BAE Ankara Büyükelçisi Said Sani ez-Zahiri, Ankara ile Abu Dabi arasında 3 Mart 2023'te imzalanan "Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması"nın Türkiye'de 100 bin, BAE'de 25 bin olmak üzere 125 bin kişiye istihdam sağlayacağını belirtti.


Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Ankara Büyükelçisi Said Sani ez-Zahiri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son BAE ziyareti ve Ankara ile Abu Dabi arasındaki ilişkilere dair BAE'nin Ankara Büyükelçiliğinde basın mensuplarına değerlendirmede bulundu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son BAE ziyaretinin her anlamda başarılı olduğunu, yenilenebilir enerji ve adli konular başta olmak üzere farklı alanlarda 13 anlaşma imzalandığını belirten Zahiri, bu yıl BAE ile Türkiye arasındaki ilişkilerin 50. yıl dönümünü kutlandığını söyledi.

 

İki ülke arasındaki ilişkilerin çok güçlü olduğunu vurgulayan Zahiri, Şeyh Zayid Vakfına ait çocuk esirgeme vakfının 40 yıldır İstanbul'da faaliyet gösterdiğini ve bunun da BAE ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ne kadar güçlü, derin ve tarihi bir göstergesi olduğunu ifade etti.

 

Zahiri, son iki yılda Türkiye ile BAE arasında 5 kez liderler düzeyinde ziyaret gerçekleştiğini, Erdoğan'ın son ziyaretinde yüksek stratejik anlaşmaları imzalandığını ve ilişkilerin daha da yüksek seviyelere ulaşacağını vurguladı.

 

Son ziyaret sırasında savunma sanayi alanında da anlaşmalar imzalanmasına ilişkin Zahiri, bunun yalnızca bu alanda ticaret yapılması olarak algılanmaması gerektiğini, iki ülkenin ortak programlar, eğitim ve geliştirme gibi konularda adımlar atabileceğini ifade etti.

 

Zahiri, iki ülkede de savunma sanayi araştırma merkezleri bulunduğunu ve gelecekte iki merkezin ortak işbirliği olanağı da sağlanabileceğini dile getirdi.

 

Son görüşmede liderler arasında stratejik anlamda gelişmeler olacağının sinyallerini aldığına değinen Zahiri, 2020'de iki ülke arasındaki ticaret hacminin 9,8 milyar dolar olduğunu ve şu anda bunun 19 milyar dolara ulaştığını kaydetti.

 

BAE VE TÜRKİYE'NİN STRATEJİK KONUMU BÖLGEDE ÇOK ÖNEMLİ ROL OYNUYOR

 

Lider düzeyinde yapılan ziyaretlerin iki ülkedeki özel şirketlerin yolunu da açacak nitelik taşıdığını vurgulayan Zahiri, "Birleşik Arap Emirlikleri'nin politikalarının en önemli unsurları karşılıklı diyalog ve iletişim halinde bulunmaktadır. Özellikle BAE ve Türkiye'nin stratejik konumu, coğrafi olarak bölgede çok önemli rol oynamaktadır. Ticaret ve yatırımların yolunu açmaktadır. Martta imzalanan ve eylülde yürürlüğe girecek 'Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması' da iki ülke arasında bunun en büyük delilidir." dedi.

 

Zahiri, bu son anlaşmanın özel şirketler arasındaki diyalogları kolaylaştırmayı sağladığını ve ayrıca gümrük tarifeleriyle ilgili bir kolaylık olanağı olacağını aktararak "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son ziyaretinde imzalanan anlaşmaların ana hedefi, yatırımların iki ülke arasında 50,7 milyar dolarlık bir seviyeye ulaşması." ifadesini kullandı.

 

Son anlaşmalarda özel şirketler ve bakanlıklar düzeyinde devam etmekte olan iletişimin özellikle yatırım alanında daha da güçlenmesinin amaçlandığını kaydeden Zahiri, gelecek 5 yıl içinde daha güzel şeylerin gerçekleşeceğini umduğunu dile getirdi.

 

Zahiri, 1 Eylül'de yürürlüğe girmesi beklenen Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması'nın iki ülke arasındaki ticarete yapacağı katkıya işaret ederek, "İnşallah, bu anlaşma, Türkiye'de 100 bin, BAE'de 25 bin olmak üzere toplamda 125 bin kişiye istihdam sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.

 

BÜYÜKELÇİLİK OLARAK TOGG'A GEÇMEYİ PLANLIYORUZ

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyarette BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan’a Togg hediye ettiğini anımsatan Zahiri, “BAE Başkanı Muhammed bin Zayid, Erdoğan’ın sunduğu hediyeyle çok mutlu oldu, kendisi arabayı kullandı. Türk teknolojisini de çok beğendi.” Dedi.

 

Zahiri, kendisinin de açılmadan önce Togg fabrikasını ziyaret ettiğini ve aracı denediğini aktararak, “Elçilik olarak yeşil elçiliğe dönmek için bir çabada bulunmaktayız. Togg da bizim seçeneklerimizin arasında. İnşallah yakın zamanda BAE Elçiliği olarak Togg’a geçmeyi planlıyoruz.” İfadelerini kullandı.

 

BÜYÜKELÇİ, BAE’YE VARLIKLARIN SATILDIĞI İDDİASINI REDDETTİ

 

BAE ile yapılan yatırım anlaşmaları kapsamında Türkiye'deki çeşitli varlıkların satın alınacağına dair iddialara ilişkin Zahiri, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin çıkarlarını çok iyi bildiğini vurguladı.

 

Zahiri, BAE ile Türkiye arasındaki ilişkilerin sadece yatırım ve ekonomi alanlarında değil, sosyal anlamda da çok güçlü olduğuna dikkati çekerek güçlü bağların en önemlisinin iki ülkenin dininin aynı, örf ve adetlerin de birbirine yakın olması olduğunu söyledi.

 

Ülkesinin 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye'ye yaptığı insani yardımlara değinen Zahiri, BAE'nin bu üzücü olayda Türkiye'nin yanında durduğunu ifade etti.

 

2022'DE 140 BİNDEN FAZLA BAE'Lİ TURİST TÜRKİYE'Yİ ZİYARET ETTİ

 

Zahiri, BAE ile Türkiye arasında iki ülkenin de çıkarına olan ve kazan kazan esasına dayanan projeler olacağını belirtti.

 

Devlet Başkanı Al Nahyan ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki yakın diyaloga işaret eden Zahiri, bu doğrultuda iki ülke arasında imzalanan anlaşmalar, bakanlıklar arasındaki diyaloglar ve özel sektörün de katkılarıyla Türkiye ile BAE arasındaki ikili ticaretin geliştiğini, gelecek yıllarda da daha da ilerleyeceğinden emin olduklarını kaydetti.

 

Zahiri, ikili ilişkiler ve ticaretin yanı sıra BAE ile Türkiye arasındaki turizm alanındaki gelişmelere değinerek geçen yıl ülkesinden 140 binden fazla turistin Türkiye'yi ziyaret ettiğini aktardı.

26 Temmuz 2023 Çarşamba

Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği verilerine göre İstanbul, geçen yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı.


İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un dünya kongre şehirleri içinde yükselerek son 8 yılın en iyi performansını gösterdiğini söyledi ve “Nihai hedefimiz, ilk 10 şehir arasına girmek” dedi.

 

İstanbul, Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği (ICCA) verilerine göre, geçtiğimiz yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’ndan (ICVB) yapılan açıklamaya göre İstanbul, 2023 yılında katılımcı sayıları 300 ile 25 bin arasında değişen 72 kongreye ev sahipliği yaptı. Megakent, bu kongre istatistiği ile Avrupa’da 16’ncı, dünyada ise 21’inci sırada yer aldı. 2023’te Paris, dünyada 156 kongreye ev sahipliği yaparak birinciliği elde ederken, onu 152 kongre ile Singapur, 151 kongre ile Lizbon izledi. İstanbul’da kongre sayısı, 2023’te bir önceki yıla göre 14 adet arttı.

 

5 YILLIK YATIRIMLAR

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un, küresel turizm ve kongre sektörleri içerisindeki yükselişini son hızla sürdürdüğüne dikkat çekerek, “İTO ve ICVB olarak, İstanbul kongre turizmi odaklı olmak üzere son 5 yıldır sektörümüzle birlikte yaptığımız yatırımlar ve projeler başarılı sonuç vermeye devam ediyor” dedi.

HEDEF İLK 10

 

Avdagiç, İstanbul’un kongre turizmi özelinde uluslararası sıralamalarda ve istatistiklerdeki yerini aşamalı olarak yükselttiğini vurgulayarak, “İstanbul, dünya kongre şehirleri içinde adım adım yükselerek 2023’te son 8 yılın en iyi performansını gösterdi. Buna ICVB olarak katkı vermek gurur verici. Nihai hedefimiz, 2011 ila 2015 arasında başardığımız gibi dünyada en çok kongre düzenlenen ilk 10 şehir içine girmek” dedi.

 

13 KONGRE İÇİN ADAYIZ

 

Dünyadaki tüm destinasyonlarda gerçekleşen kongrelerin istatistiğini tutan ICCA sisteminde yer alan verileri paylaşan Avdagiç, 2024’te İstanbul’da katılımcı sayıları 250 ila 7 bin arasında olan 19 uluslararası kongre düzenleneceğini belirtti. Avdagiç, ICVB’nin de toplam 12 bin 800 kişinin katılacağı 6 uluslararası kongreye doğrudan destek verdiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, gelecek yıla ilişkin ise, “ICVB’nin 2025 yılı ve sonrasında da İstanbul’a alınması için adaylık çalışması yaptığı 13 uluslararası kongre bulunuyor” bilgisini verdi.

 

2024 KONGRE TAKVİMİ

 

Mayıs: Otomatik Yüz ve Hareket Tanıma Uluslararası Konferansı (FG 20), 47. Avrupa Lenfoloji Derneği Kongresi

Haziran: Uluslararası Plastinasyon Konferansı, Dünya Biyolojik Psikiyatri Kongresi (WFSBP), FDI Yıllık Dünya Diş Hekimliği Kongresi, Uluslararası Peyzaj Mimarları Federasyonu Dünya Kongresi (IFLA), İyi Pamuk Konferansı

Temmuz: Havalimanları Konseyi Uluslararası Avrupa Genel Kurul, Kongre ve Sergisi

Eylül: Uluslararası Sağlık Hizmetlerinde Kalite Derneği Konferansı (ISQUA), Uluslararası Ulaştırma Uçağı Ticareti Derneği EMEA Konferansı (ISTAT), Uluslararası Transplantasyon Derneği Kongresi (TTS), IPPE Yıllık Politik Ekonomi Konferansı

Ekim: Uluslararası Kauçuk Konferansı (IRC)

Kasım: Uluslararası Antimikrobiyal Kemoterapi Derneği Kongresi (ISC)

IMEX FRANFURT’TA İSTANBUL’U TANITTILAR

 

Dünyanın en büyük uluslararası kongre turizmi fuarlarından biri olan IMEX Frankfurt 2024’te, İstanbul standı yoğun ilgi gördü. Her yıl 7 binden fazla sektör profesyonelini ağırlayan fuar, Almanya’nın Frankurt kentinde 14-16 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. Fuara İstanbul standı ile katılan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), uluslararası kongre ve toplantıların kente kazandırılması amacıyla ziyaretçilere İstanbul’u tanıttı. İstanbul standına, Güney Amerika da dahil olmak üzere birçok pazardan yoğun ilgi gösterildi. 

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi