Ticaret Bakanı Bolat, Bakanlık olarak güçlendirilmiş denetim ekipleriyle sürekli sahada çalıştıklarını belirterek, "Fırsatçılara, stokçulara, karaborsa zihniyetine izin vermeyeceğiz." dedi.


Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen Meslek Kuruluşları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda 81 ilin esnaf birlikleri başkanlarıyla bir araya geldi.

 

Bakan Bolat, burada yaptığı konuşmada, esnafın toplumun omurgası olduğunu söyledi. Esnafın ülkenin bu noktaya ulaşmasında en önemli toplumsal kesimlerin başında geldiğini vurgulayan Bolat, "Bir esnaf ve sanatkarın evladı olarak, sizin değer dünyanıza ve sıkıntılarınıza aşinayım. Sizin sorunlarınıza vakıfız ve çözme noktasında da hükümetimiz 21 yıldır canla başla mücadele ediyor." diye konuştu.

 

Türkiye'nin 10 ay içinde 2 seçimi geride bıraktığını anımsatan Bolat, bu seçimlerin halkın demokratik olgunluğunu göstermesi açısından önemli olduğunu dile getirdi. Bolat, ülkenin daha refah içinde, gelişmiş ve kalkınma yarışına devam etmesini sağlayacak seçimsiz 4 yıllık bir dönem bulunduğuna dikkati çekti.

 

Eylül 2023'te açıklanan orta vadeli 3 yıllık yol haritalarının önlerinde olduğunu ifade eden Bolat, burada birinci hedefin yüksek enflasyonla mücadelenin başarılması olduğunu bildirdi.

 

Bolat, güven inşa etmek ve istikrarı pekiştirmek için gayretlerini boşa çıkarmaya çalışanların boş durmadığını, bu kişilerin ekonomideki iyi verileri görmediğini söyledi.

 

ESNAF VE TİCARET AKTÖRLERİNİN SORUNLARINI GİDERMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

 

Geleceği doğru şekillendirmekle mükellef olduklarını belirten Bolat, "Esnaflarımızı, sanatkarlarımızı, çiftçilerimizi, girişimci sanayicilerimizi, memurlarımızı, işçilerimizi, tüketicilerimizi ve emeklilerimizi desteklemeye devam edeceğiz." dedi.

 

Bolat, salgın, felaket ve savaş gibi durumlar ortaya çıktığında ekonomide fırsatçılık ve stokçuluk virüsünün hortladığını dile getirerek, bunlara karşı çok kararlı bir mücadele sergilediklerini söyledi. Bakanlık olarak güçlendirilmiş denetim ekipleriyle sürekli sahada çalıştıklarını ve bu hususta taviz vermeyeceklerini vurgulayan Bolat, "Fırsatçılara, stokçulara, karaborsa zihniyetine izin vermeyeceğiz. Önümüzdeki yakın günlerde yeni düzenlemelerle bu konuda çok daha sıkı şekilde bir çalışma içinde yola devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

 

Her zaman esnaf ve ticaret aktörlerinin sorunlarını giderme konusunda canla başla çalıştıklarını ifade eden Bolat, Bakanlığın görev alanlarındaki her kesimle iletişim halinde olduklarını belirtti.

 

Türkiye'nin 1923-2002 yıllarında yüzde 4,7 büyüdüğünü anımsatan Bolat, son 21 yıllık dönemde ise yıllık büyümenin yüzde 5,4'ü bulduğunu söyledi. İki büyüme verisi arasındaki 0,7 puanlık farka işaret eden Bolat, "Eğer biz önceki 79 yılda da yıllık reel yüzde 5,4 büyüseydik bugün milli gelirimiz 1,1 trilyon dolar değil, 2 trilyon dolar olurdu. Refah seviyemiz de 2 katı olurdu." diye konuştu.

 

Bolat, kişi başına düşen milli gelirin 13 bin doların üzerine çıktığını belirterek, "15 bin dolar rakamını da yakalamamız çok uzak olmayacak. 1-2 sene içinde bu rakamları göreceğiz." dedi.

 

Ülkenin ihracatının 2002'den bu yana 7 kat artışla 255,4 milyara ulaştığı ifade eden Bolat, bu dönemde istihdamın da arttığını bildirdi. Bolat, sunumunda 2002-2024 döneminde esnaf ve sanatkarlar için yapılan çalışmaları da anlattı.

 

PAZARCI ESNAFI İÇİN HAL KANUNU'NDA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLECEK

 

Bu dönemde esnaf ve sanatkarlara aktarılan kaynaklara ilişkin de bilgi veren Bolat, esnaf ve sanatkarların faiz yükünü hafiflettiklerini dile getirdi.

 

Bolat, esnaf ve sanatkarlar için yeni bir strateji belgesi hazırlamak üzere çalışmaların devam ettiğini belirterek, meslek kuruluşları ve sicil müdürlerine yönelik eğitim çalışmalarının düzenli olarak yapıldığını söyledi.

 

Kovid-19 salgını döneminde esnaf ve sanatkara gelir kaybı ve kira desteği kapsamında 9 milyar liralık kaynak aktardıklarına dikkati çeken Bolat, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde de "mücbir sebep" uygulamasıyla bölgedeki esnafın mali açıdan rahatlatıldığını bildirdi.

 

Bolat, pazarcı esnafı için Hal Kanunu'nda değişiklik yapacaklarını ifade ederek, "Kapalı pazar yerlerinde sınırlı ayni hak yöntemiyle kiralamanın kaldırılması ve bu yerlerin tahsis usulüyle işletilmesini sağlayacağız. Bu da pazarcı esnaflarımızın beklenti ve talebiydi." diye konuştu.

 

"AMBALAJ ÜZERİNE ETİKET" UYGULANMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR ESNAFI SEVİNDİRDİ

 

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken de Bakan Bolat'ın göreve gelmesinden itibaren enflasyonla mücadele ve gümrüklerle ilgili önemli çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

 

Palandöken, son dönemde esnafın büyük sermaye karşısında cılız kaldığını, haksız rekabetin önlenmesi gerektiğini dile getirerek, "Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek mümkün değil." dedi.

 

Kira stopajının esnaf için yük olduğunu belirten Palandöken, esnafın haksız rekabetle mücadele edemediğini söyledi. Palandöken, esnafın kullandığı POS cihazlarında komisyon oranlarının yüksek olduğuna da dikkati çekti.

 

Türkiye'de gıda fiyatları ve güvenliği konusunun en önemli mesele haline geldiğini kaydeden Palandöken, bu konudaki denetimlerin gerekliliğini vurguladı.

 

Fahiş fiyatların önüne geçilmesine yönelik çözüm önerilerine de değinen Palandöken, "ambalaj üzerine etiket" uygulamasına ilişkin açıklamaların kendisini sevindirdiğini belirtti.

25 Nisan 2024 Perşembe

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, "Enflasyon beklentileri önümüzdeki 12 ay için yüzde 35'lere düştü ve Türkiye'nin kredi notu artmaya başladı. Standard & Poor's kredi notumuzu artırdı. Dolayısıyla doğru yoldayız. Bütün bunlar onu gösteriyor." dedi.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Enflasyon beklentileri önümüzdeki 12 ay için yüzde 35'lere düştü ve Türkiye'nin kredi notu artmaya başladı. Bundan bir süre önce Fitch kredi notumuzu artırmıştı. Dün akşam da Standard & Poor's (S&P) kredi notumuzu artırdı. Dolayısıyla doğru yoldayız. Bütün bunlar onu gösteriyor." dedi.

 

Şimşek, Almanya'nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin başkenti Düsseldorf'ta düzenlenen "8. Türk-Alman Ekonomi Günü"nde, Türkiye ekonomisine ve Türkiye-Almanya ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

 

İş insanlarının yatırım yapmak için gittikleri pazarın büyüklüğünün önemli olduğunu belirten Şimşek, Türkiye'nin milli gelirine ve nüfusuna bakıldığında büyük bir pazara sahip olduğunu söyledi.

 

Bakan Şimşek, küresel ticaretteki kırılmaya ve bölünmeye işaret ederek, şöyle konuştu:

 

"Türkiye bu dönemde yakın ülkelerden tedarik (nearshoring) ve dost coğrafyalardan tedarikte (friendshoring) avantajlı. Avrupa Birliği (AB) ile 1963'ten beri bir diyaloğumuz var, bir ortaklığımız var. O nedenle biz Avrupa ile dostuz. Bazı siyasi görüş farklılıklarımız olabilir. Ama biz yine de Gümrük Birliği üzerinden, Avrupa Birliği'ni dost görüyoruz. Dolayısıyla hem yakınız hem dostuz. Asya ile Kuzey Afrika ile Orta Doğu ile de hem yakınız hem dostuz. Dolayısıyla dünyadaki bu jeostratejik rekabetten kaynaklı ticaret parçalanmasının bizi çok olumsuz etkilememesi bekleniyor."

 

Türkiye'de çalışma çağındaki nüfusun gelecek 10 yılda hızla artacağına işaret eden Şimşek, ülkede demografik anlamda 15 yıllık bir fırsat penceresi olduğunu vurguladı.

 

Şimşek, son 20 yılda Türkiye'de 280 milyar dolara yakın altyapı yatırımı yapıldığını anlatarak, "Dünya Bankasının lojistik endeksine göre 91 gelişmekte olan ülkeden daha iyi bir altyapıya sahibiz. O nedenle biz avantajlıyız." ifadesini kullandı.

 

ALMAN VE TÜRK KOBİ'LERİNİN ÇOK DAHA GÜÇLÜ DİYALOĞU, İKİ ÜLKENİN MENFAATİNE

 

Türkiye'de KOBİ'lerin ekonominin omurgasını oluşturduğunu dile getiren Şimşek, Alman ve Türk KOBİ'lerinin birbirleriyle çok daha güçlü diyalog kurmasının, iki ülkenin menfaatine olduğunu söyledi.

 

Bakan Şimşek, Türkiye'de son 20 yılda yine teknoloji ve inovasyon ekosistemine çokça yatırım yapıldığını anlatarak, "Hakikaten bu yönde Almanya'yı örnek alıyoruz. Ama Almanya ile bu yönde diyaloğu güçlendirmemiz lazım. Özellikle teknoloji inovasyon ekosisteminin güçlendirilmesinde Türkiye-Almanya diyaloğunu önemsiyoruz. İşte bu sizlerin sayesinde olacak." diye konuştu.

 

Yapay zeka hazırlık endeksinde Türkiye'nin birçok gelişmekte olan ülkeden daha iyi durumda bulunduğunu belirten Şimşek, yapay zekada altyapıya yatırım yapmayı sürdüreceklerini kaydetti.

 

KATMA DEĞER ZİNCİRİNDE YÜKSELİRSEK DAHA ZENGİN OLACAĞIZ

 

İmalat sanayisinde Almanya'nın dünyada çok önemli bir ülke olduğuna işaret eden Şimşek, Türkiye'nin de kişi başına milli gelirine oranla güçlü bir imalat sanayisi birikimi bulunduğunu söyledi.

 

Bakan Şimşek, "Buradaki peki niye zengin değiliz? Madem imalat sanayisinde kişi başı milli gelirde çok iyiyiz, o zaman Türkiye niye daha zengin değil? Çünkü Türkiye, katma değer zincirinde arzuladığımız yerde değil. Son 15-20 yılda çok mesafe aldık ancak bunu yeterli bulmuyoruz. Katma değer zincirinde daha üst sıralara çıkmak için çalışmalarımız var." ifadelerini kullandı.

 

Türkiye'nin yeşil ürünlerde potansiyelinin çok büyük olduğunu dile getiren Şimşek, ülke için yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümün en öncelikli konular arasında bulunduğunu bildirdi.

 

UZUN BİR YOLCULUK AMA BAŞARACAĞIZ ÇÜNKÜ İYİ BİR PROGRAMIMIZ VAR

 

Enerjinin dönüşümün Türkiye için önemini vurgulayan Şimşek, ülkenin kurulu gücünün yüzde 55’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştuğunu ve bunu gelecek yıllarda 100 milyar dolarlık yatırımla yüzde 60’ın üzerine çıkaracaklarını kaydetti.

 

Bakan Şimşek, Türkiye’nin önemli makro ekonomik problemleri çözmesi durumunda potansiyelinin daha da güçleneceğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

 

“Bizim en büyük önceliğimiz tabii ki fiyat istikrarı. Yani enflasyonun tek haneye düşürülmesi. Mali disiplin ve yapısal dönüşüm diğer öncelikler. Yapısal dönüşümden kastettiğimiz, az önce de söyledim, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve sanayide dönüşüm. Bütün bunlar sürdürülebilir yüksek büyüme için önemli. Enflasyon maalesef oldukça yüksek. Mayıs ayında yüzde 70’in üzerinde bir enflasyonla zirveyi bulacağız. Uyguladığımız program sayesinde enflasyon, yılın ikinci yarısından itibaren hızlı şekilde düşecek ve 2026’da tek haneli enflasyona dönmüş olacağız. Uzun bir yolculuk ama başaracağız çünkü iyi bir programımız var.”

 

ALMANYA’YA DEPREMDE GÖSTERDİĞİ DAYANIŞMA İÇİN TEŞEKKÜR

 

Şimşek, "Almanya'ya Türkiye'ye geçen yıl deprem felaketi nedeniyle gösterdiği dayanışma ve yardım için çok teşekkür ediyorum. Alman halkı ve Alman devletine müteşekkiriz. En zor dönemimizde Almanya hepimizin yanında olmuştur. Kendilerine teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

 

Türkiye'de cari açığı azaltmaya yönelik programlarının olduğunu ifade eden Şimşek, yapısal reformlarla beşeri sermayeye, eğitimin kalitesine ve yatırım ortamının iyileştirilmesine yatırım yapacaklarını söyledi.

 

Şimşek, Türkiye'nin makro dengesizliklerini gidermek için yasal reformlarla yola çıktıklarını anlatarak, cari açığın daraldığını ve yatırımcı güveninin geri geldiğini belirtti.

 

Türkiye'ye net sermaye girişlerinde önemli artış olduğunu bildiren Şimşek, "Rezervlerde artış başladı. Enflasyon beklentileri önümüzdeki 12 ay için yüzde 35'lere düştü ve Türkiye'nin kredi notu artmaya başladı. Bundan bir süre önce Fitch kredi notumuzu artırmıştı. Dün akşam da Standard & Poor's (S&P) kredi notumuzu artırdı. Dolayısıyla doğru yoldayız. Bütün bunlar onu gösteriyor." dedi.

 

ALMANYA İLE AFRİKA'DA, ORTA ASYA'DA BİRÇOK BÖLGEDE BERABER İŞ YAPABİLİRİZ

 

Türkiye-Almanya ilişkileri konusunda da değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Biz birlikte daha güçlüyüz. Almanya bizim için çok önemli ve kıymetli bir ülke. Almanya ile çok güçlü bağlarımız var. Bu sadece ticaretle sınırlı değil. Daha çok halktan halka bir bağımız var. O nedenle Almanya'yı değerli bir ortak olarak görüyoruz." diye konuştu.

 

Türkiye'nin AB üyelik sürecinde Almanya'nın önemine dikkati çeken Şimşek, "Almanya ile asla ayrılamayız. Almanya ile çok güçlü bağlarımız var. Şimdi sizlerin sayesinde bu bağları güçlendirmek istiyoruz. Geçen sene ticaret hacmimiz 55 milyar avro civarına kadar çıktı. 8 binin üzerinde büyük ve orta ölçekli Alman firması Türkiye'de yatırım yapmış, istihdam sağlıyor. Dolayısıyla bu anlamda güçlü bağlarımız var. Önümüzdeki dönemde Almanya ile Afrika'da, Orta Asya'da birçok bölgede beraber iş yapabiliriz. Yani sadece ikili ticaret değil, aynı zamanda diğer alanlarda da bu mümkün." dedi.

 

Bakan Şimşek, Türkiye'nin AB ile ilişkileri konusunda şunları kaydetti:

 

"Bizim tabii ki AB ile bir gündemimiz var. Bu gündemin ana maddesi, sizlerin ticaretinizin daha iyi kolaylaştırılması için AB ile Gümrük Birliği'nin modernleştirilmesi. Biz kamu alımları ve hizmetlerin kapsayacağı şekilde Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin hem Türkiye'nin hem Avrupa Birliği'nin menfaatine olduğunu düşünüyoruz. Bunu tabii siyasi koşullara bağlamak bence Avrupa'nın stratejik anlamda Türkiye'ye bakış açısının zayıf olduğunu gösteriyor. Çünkü bunu koşullara bağlamak anlamlı değil. Çok açık ve net bir şekilde iki ülkenin menfaatine bir konuda bizim ilerleme sağlamamız lazım. Ümit ediyorum ki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra bu süreç hızlanır. Yine iş yapabilmek için iş ve bilim insanlarının seyahat edebilmesi lazım. Bu nedenle de vize kolaylığı tabii ki önemli."

 

Türkiye'de uygulanan ekonomik program için bir irade ve siyasi sahiplenme olduğunu vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Program sonuçları itibarıyla çalışmaya başladı. Bunu başaracağımıza inanıyorum. Sizlerin buradaki varlığı Türkiye'ye güç katıyor. Almanya'ya geldiğimizde vatandaşlarımız bize sorarlar, 'Bizim yapabileceğimiz bir şey var mı?' Benim de cevabım şu olmuştur, 'Yapacağız en iyi şey tabii ki burada başarılı olmanız. Buranın dilini öğrenin, buranın kanunlarına, kurallarına uyun, burada katma değer üretin, burada istihdam yaratın, burada toplumla entegre olun. Bununla Türkiye'ye çok büyük katkı sağlarsınız.' Bizim yaklaşımımız bu. Biz Almanya'daki vatandaşlarımızın, iş insanlarının başarı olmasıyla sadece gurur duyarız. Ama Türkiye ile ticaretin, yatırımların ve bağların güçlü kalması bizim için çok değerli. İnanıyorum Türkiye ekonomisi bu anlamda da büyük başarılar sunuyor."

04 Mayıs 2024 Cumartesi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrasya Tüneli’nden 30 Nisan'da 93 bin 317 araç geçişi ile günlük araç geçişi rekoru kırıldığını bildirdi.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrasya Tüneli araç geçiş sayılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

 

Asya ve Avrupa kıtalarını deniz tabanının altından birleştiren çift katlı ilk ve tek kara yolu tüneli olan Avrasya Tüneli’nin, boğaz geçişinde kullanıcılarına hızlı, güvenli ve konforlu bir alternatif olarak hizmet vermeye devam ettiğini anımsatan Uraloğlu, "2024 yılı trafik garantisi günlük birim araç ortalaması 70 bin 733 olan Avrasya Tüneli’nde gerçekleşen trafik geçişi, bu yıl günlük ortalama 73 bin 911 birim araç ile trafik garantisinin yüzde 4 üzerinde gerçekleşmiştir." ifadesini kullandı.

 

Bakan Uraloğlu, geçen ay ortalama 75 binin üzeri aracın tünelden geçtiğini, 30 Nisan'da yeni bir rekorla 93 bin 317 birimlik geçiş rakamına ulaşıldığının altını çizerek şunları kaydetti:

 

"Bakanlık olarak ulaşımın her modunda güvenli ve konforlu ulaşım altyapısını güçlendirmek ve vatandaşlarımıza sunmak hedefiyle durmadan, duraksamadan çalışıyoruz. Doğru planlama, doğru zamanlama ve doğru yerlerde yaptığımız yatırımlarla ülkemize dev eserler kazandırıyoruz."

 

Hizmete 22 Aralık 2016'da açılan Avrasya Tüneli’nden bugüne kadar toplam 132 milyon 373 bin araç geçtiğini vurgulayan Uraloğlu, "Buna ek olarak 1 Mayıs 2022 itibarıyla motosikletlerin tünel kullanımına izin verilmesiyle bugüne dek toplam 1 milyon 247 bin motosiklet geçişi yapıldı. Nisan ayında 2 bin 991 motosiklet geçişi gerçekleşirken, motosikletler toplam geçişin yüzde 4’ünü, minibüsler yüzde 5’ini, otomobiller ise 91’ini oluşturmaktadır." açıklamasında bulundu.

04 Mayıs 2024 Cumartesi