tatil-sepeti

Son yıllarda halka arzların artmasıyla borsada işlem gören şirketler içinde aile şirketlerinin oranının yüzde 80’i bulduğu belirtiliyor. Köklü aile şirketleri, güçlü yönetim yapılarıyla borsada önemli bir yer edinirken, sermaye piyasalarının büyümesine büyük katkı sağlıyor.


 

Uzmanlar, aile şirketlerinin kuşaktan kuşağa sağlıklı bir şekilde aktarılmasına halka arzın da önemli katkılar yaptığını belirtiyor.  

 

HABER: BARIŞ CABACI

 

Türkiye’de şirketlerin yüzde 95’ini aile şirketleri oluşturuyor. İstihdam, vergi, üretim ve dış ticaret başta olmak üzere ülke kalkınmasına da büyük katkı sağlayan aile şirketleri, milli gelirin ise yaklaşık yüzde 90’ını üretiyor. TÜİK ve İstanbul Ticaret Odası verilerine göre, aile şirketlerinin yüzde 30’u ikinci, yüzde 12’si üçüncü ve sadece yüzde 3’ü dördüncü kuşağa ulaşabiliyor. 

 

Türkiye’de aile şirketlerinin ortalama ömrünün 25-30 yıl olduğu da göz önüne alındığında, bu şirketlerin karşı karşıya oldukları en önemli zorlukların başında, kuşaktan kuşağa geçişi başarmak ve aile-şirket ilişkilerinin çağdaş bir düzene oturtulması geliyor. Borsa İstanbul’da işlem gören yaklaşık 400 şirket bulunuyor. Bu şirketlerin önemli bir kısmı aile şirketi. Uzmanlar, Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin yaklaşık yüzde 80’inin aile kontrolünde olduğunu belirtiyor. Bu da yaklaşık 320 aile şirketinin borsada işlem gördüğü anlamına geliyor.

 

ŞEFFAFLIK VE FİNANS

 

Uzmanlar, aile şirketlerinin sürdürülebilir olması için aile bağlarının güçlü olması, aile anayasasının oluşturulması ya da firmalarını kurumsallaştırması gerektiğini belirtiyor. Kurumsallaşmanın ise en önemli adımı şirketlerin halka arz olması. Bu açıdan Türkiye’de aile şirketlerinin halka arz olma eğiliminde önemli bir artış var. Çünkü şirketlerin büyüme stratejilerini finanse etme, kurumsal yönetimi güçlendirme ve şirket değerini artırma arayışları halka arz eğilimini artırıyor. Halka arz, aile şirketleri için sadece finansal kaynaklara erişim sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda şeffaflık ve hesap verebilirlik kültürünün de yerleşmesine fırsat sunuyor. 

 

YATIRIMCI İLGİSİ ARTIYOR

 

Türkiye’deki ekonomik dalgalanmalar ve sermaye piyasalarının gelişimi, aile şirketlerini halka arz sürecine yönlendiren başlıca faktörler arasında yer alıyor. Özellikle KOBİ düzeyindeki aile şirketleri, büyüme ve uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırma hedefleri doğrultusunda halka arz seçeneğini değerlendiriyor. Borsa İstanbul’da işlem gören şirket sayısındaki artış, bu trendin önemli bir göstergesi. Uzmanlara göre, aile şirketlerinin halka arz olması, şirketlerin kurumsal yapısını güçlendirirken, aynı zamanda yeni yatırımcıların ilgisini çekmek için de bir fırsat sunuyor. Ancak bu süreç, aynı zamanda şirket sahipleri için kontrolün bir kısmını kaybetme riski de taşıyor. Bu nedenle, halka arz kararının dikkatli bir şekilde planlanması ve şirketin uzun vadeli stratejik hedefleriyle uyumlu olması büyük önem taşıyor.

 

60 MİLYAR TL’Yİ AŞTI

 

2023 yılında Borsa İstanbul’da 54 şirket halka arz oldu. Bu şirketlerin önemli bir kısmı aile şirketleri tarafından yönetiliyor. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) verilerine göre, 2022 yılında 40’tan fazla şirket halka arz edildi. 2022’de halka arz olan aile şirketlerinin piyasa değeri ise yaklaşık 35 milyar TL civarındaydı. Halka arz olan aile şirketlerinin piyasa değeri, 2023 yılında yaklaşık 50 milyar TL olarak gerçekleşti. Halka arzlarda dikkat çeken başka noktalar da var:  

 

* 2023’te Türkiye’de gerçekleştirilen halka arzların toplam hacmi 60 milyar TL’yi aştı. Bu hacmin yaklaşık yüzde 70’i aile şirketlerinden geldi.

 

* 2022’de halka arz hacmi 40 milyar TL’yi buldu ve bu rakamın yine büyük bir kısmı aile şirketlerine aitti.

 

YÜZDE 25’İ YABANCI 

 

Halka arz olan aile şirketlerinin büyük bir kısmı, yerli yatırımcılardan yoğun ilgi görüyor. Ayrıca, yabancı yatırımcıların da aile şirketlerinin halka arzlarına ilgisi artıyor. 

 

2023 yılında yapılan halka arzlara katılan bireysel yatırımcıların yüzde 75’i yerli yatırımcılardan oluştu. 2023’te halka arzlarda yabancı yatırımcı oranının yüzde 25 civarında olduğu belirtiliyor. 

 

SANAYİ, GIDA VE ENERJİ

 

Aile şirketlerinin halka arz olduğu sektörler arasında en fazla ilgi görenler; sanayi, gıda, enerji ve inşaat oldu. 2023 yılında halka arz olan aile şirketlerinin yüzde 40’ı sanayi, yüzde 25’i gıda, yüzde 20’si enerji ve yüzde 15’i inşaat sektörlerinde faaliyet gösteriyor.

 

YOK OLMAKTAN KURTULUYORLAR

 

Doktorasını aile şirketleri üzerine tamamlayan Dr. Mahmut Özgün, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Şirketler, halka arz ile finansman ihtiyacını karşılamanın yanı sıra şeffaflık, kâr payı dağıtımı, bilanço, özel durum açıklamaları gibi çeşitli esaslar ve zorunluluklar karşılığında finansman kaynağı, kurumsal yönetim, marka bilinirliği, yüksek kredibilite, likidite, kurumsallaşma vb. önemli avantajlar elde ediyor.”  

 

Aile şirketlerinin halka açılmasının diğer önemli bir gerekçesinin de hissedarlara sermaye artırarak mevcut hisselerinden çıkış imkanı sunması olduğunu belirten Dr. Özgün, “Şirket ortaklarının ya da yatırımcıların sahip oldukları payların satışı yoluyla çıkış yapmaları açısından halka arz, önemli seçenekler arasında yer alıyor. Halka arz ile kurumsallaşma sürecini hızlandıran aile şirketleri, böylelikle kalıcı ve uzun ömürlü işletme olma yolunda hızla ve güvenle ilerlerken, kurucunun vefatı sonrasında da yok olmaktan kurtulurlar” dedi. 

 

SAĞLIKLI ŞİRKETİN SIRRI: DENETİM

 

Halka arz kararı için, “Temel motivasyon, özel şirketlerin büyümesini hızlandıracak fonlara erişimini sağlamaktır” diyen Dr. Mahmut Özgün, şöyle devam etti: “Şirketin kurumsallaşması, finansal ve mali raporların uluslararası standartlara kavuşması, şirket/marka bilinirliği, işveren çekiciliğinin artması, büyüme potansiyeli ve şirket değerini yükseltmesi, özkaynağın güçlendirilmesi, halka arzlar ile elde edilebilecek kazanımlar arasında yer alıyor. Ayrıca halka arz; aile şirketlerinin denetime tabi olması sonucunda kurumsallaşma, hesap verebilirlik anlamında da katkı sağlıyor.” 

 

Dr. Özgün, “Şirket yapısının kurumsallaşması, şirketin organizasyonunun güçlenmesi, başarısının ve sürekliliğinin kurucu ortak grubundan veya aileden bağımsızlaşması önemli. Halka arzla kurumsallaşma sürecini hızlandıran aile şirketleri, uzun ömürlü işletmeye yolunda ilerlerler” dedi.

 

TÜRKİYE’NİN HALKA ARZLA BÜYÜYEN ŞİRKETLERİ

 

Türkiye’de halka arz olan en büyük aile şirketleri, ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip. Bu şirketler, genellikle köklü geçmişe sahip olup, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteriyor. İşte Borsa İstanbul’da işlem gören en büyük 20 aile şirketi:

 

1 Koç Holding

2 Sabancı Holding

3 Doğuş Holding

4 Eczacıbaşı Holding

5 Alarko Holding

6 Enka İnşaat

7 Sütaş

8 Ülker Bisküvi (Yıldız Hol.)

9 Çalık Holding

10 Zorlu Holding

11 Doğan Holding

12 Fiba Holding

13 Akfen Holding

14 Borusan Holding

15 Anadolu Grubu

16 Kibar Holding

17 Turkven (MB Holding)

18 Sanko Holding

19 Limak Holding

20 Ciner Grubu

 

Kaynak: BIST

 

HALKA ARZ OLAN ŞİRKETLER KAÇINCI KUŞAK?

 

2022’de 40 şirket halka arz olurken, 2023’te 54 şirketin halka arzı gerçekleşti. Şirketlerin kuşaklara göre dağılımı ise şöyle:

 

                        2022   2023

1. kuşak         17        28

2. kuşak         15        19

3. kuşak         8          7

 

Kaynak: Foreks

19 Ağustos 2024 Pazartesi

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Kazan'a gidecek. Erdoğan, 2 gün sürecek ziyaretinde devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. Türkiye, BRICS'e üye olacak mı?

Son dakika haberleri… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere bugün Rusya’ya bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan şehrine gidecek.

Diplomasi trafiğini bu kez Kazan’da sürdürecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de olası üyeliğinin gündemde olduğu BRICS’in 16’ncı Liderler Zirvesi'ne iştirak edecek.

 

TÜRKİYE BRICS'E ÜYE OLACAK MI?

Türkiye, küresel ekonominin yüzde 25’ini kapsayan ve giderek gelişen BRICS grubuna üye olacak mı? Bu soru gündemdeki sıcaklığını korurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

AİLE FOTOĞRAFINDA YER ALACAK

BRICS’e üye ve davetli ülke liderleriyle aile fotoğrafında yer alacak. Zirve kapsamındaki çalışma toplantısına katılacak.

Cumhurbaşkanı Kazan'da ikili görüşmeler de yapacak. Erdoğan, zirve marjında bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelecek. O isimler arasında ev sahibi Rusya’nın lideri Vladimir Putin’in de olması bekleniyor.

 

İSRAİL’İN SALDIRILARINA VURGU YAPACAK

Cumhurbaşkanı, liderlerle yapacağı görüşmelerde ikili ilişkilerin güçlendirilmesine dair atılacak adımları konuşacak. Ayrıca işgalci İsrail’in Filistin ve Lübnan topraklarında devam eden saldırıları başta olmak üzere bölgesel ve küresel konulara da vurgu yapacak.

 

SON OLARAK 2018’DEKİ TOPLANTIYA KATILMIŞTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak 2018’de Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki BRICS zirvesine katılmıştı. Şimdi de yeni üyelerle genişlemesi beklenen oluşumla iş birliğini geliştirmek için 2 gün boyunca Rusya’da temaslarda bulunacak.

 

23 Ekim 2024 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü programında, çalışma hayatını ilgilendiren konularda temel ilkelerinin, çalışanı ve işvereni mağdur etmeden uzlaşı zemininde buluşmak olduğunu, son yıllarda çalışanın ücretinde önemli iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sendikal örgütlenmenin kolaylaştırılmasından iş güvenliği düzenlemelerine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasından kadınların çalışma hayatına katılımının teşvik edilmesine kadar işçilerin yıllardır çözülmeyen sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade eden Yılmaz, asgari ücret artışı ve salgın döneminde istihdamın korunması gibi adımlarla her zaman işçinin yanında olduklarını ortaya koyduklarını bildirdi.

 

810 MİLYAR LİRADAN KAMU OLARAK VAZGEÇTİK 

Asgari ücretle bu ücrete kadar tüm gelirleri her türlü vergiden istisna kıldıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu kanunu düzenlemeyi yapmamış olsaydık, asgari ücret ve asgari ücrete kadar tüm gelirlerden vergi alıyor olsaydık ne kadar vergi alacaktık diye baktığınızda 2025'te 810 milyar lira gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Yani 810 milyar liradan kamu olarak vazgeçtik biz. Maliyemiz vazgeçti" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin istihdam üreterek büyüdüğünü anlatarak, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığını ve işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamanın geldiğini gözlemlediklerini aktardı.

"Mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alarak iş gücü arzını piyasanın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek istiyoruz." diyen Yılmaz, eğitim sistemi veya kısa dönemli kursların içeriğiyle iş gücü piyasasının ihtiyaçları arasında daha fazla örtüşme sağlanması gerektiğini kaydetti.

 

ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ ALMAK

Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Bizim de anlayışımız budur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu. Vergi adaletini güçlendirmek, vergide etkinliği sağlamak... Bu yönde geçtiğimiz dönem önemli adımlar attık" diye konuştu.

Gelir vergisi tarifesinde en alt dilimdeki vergi oranını düşürdüklerini, en üst dilimdeki vergi oranını yükselttiklerini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz. Bütçemizde temel vurgumuz şu, deprem harcamaları azaldıkça bir mali alanımız, imkanlar oluşacak. Bu mali imkanları da iki temel amaç için kullanmayı planlıyoruz. Birincisi ekonomimizi büyütmek, reel sektörümüzü, üretimimizi desteklemek, kalıcı bir şekilde yapısal dönüşümle sanayimizin teknolojik gücünü, katma değerimizi yükseltmek. İkincisi de sosyal refahı kalıcı bir şekilde arttırıcı tedbirler almak. Bu yönde bütçemizin imkanlarını değerlendirmek."

 

KAYIT DIŞILIĞI EN AZ SEVİYELERE ÇEKMEYİ HEDEFLEDİK

Cevdet Yılmaz, istihdamda kayıt dışının bir dönem yüzde 50'lerin üzerinde olduğunu, şu anda yüzde 20'lerin bir miktar üzerinde bulunduğu ve kayıt dışılığı en az seviyelere çekmeyi hedeflediklerini ifade etti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Yılmaz, burada etnik ve dini kimlikten öte insanlığın katledildiğini belirterek, "Bir soykırım davası var malum. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla yargılanan bir İsrail hükümeti var. İnşallah en kısa sürede orada da ateşkes sağlanır. Orada yaşanan bu insanlık dışı manzaralar sona erer. İnsanların ihtiyaç duyduğu temel destekler, insani yardımlar ulaşır ve inşallah siyasi bir çözümle kalıcı bir huzura bölgemiz kavuşur." dedi.

23 Ekim 2024 Çarşamba