Nükleer Düzenleme Kurumunun ilk reaktörün işletmeye alınmasına yönelik gerekli izni verdiği Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde tam teşekküllü denemelere başlanacak.



 

Akkuyu Nükleer AŞ Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, ilk reaktörün işletmeye alınması için Nükleer Düzenleme Kurumunca (NDK) gerekli iznin verildiği Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) tam kapsamlı ayarlama ve çalıştırma aşamalarına geçeceklerini belirtti.

 

Sezemin, Mersin'in Gülnar ilçesinde yapımı süren Türkiye'nin ilk nükleer enerji santralinde yürütülen çalışmaları AA muhabirine anlattı.

 

NDK'nin, santralin ilk reaktörünün işletmeye alınması için gerekli izni vermesine değinen Sezemin, "Bu durum 'Hem Türkiye hem de uluslararası mevzuat açısından her şeyi doğru yaptık' demektir." ifadesini kullandı.

 

Sezemin, önemli aşamadan geçildiğini vurgulayarak "Bu izin, bize tam kapsamlı ayarlama ve çalıştırma aşamalarına başlama imkanı veriyor. Bu da üniteyi devreye almadan önce çok önemli bir işlem. Teknolojik ekipmanların denenmesi ve bu çalışmalar sonucunda santralin devreye alma işlemine hazır oluşu tespit edilmiş olacak." diye konuştu.

 

"TAM TEŞEKKÜLLÜ DENEMELERE BAŞLIYORUZ"

 

İlk ünitenin inşaatında sona yaklaşıldığını dile getiren Sezemin, şu değerlendirmede bulundu:

"İşletmeye alma izniyle beraber tam teşekküllü denemelere başlıyoruz. Türbin binasında 300 tonluk köprülü vinç monte edildi. Şu an turbo jeneratör ekipmanının kurulumu yapılıyor. Reaktör binasında kurulu olan kutup vinci yardımıyla çok önemli bir teknolojik işlem yaptık. Akkuyu Nükleer AŞ ve diğer paydaşların kalifiye elemanları, reaktör içi cihazların ve kapağının test kurulumunu yaptı. Kurulumunu yaptıktan sonra tekrar demonte ettiler. Bu işlemle reaktör, iç cihazlar ve diğer bütün elemanların tasarım dokümantasyonuna uygunluğu tespit edilmiş oldu. Böylece reaktörün bir sonraki aşamaya, yakıt yüklemeye hazır olduğu tespit edildi."

 

Akkuyu NGS'nin, dünyanın en büyük nükleer inşaat sahası olduğuna dikkati çeken Sezemin, diğer ünitelerindeki çalışmaların da planlamaya uygun ilerlediğini kaydetti.

 

TÜRKİYE'NİN ELEKTRİK TALEBİNİN YÜZDE 10'UNU KARŞILAYACAK

 

Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı sürdürülen Akkuyu NGS, her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi "III+" nesil reaktörlü 4 üniteden oluşacak ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak.

 

Türkiye'nin en büyük yatırımları arasında bulunan santralin, tam kapasite devreye girdiğinde Türkiye'nin elektrik talebinin yüzde 10'unu tek başına karşılaması öngörülüyor.

Akkuyu NGS'nin 60 yıl olarak planlanan işletme ömrünün ise 20 yıl daha uzatılma imkanı bulunuyor.

 

Sıfır emisyonla, çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretilebilecek santral, Türkiye'nin "2053 net sıfır emisyon" hedefine katkı sağlayacak.

 

Akkuyu NGS'nin işletmede kalacağı 60 yılda toplam 2,1 milyar ton karbon emisyonunu engelleyeceği hesaplanıyor.

18 Aralık 2023 Pazartesi

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar