Almanya ve İtalya, Avrupa Birliği'nde (AB) 2035’ten itibaren içten yanmalı motora sahip yeni otomobillerin satışını yasaklama girişimine karşı çıktı.


HABER: NECMİ UYSAL

 

Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda geçen ay onaylanan ve AB ülkelerinde satılacak yeni otomobillere ve hafif ticari taşıtlara katı karbon emisyon standartları getirecek düzenleme, AB'nin büyük otomobil üreticisi ülkelerinin tepkisini çekti. Bu ülkelerin başında da Almanya ve İtalya geliyor.

 

Ferrari, Fiat, Volkswagen, Mercedes gibi firmalara ev sahipliği yapan iki ülke, sentetik yakıt kullanan araçların uygulamadan muaf tutulmasını istiyor. 

 

Alman otomobil markası Porsche, temiz yakıtların kullanıldığı içten yanmalı araçlarını uzun yıllar satmak istediğini açıklarken, İtalyan Ferrari ise içten yanmalı motorların kullanıldığı araçların üretimine son vermek için tarih vermeyi reddediyor.

 

İSTİHDAMI OLUMSUZ ETKİLER ENDİŞESİ

 

Yasağa karşı çıkmaya başlayan ülkelerin temel argümanı, e-yakıt olarak tanımlanan ve yenilenebilir kaynaklar olan hidrojen ve diğer gazlardan elde edilen elektrik ile üretilen yakıtların sıfır karbon emisyonuna neden olduğu. Bir diğer itiraz konusu da yasağın yürürlüğe girmesi ile birlikte istihdama vereceği zararlar.

 

Diğer Avrupa ülkeleri ise AB’nin bu konudaki kredibilitesini etkileyeceği endişesi ile bu taleplere karşı çıkıyorlar.

 

AB ÜYESİ ÜLKELER TARAFINDAN RESMEN ONAYLANMASI GEREKİYOR

 

Yürürlüğe girmesi için AB üyesi ülkeler tarafından resmen onaylanması gereken düzenlemeye göre, AB üyesi ülkelerde 2035'ten itibaren satılacak yeni bütün otomobil ve hafif ticari araçların sıfır emisyonlu olması gerekecek.

 

Otomobil üreticileri, 2035'e kadar karbon emisyonlarını yüzde 100 azaltacak. Böylece AB ülkelerinde söz konusu tarihten itibaren benzinli ve dizel de dahil içten yanmalı motora sahip yeni otomobil satışı yapılamayacak.

 

"55'E UYUM" PAKETİNDE YER ALAN TEKLİFLER ARASINDA YER ALIYOR

 

2030 yılı emisyon düşürme hedefi otomobiller için yüzde 55, kamyonetler için de yüzde 50 olacak.

 

Bir aracın bütün kullanım ömrü boyunca salacağı karbon emisyonlarını değerlendirmek için yeni metodoloji geliştirilecek.

 

Emisyon sınır değerlerinin gerçek kullanımdaki emisyonlarla uyumlu hale getirilmesi sağlanacak.

 

Söz konusu düzenleme, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın bir parçası olan ve emisyonları 2030'a kadar en az yüzde 55 azaltmayı hedefleyen "55'e Uyum" paketinde yer alan teklifler arasında yer alıyordu.

09 Mart 2023 Perşembe

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma