HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

Takvimler 26 Ağustos 1071’i gösterdiğinde Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun kapıları bir daha hiç kapanmamak üzere Türklere açıldı. Malazgirt Zaferi’nin planlandığı, Türk ordusunun konumlandığı yer olan “Anadolu’nun giriş kapısı Türkiye’nin tapusu” olarak nitelendirilen Ahlat, bu yıl da 951. yıl için kutlamalara hazırlanıyor.

Türkiye’nin her yerinden katılımcıları ağırlayacak etkinlikler için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde kalabalık bir grup da Ahlatta olacak. Ahlat, hem Türk memleketinin giriş kapısı hem de Osmanlı Devleti’nin kurucusu Ertuğrul Gazi’nin memleketi olması yönüyle Türk tarihinde önemli bir yere sahip bulunuyor. Türk tarihinin dönüm noktalarından birisi olan Malazgirt Zaferi’nin plan ve işleyişinin yürütüldüğü Ahlat aynı zamanda köklü bir medeniyete de sahip.

URARTULARDAN TÜRKLERE

Urartu Devleti’nin mirasını taşıyarak 11. yüzyıla ulaşan tarihi şehir, 1021 yılında Selçuklu Devleti’nin himayesine girdi. Buradan 1071 yılına kadar bölgede çeşitli zamanlarda keşif akını yapan Selçuklu süvarileri bu bölgenin Türklerin memleketi olması için çok uygun olduğunu tespit etti. Bunun üzerine Türk boyları Horasan’dan akın akın gelerek bu bölgeye yerleşmeye başladılar.

Peyderpey bu topraklara yerleşen Türk boylarının zafer tapusunu alması ise 1071 yılındaki büyük galibiyet ile olacaktı. Sultan Alparslan’ın karargah kurduğu Ahlat’tan çıkıp Malazgirt ovasında Bizans ordusu ile karşılaşması, Anadolu’nun sonsuza kadar Türk memleketi olmasının yolunu açtı. Bizans ordusunun 200 bin askerine karşılık Selçuklu ordusunun 50 binde kalan nefer sayısı da Türk boylarının Anadolu’yu yurt edinmelerinin önüne geçemedi. Bu yıldan sonra Anadolu yavaş yavaş bir Türk memleketi olarak anılmaya başlandı.

KAYI BOYUNUN VARLIĞI

Osmanlı İmparatorluğu’nu kuran Kayı boyu da Horasan’dan Ahlat’a yerleşen Türk boyları arasında yer alıyordu. Kayı boyu Ahlat’ta 170 yıl boyunca yaşadı. Osmanlı hükümdarlarının atası olan Ertuğrul Gazi de Ahlat’ta dünyaya geldi. Ahlat’tan Moğol tehlikesi nedeniyle göç eden Kayı boyunun bir sonraki durağı ise Söğüt ve Domaniç oldu. Türkiye’nin anahtarı olan Ahlat, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin kurucularının havasını soluyup, suyunu içtiği bir memleket olarak da Türk tarihindeki yerini koruyor.

UNESCO LİSTESİNDEKİ TAŞLAR

Aynı zamanda Afganistan’ın Belh, Özbekistan’ın Buhara şehirleriyle birlikte dünyadaki üç Kubbet-ül İslam’dan biri olarak anılan Ahlat, barındırdığı tarihi eserleri ile de dikkat çekiyor.

Türk-İslam dünyasının en büyük mezarlığına ev sahipliği yapan Ahlat’ta; Ahlatşahlar, Eyyübiler, İlhanlı ve Osmanlı dönemine ait 8 bin 169 mezar taşı bulunuyor. Kiminin boyu 4 metreyi bulan mezar taşlarının 118 tanesi anıt niteliği taşıyor.

Bu mezarların arasında yer altına kazılmış odalar şeklinde olanları da bulunuyor. Mezarlık UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor.

ATALARI ZİYARET

Türk adımlarının Anadolu topraklarına ilk atıldığı yer olan Ahlat tarih boyunca Osmanlı sultanlarının vefa duyduğu bir kent oldu. Doğu seferine çıkacak olan padişahlar burada mutlaka bir mola verir atalarının kabirlerini ziyaret ettikten sonra devlet planlamalarını yapardı.

SAKİN ŞEHİR COŞKULU KUTLAMA

Sakin şehir unvanı da bulunan Ahlat’ta Malazgirt ruhu 24-26 Ağustos tarihleri arasında yaşatılacak. Okçuluk, atlı okçuluk, geleneksel oyunlar, mehter gösterileri, el sanatları sergisi gibi pek çok etkinlik yapılacak. Geçen yıl köprüler, 50 dükkan, 1’i han olmak üzere 50 çadır, mescit, miting, sosyal donatı, güreş, hipodrom, atlı okçuluk, okçuluk, cirit, çocuk oyun alanları ve helikopter pistleri inşa edilen ve 80 bin metrekare yeşil alan oluşturularak 5 bin fidan dikilen Millet Bahçesi’nde, zaferin yıl dönümü etkinliklerinin daha renkli yapılması için planlamalar yapılıyor.

22 Ağustos 2022 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubu, yıl sonunda süresi dolacak üretim kesintisinin süresini 1 yıl daha uzatma kararı aldı.


Suudi Arabistan liderliğindeki OPEC ile Rusya önderliğindeki OPEC dışı petrol üreticisi ülkelerin enerji ve petrol bakanlarının piyasa koşullarını değerlendirmek üzere çevrim içi bir araya geldiği 37. OPEC ve OPEC Dışı Bakanlar Toplantısı sona erdi.

 

OPEC'ten yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin toplam üretim miktarı gelecek yıl için günlük 39 milyon 725 bin varil olacak.

 

Ayrıca, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) üretimini günlük 300 bin varil artıracak. Söz konusu artış, gelecek yılın ocak-eylül döneminde kademeli olarak uygulanacak.

 

Böylece yapılan düzenlemelerle, grup üretim kesintisini 31 Aralık 2025'e kadar sürdürecek.

 

Grubun bir sonraki OPEC ve OPEC Dışı Bakanlar Toplantısı 1 Aralık'ta yapılacak.

 

Bazı üye ülkeler tarafından uygulanan gönüllü üretim kesintilerine ilişkin bilgi verilmezken, ülkelerin bireysel olarak duyurması bekleniyor.

 

ÜRETİM KESİNTİLERİ

 

Grubun mevcut durumda günlük 5,86 milyon varil arz kesintisi yaptığı hesaplanıyor. Küresel talebin yaklaşık yüzde 5,7'sine denk gelen bu miktar, 2022 sonundan bu yana üye ülkeler tarafından farklı zamanlarda açıklanan üretim kesintilerinin toplamından oluşuyor.

 

OPEC+ grubu, 5 Ekim 2022'deki toplantısında günlük 2 milyon varillik üretim kesintisi kararı almıştı. Daha sonra 3 Nisan 2023'te, bu kesintiye ek olarak bazı üye ülkelerin mayıs itibarıyla günlük toplam 1,66 milyon varillik gönüllü üretim kesintisine gideceği duyurulmuştu.

 

Grup, 4 Haziran 2023'teki toplantısında günlük 3,66 milyon varilli bulan bu üretim kesintisine 2024'ün sonuna kadar devam etmek üzere anlaşmıştı.

 

Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE, Umman, Kazakistan, Irak, Rusya ve Cezayir ise bunlara ek olarak Kasım 2023'te gönüllü olarak bu yılın ilk çeyreğinde günlük toplam 2,2 milyon varillik üretim kesintisine gitme kararı almıştı. Söz konusu üretim kesintisi daha sonra haziran sonuna kadar uzatılmıştı.

02 Haziran 2024 Pazar

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Uydumuzun, temmuzun 2. haftasında da SpaceX'e ait Falcon 9 roketiyle uzaydaki konumuna gönderilmesini planlıyoruz." ifadesini kullandı.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın yapım ve test aşamalarının tamamlanarak paketlenme sürecine geçildiğini belirterek, uydunun, 4 Haziran Salı günü ABD'nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'na gönderileceğini bildirdi.

 

Uraloğlu, yazılı açıklamasında, Türksat 6A'nın uzaya gönderilmeye hazır hale geldiğini ve bu kapsamda paketleme işlemlerinin son aşamasına geçildiği bilgisini verdi.

 

Türksat 6A'nın entegrasyon ve testlerinin Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test (USET) Merkezi'nde gerçekleştirildiğini anımsatan Uraloğlu, "Uydu hizmetlerinde Türksat 3A, Türksat 4A, Türksat 4B, Türksat 5A ve Türksat 5B haberleşme uydularımızla hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Türkiye'nin en önemli projelerinden olan yerli haberleşme uydusu Türksat 6A projemizde ise artık sona çok yakınız. Temmuzda uydumuzu uzaya göreceğiz." ifadelerini kullandı.

 

Uraloğlu, Türksat 6A'nın yapımını Türksat'ın öncülüğünde TÜBİTAK Uzay, ASELSAN, TUSAŞ ve CTECH gibi yerli sanayi kuruluşlarının desteğiyle tamamladıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:

 

"Gururla söylüyorum ki ülkemizin en büyük AR-GE Projesi Türksat 6A'yı başarıyla tamamladık. Şimdi uzaya gönderme aşamasındayız. Uydumuzun paketleme işlemleri de USET'te tamamlanmak üzere. 4 Haziran Salı günü ise milli gururumuz Türksat 6A uydumuz, Ankara'dan Antonov An-124 tipi uçakla ABD Florida'da bulunan Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'na doğru yola çıkacak. Yaklaşık 17 saat sürecek yolculuğun ardından Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'nda SpaceX tesislerinde hangara iniş yapacak uydumuzun, burada yolculuk testleri yapılacak. Ayrıca Türksat 6A'nın yakıt dolumu işlemleri de SpaceX'e ait hangarda gerçekleştirilecek. Temmuzun ikinci haftasında da SpaceX'e ait Falcon 9 roketiyle uzaydaki konumuna gönderilmesini planlıyoruz."

 

Uraloğlu, Türksat 6A'nın en yüksek yerlilik oranıyla tamamlanabilmesinin arkasında Türksat tarafından başlatılan teknoloji transfer eğitim programının bulunduğunu vurgulayarak, "Ülkemizin uydu operatörü Türksat tarafından başlatılan programla Türksat 3A'nın yanı sıra Türksat 4A ve Türksat 4B'nin yapımında Türksat mühendislerinin de yer alması sağlanmıştı. Türksat 5A ve 5B'nin yapımında da yine teknoloji transfer programı kapsamında 12 Türksat mühendisi, uydu tasarım, üretim ve test başlıklarında bulundu. Şu anda da teknoloji transfer programı kapsamında uzay teknolojileri alanında eğitim alan Türksat mühendislerinin katkısıyla Türksat 6A'yı en yüksek yerlilik oranıyla ürettik." değerlendirmesini yaptı.

 

TÜRKİYE, BİR HABERLEŞME UYDUSUNU BAŞTAN SONA YAPARAK İHRAÇ EDEBİLECEK KONUMA GELDİ

 

Türksat 6A'nın üretilmesinin, Türkiye için dönüm noktası olduğuna dikkati çeken Uraloğlu, uydunun yapımına ilişkin şu bilgileri verdi:

 

"TÜBİTAK Uzay, proje kapsamında Türksat 6A'nın uydu yönetim alt sistemini, yörünge yönelim kontrol alt sistemini, güç alt sistemini, elektrikli itki alt sistemini, arayüz kontrol birimlerini ve haberleşme görev yükünü üretti. C2TECH firması, telemetri/işaret sinyali vericisinden telekomut alıcıya, yönsüz alıcı anteninden alıcı test bağdaştırıcısına kadar tüm telemetri telekomut ve mesafe ölçüm alt sistemlerini yerli ve milli olarak üretti. ASELSAN ise Türkiye antenini, Almaç, INET ve Faydalı Yük Arayüz Birimi'ni imal ederek Türksat 6A'nın bu aşamaya gelmesini sağladı. Yapısal ve ısıl sistemlerin tasarımından sorumlu TUSAŞ ise uydunun yapısal panellerini ve pil panelini üreterek uyduya montajını gerçekleştirdi. İlk defa AR-GE'si yapılarak üretilen bu ürünler sayesinde, Türkiye, dünyanın sayılı haberleşme uydusu üreticilerinden biri haline geldi. Uzay deneyimi elde edecek bu ürünler sayesinde, Türkiye hem bu parçaları hem de bir haberleşme uydusunu baştan sona yaparak ihraç edebilecek konuma geldi."

 

Bakan Uraloğlu, mevcut uyduların yedekliliğini sağlayacak Türksat 6A'nın Türkiye'nin uydu kapasitesini de önemli ölçüde artıracağına işaret ederek, 35 bin 786 kilometre uzaklıkta konumlanması planlanan uydunun 7,5 kilovat güce sahip olduğunu bildirdi.

 

Türksat 6A'nın yer sabit haberleşme uydusu olarak TV yayıncılığı başta olmak üzere haberleşme hizmetleri ve geniş kapsama alanında ülkenin uydu haberleşme ihtiyaçlarını karşılayabileceğini vurgulayan Uraloğlu, mevcut uyduların hizmet vermediği Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya'nın da kapsama alanına gireceğini ifade etti.

 

Abdulkadir Uraloğlu, Türksat 6A ile Türkiye'nin uydularının ulaştığı nüfusun 3,5 milyardan 5 milyara çıkacağını belirterek, Türksat 6A'nın hizmete girmesiyle Türksat'ın bölgeye yönelik uydu hizmeti ihracatının da önemli ölçüde artacağını kaydetti.

02 Haziran 2024 Pazar