Hava yoluyla gelen turist sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artışla 4 milyon 761 bin 451 kişiye ulaşan Antalya, 16 milyon turist hedefine ilerliyor.


 

Sağlıklı ve güvenli turizmi, denizi, kumu, güneşi, doğal güzellikleri ve tesisleriyle öne çıkan Antalya, yurt içi ve farklı ülkelerden gelen misafirlere tatil imkanı sunuyor.

 

Dünyanın farklı ülkelerinden gelen turistler, kentin tarihi ve kültürel değerlerini yakından görme, masmavi denizine girme, plajlarında güneşlenme imkanı buluyor.

 

Antalya Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl 1 Ocak-20 Haziran döneminde hava yolunu kullanan 3 milyon 602 bin 173 kişinin misafir edildiği kente, bu yıl aynı dönemde 4 milyon 761 bin 451 turist geldi.

 

Turist sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artış kaydedilen Antalya'nın, yıl sonuna kadar 16 milyon turiste ev sahipliği yapması hedefleniyor.

 

"SON DAKİKA REZERVASYONLARI REVAÇTA"

 

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Akdeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Rıza Perçin, bu yıl Antalya'ya en çok turistin Almanya'dan geldiğini söyledi.

 

Turistin tatil tercihini hava durumunun da etkilediğini anlatan Perçin, ısınan havayla turist yoğunluğunun da arttığını ifade etti. Girdi maliyetlerinin paketlere yansıdığını aktaran Perçin, "Turizmde hedefimiz 16 milyondu. Mevsim biraz değişti, kasım sonlarına kadar sezonumuz devam edecektir. 16 milyonu yakalayacağımızı umuyoruz." diye konuştu.

 

Salgından sonra rezervasyon alışkanlıklarında da değişiklik gözlendiğine dikkati çeken Perçin, artık "son dakika" rezervasyonlarının daha revaçta olduğunu bildirdi.

 

Rusların Türkiye'de en çok Antalya'da tatil yaptığını vurgulayan Perçin, şunları kaydetti: "Kentte oteller mayıs ayı sonuna kadar Almanya'dan gelen misafirlerle doldu. İngiltere, Polonya, Hollanda ve Almanya pazarından gelen ziyaretçi artı. Pandemi bir şeyler öğretti. Seyahat acentesi arkadaşlarımız başka pazarlara da girdiler. Bırakın başkentlerini bilmediğimiz, ülkelerini bilmediğimiz, çok az duyduğumuz yerlerden artık buraya çok az da olsa ziyaretçiler geliyor. Turizm, seyahat acenteleri turizmin arılarıdır. Arı gibi çalışıyoruz, 16 milyonu getireceğiz inşallah. Turizm çok çeşitlendi."

 

"HEMEN HEMEN HER PAZARDA ARTIŞ VAR"

 

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkan Yardımcısı Hakan Saatçioğlu da turizm hareketliliğinin haziranda önemli ölçüde artmaya başladığını söyledi.

 

Doluluk oranlarının sevindirici nitelikte olduğunu, bu yıl sürpriz yapan pazarların da bulunduğunu dile getiren Saatçioğlu, "Polonya ve İngiltere pazarlarında önemli artışlar var. Şu anda bir numaralı pazarımız Almanya, bunu Ruslar takip ediyor. Arkasından İngilizler geliyor. Bu pazarlar daha da gelişecek. Antalya için 16 milyon turist hedefi var ama bu rakamı da geçeriz diye düşünüyoruz." diye konuştu.

 

Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı Başkanı Volkan Yorulmaz, iç pazarda özellikle bayram tatilinin 9 güne çıkarılması ve okulların tatile girmesiyle ciddi artış yaşandığını bildirdi.

 

Zor bir nisan, mayıs geçirdiklerini dile getiren Yorulmaz, haziran itibarıyla yüz güldürecek rakamlara ulaşılmaya başlandığını belirtti. Hem yurt dışı hem de yurt içinde rezervasyonların artarak devam ettiğini ifade eden Yorulmaz, şunları söyledi: "Almanya, Rusya iki ana pazarımız. Hemen arkasında iç pazar ve İngiltere önemli pazarlarımız. Polonya'da ciddi bir sayıya ulaşıyor. Bunun dışında Belçika, Hollanda başta olmak üzere Avrupa pazarında ciddi talepler geliyor. Doğu Avrupa'da da Sırbistan, Çekya, Moldovya, Arnavutluk gibi ülkelerden de gelişler var. Pazar ve turizm çeşitliliği çok önemli. Bu yılki hedefimiz 2019 rakamlarını geçmek, bu da ulaşılabilir bir hedef. 16-17 milyon aralığında bir rakamla yılı kapatabiliriz."

22 Haziran 2023 Perşembe

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar