tatil-sepeti

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Uluslararası Çalışma Örgütünün dünyada işin, çalışmanın geleceğini şekillendiren çok önemli bir teşkilat olduğunu belirterek, konferansta yapay zeka ve dijitalleşme süreçlerinin çalışma hayatına etkilerinin konuşulduğunu söyledi.


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) İsviçre'nin Cenevre kentindeki 112. Uluslararası Çalışma Konferansı ve konferans kapsamındaki temaslarına dair, değerlendirmelerde bulundu.

 

ILO Genel Kuruluna hitabında ILO Genel Direktörü Gilbert Houngbo'nun "Yenilenmiş Bir Toplumsal Sözleşmeye Doğru Raporu" konusundaki görüşlerini paylaştığını belirten Işıkhan, şunları söyledi:

 

"Bu vesileyle dünya genelinde çalışma hayatında karşılaşılan zorlukların üstesinden gelebilmek için özellikle sosyal adalet, dayanışma ve eşitlik ilkelerine dayalı yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç duyulduğunu da aslında saptamış olduk. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde sosyal adalet ve dayanışma konusunda, ülkemizdeki faaliyet ve çalışmalar hakkında da genel kurula bilgi sunduk. Özellikle istihdamda herkes için eşit fırsatların tanınması ve insana yakışık işlerin teşvik edilmesi sürecinde gerçekleştirdiğimiz ve somut adımlar attığımız faaliyet ve projelerimizi paylaştık."

 

 SOSYAL DİYALOG ADIMLARIMIZ TAKDİRLE KARŞILANDI

 

Bakan Işıkhan, sosyal diyaloğun en çok önem verdikleri konuların başında geldiğini belirterek, "Çalışma hayatının sorunlarının, işçi, işveren ve diğer sendikalarımızın karşılaştığı sorunların çözümünde sosyal diyaloğa baştan beri çok önem veren bir hükümetiz. Bu çerçevede, Üçlü Danışma Kurulu, Kamu Personeli Danışma Kurulu, Çalışma Meclisi gibi geçen dönemlerde gerçekleştirdiğimiz faaliyetler hakkında bilgi sundum. Bunlar, katılımcı ülkeler tarafından takdirle karşılandı çünkü bunlar uzun süre sonra gerçekleştirdiğimiz toplantılardı." diye konuştu.

 

Çocuk işçiliğiyle mücadele alanındaki deneyimlerin diğer ülkelerle paylaşılması amacıyla İttifak 8.7 kapsamında rehber ülke olduklarını anımsatan Işıkhan, ILO Genel Kurulunda Türkiye'nin bu alandaki deneyimini diğer ülkelerle de paylaşmaya hazır olduğunu dile getirdiklerini kaydetti.

 

GENÇ İŞSİZLİK ORANIMIZ YÜZDE 15,1'E DÜŞTÜ

 

Işıkhan, Türkiye'nin çalışma hayatı ve iş gücü rakamları konusunda da bilgi paylaştığını söyledi.

 

İstihdam sayısının 32,6 milyon olduğunu ifade ettiklerini belirten Işıkhan, şunları dile getirdi:

 

"İstihdam oranımızı yüzde 49,5'e çıkarttığımızı, iş gücüne katılım oranımızı yüzde 54,2'ye yükselttiğimizi, işsizlik oranımızı yüzde 8,6 ile son 10 yılın en düşük seviyesine getirdiğimizi dile getirdik. Kadın istihdam oranı bizim için çok önemli. Onu da yüzde 32,5'e yükselttik. Kadın istihdam sayımız ise 12,3 milyona ulaşmış durumda.

 

Bu arada 2020 yılında yüzde 25,3 olan genç işsizlik oranımızın bugün yüzde 15,1'e düştüğünü gördük."

 

İNSANLIK TARİHİNİN EN VAHŞİ KATLİAMI YAŞANIYOR

 

Bakan Işıkhan, Filistin Özel Oturumu'na da katıldığını dile getirerek, "Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesinde Türkiye olarak her zaman yanlarında olduğumuzu ve bu haklı davayı tüm bu dünyaya duyurmanın bizim borcumuz olduğunu ifade ettim. Bunun yanında yine ILO Genel Direktörü'nün 'Yenilenmiş Bir Toplumsal Sözleşmeye Doğru' raporunu tartışırken Gazze'de Filistinli kardeşlerimize yönelik insanlık tarihinin en vahşi katliamının yaşandığını ifade ettim." şeklinde konuştu.

 

ILO, BELLİ STANDARTLAR GELİŞTİRİYOR

 

Konferans kapsamında yabancı mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdiğine işaret eden Işıkhan, şu değerlendirmeyi yaptı:

 

"Bu görüşmelerde özellikle iş sağlığı ve güvenliği konusunu ele aldık. Geleceğe yönelik mesleklerin ve iş gücünün yapısının nasıl şekilleneceğine yönelik, oturumlar gerçekleştirdik. Bunlar çok önemli çünkü ILO belli standartlar geliştiriyor. ILO, dünyada işin, çalışmanın geleceğini şekillendiren çok önemli bir teşkilat. Özellikle yapay zeka ve dijitalleşme süreçlerinde çalışma hayatının nasıl şekilleneceği çok önemli. 20 yıl sonra çok farklı bir iş dünyasından, çalışma hayatından söz edeceğiz. Bunlar konuşuldu."

07 Haziran 2024 Cuma

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çocuk ve gençlerin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattıklarını söyledi.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya gazetesi tarafından Bakanlık binasında düzenlenen "Sürdürülebilir Tarım ve Su Kaynakları Yönetimi Zirvesi"nde tarım sektörünün sürdürülebilir yönetimi için birçok alanda çalışma yürüttüklerini söyledi.

Çalışmaların neden yapıldığının kavranması için dünyada son dönemde yaşanan gelişmelerin iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Yumaklı, şu ifadeleri kullandı: "Bu gelişmeler, sağlıklı şekilde tahlil edildiğinde elimizdeki kaynakların daha etkin ve daha verimli kullanılması zorunluluğu ortaya çıkıyor. Çünkü küresel ekonomik belirsizliklerin, jeopolitik gerginliklerin ve devrim niteliğindeki teknolojik değişim rüzgarlarının estiği bir dönemdeyiz. Gerek pandemi gerekse yakın ya da uzak coğrafyadaki savaşlar, herkese tarımın, daha da özelinde gıdanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı."

Dünya nüfusunun 1960'ta 3 milyar civarında olduğunu ifade eden Yumaklı, bu nüfusun gelecek 26 yıl içinde 10 milyara çıkmasının beklendiğine işaret etti.

Yumaklı, Türkiye nüfusunun ise 1960 yılında 27 milyon olduğunu, 2050'de ise 105 milyonu geçeceğini belirterek,"FAO verilerine göre bugünden yüzde 50 daha fazla suya ve yüzde 70 daha fazla gıdaya ihtiyaç olacak. Bakanlık olarak projeksiyonlarımızı ve vizyonumuzu hazırlarken bu gerçeklerden hareket ettik." diye konuştu.

 

TARIMSAL ÜRETİM ALANLARI KAYIT ALTINA ALINACAK

Yumaklı, bir karış toprağın dahi boş kalmaması için hiç durmadan çalıştıklarını söyledi.

Son dönemde, ülkenin tarımsal üretim potansiyelini daha da yukarılara taşımak için üretim planlamasını hayata geçirdiklerini anımsatan Yumaklı, sözleşmeli üretim için de mevzuat alt yapısını güçlendirdiklerini kaydetti.

Yumaklı, işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması için gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlatarak, tüm tarımsal üretim alanlarının kayıt altına alınması çalışmalarına da devam ettiklerini bildirdi.

 

"EN AĞIR CEZALARI UYGULAYACAĞIMIZDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN"

Yumaklı, vatandaşların güvenilir gıdaya ulaşmasının kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: "Yıl boyu süren denetimlerimizin yanında, ayrıca, belli dönemlerde yoğunlaştırılmış denetimler yapıyoruz. Buradan çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattığımızı açıklamak istiyorum. Türkiye genelindeki yaklaşık 23 bin okul, yurt, etüt merkezi gibi yerlerin yemekhane ve kantinlerinde, bu hafta başı itibarıyla, denetime başladık. 2 hafta sürecek olan denetimlerde 81 ilimizin tamamında 8 binden fazla arkadaşımızla denetimleri gerçekleştirmiş olacağız. Denetimlerde uygunsuzluk tespit ettiğimiz durumda işletmeler hakkında en ağır cezaları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."

Yumaklı, 2 Ekim'den bu yana hileli ve sağlığı tehlikeye atan ürünleri internet sitesinde anlık olarak yayınladıklarını hatırlattı. Bu sistemi, vatandaşların doğru, hızlı, şeffaf bilgilenmesi adına hayata geçirdiklerini dile getiren Yumaklı, tüketicilerin bilinçlenmesinden memnun olduklarını söyledi.

Bakan Yumaklı, yayınlanan uygunsuzlukların bütün bir sektörü töhmet altında bırakmasının doğru olmadığının da altını çizdi.

 

"TARIM ORMAN ŞURAMIZI 2025 YILI NİSAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ"

Yumaklı, su ve sulama yatırımlarını, gıda arz güvenliğinin önemli bir parçası olarak gördüklerini de belirterek, son 22 yılda 10 binden fazla su ve sulama tesisi için 2,4 trilyon liradan fazla kaynağın kullanıldığını söyledi.

Türkiye'nin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlarına da değinen Yumaklı, New York'tan Tokyo'ya kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara aynı gün ulaşma imkanının olduğunu söyledi.

Kıtalar arası kara, hava, deniz bağlantı ve enerji yollarının Türkiye'yi güvenli bir yatırım limanı haline getirdiğini ifade eden Yumaklı, şunları kaydetti: "Ülkemizin bu potansiyelini, sektörün tüm paydaşlarının katılımıyla ortak bir fikir birliği içerisinde açığa çıkarmamız gerekiyor. Bu manada, bizler de, Bakanlığımızın geleceğe yönelik politikalarında güçlü bir referans kaynağı oluşturmak için Tarım ve Orman Şuramızı toplamaya karar verdik. Buradan ilk kez bunun da duyurusunu yapmış olalım. Ülkemizde ilk Tarım Şurası 1997, ikincisi 2004 yılında, üçüncü 2019 yılında gerçekleştirilmişti. 4. Tarım Orman Şuramızı da inşallah 2025 yılı nisan ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz."

Yumaklı, şura sürecinde, tarım ve ormancılık alanında, gelecek 10 yıllarda sektörü nelerin beklediğinin tartışılmasını ve bu anlamda yeni stratejiler geliştirilmesini amaçladıklarını sözlerine ekledi.

18 Ekim 2024 Cuma