gündemdeki sıcaklığını korurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

AİLE FOTOĞRAFINDA YER ALACAK

BRICS’e üye ve davetli ülke liderleriyle aile fotoğrafında yer alacak. Zirve kapsamındaki çalışma toplantısına katılacak.

Cumhurbaşkanı Kazan'da ikili görüşmeler de yapacak. Erdoğan, zirve marjında bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. O isimler arasında ev sahibi Rusya’nın lideri Vladimir Putin’in de olması bekleniyor.

 

İSRAİL’İN SALDIRILARINA VURGU YAPACAK

Cumhurbaşkanı, liderlerle yapacağı görüşmelerde ikili ilişkilerin güçlendirilmesine dair atılacak adımları konuşacak. Ayrıca işgalci İsrail’in Filistin ve Lübnan topraklarında devam eden saldırıları başta olmak üzere bölgesel ve küresel konulara da vurgu yapacak.

 

SON OLARAK 2018’DEKİ TOPLANTIYA KATILMIŞTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak 2018’de Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki BRICS zirvesine katılmıştı. Şimdi de yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

23 Ekim 2024 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü programında, çalışma hayatını ilgilendiren konularda temel ilkelerinin, çalışanı ve işvereni mağdur etmeden uzlaşı zemininde buluşmak olduğunu, son yıllarda çalışanın ücretinde önemli iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sendikal örgütlenmenin kolaylaştırılmasından iş güvenliği düzenlemelerine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasından kadınların çalışma hayatına katılımının teşvik edilmesine kadar işçilerin yıllardır çözülmeyen sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade eden Yılmaz, asgari ücret artışı ve salgın döneminde istihdamın korunması gibi adımlarla her zaman işçinin yanında olduklarını ortaya koyduklarını bildirdi.

 

810 MİLYAR LİRADAN KAMU OLARAK VAZGEÇTİK 

Asgari ücretle bu ücrete kadar tüm gelirleri her türlü vergiden istisna kıldıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu kanunu düzenlemeyi yapmamış olsaydık, asgari ücret ve asgari ücrete kadar tüm gelirlerden vergi alıyor olsaydık ne kadar vergi alacaktık diye baktığınızda 2025'te 810 milyar lira gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Yani 810 milyar liradan kamu olarak vazgeçtik biz. Maliyemiz vazgeçti" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin istihdam üreterek büyüdüğünü anlatarak, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığını ve işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamanın geldiğini gözlemlediklerini aktardı.

"Mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alarak iş gücü arzını piyasanın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek istiyoruz." diyen Yılmaz, eğitim sistemi veya kısa dönemli kursların içeriğiyle iş gücü piyasasının ihtiyaçları arasında daha fazla örtüşme sağlanması gerektiğini kaydetti.

 

ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ ALMAK

Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Bizim de anlayışımız budur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu. Vergi adaletini güçlendirmek, vergide etkinliği sağlamak... Bu yönde geçtiğimiz dönem önemli adımlar attık" diye konuştu.

Gelir vergisi tarifesinde en alt dilimdeki vergi oranını düşürdüklerini, en üst dilimdeki vergi oranını yükselttiklerini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz. Bütçemizde temel vurgumuz şu, deprem harcamaları azaldıkça bir mali alanımız, imkanlar oluşacak. Bu mali imkanları da iki temel amaç için kullanmayı planlıyoruz. Birincisi ekonomimizi büyütmek, reel sektörümüzü, üretimimizi desteklemek, kalıcı bir şekilde yapısal dönüşümle sanayimizin teknolojik gücünü, katma değerimizi yükseltmek. İkincisi de sosyal refahı kalıcı bir şekilde arttırıcı tedbirler almak. Bu yönde bütçemizin imkanlarını değerlendirmek."

 

KAYIT DIŞILIĞI EN AZ SEVİYELERE ÇEKMEYİ HEDEFLEDİK

Cevdet Yılmaz, istihdamda kayıt dışının bir dönem yüzde 50'lerin üzerinde olduğunu, şu anda yüzde 20'lerin bir miktar üzerinde bulunduğu ve kayıt dışılığı en az seviyelere çekmeyi hedeflediklerini ifade etti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Yılmaz, burada etnik ve dini kimlikten öte insanlığın katledildiğini belirterek, "Bir soykırım davası var malum. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla yargılanan bir İsrail hükümeti var. İnşallah en kısa sürede orada da ateşkes sağlanır. Orada yaşanan bu insanlık dışı manzaralar sona erer. İnsanların ihtiyaç duyduğu temel destekler, insani yardımlar ulaşır ve inşallah siyasi bir çözümle kalıcı bir huzura bölgemiz kavuşur." dedi.

23 Ekim 2024 Çarşamba