Akkuyu Nükleer Güç Santrali, taze nükleer yakıtın tesise gelmesiyle 'nükleer tesis' statüsü kazandı ve projede kritik bir aşama daha tamamlandı.


 

Türkiye'nin en büyük yatırımları arasında bulunan ilk nükleer güç santrali Akkuyu NGS sahasında ilk taze nükleer yakıtın teslimi kapsamında tören düzenlendi.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin törene canlı bağlantı ile katıldı.

 

İlk ünitenin devreye alınması için geri sayımın başladığı projede, taze nükleer yakıtın tesise gelmesiyle santral "nükleer tesis" statüsü kazandı ve projede kritik bir aşama daha tamamlandı. Yapılacak ön testlerin ve hazırlıkların ardından ilk ünitenin devreye alınması planlanıyor. Diğer 3 ünitenin de birer yıl arayla faaliyete geçmesi hedefleniyor.

 

Yakıt çubukları 1,5 yıl boyunca elektrik üretiminde kullanılacak

 

Türkiye'ye getirilecek yakıt çubukları, Akkuyu NGS'nin faaliyete geçmesiyle 1,5 yıl boyunca elektrik üretiminde kullanılacak. Kullanım ömrünü tamamlayan nükleer yakıt çubukları önce reaktör bölgesinde hazırlanan bir havuzda soğutma işlemine alınacak. Ardından da hazırlanan özel bir yerde muhafaza edilecek.

 

Yakıt çubuklarıyla kullanım süresince 124 bin 500 vagon kömürden elde edilen enerjiye eş değerde ısıdan, karbondioksit salımı olmaksızın elektrik üretilecek.

 

Nükleer yakıt Rusya'dan hava yoluyla geldi

 

Rusya'dan önceki gece havayolu ile yüksek güvenlik tedbirleri eşliğinde getirilen uranyum peletlerinden oluşan nükleer yakıt ilk etapta Adana Havalimanı'na getirildi. Burada 3 tıra yüklenen yakıt, ardından kara yoluyla Akkuyu NGS sahasına taşındı. Koruyucu kaplarda taşınan ve radyasyon ölçümleri yapılan uranyum peletleri herhangi bir güvenlik riski taşımıyor.

 

Birinci ünitenin temeli 3 Nisan 2018'de atıldı

 

Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS'nin birinci ünitesinin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in videokonferans yöntemiyle katıldığı törenle 3 Nisan 2018'de atıldı.

 

Bundan 2 yıl sonra, 8 Nisan 2020'de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla çalışmaların ivme kazandığı projede, üçüncü güç ünitesine ilk beton 10 Mart 2021'de dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022'de atıldı.

 

400'ü aşkın Türk şirketi sahada hizmet sağladı

 

İnşaat ve montaj çalışmalarının yüzde 40'ı Türk şirketlere ait projede, şimdiye kadar 400'ü aşkın Türk şirketi sahada hizmet sağladı. Türkiye, projenin geliştirme ve işletme aşamalarında Türk şirketlerinin ve Türk çalışanların olmasına büyük önem veriyor.

 

Bu çerçevede Akkuyu NGS projesinde bazı tesislerin inşaat işlerinin yüklenicisi konumundaki Titan-2 IC İçtaş İnşaat AŞ ortak girişimi, Rus şirketi Concern Titan-2 AŞ ile IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ'den oluşturuldu. Böylece projenin her safhasında IC İçtaş ve diğer Türk şirketlerinin de katkısının olması sağlandı.

 

İlk ünite ön testlerin ardından devreye alınacak

 

Türkiye için sembol bir proje olan Akkuyu NGS, yerli yüklenici ve sanayicileri desteklerken, Türk işçi ve mühendislerin nükleer teknolojiyle ilgili bilgi birikimlerinin oluşmasına da imkan sağlayacak.

 

Akkuyu NGS'de ilk ünitenin, yapılacak ön testlerin ve hazırlıkların ardından devreye alınması planlanıyor. Diğer 3 ünitenin de birer yıl arayla faaliyete geçmesi hedefleniyor.

 

Akkuyu NGS'nin işletme ömrü 80 yıla uzatılabiliyor

 

Her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi "III+" nesil reaktörlü 4 üniteden oluşacak Akkuyu NGS, toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak.

 

Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, tek başına Türkiye'nin elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılaması öngörülüyor.

 

Dış koruma kabuğu 9’luk depreme dayanabiliyor

 

Reaktör binasının sızdırmazlığı için kullanılan çelik kaplama ve özel betondan oluşan iç koruma kabuğu, reaktör binasının korunmasını sağlıyor.

 

Güç ünitelerinin reaktör binaları, çift koruma kabuğu ile donatılıyor. Betonarme dış koruma kabuğu, 9 büyüklüğüne kadar depremlere, tsunami, kasırga ve bunların kombinasyonlarından oluşan aşırı dış etkenlere dayanacak şekilde tasarlandı.

27 Nisan 2023 Perşembe

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar