Meta, seçimlerin güvenli ve emniyetli bir şekilde yapılmasına yardımcı olmak amacıyla, uygulamalarında asılsız bilgilerin yayılmasını azaltmak ve zararlı içerikleri kaldırmak için insan gücüne ve teknolojiye yatırım yaptığını açıkladı.


Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın sahibi Meta, Türkiye'de 14 Mayıs'ta gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri yaklaşırken potansiyel tehditleri gerçek zamanlı olarak belirlemek ve daha hızlı müdahale edebilmek için Seçim Operasyon Merkezi'ni etkinleştireceğini bildirdi.

Meta'dan yapılan yazılı açıklamada, 14 Mayıs Pazar gerçekleştirilecek seçimler için yapılan hazırlıklar konusunda bilgi verildi.

Seçim günü yaklaştıkça, potansiyel tehditleri gerçek zamanlı olarak tespite ve hızlı bir şekilde aksiyon almaya odaklanan Türkiye Seçim Operasyon Merkezi'nin etkinleştirileceği belirtilen açıklamada, Meta'nın geniş çaplı bu girişiminin şirketin farklı departmanlarında çalışan mühendis, hukukçu, araştırmacı ve analiz uzmanlarını bir araya getireceği aktarıldı.

Açıklamada, Topluluk Standartlarının, Facebook ve Instagram'da hangi içeriklere izin verilip verilmediğini herkese açık şekilde belirttiği ve seçimlerle ilgili birçok alanı kapsadığı, bunlar arasında taciz ve şiddete teşvik politikalarının yanı sıra etnik köken veya din gibi konularda insanlara yönelik saldırıları yasaklayan ayrıntılı nefret söylemi politikalarının da yer aldığı, bu kuralları ihlal eden içeriklerin tespit edildiği anda kaldırıldığı anımsatıldı.

İNSANLAR YETKİLİ KAYNAKLARDAKİ BİLGİLERE YÖNLENDİRİLİYOR

14 Mayıs’ta yapılacak genel seçimlerin güvenli ve emniyetli bir şekilde yapılmasına yardımcı olmak amacıyla şirketin, uygulamalarında asılsız bilgilerin yayılmasını azaltmak ve zararlı içerikleri kaldırmak için insan gücüne ve teknolojiye yatırım yaptığına dikkat çekilen açıklamada, seçimler ve çevrim içi asılsız bilgi konusunda eğitim programları başlatarak Türkiye'de dijital okuryazarlığı geliştirmek için çalışmalarda bulunduğu kaydedildi.

Açıklamada, belirli durumlarda, olası şiddete veya fiziksel zarara katkıda bulunabilecek veya oy vermeyi engellemeyi amaçlayan asılsız bilgilerin Facebook ve Instagram'dan tamamen kaldırıldığı, buna oy verme tarihleri, yerleri, saatleri ve yöntemleriyle ilgili asılsız haberlerin de dahil olduğu duyuruldu.

Meta'nın aralarında Türkiye'den Doğruluk Payı ve Teyit'in de olduğu 90'ın üzerinde bağımsız üçüncü taraf haber doğrulama kuruluşuyla çalıştığı aktarılan açıklamada, "Diğer tüm asılsız bilgi türlerini daha az insanın görmesi için yayılmasını yavaşlatmaya ve insanları yetkili kaynaklardaki bilgilere yönlendirmeye odaklanıyoruz." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, Meta'nın çalıştığı doğrulama kuruluşlarının bir içeriği "asılsız" olarak sınıflandırması halinde insanların bunu görme olasılığını azaltmak için içeriğin gösteriminin önemli ölçüde düşürüldüğü bildirildi.

İçeriği paylaşan veya daha önce paylaşmış kişilerin uyarıldığı ve içeriğe, doğrulama kuruluşunun bilginin asılsız olduğuna dair hazırladığı makaleye yönlendiren uyarı etiketleri eklendiği belirtildi.

Bir içerik "asılsız", "kısmen asılsız" veya "değiştirilmiş" olarak sınıflandırıldığında bu içeriğe uyarı etiketlerinin eklendiği duyurulan açıklamada, insanların bu içeriği görme olasılığının azaltılması için içeriğin gösteriminin azaltıldığı kaydedildi.

ASILSIZ BİLGİLERİN TESPİTİNE YÖNELİK KAMPANYA BAŞLATILDI

Açıklamada, WhatsApp'ta şüpheli veya yanlış gibi görünen bir mesaj geldiğinde, insanların içeriğin doğruluğunun teyidi için doğrulama kuruluşları Doğruluk Payı ve Teyit ile bu bilgilerin tekrar kontrolünün teşvik edildiği bildirildi.

Kullanıcıların, çevrim içi ortamda asılsız haberleri tespit etmelerine ve bunlara karşı harekete geçmelerine yardım için "Asılsız Bilgi ile Nasıl Mücadele Edebilirsiniz?" başlıklı kampanyanın hayata geçirildiği aktarılan açıklamada, bu kampanya çerçevesinde asılsız bilgilerin nasıl tespit edildiğine ve bu durumda ne yapılması gerektiğine dair bilgiler paylaşan reklamlar için yerel radyo istasyonlarıyla ortaklık kurulduğu bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, WhatsApp’ta viral mesajlara da değinilerek geçen yıl bir kez iletilen herhangi bir mesajın, bir seferde yalnızca bir gruba iletilebileceğinin açıklandığı anımsatıldı.

2020’de aynı özelliğin iletilme oranı yüksek olan mesajlar için de kullanıma sunulduğu işaret edilen açıklamada, WhatsApp'ta gönderilen bu mesajların sayısının yüzde 70'ten yüksek bir oranda azaldığının görüldüğü belirtildi.

SİYASİ REKLAMLAR, DOĞRULAMA SÜRECİNDEN GEÇİYOR

Açıklamada, Meta'nın uygulamalarında seçimlerle veya siyasetle ilgili reklamlar yayınlamak isteyen reklam verenlerin, kim olduklarını ve hangi ülkede yaşadıklarını kanıtlamak için bir doğrulama sürecinden geçmeleri gerektiği vurgulanarak şeffaflık ilkeleriyle paralel olarak paylaşımların üzerine reklam verenin kim olduğunu gösteren etiketlerin eklendiği aktarıldı.

İnsanların, seçimler ve siyasetle ilgili daha az reklam görmelerini sağlayan kontroller de eklendiği bildirilen açıklamada, kullanıcıların bu kontrolleri kullandığında etiketlenmiş reklamları görmediği ifade edildi.

SEÇİMLERE MÜDAHALEYLE MÜCADELE

Açıklamada, seçimlere müdahaleyi engellemek için uzmanlaşmış ekiplerin de oluşturulduğu, bu ekipler sayesinde sofistike ağlar kullanarak kamusal tartışmaya müdahale etmeye çalışan bazı sayfalar, gruplar ve hesaplara, yani koordineli kötüye kullanım konusuna odaklanıldığı vurgulandı.

Koordineli kötüye kullanımlar nedeniyle 2017'den bu yana dünya çapında 200'den fazla ağın kaldırıldığı, şirketin platformlarında bu tarz bir faaliyetin tespiti halinde özellikle de seçimlerle ilgili durumlarda aksiyon aldığı bildirildi.

Açıklamada, tespit edilen koordineli kötüye kullanım ağlarının takibine, kaldırılmasına ve detayların herkese açık paylaşılmasına devam edileceği belirtildi.

05 Nisan 2023 Çarşamba

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, uluslararası girişim sermayesi fon yöneticilerinin Türkiye'de daha fazla varlık göstermeyi istediklerini belirtti.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir dizi programa katılmak için bulunduğu Londra'da girişim sermayesi fonları yöneticileriyle görüşmesinin ardından, Türk basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

 

Türkiye'de özellikle girişimcilik ve teknoloji ekosisteminin son 20 yılda muazzam bir mesafe kaydettiğini dile getiren Kacır, teknoloji girişimlerinin ölçeği büyürken sayısının da arttığını söyledi.

 

Kacır, bugün 10 binden fazla Türk teknoloji şirketinin 100'ün üzerinde teknoparkta inovasyon ve AR-GE odaklı çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

 

Bu ekosistemin finansal olarak desteklenmesi ve büyümesinin kritik önemde olduğunu vurgulayan Kacır, "Teknoloji girişimleri, bütün dünyada çoğunlukla girişim sermayesi yatırım fonlarından aldıkları yatırımlarla büyüyor. Biz de Türkiye'de girişim sermayesi yatırım fonlarını büyütmeye gayret ediyoruz. Türkiye'de yeni girişim sermayesi yatırım fonlarının oluşturulması bizim önemli bir hedefimiz. Ayrıca, küresel yatırım fonlarının Türkiye'de teknolojik girişimlerine yatırım yapması da amacımız. Bunun için son yıllarda pek çok adım attık. Kamu kaynaklarının fonların fonu olarak girişim sermayesi fonlarına yatırım yapmasını sağlayan, böylelikle bir kaldıraç oluşturmayı mümkün kılan programlar başlattık." diye konuştu.

 

TÜRK TEKNOLOJİ GİRİŞİMLERİ 3 YILDA 4 MİLYAR DOLAR YATIRIM ALDI

 

Bakan Kacır, söz konusu programlar ve bu alanda gösterilen çaba sayesinde Türkiye'de teknoloji girişimlerinin önceki dönemlere göre daha büyük yatırım aldığını dile getirerek, "2010-2020 arası Türkiye'de teknoloji şirketlerine ve startuplara yatırım ölçeği yıllık 100 milyon dolar tutarındaydı. Türk teknoloji girişimleri, 2020-2023 döneminde ise 4 milyar dolar yatırım aldı. Bu tabii Türkiye'nin milyar dolar değeri aşan unicornların, yani Turcornların da çıkmasını hızlandırdı." dedi.

 

Oyun, e-ticaret, yazılım ve fintech gibi alanlarda milyar dolar değeri aşan Türk teknoloji girişimlerinin bulunduğunu kaydeden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"2030'a kadar Türkiye'nin teknoloji ekosistemini, girişimcilik ekosistemini büyütmeye devam edeceğiz. Türkiye'den 100 bin teknoloji girişiminin doğmasını ve aynı dönemde bunların 100'ünün milyar dolar değeri aşarak Turcorn olmasını sağlayacağız. Ama bunu yaparken mutlaka uluslararası işbirliklerimizi güçlendirmemiz, Türkiye'nin teknoloji girişimciliğindeki başarı hikayesini dünyaya çok daha güçlü şekilde anlatmamız, tanıtmamız lazım. Bu vesileyle bulunduğum Londra'da çok sayıda girişim sermayesi fonu yöneticisiyle çok kapsamlı görüşme gerçekleştirdim. Bazıları geçmiş dönemlerde Türkiye'de yatırım yapmış olmakla birlikte pek çoğu aslında Türkiye'nin yeni bir başarı hikayesinin eşiğinde olduğunu ifade etti ve Türkiye'ye gelme konusundaki istekliliklerini benimle paylaştı. Bundan da açıkçası memnuniyet duydum.

 

Londra özellikle girişim sermayesi fonları ve diğer varlık fonları alanında dünyada öncü merkezlerden biri. Burada 500'den fazla sermaye fonu bulunuyor ve her yıl bu fonlar çok büyük ölçekte kaynak temin etme imkanına sahipler ve bu kaynağı yıldan yıla artan bir ölçekte teknolojiye ve teknoloji girişimciliğine ayırıyor. İnşallah, önümüzdeki dönemde kendileriyle kurduğumuz ilişkileri ve iletişimi çok daha ileri seviyeye getireceğiz. Türkiye'de benzer etkinlikleri onlarla birlikte gerçekleştireceğiz ve Türkiye'nin teknolojik girişimlerinin büyümesini hızlandırmaya devam edeceğiz."

 

TÜRKİYE'NİN YENİ HİKAYESİNDE KATMA DEĞERLİ ÜRETİM BAŞROL OYNAYACAK

 

Bakan Kacır, pek çok girişimin odağında sağlık, yeşil ve dijital dönüşüm ile yapay zeka gibi alanların olduğunu söyledi.

 

Özellikle bu alanlarda Türkiye'nin sahip olduğu kapasiteyi paylaştığını anlatan Kacır, "Yine yeşil dönüşümün önemli bir unsuru olan yeni nesil mobilite teknolojilerinde Türkiye'de startupların teknoloji girişimlerinin geldiği seviyeyi kendilerine çok detaylı olarak anlattım. Onlar da Türkiye'de daha fazla varlık göstermek arzusunu bizimle paylaştı. Türkiye'de kamunun, özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak biz ve ilgili kurumlarımızın bu ekosistemi ne kadar güçlü şekilde himaye ettiğimizi de görmeleri, onlar açısından cesaretlendirici oluyor." diye konuştu.

 

Kacır, Türkiye'de inovasyon ve fintech alanındaki regülasyon gelişmeleri ve kripto varlıklarla ilgili yeni yasa çalışması hakkında da yatırımcıları bilgilendirdiğini aktardı.

 

Tüm bu yaklaşımların Türkiye'nin yenilikçi teknolojilere ne kadar kuvvetli şekilde ev sahipliği yaptığını ve dönüşümü en ileri seviyede nasıl yakaladığını gösterdiğini dile getiren Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

 

"Onlar da bunun aslında çok farkında. Türkiye'nin makro ekonomik göstergelerindeki iyileşmeyi de çok kapsamlı olarak hem girişim sermayesi fon yöneticileriyle hem de dün yine görüştüğüm İngiltere Yatırım Bakanı ile konuştuk. Özellikle Türkiye'nin kredi risk priminin hızla düşüyor olması aslında Türk ekonomisinin doğru yolda olduğunun önemli göstergelerinden biri. Bunun sonucunda önümüzdeki dönemde Türkiye'ye yatırımların çok hızlanacağını öngörüyoruz. Muhataplarımız da aynı fikirdeler ve burada özellikle Türkiye'nin yeni dönemdeki bu sermaye akımlarını hızlı çekmesi, bu kaynağın büyük ölçekte katma değerli üretime, teknolojik dönüşüme ve teknolojik girişimciliğine kazandırılması için çabalarımızı artıracağız. Türkiye yepyeni başarı hikayelerini hayata geçirecek ve bu defa öncekilerden de daha güçlü şekilde, katma değerli, rekabetçi, verimli üretim ve yüksek teknoloji girişimleri bu hikayede başrol oynayacak."

 

Bakan Kacır, ayrıca Londra'daki iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Ticaret Bakanlığı, muafiyet fazlası getirilen cep telefonlarının yurda girişinde vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla uygulamada değişiklik yaptı.


 

Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yolcu beraberinde yurda sokulmak istenilen eşyalar kapsamının, Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkındaki Karar kapsamında düzenlendiği belirtilerek, "GSM-cep telefonu"nun da liste kapsamında yer aldığı anımsatıldı.

 

Cep telefonunun, yabancı misyon mensupları hariç, yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlarla kullanılması kaydıyla, üç takvim yılında 1 adet getirilebildiğine işaret edilen açıklamada, bu cep telefonunun da yolcu beraberi kişisel eşya statüsünde gümrük vergilerinden muaf olarak serbest dolaşıma sokulabildiği vurgulandı.

 

Açıklamada, bunun haricinde yolcu beraberinde hediyelik eşya statüsünde veya posta/hızlı kargo taşımacılığı yoluyla muafen veya vergileri ödenmesi suretiyle dahi cep telefonu getirilmesinin mümkün olmadığının altı çizilerek, şöyle devam edildi: "Kararın uygulanması esasında, yolcuların beraberindeki eşya statüsünde ve muafiyet limiti dışında beyanlarına aykırı olarak getirdikleri cep telefonunun gümrük vergilerinin iki kat olarak alınması ve eşyanın sahibine teslim edilmesi, bu durumda, 1 adet muafiyet sınırını aşan ve vergileri alınarak teslim edilen telefonların getiren kişi veya üçüncü kişiler adına ulusal ağa tanıtılarak doğabilecek vergi kayıp ve kaçağının önüne geçilmesi amacıyla gerekli tedbir alındı. Bölge Müdürlüklerince, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna 1 adet muafiyet sınırını aşan telefonların kişi ve IMEI numaralarının bildirilmesi gerektiği hususu talimatlandırılmıştır."

 

MUAFİYET FAZLASI TELEFONLAR 3 AY GÜMRÜK AMBARLARINDA BEKLETİLEBİLECEK

 

Düzenlemeyle sadece yolcu beraberinde getirilen kişisel eşya statüsünde olan bir adet cep telefonuna muafiyet tanınması uygulamasında değişiklik olmadığına vurgu yapılan açıklamada, yolcu beraberi hediyelik eşya statüsünde veya beyana aykırı bir şekilde yurda sokulmak istenen ikinci cep telefonlarının İMEİ kaydı yapılmamak suretiyle kullanımı engellenemediği için bu kapsamdaki telefonun maktu vergileri ödenerek teslimi uygulamasının kaldırıldığı bildirildi.

 

Açıklamada, "Bununla birlikte yolcu beraberinde muafiyet fazlası olarak getirilen cep telefonunun, yolcu tarafından tekrar yurt dışına çıkışında teslim alınmak istenmesi halinde Gümrük Kanunu'nda belirtilen 3 aylık süre boyunca gümrük ambarlarında bekletilmesi ve süre içerisinde yolcunun tekrar yurt dışına çıkarken beraberinde teslim edilerek iade edilmesi mümkün bulunmaktadır." bilgisi paylaşıldı.

17 Mayıs 2024 Cuma