HABER: SOYHAN ALPASLAN

Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi (Cube Incubation) firmalarından İnodove R&D Co. Inc, anne sütünün Covid-19 ve kansere karşı tedavi edici özelliklerini tespit etti. Araştırmanın sonuçları hakemli yayın organı Avrupa Farmakoloji Dergisi’nde yayınlanmak üzere.

Anne sütüne en yakın madde olan keçi sütü ile yaptığı başarılı Ar-Ge çalışmalarını anne sütünün bilinmeyenleri üzerinde sürdüren İnodove’nin kurucusu, mucit Prof. Dr. Tuğba Akbay, yerli ve milli ‘anne sütü filtresi’ ile ‘anne sütündeki zararlı maddeleri tespit eden test çubuğu’ geliştirdi. Prof. Dr. Akbay, ürünlerini ticarileştirme aşamasında. Uluslararası bilim camiasında büyük ses getiren eşsiz filtre; süte geçen zararlı ilaç veya kimyasalları mıknatıs gibi çekip, ayrıştırırken sütün yapısını değiştirmiyor. Test çubukları da sütteki maddeleri test ederek, filtrenin kullanımını destekliyor. Her iki ürün, ihtiyaç duyulan ilaç ve kimyasallar için kolayca hazırlanabiliyor. Ulusal incelemeli patenti alınan filtrenin uluslararası incelemeli patent başvurusu yapıldı. İstanbul Ticaret’in sorularını, Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Biyokimya Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Tuğba Akbay cevapladı:

TÜRKİYE’YE GÜMÜŞ MADALYA

Anne sütü filtresi geliştirme fikri nasıl doğdu?

2008 yılında doğum yaptım. Emzirme döneminde bel fıtığı rahatsızlığı için bir süre ilaç kullanmak zorundaydım. Doktor, “İlaç süte geçeceği için bebeğine süt veremezsin” dedi. “Anneler zorunlu ilaçlarını kullanırken, bebeklerine süt verebilmeli” diye düşündüm. Anne sütünü olası kimyasallardan arındıracak bir filtre geliştirebilmek için TÜBİTAK’a başvurdum. Anne sütü filtresinin ulusal patent tescili 2014’te tamamlandı. 2016’da da Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Türkiye’yi, Güney Kore’de temsil etmek için seçildi. KIWIE Kadın Buluşçular Fuarı’ndan ülkemize gümüş madalya ile döndük.

DÜNYADA YANKI UYANDIRDI

İnodove nasıl kuruldu?

Anne sütündeki kimyasalları uzaklaştıran filtre, dünyada büyük yankı buldu. Çalışmalarım basında yayınlanınca projemi ürüne dönüştürmemle ilgili birçok öneri aldım. Ürün geliştirme aşamasında Teknopark İstanbul ile iletişime geçtim. Filtrenin tüm Ar-Ge çalışmaları TÜBİTAK ve Marmara Üniversitesi destekli teşviklerle tamamlandığı için ticarileşme aşamasına da TÜBİTAK ile devam etmek istedim. Yüksek lisans öğrencimle birlikte TÜBİTAK 1512 Genç Girişimciler teşvikini aldık. 2019 Mayıs ayında Teknopark İstanbul’da firmamız İnodove’yi kurduk.

TEMİZ ODA İMKANI

Çalışmalarınız hangi aşamada?

Anne sütü filtresinin pilot üretiminin raf ömrü, sterilizasyondan paketlenmesine kadar tüm testleri bitti; ürün onayı için Sağlık Bakanlığı’na başvuru adımındayız. Filtre ile ilgili bulgularımızı Science Citation Index kapsamındaki iki saygın dergide yayınladık. Ürün geliştirmeyi, Kuluçka Merkezi’nde İSEK tarafından projelendirilerek kurulan temiz odalarda yaptık. Temiz odalarda çalışmak, bizim gibi girişim aşamasındaki firmaların elde edemeyecekleri çok büyük bir imkân.

KANSERE BİLE SEBEP OLUYOR

Sütten bebeğe geçen kimyasallar ve etkileri nedir?

Süt veren annelerin kullanabileceği ağrı kesici, antidepresan, antibiyotik gibi ilaçlar sütle bebeğe geçiyor. Yine sütten bebeğe geçen nikotin, kafein, paraben, bisfenol A gibi maddeler istenmeyen etkilere neden olabiliyor. Annenin kullandığı kozmetik ürünler, saç boyası, tatlandırıcılar, gıda katkı maddeleri, tarım ilaçları ve tütün ürünleri süte geçtiği için bebeğin sindirim, hormonal ve bağışıklık sistemini bozabiliyor. Sinir sistemi hasar alabiliyor. Guatr, kanser ve enfeksiyon hastalıklarına da neden olan bu maddeler bebeklerimizin sağlığını tehdit ediyor.

ANNE SÜTÜNDEN COVID İLACI

Covid-19 tedavisindeki anneler de filtreden faydalanabilecek mi?

Covid-19’u kesin tedavi edecek ilaçları bekliyoruz. Covid-19’a karşı koruyucu ilaç çalışmalarımız henüz proje fikri aşamasında. Covid ilacı kullanan anneler için de bu filtreyi özelleştirebiliriz. Anne sütünün Covid-19’a ve kansere karşı iyileştirici etkilerini tespit ettik. Araştırmamız, Avrupa Farmakoloji Dergisi’nde yayınlanma aşamasında. Şimdi de bir doktora tezinin konusu olacak. Bu konudaki projemi TÜBİTAK’a sundum. Bir sonraki adımımız anne sütünden Covid-19 ve kanser ilacı elde etmek olacak.

İPEK BAZLI YARA ÖRTÜCÜ

Bursalı bir öğrencim ile ipek bazlı nanofiberlerle yara örtücü geliştiriyoruz ve ben, bu konuda Avrupa Birliği’ne bir proje verdim. Tekstilde kullanılan ipeklerin atıklarından elde edilen proteinler, nanofiber yapımında kullanılacak. Böylece filtre, yara örtüsü gibi ürünlere dönüşecek ve dönüşümsel ekonomiye katkı sağlayacak.

BİSFENOL A TESPİT KİTİ

Prof. Dr. Tuğba Akbay, ‘Bisfenol A’nın anne sütünde ölçümüne yönelik nano yapılı, immunosorbent özellikli ev tipi test çubuklarının geliştirilmesi’ isimli TÜBİTAK projesini 2019 yılında tamamladığını söyledi. Akbay, “Anne sütündeki kimyasal maddeleri tespit eden test çubuğu ve buna entegre yazılıma sahip anne sütü test kiti, uluslararası hakemlerce onaylanarak saygın bir dergide yayınlandı” dedi.

MAMADAN UCUZ OLACAK

İnodove’nin hedefi, süt veren tüm annelerin filtreyi temin edebilmesi. İlaç kullandığı için bebeğine mama vermesi önerilen anneler için filtreyi kullanmak, mama vermekten daha ekonomik olacak.

NANOFİBER İPEK FİLTRE

Prof. Dr. Tuğba Akbay, anne sütü filtresinin özelliklerini şöyle anlattı:
“3x3 cm ebadında ve biyoaktif nanofiber yapıda. İpek ile polikaprolakton denilen stentlerin yapısında da bulunan FDA onaylı bir materyalden oluşuyor.

Polikaprolakton ithal bir malzeme. Filtreyi daha doğal ve milli yapabilmek için ipeği tek hammadde olarak kullanıp, nano yapılı yeni bir fiber elde etmeyi de başardık.”

16 Kasım 2020 Pazartesi

Etiketler : Röportaj

HABER: TUĞÇE ÖZKUŞ

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) girişimlerinden Environics, planlanmamış bakım ihtiyaçlarının önüne geçilmesini ve süreçlerdeki olası problemlerin tespit edilmesini sağlayan kestirimci bakım uygulamaları ile sanayi sektörüne hizmet veriyor. Girişimin Ar-Ge ürünlerinden Forwebb, otonom (insansız) vibrasyon analiz hizmeti sunan bir web hizmeti. Dünyanın her yerinde kestirimci bakımı standardize edecek ve insan faktörünü ortadan kaldıracak bir ürün olarak tasarlanan Forwebb’in, iki yılda ABD ve Avrupa kıtasındaki kullanıcılarla buluşturulması planlanıyor. Girişimin kurucu ortaklarından Tarık Uçar, kuruluş hikayelerini ve Forwebb’i, İstanbul Ticaret’e anlattı.

ARIZALAR İÇİN ALGORİTMA

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Yaklaşık 15 yıllık çalışma hayatımın tamamını, ticaretle uğraşarak geçirmiş bir mühendisim. Kariyerim, kimya sektöründe faaliyet gösteren aile şirketimizin, satış ve pazarlama departmanında başladı. Çalışma hayatım boyunca akademik camiadan hiç ayrılmadım. Çevre mühendisliği bölümünde yaptığım yüksek lisans ve genetik alanındaki doktora sonrasında, tarımsal biyoteknoloji dalında doktora öğrencisi olarak araştırmalarıma devam ediyorum. Ortaokuldan arkadaşım Dr. Öğr. Üyesi A. Kubilay Ovacıklı ile 2019 yılında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Teknopark bünyesinde bir startup kurduk.

Kubilay Ovacıklı, yüksek lisans ve doktora eğitimi için yerleştiği İsveç’te, endüstride kullanılan motor, pompa, fan, redüktör gibi dönerek hareket eden ekipmanlarda oluşabilecek arızaları insan eli değmeden analiz ve teşhis edebilecek otonom bir algoritma geliştirdi. Üzerine dokuz da uluslararası akademik makale yayınladığı bu algoritmasıyla birlikte 2017 yılında, tersine beyin göçü ile memlekete döndü. Yaklaşık iki yıl kadar fizibilitesini çalıştıktan sonra Environics Uygulamalı Bilimler A.Ş. adıyla şirketimizi kurduk ve bu teknolojiyi sanayimizin kullanımına sunduk.

KESTİRİMCİ BAKIM

Environics olarak hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?

Şirketimizin akademik uzmanlığını sinyal işleme (vibrasyon, ultrason, akustik), faaliyet alanını kestirimci bakım uygulamaları olarak tanımlıyoruz. Sinyal işleme ve kestirimci bakım alanlarında yürüttüğümüz Ar-Ge faaliyetleri ve satışa sunduğumuz Ar-Ge ürünlerimizin yanı sıra, yine kestirimci bakım alanında faaliyet gösteren, dört ülkeden dört global firmayı, Türkiye ve Azerbaycan distribütörleri olarak temsil ediyoruz. Kestirimci bakım, istenmeyen duruşların ekonomik kayıplara sebep olduğu tüm endüstriyel tesisler için kritik önem taşıyor.

MALİYETLİ VE UZUN SÜREÇ

Bu alanda bir girişimi hayata geçirmenizdeki sebepler neler?

Rekabetin her geçen gün kızıştığı üretim sektöründe artık hiçbir işletme, yaşadığı arızalardan kaynaklı beklenmedik bir duruş veya üretim kaybı istemiyor. Bu problemlerin sebep olduğu ekonomik kayıplar çok büyük ve ürün maliyetlerini artırıyor. Kestirimci bakım veya güvenilirlik, artık birçok endüstriyel tesisin aşina olduğu kelimeler. Üretim ekipmanlarında başa gelebilecek arızaları önceden teşhis edebilmeyi, mümkünse arızaları veya bakım duruşlarını öteleyebilmeyi, bakım faaliyetlerini ise en doğru zamanda, en uygun maliyetler ile yapabilmeyi ifade ediyor bu kelimeler. Ancak yalnız Türkiye’de değil, dünyada da kestirimci bakım teknolojileri çoğunlukla insan bilgi ve tecrübesine bağımlı. Endüstriyel tesislerdeki döner ekipmanlarda arıza tespitleri, genellikle vibrasyon analiz cihazları denen makinalar ile yapılan ölçümler ve vibrasyon analistlerinin bu verileri yorumlaması ile ortaya çıkarılıyor. Vibrasyon analizi eğitimlerinin maliyetli ve uzun süreçler olduğu biliniyor. Bu sebeple her işletmede bir vibrasyon analisti bulunamıyor. Böyle işletmeler genellikle kestirimci bakım uygulamalarından mahrum kalıyor. Diğer yandan, bir vibrasyon analistinin yorumladığı raporun, her zaman subjektif olacağını da kabul etmek gerekir. Sıkça rastlanan bir diğer sorun ise vibrasyon analistinin işinden ayrılması ve kullandığı donanımların atıl şekilde kalması.

EKONOMİK ÇÖZÜM

Forwebb ürünü nasıl ortaya çıktı?

İşte, öyle bir çözüm bulmalıyız ki; vibrasyon analizi ve kestirimci bakım dünyanın her yerinde insandan bağımsız olarak standardize edilsin, üstelik bir vibrasyon analisti olmasa da işletmeler ekonomik olarak bu çözümlere erişebilsin diyerek yola çıktık ve Forwebb’i tasarladık. Forwebb, otonom vibrasyon analiz hizmeti sunan bir web hizmeti. Dünyanın neresinde olursanız olun, hangi tür vibrasyon analiz cihazlarını veya araçlarını kullanırsanız kullanın, verilerinizi sisteme yüklüyorsunuz, birkaç basit soruya cevap veriyorsunuz ve saniyeler içerisinde ekipmanlarınızın sağlık durumlarını gösteren bir rapor alabiliyorsunuz.

İKİ YILDA AVRUPA VE ABD’YE AÇILACAĞIZ

Hedefleriniz neler?

Çatı şirketimiz Environics, Türkiye’de kestirimci bakım alanında bilimin ve teknolojinin ulaştığı son noktada yer alan ürün ve hizmetleri sunuyor olması ile tanındı. Aynı algıyı, global operasyonlarımızda da oluşturmak için gayret ediyoruz. BTM ile işbirliği halinde yürüttüğümüz projemiz Forwebb ise doğrudan global hedeflerle doğan bir marka. Dünyanın her yerinde kestirimci bakımı standardize edecek ve insan faktörünü ortadan kaldıracak bir ürün olarak konumlandırılacak. Forwebb için belirlediğimiz hedef, ilk 2 yılda ABD ve Avrupa kıtasındaki kullanıcılar ile buluşabilmek.

MAKİNA ÖĞRENMEYE GEREK YOK

Benzer girişimlerden hangi yönlerinizle ayrılıyorsunuz?

Kestirimci bakımda insan faktörünü azaltmaya yönelik çalışmalar tüm dünyada yürütülüyor. Bulut üzerinde makina öğrenmesi ile çalışan birtakım ürünler de mevcut. Ancak bunlardan faydalanmak istiyorsanız, o firmanın donanımlarını kullanmak mecburiyetindesiniz. Dolayısıyla yine bir bağımlılık söz konusu. Forwebb, bir otonom analiz algoritması. En büyük farkı ise makina öğrenmesine ihtiyaç duymuyor oluşu ve kullanmak için bizden bir donanım satın almak zorunda olmayışınız. Dilediğiniz vibrasyon sensörü veya vibrasyon analiz cihazı ile topladığınız veriyi kullanarak, analiz raporu alabiliyorsunuz.

BTM, BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR KÜTÜPHANE

BTM ile yollarınız nasıl kesişti?

Davet edildiğim, ekonomi ve teknolojik gelişmeler hakkındaki bir TV programında, girişimleri BTM’de yer alan bazı konuklarla sohbet etme fırsatım oldu. BTM’yi, girişimlerini nasıl desteklediğini, onlara neler kazandırabildiğini bu sohbet esnasında öğrendim ve aynı gün katılım için başvuruda bulunduk. BTM, bizim için büyük bir kütüphane gibi. Çok geniş bir bilgi ve tecrübeler havuzu. Şirketimiz globalleşme sürecine başlıyor ve bu süreç boyunca hem operasyonel faaliyetler hakkında bilgiye hem de yatırımcı desteğine ihtiyaç duyuyoruz. BTM, her iki konuda da yol gösterici olarak yanımızda yer alıyor.

17 Ekim 2022 Pazartesi

Etiketler : Röportaj

Cet Kompozit, kompozit parça üreten sektörler için Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerini hazır altyapısı ile sunan ve böylece teknoloji transferine olanak sağlayan ‘proof of concept’ bir fabrika kuruyor. Bu konsept ile üretici firmalar; makina, teçhizat ve hammadde yatırımı yapmak zorunda kalmayacak. Üretim maliyeti de önemli oranda azalacak. Fabrika kuran fabrika olarak nitelendirilen tesisin bir hedefi de dışa bağımlılığı azaltmak.

HABER: SOYHAN ALPASLAN

Türkiye’deki ilk ve tek yerli epoksi reçine sentezini yapan Cet Kompozit ve Epoksi Teknolojileri A.Ş., kompozit parça üreten sektörler için ‘proof of concept’ bir fabrika kuruyor. Yeni fabrikaların kurulmasını sağlayacak bu fabrika, kompozit sektörünün ihtiyacı olan Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarını gerçekleştirecek. Yılsonunda faaliyete geçecek fabrika ile üretici; makina, teçhizat ve hammadde yatırımı yapmak zorunda kalmayacak. Bu sayede üretim maliyetleri de büyük ölçüde düşecek.

Mısır, Almanya, İngiltere ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu 15 ülkeye ihracat yapan Cet Kompozit’in hedefi, Türkiye’nin epoksi reçine ithalatından kaynaklanan cari açığının en az dörtte birini kapatmak. İstanbul Ticaret’in sorularını Cet Kompozit’in kurucusu, yüksek endüstri mühendisi Ömer Güven cevapladı.

İLK EPOKSİ REÇİNE SENTEZİ

CET Kompozit ne üretiyor?

Türkiye’nin ilk ve tek yerli performans epoksi sistemlerini üretiyoruz. Ülkemizde bugüne dek üretilmemiş bu kimyasalların sentez, modifikasyon ve formülasyonunu yapıp seri üretimini yerli teknolojilerle gerçekleştiriyoruz. İlk epoksi reçine sentezi ile ISIF 2022 Ödülü’nü aldık. Türkiye’yi uzay programında yerli epoksi kullanabilecek seviyeye getirdik.

ÜSTÜN ÖZELLİKLER

Epoksi nedir?

Farklı yüzeylerle farklı ürünleri birleştiren, malzemelerin karakterini bozmadan birçok üstün özellik kazandıran sentetik veyabiobazlı yapıştırıcılardır.

HAFİF VE GÜÇLÜ

Nerede kullanılır?

Savunma, denizcilik, havacılık, otomotiv, enerji, uzay, elektronik, inşaat, boya gibi pek çok alanda kullanılıyor. Mesela uçak, gemi ve otomobillerin hafif ve sağlam olmaları epoksi bazlı kompozit malzemelerle sağlanıyor. Korozyona karşı kullanılıyorlar. Neme, ısıya, kimyasallara ve aşınmaya karşı mükemmel direnç gösteriyorlar.

MÜŞTERİYE ÖZEL ÜRETİM

Özel üretiminiz var mı?

Polimer sistemlerdeki teknik bilgimiz sayesinde müşteriye özel üretimler yapabiliyoruz. Müşterimizin endüstriyel ihtiyaçlarını belirleyip, sorunları için katma değerli çözümler üretiyoruz. Parkur kurup, istediği ürünü birlikte üretiyoruz. Fizibilite analizini birlikte yapıyor, seri üretimi birlikte kurguluyoruz.Müşterilerimizin endüstriyel ihtiyaçlarını çözüp, rekabet gücünü artırdığımız için Teknopark İstanbul’un en hızlı büyüyen şirketiyiz.

110 YERLİ ÜRÜN

Yerli kaç sistem geliştirdiniz?

Öncelikle havacılık ve uzay sanayinde kullanılan bazı epoksileri yerlileştirdik. Rakip şirketlerin dayattığı son kullanıcı ve proje bilgilerinin hammadde üreticisine verilme zorunluluğunu da ortadan kaldırdık. Katma değer sağlayan 110 yerli ürün geliştirdik.

400 ürün formülünü yerlileştirdik. Türkiye’de üretilmeyen 2 adet baz reçineyi sentezledik. Böylece müşterilerimiz benzersiz, kopyalanamaz üretimler yapabilmeye başladı. Hedefimiz, 160 milyon dolara yaklaşan epoksi ithalatını yerli teknolojiyle azaltıp, kendi geliştirdiğimiz teknolojilerin ihracatını artırmak.

PANDEMİDE ARTAN İHRACAT

Pandemi döneminde ihracat yapmayı nasıl başardınız?

Covid-19 pandemisinde dünya devleri epoksi tedarikinde sorunlar yaşadı, müşterilerine malzeme veremedi. Onların yerine, Cet Kompozit olarak dünyaya epoksi malzeme ihraç ettik. İç piyasanın da ihtiyacını karşıladık ve böylece Türkiye’de epoksi kullanan birçok sektör üretim kısıtlamasına gitmeden ihracatına devam etti. İşlerimizi hızla büyüttük. Bazı hammaddelerde de yerli kaynaklarımızı kullanarak, operasyonel kalabildik.

SAHA’DAN DESTEK

Destek aldınız mı?

2021 yılında yabancı bir yatırım fonundan yatırım aldık. Ayrıca SAHA İstanbul’un savunma, havacılık ve uzay teknolojilerinde yerli ve milli projelerin geliştirilmesi için başlattığı ‘SAHA Girişim’ programına seçildik. Yatırımcı görüşmelerine hazırlanma, hukuki ve teknik danışmanlık gibi konularda destek alacağız.

BAĞIMLILIĞI BİTİRDİK

Ağırlık azaltma istenen insansız kara, deniz ve hava platformlarında metalden, kompozite geçişlerde stratejik ambargolar yaşanırken, biz kompozit üreticilerinin yurt dışına bağımlılığını bitirdik. Yüksek performanslı epoksi reçinelerle kendi tasarımcılarımız çok yüksek irtifalara çıkabilen, çok derin sulara inebilen sistemler tasarlıyor.

BALİSTİK ZIRH PERFORMANSI

“Balistik zırhlar için tedarik ettiğimiz ürünlerin sahadaki yüksek performansı, tekrar sipariş verilmesini sağladı. Tedarik süreçlerini hızlandırmamız, müşterilerimizin yeni üretim yatırımları yapmasına imkan verdi.”

ÇOK REKABETÇİYİZ

“İngiltere’de kurduğumuz ofisle Türkiye’de ulaştığımız başarıyı yurt dışında tekrarlamayı planlıyoruz. Ana üstünlüğümüz fiyat performans bareminde. Ayrıca kalite ve esnek üretimde de dünyada çok rekabetçiyiz. Prosese özel ürünler geliştirip, esnek üretimler yapıyoruz. Sanayicilerin problemlerini, beklentilerini biliyor ve çözüm odaklı üretimler gerçekleştiriyoruz.”

EPOKSİ ATIKLARA GERİ DÖNÜŞÜM

“Müşterilerimizin epoksi atıklarını alıp, tekrar kendi ürünlerimizde kullanabiliyoruz. Döngüsel ekonomide kullanarak çevreye zararını azaltmayı hedefliyoruz.”

KENEVİRDEN YERLİ EPOKSİ

“Yerli bir üreticimizden tedarik ettiğimiz kenevirden yerli organik bazlı epoksi ürettik. Biyobazlı epoksiler, 2030 yılında gelecek yasal düzenlemelerle özellikle denizcilik ve otomotiv sektöründe zorunlu olarak kullanılmaya başlayacak.”

PROOF OF CONCEPT’İN FAYDALARI

  • Kompozit parça üretimi yapan sektörlere hizmet edecek.
  • Firmaların Ür-Ge ve Ar-Ge ihtiyaçlarını karşılayacak.
  • Üreticiler yatırım yapmadan ürün geliştirme imkânına kavuşacak.
  • Üretim maliyetleri çok büyük ölçüde aşağı çekilecek.
  • Ürünün erken prototipinin üretimi mümkün olacak.
  • Araştırma, geliştirme, ürünleştirme süreçleri test edilebilecek.
  • Fabrikada geliştirilen teknoloji, üreticiye transfer edilecek.

17 Ekim 2022 Pazartesi

Etiketler : Röportaj