Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Türkiye, insan kaynağı kapasitesi, kapsamlı yatırım teşvikleri, planlı sanayi bölgeleri ve ivme kazanan yenilikçilik ekosistemiyle son 20 yılda adım adım küresel üretim üssüne dönüştü" dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çanakkale'nin Çan ilçesinde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un da katılımıyla düzenlenen Kale Fabrikası 66. Seramik Bayramı ve Kalesinterflex Slab Fabrikası Açılış Töreni'nde, Kale Grubunun markalar ve özel ürünler üreten Türkiye'nin köklü şirketlerinden olduğunu söyledi.

 

Bakan Kacır, Kale Grubunun özveriyle, azimle, inançla çalışarak, fiziki ve beşeri sermayeye, teknolojiye yatırım yaparak 66 yıldır başarı yolculuğuna devam ettiğini bildirdi.

 

Bugün, geçen yıl temelleri atılan ve 42 milyon avro yatırım büyüklüğüne sahip granit slab fabrikasının açılışını gerçekleştireceklerini aktaran Kacır, "Yıllık üretim kapasitesi 1,5 milyon metrekare olan bu fabrika, ürünlerinin yüzde 70'ini ihraç edecek. Bu tesis dijitalleşme ve verimlilik odaklı üretim teknolojileri kullanacak. Yenilikçi, katma değeri yüksek ve büyük ebatlı granitler üretecek. Ürün başına yüzde 42 daha az karbon salımı yapacak. Bu modern ve çevreci tesis Çanakkale'mize ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu.

 

Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, görevi devraldığı günden beri Türkiye sanayisini ihracat, istihdam, üretim ve yatırım ekseninde hak ettiği pozisyona taşımak için gece gündüz çalıştıklarını dile getirdi.

 

Türkiye Yüzyılı vizyonundan hareketle, Milli Teknoloji Hamlesi hedefleri doğrultusunda yüksek katma değer üreten öncü Türkiye'yi inşa ettiklerini belirten Kacır, şöyle devam etti:

 

"İhracatımızda yerlilik payını artırırken bir yandan da sanayimizin ithal ürünlere bağımlılığını azaltıyoruz. Yerli girdi oranı en yüksek sektörlerinden biri olması sebebiyle seramik, stratejik öneme sahip. Bilindiği gibi seramik malzemeler, yapı ve inşaatla mutfak gereçleri sektörlerinin en önemli girdileri arasında yer almakta. Öte yandan askeri uygulamalar, yalıtım malzemeleri, havacılık ve uzay gibi birçok yüksek teknoloji sahasında da kullanıma sahip. Seramiğin yenilikçi kullanımları, kuşkusuz geleceğin teknolojilerine kapı aralayacak. Örneğin hava araçlarımızın pilot kabinleri, seramik malzeme teknolojileri yardımıyla kurşun geçirmez hale getiriliyor. Önümüzdeki yıllar içinde uçakların türbin kanatları seramikten imal ediliyor olacak. Son 20 yılda gerçekleştirdiğimiz üretim hamlesiyle seramik sektörümüz dünyada söz sahibi bir konuma kavuştu. Sadece son 10 yıl içinde seramik sektörü için yaklaşık 35 milyar lira yatırım tutarında ve yaklaşık 20 bin kişilik istihdamı öngören 301 yatırım teşvik belgesi düzenledik. Kütahya ve Yozgat'ta olmak üzere bu sektöre iki organize sanayi bölgesi kazandırdık. Bilecik ili Pazaryeri ilçesinde de bir ihtisas organize sanayi bölgesi kurulmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bölgesel kalkınmanın öncüsü kalkınma ajanslarımız da seramik sektörüne yönelik yürütülen 29 projeye 71 milyon liralık destek sağladı. Sağladığımız bu altyapı ve destek mekanizmalarıyla birlikte Avrupa'da ikinci, dünyada 6'ncı büyük üretici haline geldik."

 

SEKTÖRÜMÜZ TAM 113 ÜLKEYE 1,5 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE TÜRK SERAMİĞİ İHRAÇ EDİYOR

 

Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin seramikte kalite, markalaşma ve tasarım konusunda oldukça ileri durumda olduğuna dikkati çekerek, ürün çeşitliliğinin her geçen gün daha da arttığını vurguladı.

 

Anadolu'da doğmuş, onlarca medeniyetin zenginleştirdiği Türk seramiğinin, bugün dünya pazarlarının aranan ürünü konumunda olduğunu kaydeden Kacır, şu ifadeleri kullandı:

 

"Yaklaşık 2 milyar dolarlık cirosuyla sektörümüz tam 113 ülkeye 1,5 milyar doların üzerinde Türk seramiği ihraç ediyor. İnşallah bu sayılar daha da artacak, yeni yatırımlarla çok daha ileri seviyelere ulaşacağız. Türkiye'nin seramik sektöründe 1 numara hale gelmesi için canla başla hep birlikte çalışacağız. Tabii seramikte 1 numara olabilmek adına sektör temsilcileri başta olmak üzere hepimizin çaba göstermesi ve birlikte üzerinde durmamız gereken bazı hususlar var. Sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm ve katma değerli üretim bunların başında geliyor. Bildiğiniz üzere; sınırda karbon düzenlemesi 2026'da yürürlüğe giriyor. Sektörümüzün bu düzenleme karşısında rekabetçiliğini korumak için Bakanlık olarak tüm paydaşlarla işbirliğine hazırız. Öte yandan sektörün AR-GE ve katma değer odaklı uygulamalarının geliştirilmesini ve artırılmasını odağımıza aldık. İleri Malzemeler Teknoloji Yol Haritası çalışmalarını başlattık. Son 20 yılda TÜBİTAK destek ve burs programları kapsamında seramik alanında toplam 365 proje ve 438 kişiye 479 milyon lira destek verdik."

 

Teknoparklarda, seramik sektöründe 40 firmanın faaliyet gösterdiğini bildiren Kacır, biri Çanakkale'de olmak üzere seramik sektörüne yönelik 17 AR-GE ve 4 tasarım merkezine destek sağladıklarını belirtti.

 

Bakan Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Türkiye, insan kaynağı kapasitesi, kapsamlı yatırım teşvikleri, planlı sanayi bölgeleri ve ivme kazanan yenilikçilik ekosistemiyle son 20 yılda adım adım küresel üretim üssüne dönüştü. Bu vesileyle de yatırım yapmak isteyip de 'acaba' diyenlere seslenmek istiyorum. Hiç tereddüt etmeyin. Biz tüm destek ve teşviklerimizle, yatırım teşviklerimizle, AR-GE desteklerimizle, girişimci ve yenilikçi bir anlayışla her zaman sizinle olmaya, yanınızda olmaya devam edeceğiz. Bu ülkeye güvenen, inanan, uzun vadeli düşünen herkes kazandı. İşte 66 yıllık güvenin ve özgüvenin eseri, Kale Grubudur. Yeter ki sizler de kendinize ve bu ülkeye inanmaya devam edin."

27 Temmuz 2023 Perşembe

Sağlık hizmetleri sektörü, Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) fiyat artışının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesini öneriyor. Sektörün bir diğer beklentisi ise kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

İstanbul Ticaret Odası Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Sektörel Değerlendirme ve İstişare Toplantısı, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan’ın başkanlığında, Meclis ve Komite Üyeleri ile sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Sektörel ihtiyaçların görüşüldüğü toplantıda, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatları, kurumlar vergisi ve KDV oranları, yeşil pasaport, reklam ve tanıtım, tıbbi atık ödemeleri ve sağlık turizmi konuları ele alındı.

 

1.5 MİLYON SAĞLIK TURİSTİ

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan yaptığı konuşmada, sağlık sektörünün sadece ekonomik gerçekler üzerinden anlamlandırılamayacağını belirterek, şu bilgileri verdi: “Bu iş her şeyden önce temel insan hakkı, toplumsal ihtiyaç, dolayısıyla bir kamu politikası. Türkiye’nin sağlık alanındaki kalite ve performans artışı, uluslararası arenada da kendini gösteriyor. Türk sağlık sektörünün, özellikle son dönemlerde yakın coğrafyamızda Avrupa’da önemli bir konuma yükseldiğini ve varlığından bahsettirdiğini gözlemliyoruz. Nitekim sağlık turizmi verilerine göre; sağlık hizmeti almak için gelen turist sayısı 2021’den 2023’e kadar iki kat arttı. Geçen yıl sağlık hizmetlerinden faydalanan turist sayısı ise 1.5 milyonu aştı. Bu sayı giderek artıyor.” 

 


SEKTÖREL SORUNLAR

 

Atılgan, sektörün sorun ve talepleriyle ilgili olarak şunları söyledi: “SUT fiyat artışı oranlarının tüm ürünler için mevcut piyasa koşullarına göre periyodik olarak düzenlenmesi, sağlık kuruluşlarının işbirliği adına kamusal denetimlerin standardize edilmesi, kurumlar vergisi ve KDV oranlarının düşürülmesi gibi beklentiler sıklıkla öne çıkan konular arasında. Bizleri buluşturan bu birliktelik ruhu sorunları aşmak açısından sektöre güç verecek.” 

 

SUT FİYATLARI ARTMAYA BAŞLADI

 

Sağlık Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mustafa Cantürk ise SUT fiyatlarının son dönemlerde daha sık arttığını söyledi.Cantürk, “Sağlık turizminde istenilen hedefe ulaşılacaksa bunu birtakım yönetmeliklerle sektörün gerçeğine uygun hale getirmeliyiz. Sağlıkla ilgili tüm Sivil Toplum Kuruluşları’nın bir araya geldiği, sorunlarını tek sesle haykırabildiği ve taleplerini ilgili mercilere iletip, sonuç alabileceği günlerimizin olacağına inanıyorum. Hepimizin hedefi, özel sağlık sektörünün gelişmesi” diye konuştu.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Sigorta acenteleri, haksız rekabete karşı birlikte çözüm arıyor. Sektör temsilcileri, ekran paylaşımının önüne geçmek amacıyla parmak iziyle giriş için de çalışma yürütüyor.


OSMAN KUVVET

 

İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi, sektörün önde gelen STK’larıyla sektör sorunları istişare toplantısı gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca’nın yaptığı toplantıya, İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile sektörel dernekler katıldı. 

 

200 BİN İSTİHDAM

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca, 21 bine yakın acente, uluslararası nitelikte hizmet veren 68 sigorta şirketi, 200 bin istihdam ve 15 milyar dolarlık büyüklüğüyle sigortacılık sektörünün ekonominin önemli bir parçası olduğunu dile getirdi. Eyyüpkoca, sektörlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini ilgili mercilere aktarmak üzere çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, şunları söyledi: “Sigortacılık Meslek Komitemiz, en çok ve en etkili çalışan komitelerden biri.

İTO Yönetim Kurulu olarak sektörün gelişimine katkı verecebileceğimiz konularda destek oluyoruz. Bundan sonraki süreçte de yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz.”

 

İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Mehmet Özgür Yılmaz da komite olarak yaptıkları çalışmaları anlattı. Yılmaz, “Bu çalışmalardan biri de ekran paylaşımının önüne geçmek. Acentelerin ekrana parmak iziyle giriş yapma zorunluluğu üzerine çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

 

HAKSIZ REKABET

 

TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı ve İTO Meclis Üyesi Levent Korkut ise önceki yıllarda sigortacılık eğitimi konusundaki çalışmalarını hatırlatarak, “Sektörümüz, iş sorunu olmayan bir sektör. Ancak eğitimli işgücü açığımız var. Eğitimlere katılım az, üyelerimize duyuralım” dedi.

 

Haksız rekabet konusunda çok şikayet olduğuna dikkat çeken Korkut, “Bu konuyla alakalı bize belgelendirip gönderirseniz, gerekli adımları atarız” dedi.

 

Toplantıya katılan STK temsilcileri, sektörün düşük komisyon oranları yanında sağlık sigortasında da poliçe ücretlerinin ve risklerin arttığını belirterek, “Bankaların kredili ürünlerde tüketicilere sigorta satışı sektörümüzü olumsuz etkiliyor” diye konuştu.  

 

 

SEKTÖR DERNEKLERİ BİR ARADA

 

Toplantıya; Sigorta Acenteleri Derneği (SAB), Tekli Sigorta Acenteleri Derneği (TEKSADER), İstanbul Sigorta Acenteleri Derneği (İSAD), Acentem Sigorta Aracıları Derneği (ASİAD), Anadolu Yakası Sigorta Acenteleri Derneği (ANSADER), Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD), Sigorta Aracıları ve Acenteleri Derneği (SAAD), Avrasya Sigorta Acenteleri Derneği (AVSAD), Oto Dışı Sigorta Eksperler Derneği (ODSED) yöneticileri katıldı.

 

RAKAMLARLA SİGORTACILIK

 

  • Aktif şirket sayısı: 70
  • Aktif toplam: 781 milyar lira.
  • Prim üretimi 235 milyar lira.
  • BES 400 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 123 artış.
  • Fon büyüklüğü: 148 milyar lira (BES dahil).
  • Ödenen tazminat 88 milyar lira.
  • Yıllık yüzde 87 artış.

20 Mayıs 2024 Pazartesi