Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Avrasya Tüneli'nin günlük 70 bin 574 araç garantisi bulunduğunu belirterek, "Geride bıraktığımız süreçte eylül ayı ortalamasına göre Avrasya Tüneli'ni kullanan araç sayısı günlük 74 bini aştı" dedi.


 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin en önemli projeleri arasında yer alan Avrasya Tüneli'nde incelemelerde bulunduğunu, yetkililerden brifing aldığını bildirdi.

 

Devletin cebinden tek kuruş çıkmadan yapılan dev eserlerin meyvesini vermeye başladığına işaret eden Uraloğlu, muhalefetin otoyol ve köprülerle ilgili her fırsatta diline doladığı garanti ücretiyle ilgili algı operasyonun çürüdüğünü belirtti.

 

Uraloğlu, Avrasya Tüneli'ndeki trafik yoğunluğunun her geçen gün arttığına ve garanti araç geçiş sayısının üstüne çıkıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Avrasya Tüneli'nin günlük 70 bin 574 araç garantisi bulunuyor. Geride bıraktığımız süreçte eylül ayı ortalamasına göre Avrasya Tüneli'ni kullanan araç sayısı günlük 74 bini aştı. 22 Nisan 2023'te ise maksimum günlük 85 bin 491 araç sayısına ulaşmıştı. Devletimiz, trafik garantisi günlük 70 bin 574 araç olan Avrasya Tüneli'nde birkaç yıl içerisinde gelir paylaşımına geçecek."

 

Kamu Özel İşbirliği modeliyle yapılan İzmir Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü'nde devletin garanti ettiği günlük araç sayılarının da geçen aylarda aşıldığını anımsatan Uraloğlu, pandeminin etkisinin tamamen kalkmasıyla rakamların daha da artmasının beklendiğini vurguladı. Uraloğlu, "Böylece, Hazine kasasından yolcu garantisi karşılığı tek kuruş harcanmadan ülke, dev eserler kazanmış olacak." ifadesini kullandı.

 

"AVRASYA TÜNELİ'NDE SİSMİK BİLEZİKLER KULLANILDI"

 

Uraloğlu, ayrıca Avrasya Tüneli'nin pek çok ilki başarıyla gerçekleştirerek dünya tünelcilik sektöründe yeni bir çağ açtığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "En derin noktası deniz seviyesinin 106,4 metre altında olan Avrasya Tüneli'nde depreme dayanıklılığı artırmak üzere tünelde kullanılan sismik bilezikler kullanıldı. Bu sayede tünelin 500 yılda bir görülebilecek depreme karşı servis şartları ve 2 bin 500 yılda bir görülebilecek depreme karşı ise güvenlik şartları bozulmayacak şekilde inşa edildi. Olası depremlere karşı davranışını da anlık gözlemliyoruz. Kurulan sistem ile tünel boyunca 12 adet ivme ölçer, üç boyutta izleme yapan 21 adet yer değiştirme sensörü ve işletme binalarında kurulan 3 adet ivme ölçer ile sürekli takip edilmektedir."

 

Akıllı yol teknolojileriyle yönetilen Avrasya Tüneli'nde trafiğin kesintiye uğramadan güvenli ve sağlıklı akışının sağlandığını aktaran Uraloğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "Avrasya Tüneli'nde tünel ve yaklaşım yollarındaki trafik akışı, kontrol odasında görev alan operatörler tarafından 7 gün 24 saat boyunca takip edilmektedir. Muhtemel tüm acil durumlar için gerekli 'koruma' planları 'önce insan' ilkesi gözetilerek hazırlanmış ve SCADA Sistemine tanımlanmıştır. Enerji, havalandırma, aydınlatma, trafik işaretleri, radyo anonsları ve geçiş kontrolü gibi tüm sistemler bir bütünlük içerisinde otomatik olarak çalışmaktadır. Kaza, araç arızası gibi olağan dışı durumlar 400'den fazla kamera ve otomatik olay algılama sistemiyle anında tespit edilebilmektedir. Acil durumlarda, uzman acil durum ekipleri tarafından, tünel yapısına uygun olarak özel üretilen ve üzerinde yangın söndürme teçhizatı olan motosikletlerle müdahale edilmekte olup, müdahale süresi iki dakikanın altındadır."

24 Eylül 2023 Pazar

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açıklayacakları yeni destekleme modelinde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilere kovan başına ilave destekler vereceklerini ifade etti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 2'nci olduğunu bildirdi.

 

Arıcıların 2003'ten itibaren desteklerden faydalandığına ve sektöre 2023'e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığına işaret eden Yumaklı, "Verilen desteklerin de etkisiyle arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002'de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023'te 115 bin tona çıktı. Söz konusu dönemde arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız, kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yumaklı, Bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Bunlar verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek." ifadelerini kullandı.

 

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu, ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotiplerle yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız."

 

Bu arada, Dünya Arı Günü, Birleşmiş Milletler kararıyla yeryüzündeki yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs'ta kutlanıyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi