Pazar, 13 Ekim, 2024
Avrupa Birliği, karbon ayak izinin azaltılması için araçlarda bazı donanımları zorunlu hale getirdi. Buna göre göre 3.5 ton ve üstü araçlarda lastik basınç sensörü şart.
Teknopark İstanbul’da yerleşik Diyagno Teknoloji de araç lastiklerinde basınç değerlerini ölçen eş zamanlı sıcaklık verilerini anlık bildiren sensörler geliştirdi. Şirketin geliştirdiği sisteme aktarılan bu veriler, filo yöneticilerinin ekranlarından, web veya mobilapp üzerinden anlık takip edilebiliyor.
ÖMÜR KIRBAŞLI
Teknopark İstanbul firmalarından Diyagno Teknoloji, ilk etapta 3.5 ton ve üstü araçlar için kullanılacak ve yeni AB mevzuatına uygun lastik basınç sensörleri geliştirdi. Ürünlerini tamamen yerli ve milli imkanlarla iki farklı versiyonda geliştiren şirketin kurucusu Ulaş Çakmak, lastik basınç sensörlerini ve çalışmalarını İstanbul Ticaret’e anlattı.
YERLİLİK PRENSİBİ
* Şirketinizi kısaca tanıtır mısınız? Lastik basıncı üzerine çalışma fikri nasıl ortaya çıktı?
Diyagno Teknoloji, araç içi IOT alanlarında özel çözümler ve donanımlar üretmek için kurulmuş bir teknoloji şirketi. Temel olarak araç içi ve araç dışı sensör üretilmesi hedefiyle yola çıktık. Türkiye’nin ilk yerli ve milli araç lastik sensörünü üretme prensibiyle 2022 yılında faaliyete geçtik. Kendi grup şirketlerimizin geniş filoları için Ar-Ge çalışmaları yürütmeye başladık. Yurt dışından kaynaklanan çözümleri inceledik ve lojistik operasyonlarımızın kabiliyetlerini göz önünde bulundurarak çeşitli alternatif ürünlerde araştırmalar yaptık. Bu araştırmaları saha ihtiyaçlarıyla birleştirerek özel bir çözüme gitmeye karar verdik.
İKİ FARKLI VERSİYON
* Geliştirdiğiniz ürünün özellikleri neler, hangi faydaları sağlıyor?
Geliştirdiğimiz ürün ilk versiyonu sibop üstü kullanımlara uygun olan sibop üstü sök tak modelinde bir ürün. Tasarım çalışmalarının son aşamasına geldiğimiz ikinci modelimiz de jant içine gömülü olan otomotiv sanayinin tanımladığı şekilde bel tipi model.
Ürünlerimizin ortak özelliği, lastiklerin asfalt yüzeydeyken pozisyonlarına bağlı anlık olarak basınç değerlerini yüksek ve alçak basınç olarak ölçüyor, eş zamanlı sıcaklık verilerini de anlık olarak verebiliyor. Bu iki farklı bilgi, bizim geliştirdiğimiz ara birim olan telematik (araç takip sistemleri) sistemine anlık veri gönderebilir ve filo yöneticilerinin izleme ekranlarına anlık verilen web veya mobilapp üzerinden anlık takip edilebilir.
Geliştirilen sistemin telematik uyumluluğu bulunuyor.
3.5 TON ÜSTÜ ARAÇLAR
* Lastik basınç sensörü daha çok hangi araçlarda kullanılacak?
Aslında tüm araç tipleri için hazırlık yapıyoruz. Ama ilk aşamada 3.5. ton üstü olan araçlarda (N1-M1) hazırlıklara başladık. 3.5 ton üstü olan araçların lastik hava basınçları karbon ayak izi için çok önemli bir durumda. Bu araçların tork kuvvetleri ve dizel yakıt tükettiklerini düşündüğünüzde karbon ayak izine etkisi yüksek oluyor. M1-ve N1 Tip onayı alacak olan araçların tümünde kullanımı zorunlu. Dolayısıyla AB hattına üretim yapan tüm otomotiv sanayi bu kapsamın içinde bulunuyor.
KULLANIMI ZORUNLU
* Kısaca AB ve Türkiye’deki mevzuattan bahseder misiniz?
İki aşamalı bir süreç aslında:
1. Avrupa Birliği, R141 mevzuatına göre kullanımı zorunlu tutuyor. Eş zamanlı Paris iklim anlaşmasına göre (TBMM’nin bu konuda mutabakat imzası bulunuyor) karbon ayak izinin takibinde önemli bir ölçümleme birimi olarak bulunuyor. Kesinleşmemiş süreçlere bağlı olarak bu uyumlulukları sağlayamayan araçların ek bir karbon vergisine tabi tutulması da gündemde.
2. Yönetmeliğin çıkış noktası şu: AB her 5 yılda bir yaptığı düzenli araştırmada her yıl 3.1 milyon insanın hayatını kaybettiğini saptıyor. Bu raporlardan sonra 2011 yılında genel bir mevzuat yayımlayarak yol güvenliği için çeşitli regülasyonlar çıkartıyor. Bu regülasyonlar neticesinde (EU) 2019/2144-düzenlemesi ile yeni kapsamlar belirleniyor. Yeni düzenlemeyle üretim hattı olan araçların yol güvenliği için bazı donanımlar zorunlu hale getiriliyor. Bunlar arasında lastik basınç sensörü de bulunuyor.
* Basınç ölçen cihaz dışında başka zorunluluklar da var mı?
Basınç ölçen sensörlerin haricinde bir dizi ek opsiyonel çözüm de ADAS kapsamında mevzuatta yer alıyor. Bunlar arasında, kör nokta asistanları, şerit takip sensörleri gibi yol güvenliği için önemli donanımlar da var.
DENEYİMLİ EKİP
* Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz?
Diyagno Teknoloji, kurumsal deneyimleri 20 yıla yakın olan kuruculardan oluşuyor. Teknopark bünyesinde bulunan bir ekibimiz var. Bir ekibimiz de Ankara merkezde çalışmalarını yürütüyor. Tüm ekip üyelerimiz otomotiv üretim sanayi özelinde geliştirilen çözümlerde tecrübeli ekiplerden oluşuyor.
ULUSLARARASI PROJE
* Yurt dışından talep var mı? Geleceğe dönük projelerinizden, hedeflerinizden bahseder misiniz? Yeni ürünler, farklı alanlar olacak mı?
Şu an uluslararası bir marka için bir proje yürütüyoruz. Proje kapsamında bu marka için ürün geliştirme yapıyoruz. Geliştirdiğimiz ürün tamamıyla yerli ve milli bir üründür. Temel prensipte otomotiv sanayinin iletişim alt yapısında kullanılacak tüm donanımlar için çalışmalarımız mevcut.
TEKNOPARK İSTANBUL PRESTİJ SAĞLIYOR
* Teknopark İstanbul’da yer almanın sizler için faydaları neler?
Teknopark İstanbul çok büyük bir ekosistem. Bu ekosistem size iyi bir network sağlıyor. Geliştirilen ürünler için fikir alışverişinde bulunabileceğiniz birçok kurum bulunuyor. Teknopark İstanbul bizlere ürün ve diğer alanlarda geliştirme sağlamak için ek birçok program sunuyor. Çalışma arkadaşlarımız için konforlu bir ortam oluşturuyor.
Müşteriler için teknopark start almış bir ürüne sahip olmak hem prestij hem de vergisel açıdan avantaj sağlıyor.
12 Şubat 2024 Pazartesi
Türkiye Bankalar Birliği, (TBB) dijital kanallarda güvenli işlem için sıkça karşılaşılan dolandırıcılık yöntemlerine ve bu yöntemlerden korunma yollarına dair açıklama yatı. Dikkatli olunmazsa kişisel bilgiler ele geçirilebilir, cihaza zarar verilebilir ve hatta kimlik hırsızlığına yol açılabilir.
Son dönemde, internet ve mobil kanallarda yaşanan dolandırıcılık vakalarının artması nedeniyle kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğduğuna değinilen açıklamada, sıklıkla karşılaşılan dolandırıcılık türleri sıralandı.
Bunlar arasında; sahte internet siteleri ve güvensiz alışveriş platformları üzerinden yapılan dolandırıcılık, kişisel bilgilerin manipülasyon yoluyla ele geçirilmesi, sosyal medya platformlarında sahte hesaplar aracılığıyla yapılan dolandırıcılık, sahte e-posta adreslerinden gelen mesajlar ile kişisel bilgilerin ele geçirilmesi, sahte SMS ve e-postalar yoluyla kişisel bilgilerin çalınması, cihazlara uzaktan erişim sağlayarak bilgi ve para çalma girişimleri, bilgisayarlara veya mobil cihazlara zararlı yazılımlar yükleyerek veri hırsızlığı yapılması yer aldı.
KAYNAĞINDAN EMİN OLMADAN TIKLAMAYIN
Bilgilendirmede, SMS, e-posta veya sosyal medya yoluyla gelen bildirimlerdeki bağlantılara veya linklere kaynağından emin olunmadan tıklanmamasının altı çizildi.
Hizmet alınan kuruluşun resmi iletişim kanallarını kullanarak doğrulama yapılması gerektiği ve tek tıkın, kişiyi sahte sitelere veya virüslere yönlendirebileceğine dikkat çekildi.
ŞİFRELERİNİZİ KİMSEYLE PAYLAŞMAYIN
Kullanıcıların banka hesaplarının hiç kimseye kullandırılmaması gerektiği vurgulanan bilgilendirmede, "Şifrelerinizi kimseyle paylaşmayın. Kendini savcı, polis, asker, banka çalışanı, avukat olarak tanıtan veya bir ödül, prim iadesi, kart aidatı iadesi için sizden şifrenizi, kart bilgilerinizi ve kişisel verilerinizi talep eden kişilere itibar etmeyin, bu amaçla gelen linklere tıklamayın. Güvenliğinizden emin olmadığınız mobil uygulamaları cihazlarınıza yüklemeyin. Güvenlik açığı bulunan veya korsan uygulamalar, kişisel bilgilerinizi ele geçirebilir, cihazınıza zarar verebilir ve hatta kimlik hırsızlığına yol açabilir" denildi.
Bankalarca yapılan güvenlik duyurularının takip edilmesi yönünde uyarıda bulunulan açıklamada, kişisel bilgilerin güncel kalması için bu duyurularda iletilen uyarıların da dikkate alınması gerektiğinin altı çizildi.
GÜVENİLİR OLMAYAN KAYNAKLARDAN UYGULAMA İNDİRMEYİN
Açıklamada, kişisel cep telefonuna, bilgisayara ve tablete yüklenen uygulamanın istediği izinlerin dikkatlice kontrol edilmesinin önem taşıdığı ifade edilerek şu uyarılarda bulunuldu: "Bankacılık uygulamalarınızı resmi uygulama mağazalarından indirin. Bilinmeyen veya güvenilir olmayan kaynaklardan uygulama indirmeyin. Bankacılık uygulamalarında kullandığınız şifrelerinizi, başka uygulamalarda ve alışveriş sitelerinde kullanmayın. Daha az güvenlikli sitelerde şifreleriniz ele geçirilebilir, bankacılık uygulamalarınıza bu şifreler denenerek giriş yapılabilir. Güvenliğinden emin olmadığınız internet sitelerinden alışveriş yapmayın. Dolandırıcılık amaçlı açılmış sahte bir site üzerinden dolandırılabilirsiniz. Banka hesap özetlerinizi ve işlemlerinizi düzenli olarak kontrol edin, şüpheli bir durumda vakit kaybetmeden bankanızla iletişime geçin. Bu kapsamda; dolandırıcılık vakalarına ilişkin olarak resmi kurumlar ve hizmet alınan kuruluşlar tarafından yapılan tüm uyarılar ve bilgilendirmeler dikkate alınmalıdır."
11 Ekim 2024 Cuma
Sydney Üniversitesi ve Çin Ulusal Doğa Bilimleri Vakfı dahil olmak üzere birçok enstitüden araştırmacılar yapay zeka teknolojisi kullanarak genetik materyali RNA (ribonükleik asit) olan 161 bin 979 yeni virüs türü keşfetti.
Geçtiğimiz günlerde kamuoyunda büyük tepkilere neden olan gelişmeler sonrasında sosyal medya platformu Discord'a erişim engeli getirilmesi başta ebeveynler olmak üzere yürekle su serpti. Yine de söz konusu yaşanan travmatik olaylar hâlâ sıcaklığını korurken, en küçükten en büyüğe teknolojik ürün kullanan herkesi tedirgin eden virüslerle ilgili Sydney Üniversitesi bir keşif duyurdu.
161 BİN 979 YENİ VİRÜS TÜRÜ KEŞFEDİLDİ
Sydney Üniversitesi’nin internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, Sydney Üniversitesi ve Çin Ulusal Doğa Bilimleri Vakfı dahil olmak üzere birçok enstitüden araştırmacılar yapay zeka teknolojisi kullanarak genetik materyali RNA (ribonükleik asit) olan 161 bin 979 yeni virüs türü keşfetti.
Bilim insanları, yapay zekayla bir derin öğrenim algoritması oluşturulan araştırmada, virüsleri keşfetmek için 47 bin 250 nükleotide kadar uzanan virüs genomları gibi genetik dizi verilerini hesaplamak için LucaProt adlı bir derin öğrenme algoritması oluşturdu.
Araştırmacılar, keşfedilen virüslerin çoğunun bilgilerinin mevcut veri tabanlarında olduğu belirtirken, yapay zeka teknolojisi kullanılarak bu verilerin organize edilerek kategoriler altına alındığı kaydedildi.
YAŞAMIN TÜRLÜ GİZLİ KALMIŞ BİR BÖLÜMÜNE AÇILAN PENCERE
Çalışmanın yazarlarından Edwards Holmes, çalışmayı "Dünya üzerindeki yaşamın türlü gizli kalmış bir bölümüne açılan bir pencere", olarak tanımlarken, bu çalışmanın tek bir araştırmada keşfedilen en fazla sayıda yeni virüs türü olduğunu vurguladı.
Keşfedilmesi gereken milyonlarca daha virüs türü olduğunu belirten Holmes, aynı uygulamanın bakteri ve parazitlerin keşfi için de kullanılabileceğini kaydetti.
Araştırmanın bir diğer yazarı Mang Shi, yapay zeka teknolojisi kullanılmadan önce biyoinformatik boru hatlarının kullanıldığını ancak bunun keşfedebilecek çeşitliliği sınırladığını aktardı.
Oluşturulan yapay zeka modelinin viral çeşitliliği çok daha derinlemesine incelenmesine olanak tanıdığını kaydeden Mang, bu modeli çeşitli uygulamalarda kullanmayı planladıklarını ifade etti.
11 Ekim 2024 Cuma
11 Ekim 2024 Cuma
11 Ekim 2024 Cuma
10 Ekim 2024 Perşembe
10 Ekim 2024 Perşembe