tatil-sepeti

Amatör ve sportif havacılar için hava kampüs uygulaması başlıyor





Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, hava kampüs uygulamasıyla insanlı veya insansız hava araçlarının pilot sorumluluğunda iniş kalkış yapabileceği alanları hizmete sunacaklarını bildirerek, "Türkiye'yi amatör ve sportif havacılık konusunda da dünyadaki önemli merkezlerden biri haline getireceğiz." ifadesini kullandı.

Uraloğlu, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından başlatılan hava kampüs uygulamasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Hızla gelişen havacılık sektörünün toplumsal refahın da en önemli göstergelerinden biri olduğuna işaret eden Uraloğlu, şunları kaydetti:

"Havacılıkta 22 yılda büyük adımlar attık. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yaptığımız atılımlar ve yatırımlarla sivil havacılıkta dünyanın en büyük oyuncuları arasında gösterilen ülkelerden biri olduk. Havayolu şirketlerimiz büyüdü ve güçlendi. Havacılıkta yeni nesiller yetiştirebilmek için sivil havacılık sektörünün nitelikli insan kaynağını karşılamak adına modern tesisler, imkanlar ve eğitim araçlarıyla donatılan Türk Sivil Havacılık Akademisini açtık." 

Bakan Uraloğlu, hava kampüs uygulamasıyla sportif ve amatör havacılığı geliştirmeyi, aynı zamanda da havalimanlarındaki trafiği hafifletmeyi hedeflediklerini aktararak, uygulamayı, Türkiye'nin dört bir yanına yaymayı hedeflediklerini dile getirdi.

Türkiye'yi amatör ve sportif havacılık konusunda da dünyadaki önemli merkezlerden biri haline getireceklerini vurgulayan Uraloğlu, "Hava kampüs uygulamasıyla havaalanları veya heliport niteliğinde olmayan alanlarda 5 bin 700 kilograma kadar olan sabit kanatlı hava araçları başta olmak üzere, dikey iniş ve kalkış yapabilen insanlı veya insansız hava araçlarının pilot sorumluluğunda iniş kalkış yapabileceği vertiportları da kapsayan alanları amatör ve sportif havacılarımızın hizmetine sunuyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Hava araçlarının iniş kalkış yapabileceği alanların sayısının artırılması sayesinde, havaalanlarında uygulanan prosedür karmaşasından ve yoğunluktan etkilenmeden uçuş yapılabileceğine dikkati çeken Uraloğlu, bu durumun amatör havacılığın gelişmesine katkı sağlayacağını ve pilot eğitimleri için kullanılacak iniş alanlarına olan ihtiyacın ortadan kalkacağını belirtti.

Uraloğlu, talep edilmesi durumunda uçuşlar için hava sahası tanımlanabileceğini ve tanımlanan sahada kalması koşuluyla ayrıca uçuş planı sunulmasına gerek olmayacağına işaret ederek, ilgili saha dışında gerçekleşecek uçuşlar için Havacılık Bilgi Yayını (AIP) usullerinin uygulanacağını ve uçuş planı sunulacağını ifade etti.

Hava kampüs için başvuruların SHGM'ye yapılacağını bildiren Uraloğlu, bu uygulamadan önce kullanım izni verilen iniş şeritleri için tekrar başvuru yapılmasına gerek olmadığını, o alanların "hava kampüs" olarak tanımlanacağını aktardı.

Başvuru öncesinde dikkat edilmesi gereken noktalara ilişkin de bilgi veren Uraloğlu, şöyle devam etti:

"Başvuru sahibi inşa etmeyi planladığı hava kampüsü için yer seçimini yaparken, ilerleyen süreçte inşa edilecek yapılaşmaların iniş kalkış operasyonlarını olumsuz etkilememesi için mania kriterlerinin korunabileceği alanları tercih etmeli. Sabit kanatlı hava aracı operasyonlarının emniyetli şekilde gerçekleştirilebilmesi sağlamak ve etraftaki maniaların büyümesi nedeniyle hava kampüslerinin kullanılamaz hale gelmesini önlemek için maniadan arındırılmış bir hava sahası oluşturulmalı. Hava kampüslerinde mania kriterlerinin sağlanması ve operasyon süresince korunması önem taşıyor."

- İşletmeciler, izni aldığı tarihten itibaren 3 yıl içinde hava kampüsü yapımının tamamlayacak

Hava kampüsü inşa etmek isteyenlerin ilk olarak yer belirlemesi ve seçilen yerin iniş-kalkışlara elverişli olması gerektiğine dikkati çeken Uraloğlu, Genelkurmay Başkanlığının, başvurunun ulusal güvenliğe, valiliklerin ise kampüslerin insan ve çevre açısından etkisini denetleyeceğini bildirdi.

Olumlu değerlendirilirse hava kampüslerin açılabileceğini vurgulayan Uraloğlu, işletmecilerin izni aldıkları tarihten itibaren 3 yıl içinde hava kampüs yapımını tamamlamaları gerektiğini bildirdi.

Bu sürede yapılmayan kampüslerin izinlerinin işleme gerek kalmadan iptal edilebileceğini ifade eden Uraloğlu, "Ticari amaçlı kullanılacak kampüslerin izinleri 1 yıl süreyle geçerli olacak ve her yılın sonunda iznin uzatılması gerekecek. Ticari amaç dışındaki şahıslara ait 5 bin 700 kilogram altı kalkış ağırlığına sahip sabit kanatlı hava araçlarının park edileceği kampüsler için izin uzatma şartı gerekmeyecek. Zararlı bulunan kampüslerin izinleri ise SHGM tarafından iptal edilebilecek." değerlendirmesini yaptı.

18 Ağustos 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Türkiye'nin dünyada un ihracatında birinci, makarna ihracatında da ikinci sırada olduğunu belirterek, "2023 yılı itibarıyla Türkiye'nin dünya un pazarındaki payı yüzde 23" dedi.


 

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin dünyada un ihracatında birinci, makarna ihracatında da ikinci sırada olduğunu belirterek, "2023 yılı itibarıyla Türkiye'nin dünya un pazarındaki payı yüzde 23. Bu da dünyadaki her 4 un paketinden birisinde Türkiye'deki üreticilerin emeğinin bulunduğunu gösteriyor." dedi.

 

Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Bölge Başkanlığı tarafından düzenlenen ve dünya tahıl sektörünün önemli buluşmaları arasında yer alan "3. IAOM Avrasya Konferansı ve Sergisi" Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de başladı.

 

Yumaklı, "Değişen İklimde Sürdürülebilir Gıda Güvenliği" mottosuyla düzenlenen etkinliğin açılışında, Azerbaycan'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 

Dünyanın farklı yöne doğru evrildiği bir dönemden geçtiklerini ifade eden Yumaklı, küresel ekonomik belirsizliklerin ve jeopolitik gerginliklerin yanı sıra devrim niteliğindeki teknolojik dönüşüm rüzgarlarının yaşandığı bir ortamda olduklarını söyledi.

 

Yumaklı, özellikle küresel ısınma ve iklim değişikliği etkilerinin su ve tarım üzerinde en çok hissedildiği bir süreçten geçtiklerini kaydederek, "Bu süreç içinde de değirmencilik ürünleri başta olmak üzere gıda arz güvenliği tüm ülkeler için stratejik bir alan olarak yer alıyor." diye konuştu.

 

Kovid-19 ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nın gıda güvenliğinin kritik önemini bir kez daha hatırlattığını anımsatan Yumaklı, son asırda yaşanan ve gelecekte yaşanması beklenen nüfus artışının gıda ve suya ihtiyacını daha da artıracağını anlattı.

 

Yumaklı, "Önümüzdeki 27 yılda yapılan projeksiyonlara göre dünya nüfusunun 2 milyar daha artarak 10 milyara çıkması bekleniyor. Türkiye nüfusu ise 1960 yılında 27 milyonken son 63 yılda 3 katına çıkarak 85 milyona ulaştı. 2050 yılında da 105 milyonu geçecek. Bu gerçek, Türkiye için olduğu gibi diğer ülkeler için de geçerlidir. Dolayısıyla da gıdaya ve suya olan ihtiyaç her geçen gün daha da artıyor." diye konuştu.

 

"DEĞİRMENCİLİK ÜRÜNLERİNE TALEPTE CİDDİ ARTIŞ BEKLİYORUZ"

 

Bakan Yumaklı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, nüfus artışına bağlı olarak 2050'de bugünden yüzde 55 daha fazla suya, yüzde 70 daha fazla gıdaya ihtiyaç duyulacağını söyledi.

 

"Bu gerçek, gıda ve tarım politikalarımızı geleceğe hazırlarken, en önemli gerekçemizi oluşturmaktadır." diyen Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada yaşanan bu süreçler, gıdayı işleyerek yarı mamul ve mamule dönüştüren değirmencilik sektörünün de önemini tüm dünyada artıracaktır. Bu anlamda özellikle tahıl depolama ve taşıma sistemlerine olan ilgi dünya çapında artmıştır. Yine değirmen makinelerine, beklenenin ötesinde bir ilgi oluşmuş ve ciddi bir kapasite artışı yaşanmıştır. Un ve yem gibi sektörlerin, ana üretim kalemlerine olan ihtiyacı da artacağı için özellikle de 2024'ün ikinci yarısından itibaren sektörde ciddi bir talep artışı bekliyoruz."

 

Yumaklı, dünya değirmencilik ürünleri ticaret hacminin son 5 yılda yaklaşık yüzde 40 arttığını belirterek, 2023'te ticaret hacminin 60 milyar dolar seviyelerine ulaştığını aktardı.

 

"DEĞİRMEN SEKTÖRÜNÜN 2024'TE YENİ BİR REKOR KIRMASINI BELİYORUZ"

 

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Türk değirmen sektörünün dünya ihracatındaki lider pozisyonunu uzun yıllardır devam ettirdiğini belirterek, Türkiye genelinde yaklaşık 600 un fabrikasının bulunduğunu söyledi.

 

Buradaki değirmencilerin çoğunun üçüncü veya dördüncü kuşak olarak bayrağı devraldığını dile getiren Yumaklı, şunları kaydetti: "Bunu büyük bir avantaj olarak görüyoruz. Sektörün, maliyetlerdeki rekabet gücü, kalitede ve hizmette gösterdiği üstün başarılar sayesinde önümüzdeki yıllarda da dünyadaki liderliğini sürdüreceğini öngörüyoruz. 2022 yılını 2 milyar dolar civarında ihracatla tamamlayan Türk değirmen sektörü, 2023'ü de dünyadaki ekonomik sıkılaşmaya ve savaşlara rağmen 1,9 milyar doların üzerinde bir rakamla kapattı. Sektörün 2024'ün sonunda bunun çok daha üzerinde bir rakamla rekor kıracağına inanıyoruz."

 

Yumaklı, Türkiye'nin yıllık un üretim kapasitesinin yaklaşık 32 milyon ton civarında olduğunu ancak fiilen kullanılan kapasitenin genellikle bunun altında kaldığını ve kapasite kullanımının yüzde 45-50 civarında gerçekleştiğini anlattı.

 

Bu sorunun aşılması gerektiğini vurgulayan Yumaklı, sektörün altyapı sağlamlığının bütün imkanların en üst düzeyde kullanılmasıyla mümkün olacağını söyledi.

 

"HER 4 UN PAKETİNDEN BİRİSİNDE TÜRK ÜRETİCİLERİN İMZASI VAR"

 

Bakan Yumaklı, geçen yıl yurt içi kullanım ve ihracat amacıyla 15 milyon ton civarında un üretildiğini belirterek, şöyle devam etti: "İhracatın büyük bir kısmı Orta Doğu, Afrika ve Asya ülkelerine gerçekleşti. Türkiye şu anda dünyada un ihracatında birinci, makarna ihracatında da ikinci sırada. 2023 yılı itibarıyla Türkiye'nin dünya un pazarındaki payı yüzde 23. Bu da dünyadaki her 4 un paketinden birisinde Türkiye'deki üreticilerin emeğinin bulunduğunu gösteriyor. Türk değirmencilik sektörü, depolama, taşıma ve boşaltma, öğütme, eleme, otomasyon, tartım ve laboratuvar sistemlerine kadar her bir alanda önemli başarılara imza atmayı sürdürmektedir. Dünyadaki en büyük kapasiteli un, yem, nişasta, kahve fabrikaları, Türk değirmen makinecileri tarafından kurulmaktadır."

 

Yumaklı, Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'nin dünyada ilk buğdayın ve unun üretildiği yerin Anadolu olduğunu gösterdiğini kaydederek, "Dünyanın en eski sanayi kolu olan değirmenciliğin ortaya çıktığı bu coğrafya, bu kritik önemdeki endüstriye öncülük etmenin gururunu yaşıyor." diye konuştu.

 

Un ve tahıl üretiminde ihtiyaç duyulan enerjinin yeşil enerji kaynaklarından temin edilmesi amacıyla yapılan yatırımlardan bahseden Yumaklı, "Sektörün yeşil enerji kaynaklarına olan ilgisi son derece memnuniyet vericidir." ifadesini kullandı.

24 Eylül 2024 Salı

Etiketler : un makarna ihracat

Güven endeksi, eylülde geçen aya kıyasla hizmet sektöründe yüzde 0.6, perakende ticaret sektöründe yüzde 2.5 artarken, inşaat sektöründe yüzde 0.2 azalış gösterdi.


 

Türkiye İstatistik Kurumu, eylül ayına ilişkin hizmet, perakende ticaret ve inşaat güven endekslerini açıkladı.

 

Buna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi, eylülde aylık bazda hizmet sektöründe yüzde 0,6 artarak 112,6, perakende ticaret sektöründe yüzde 2,5 artarak 110,6 olurken, inşaat sektöründe yüzde 0,2 azalışla 87,8 değerini aldı.

 

Hizmet sektöründe eylülde bir önceki aya kıyasla son 3 aylık dönemde iş durumu yüzde 0,2 azalırken, son 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep yüzde 1,3, gelecek 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi yüzde 0,9 arttı.

 

Perakende ticaret sektöründe son 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar yüzde 2,4, mevcut mal stok seviyesi yüzde 2,5, gelecek 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi yüzde 2,5 artış kaydetti.

 

İnşaat sektöründe ise alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyinde yüzde 0,1, gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisinde yüzde 0,4 azalış gerçekleşti.

24 Eylül 2024 Salı

Etiketler : güven hizmet perakende ticaret