Sanayi devriminin Avrupa’da yol açtığı toplumsal değişikliklerin etkisiyle sanatta doğan Art Nouveau akımının İstanbul’daki zenginliği yeni yeni fark ediliyor. Yalı, han, apartman ve pasajlarda ince dokunuşlarla fark edilen bu üslup, önceki yüzyılın tarihini, binaların çehresinden yansıtıyor.


 

HABER: ŞEVVAL ÖZDEMİR 

 

Avrupa’da sanayi devriminin ardından ortaya çıkan Art Nouveau sanat akımı, bugün birçok ülkede izlerini koruyor. ‘Sanata özgürlük ve her çağın özgün sanatı’ sloganlarıyla İngiltere’de doğan bu akım, daha çok Fransa ve Belçika’daki eserleriyle bilinse de İstanbul’da da bu akımın vücut bulduğu yapılar inşa edilmişti. 19’uncu yüzyılın başından Birinci Dünya Savaşı’na kadar etkili olan Art Nouveau sanat akımının Türk mimarisindeki ilk eserleri 19. yüzyılda ortaya çıktı. Bu üslup, Osmanlı’da yaşanan değişim rüzgarıyla mimarinin yeniden şekillenmesinde önemli rol oynadı. Aynı zamanda afiş, resim, tezyinat gibi sanat dallarında da sanatçılar tarafından tercih edildi.

İstanbul’un turistik uğrak noktası haline gelen Art Nouveau üslubunun uygulandığı yapılarla ilgili olarak sanatçı Sevil Tezgah ile görüştük. ‘Mimari Tezyinatta İstanbul Art Nouveau’su’ adlı yüksek lisans tezini hazırlayan sanatçı Tezgah, İstanbul Ticaret Gazetesi okurları için sorularımızı cevapladı. 

 

SANATIN YENİ YORUMU

 

Art Nouveau bahsedebilir misiniz?

 

Son derece zarif ve kıvrımlı modern üslup yaratma denemesidir. Art Nouveau, aynı zamanda sanayileşmenin ardından Avrupa ülkelerinde yeni sınıfların oluşmasıyla burjuvazi ve aydınların estetik gereksinimlerini de karşıladı. Üslup, sanatçıların yeni ve modern bir sanat anlayışı arayışıyla filizlendi. Eserlerde taklitçilikten ziyade sanatı yeniden yorumlamaya çalıştılar. Romantizm, sembolizm ve modernizmin bir yansıması olarak görüldü. Art Nouveau’nun esin kaynağı ise Japon, Çin ve İslam sanatıydı. 

 

İSTANBUL ART NOUVEAU’SU

 

Türk mimarisinde nasıl yansıdı?

 

19. yüzyıl boyunca Osmanlı’daki çeşitli değişimler mimari dokuya da yansıdı ve kentlerin yeniden şekillenmesinde Art Nouveau akımı önemli bir rol oynadı. İlk olarak Sultan II. Abdülhamid döneminde saray ve çevresinde sıkça rastlanılan bu üslup uzun yıllar etkisini sürdürdü. İstanbul’da da hareketli bir inşaat ve mimarlık piyasası vardı. Bu piyasa, getirdiği yeniliklerle İstanbul’a çağdaş bir kent görünümü kazandırdı. Avrupa’dan gelen mimarlarla birlikte geniş iş alanları açıldı. 1898’de İstanbul’daki Art Nouveau mimarlığı, 2. Meşrutiyet’e kadar profesyonel mimarlar tarafından uygulandı. Art Nouveau mimarisi denilince büyük, görkemli ve pahalı eserler akla gelmeye başladı. Büyük bir mimari zenginliğe sahip olan İstanbul, Art Nouveau’nun da Türkiye’deki merkezi haline geldi. Birçok semtte bu üsluba ev sahipliği yapan, İstanbul’a özgü floral stile sahip Art Nouveau konut ve dekorasyon modeli geliştirildi.

 

ART NOUVEAU MESCİDİ

 

Farklı mimari yapılarda kullanılması hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Art Nouveau, bütünlüklü bir sanat ve yeni bir üslup denemesi olarak görüldü. Bürokratik yapılar başta olmak üzere apartmanlarda ve dini yapılarda da bu üsluba rastlamak mümkün. 19. yüzyılın sonunda binalarda bir üslup karmaşası dikkat çekiyordu. Mühendisler, bina cephelerine biraz ‘sanat’ serpiştirmek amacıyla kitaplardan aldıkları süslemeleri kullanıyorlardı. Bundan dolayı farklı yapılarda Art Nouveau üslubuna rastlanıyor. 

 

Bu arada dünyanın ilk ve tek Art Nouveau üslubuyla yapılan mescidi, 1903 yılında Raimondo D’Aronco tarafından İstanbul’da inşa edildi. Karaköy Mescidi’nin, ‘İstanbul’da İmar Hareketi’ kapsamında Kınalıada’ya taşınmasına karar verilmişti. 1958’de parçaları tek tek numaralandırılarak sökülen mescit bir daha inşa edilemedi. 

 

MOTİF GİBİ EKLİ

 

Bu üslubun en önemli yapıları hangileri?

 

 Karaköy Mescidi

Avrupa’dan gelen veya Osmanlı mimarlarının farklı akademilerinde öğrenim görmelerinin sonucunda Art Nouveau tasarımlarında stilistik ve formel özellikler bakımından zengin bir çeşitlilik gözleniyor. İstanbul’daki yapıların tamamen Art Nouveau tasarımına sahip olduklarını söylemek kolay değil. Motifleri başka üsluplara eklenmiş birçok eserle karşılaşmak mümkün. Ancak farklı motiflerle süslenmiş olsa da İstanbul Art Nouveau’sunun çok önemli yapıları da var. Bu üslubun yansımasına örnek olarak şu yapıları gösterebiliriz:

 

* Huber Köşkü (Tarabya)

 

* Hıdiva Sarayı (Bebek)

 

* İtalyan Sefaret Yazlığı (Tarabya)

 

BÜROKRASİ ETKİLENDİ

 

Yıllarca Mısır Başkonsolosluğu olan Hıdiva Sarayı’nda Art Nouveau ve Neo-klasik biçimler bir arada bulunuyor. 1988’den beri Cumhurbaşkanlığı Konutu olarak kullanılan Huber Köşkü’nde ise Art Nouveau bezemeleri, floral motifli alçı üzeri bezemeler dikkat çekiyor. Hıdiva Sarayı’nda ise merdiven korkulukları, natüralist bitkisel çizgileriyle göz alıcı bir güzelliğe sahip. Art Nouveau yapılarının gözde dekorasyon tekniklerinden biri olan vitray bu binada başarıyla uygulanmış. İç mekan ise üstten floral desenli vitraylarla aydınlatılıyor. 

 

BOTTER MODA EVİ

 

Botter Apartmanı


Art Nouveau tarzının İstanbul’daki ilk örneği Beyoğlu’ndaki Botter Apartmanı. Sultan II. Abdülhamid’in saray terzisi Jean Botter, bu apartmanı atölye ve konut olarak kullandı. Avrupa’nın ‘haute couture’ kreasyonları Botter Evi’nde izleniyordu. İlk yıllarda zemin ve ara katta Botter Moda Evi’nin sergi ve satış bölümü bulunuyordu. Ancak bina 1960’larda banka şubesine dönüştürülünce birçok değişime uğradı. Geçtiğimiz yıllarda restorasyonu yapılan bina, sergi salonu olarak kullanılıyor. 

14 Ağustos 2023 Pazartesi

2025 yılında üniversitelere ayrılan 487 milyar liralık bütçede en yüksek payı 14,6 milyar lira ile Ankara Üniversitesi alırken, İstanbul Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi de öne çıkanlar arasında yer aldı.



 

 

 2025-2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'dan (OVP) derlediği verilere göre, ülkedeki üniversiteler için 487 milyar 298 milyon lira ödenek ayrılması öngörüldü.

 

Ankara Üniversitesi, 2025 yılı için öngörülen 14 milyar 680 milyon 940 bin liralık bütçe ödeneğiyle, Avrupa Birliği Başkanlığı (6 milyar 797 milyon lira), İletişim Başkanlığı (6 milyar 155 milyon lira), Yargıtay (4 milyar 10 milyon lira), Sayıştay (3 milyar 259 milyon lira), Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı (3 milyar 113 milyon lira) ve Danıştay (2 milyar 389 milyon lira) gibi kurumları geride bıraktı.

 

İKİNCİ SIRADA İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAR

 

İstanbul Üniversitesi, 14 milyar 149 milyon 774 bin liralık bütçe ödeneğiyle Ankara Üniversitesinin ardından ikinci sırada yer aldı. Bu kurumu 13 milyar 938 milyon 766 bin lirayla Hacettepe Üniversitesi, 12 milyar 586 milyon 655 bin lirayla Ege Üniversitesi ve 12 milyar 314 milyon 502 bin lirayla Gazi Üniversitesi izledi.

 

Ödenek teklif tavanı en düşük üniversite ise 543 milyon 991 bin lirayla Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi oldu. Ödenek teklif tavanı düşük diğer üniversiteler ise 590 milyon 851 bin lirayla Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, 604 milyon 926 bin lirayla Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi şeklinde sıralandı.

 

Öte yandan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) için 1 milyar 123 milyon 426 bin lira ve Yükseköğretim Kalite Kurulu için de 63 milyon 422 bin lira ödenek öngörüldü.

 

Ödenek teklif tavanları en yüksek 20 üniversite şöyle:

 

Üniversite        Ödenek Tavanları (TL)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ           14.680.940.000

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ        14.149.774.000

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ      13.938.766.000

EGE ÜNİVERSİTESİ       12.586.655.000

GAZİ ÜNİVERSİTESİ     12.314.502.000

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ  10.243.805.000

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - CERRAHPAŞA            9.769.318.000

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ         9.507.278.000

SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ            9.127.841.000

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ          8.881.854.000

BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ            8.846.584.000

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ            8.301.814.000

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ      8.210.916.000

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ            7.859.052.000

MARMARA ÜNİVERSİTESİ       7.685.153.000

FIRAT ÜNİVERSİTESİ    7.567.213.000

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ            7.508.743.000

SİVAS CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ            7.503.198.000

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ 7.245.506.000

DİCLE ÜNİVERSİTESİ   6.985.460.000

07 Eylül 2024 Cumartesi

Etiketler : üniversite ödenek bütçe

TÜİK verilerine göre, Türkiye'deki müze sayısı 2023'te yüzde 7.1 artışla 606'ya yükseldi. Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı ise 55 milyon 752 bin 208'e çıkarak yüzde 6.2'lik bir artış kaydetti.


 

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin "Kültürel Miras İstatistikleri"ni açıkladı.

 

Milli Saraylara ait istatistikler, Cumhurbaşkanlığına bağlı Milli Saraylar Başkanlığından 2023 yılından itibaren derlenmeye ve yayımlanmaya başlandı.

 

Buna göre, Türkiye genelinde müze sayısı geçen yıl 2022'ye göre yüzde 7,1 artarak 606'ya çıktı. Bu müzelerin 212'si Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde, 376'sı ise özel müze kategorisinde yer alırken, Milli Saraylar Başkanlığına bağlı 18 müze faaliyet gösterdi. Ören yeri sayısı ise 144 oldu.

 

Müzelerdeki eser sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 2,9 azalarak 3 milyon 900 bin 331 olarak kayıtlara geçti.

 

Bakanlığa bağlı müzelerdeki eser sayısı da bu dönemde yüzde 0,5 artarak 3 milyon 341 bin 162 olurken, özel müzelerdeki eser sayısı ise yüzde 32,5 azalışla 286 bin 334'e geriledi. Aynı dönemde Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müzelerdeki eser sayısı yüzde 2,2 artışla 272 bin 835 oldu.

 

Bakanlığa bağlı müzelerdeki eserlerin yüzde 60,1'i sikke, yüzde 27,6'sı arkeolojik materyal, yüzde 6,6'sı etnografik materyal, yüzde 3,6'sı tablet oldu.

 

SİT ALANI SAYISI ARTTI

 

Müze ve ören yeri ziyaretçi sayısı, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 55 milyon 752 bin 208'e yükseldi. Ziyaretçilerin yüzde 54,7'si Bakanlığa bağlı müze ve ören yerlerini ziyaret etti.

 

Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yerlerini ziyaret edenlerin sayısı 17 milyon 673 bin 661 olurken, bunun toplam ziyaretçiler içindeki payı yüzde 31,7'yi buldu.

 

Özel müze ziyaretçi sayısı da yüzde 22,5 artarak 18 milyon 236 bin 130'a, Milli Saraylar Başkanlığına bağlı müze ziyaretçi sayısı ise yüzde 5 yükselerek 7 milyon 27 bin 103'e çıktı.

 

Bakanlığa bağlı ücretli müze ve ören yeri ziyaretlerinden 2 milyar 666 milyon 691 bin 663 lira gelir elde edildi. Bakanlık tarafından satılan müze kartı sayısı 4 milyon 214 bin 303 oldu.

 

Taşınmaz kültür varlıklarının sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 2,1 artarak 124 bin 671'e çıktı. Bu kültür varlıklarının en çok bulunduğu il 33 bin 869 ile İstanbul olurken, bu ili 7 bin 976 ile İzmir ve 4 bin 948 ile Muğla takip etti.

 

Toplam sit alanı sayısı 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 4,9 artarak 24 bin 786'ya ulaşırken, sit alanlarının yüzde 97'sini arkeolojik sit alanları oluşturdu.

 

Milli parkların sayısı 2023 yılında bir önceki yıla göre değişmeyerek 48 oldu. Milli park alanı yüzde 0,2 azalışla 909 bin 158 hektara geriledi. Tabiat parkı sayısı yüzde 1,9 artarak 266 olurken, tabiat parkı alanı yüzde 0,3 azalışla 108 bin 36 hektar olarak kayıtlara geçti.

 

Tabiatı koruma alanı sayısı ise önceki yıla göre değişim göstermeyerek 31 olurken, tabiat anıtı sayısı yüzde 2,7 azalarak 110'a düştü.

06 Eylül 2024 Cuma

Etiketler : kültür sanat örenYeri müze