Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın: "Suudi Arabistan'da da büyük bir fırsat olduğuna inanıyorum. 2040 yılına kadar yaklaşık 500 milyar dolarlık harcama yapılacak" dedi.



Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, Suudi Arabistan'da kamu özel sektör iş birliği modeliyle yapılacak projelere, tüm dünyadan en doğru potansiyeli çekebilmek adına kurulan Ulusal Özelleştirme ve Kamu Özel Sektör İş Birliği Merkezi (The National Center for Privatization and PPP) Danışma Kurulu'na seçildi.


Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Suudi Arabistan Ulusal Özelleştirme ve Kamu Özel Sektör İş Birliği Merkezi, ülkede gelecek dönemde yapılacak milyarlarca dolarlık kamu özel sektör iş birliği projelerinin koordinasyon ve yönetimini yapacak.


11 bakanın yer aldığı The National Center for Privatization and PPP (NCP), 7 farklı ülkeden seçtiği uzmanlardan oluşan bir Danışma Kurulu belirledi. Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere, Portekiz, İsveç ve Suudi Arabistan temsilcileri ile beraber bu kurulun üyesi oldu.

NCP Danışma Kurulu, KÖİ ekosistemi hakkında özel geri bildirim sağlama amacıyla hem kamu hem de özel sektör (finansörler, yatırımcılar ve danışmanlar) için prosedürleri iyileştirmeyi amaçlayacak ve hangi projede hangi firmanın doğru yetkinliklere sahip olduğunun belirlenmesinde kilit rol üstlenecek.


Açıklamada görüşlerine yer verilen Kamu Özel Sektör İş Birliği Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Aydın, Suudi Arabistan'da milyarlarca dolarlık KÖİ projeleri için hazırlık olduğunu ifade etti.


Aydın, "Bu projelerin koordinasyonu görevini üstlenen bir kuruma seçilen 8 danışmandan biri olmak hem şahsım hem de ülkem adına gurur verici." ifadelerini kullandı. 


Türk şirketlerinin, KÖİ projelerinde yetkinliğini tüm dünyaya ispatladığını ifade eden Aydın, şunları kaydetti: "Türk firmaları inşaat ve altyapı projelerinde dünyaya kendini ispat etti. Özellikle ulaştırma, sağlık, turizm, şehircilik ve havalimanları konusunda dünya genelinde aranan özelliklere sahip şirketlere sahibiz. Bu durum ilgi çekiyor. Tüm bu özelliklerimizle Suudi Arabistan'da da büyük bir fırsat olduğuna inanıyorum. 2040 yılına kadar yaklaşık 500 milyar dolarlık harcama yapılacak. Bu noktada Türk şirketlerini de pazara davet edeceğiz. Hedefimiz, Türk şirketlerinin en az yüzde 10 pay almasını sağlamak."


08 Ekim 2023 Pazar

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma