Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu sene Antalya'ya gelen turist sayısının 15 milyonu geçtiğini belirterek, "Hem gelir hem turist sayısı, pandemi öncesi turizmin en yoğun olduğu 2019 rakamlarının üzerinde. Bu da oldukça sevindirici" dedi.





Antalya Kültür Yolu Festivali için kentte bulunan Ersoy, turizmde Türkiye genelinde 9 aylık verilere göre 42 milyar dolarlık bir rakama ulaşıldığını, yıl sonu için 55,6 milyar dolarlık gelir hedefine doğru ilerleme kaydedildiğini söyledi.


Bu hedef açıklandıktan sonra 6 Şubat'taki depremler ile İsrail'in Filistin'e yönelik saldırısı gibi olayların yaşandığını anımsatan Ersoy, "Birçok olumsuz etkileri peş peşe yaşamamıza rağmen orta vadeli programı uygun bir şekilde yönetiyoruz. Bu açıdan sevindirici. Antalya geneline baktığımızda dün itibarıyla 15 milyon ziyaretçi sayısını geçti. Hem gelir hem turist sayısı, pandemi öncesi turizmin en yoğun olduğu 2019'un üzerinde. Bu da oldukça sevindirici." diye konuştu.


Turizm ile ilgili olarak 2018'de nitelikli bir geçiş hedefi koyduklarını hatırlatan Ersoy, rakamların, bu hedefe emin adımlarla ilerlendiğini gösterdiğini dile getirdi.


Turizm gelirlerinde de ciddi bir artış yakalandığına işaret eden Ersoy, "2017 yılı sonunda 67 dolar olan kişi başı gecelik harcama, geçen yıl açıklanan rakamlara baktığımız zaman 100 doları buldu. Bu da politikamıza, stratejilerimize uygun bir şekilde sürecin geliştiğini gösteriyor. Bu da bizi oldukça sevindiriyor." değerlendirmesinde bulundu.


Sektörün yaşanan her olaydan olumlu ya da olumsuz etkilendiğini belirten Ersoy, göreve geldiğinden bu yana çok sayıda krizle boğuştuklarını kaydetti.


Göreve geldiğinde Thomas Cook iflası ile karşılaştıklarını, arkasından küresel salgın sürecinin yaşandığını anlatan Ersoy, akabinde Rusya-Ukrayna Savaşı, 11 ili etkileyen deprem, seçim sürecinin yaşandığını vurguladı. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya gereği krizlere maruz kalabildiğine dikkati çeken Ersoy, "Dün de krizler vardı, bugün de var, gelecekte de krizler olacak. Zaten bu gerçekliği biliyorsak, önemli olan bu gerçeklikle yaşamayı öğrenmek." ifadesini kullandı.


Sektörü daha güçlü hale getirmek amacıyla 2019'da Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansını kurduklarını anımsatan Ersoy, şunları paylaştı: "Ajansın asli görevi, sektör ve devlet el ele verip başta tanıtım olmak üzere turizm ile ilgili sorunlara hızlı bir çözüm getirmek. Bunu da başarıyla yönetiyoruz. Şu anda 200'den fazla ülkede yoğun etkili tanıtım yapıyoruz. Çok kısa sürede dünyada en yoğun, en etkili tanıtım yapan ülke olduk. Bunun da sonuçlarını zaten turist sayısında ve gelirlerinde görüyoruz. Süreç tamamlandı mı? Hayır, daha yapacak çok işimiz var. Çok daha fazla çalışmamız lazım, çünkü Türkiye'nin turizm potansiyeli paha biçilmez. Aslında hepsini de kullanıyor değiliz."


Turizmi 12 aya yaymak ve her şehri turizme dahil etmek için yoğun bir şekilde çalıştıklarını dile getiren Ersoy, hedefe doğru adımları istikrarlı bir şekilde attıklarını sözlerine ekledi.

05 Kasım 2023 Pazar

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar