"Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru'nun" kurulmasına yönelik 7 ülke ve Avrupa Birliği (AB) arasında Mutabakat Zaptı (MoU) imzalandı.






Hindistan'ın ev sahipliğinde 18'incisi "Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek" ana temasıyla devam eden G20 Liderler Zirvesi çerçevesinde Hindistan'ı Orta Doğu ve Avrupa'ya bağlayacak çok uluslu bir demir yolu ve denizcilik projesi olan "Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru" tanıtıldı.


Zirvede, ticaretin artırılmasına, enerji kaynaklarının sağlanmasına ve dijital bağlantının geliştirilmesine yardımcı olacak Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru'nun kurulmasına yönelik Hindistan, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa, Almanya, İtalya ve Avrupa Birliği arasında Mutabakat Zaptı (MoU) imzalandı.


Zapta imza atan ülkeler, bağlayıcı bir finansal taahhütte bulunmazken, 2 ay içinde koridorun oluşturulmasına yönelik bir "eylem planı" hazırlamayı kabul etti.


Enerji nakil altyapısını da içerecek olan Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru'na ilişkin görüşmeler ilgili ülkeler arasında aylardır devam ederken, söz konusu mutabakat zaptının imzalanmasıyla artık çalışmaların daha resmi bir zeminde devam etmesi bekleniyor.


Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru; Hindistan'ı Batı Asya/Orta Doğu'ya bağlayan Doğu koridoru ve Batı Asya/Orta Doğu'yu Avrupa'ya bağlayan Kuzey koridoru olmak üzere iki ayrı koridordan oluşacak.

Önerilen koridor, Hindistan'dan Birleşik Arap Emirlikleri'ne uzanacak, ardından Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail'i geçerek Avrupa'ya bağlanacak. Hindistan'dan yüklenen malların İsrail ve Yunanistan limanları üzerinden Avrupa'ya daha hızlı gönderilmesi de projede öngörülüyor.


Söz konusu proje, Çin'in bölgedeki ekonomik hedeflerine meydan okuma olarak değerlendirilirken; koridorun Hindistan’ı Güney Doğu Asya'dan Körfez'e, Batı Asya'ya ve Avrupa'ya uzanan ticaret akışı rotası üzerinde sağlam bir şekilde konumlandırması bekleniyor.


Koridorun, Hindistan’da önemli stratejik ve ekonomik avantaj sağlamasının yanı sıra Asya'da Çin’e karşı büyük fırsatlar sunacağı belirtiliyor.


ABD ve AB’nin, Çin'in Asya’daki ekonomik gücüne karşı Hindistan'ı Orta Doğu ve Akdeniz'e bağlayacak yeni bir gemi ve demir yolu koridorunun geliştirilmesine destek vermesi dikkati çekti.


Analistler, ABD için Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru'nu, Washington'un Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi geleneksel Arap ortaklarının Çin, Hindistan ve diğer Asyalı güçlerle ilişkilerini derinleştirdiği bir dönemde Pekin'in bölgede artan etkisine karşı bir önlem olarak değerlendirdi.


Planlanan koridorun İsrail'den geçeceğini belirten analistler, Biden yönetiminin İsrail ile bazı Arap ülkeleri arasında son dönemde normalleşen ilişkileri geliştirme çabalarını destekleyebileceğine, Suudi Arabistan'ı da Tel-Aviv ile ilişkileri geliştirmeye zorlayabileceğine işaret etti.


AB için ise söz konusu proje, Birliğin zengin körfez ülkeleriyle ticaret ve yatırım bağlarını derinleştirme çabalarını destekleyecek.


AB, zaten 2022'de Çin'in Kuşak ve Yol girişimine alternatif olarak oluşturulan Küresel Geçit planına göre, gelişmekte olan ülkelerin altyapı yatırımlarına 2027'ye kadar 300 milyar avroluk kaynak sağlayacağını duyurmuştu.


LİDERLERİN YENİ KORİDORA İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELERİ


Hindistan Başbakanı Narendra Modi, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "İlerleyen dönemlerde, (koridor) Hindistan, Batı Asya ve Avrupa'da büyük bir ekonomik entegrasyon aracı olacak." dedi.


Başbakan Modi, koridorun dünya genelindeki bağlantı ve sürdürülebilir kalkınmaya yeni bir yön vereceğini belirtti.


ABD Başkanı Joe Biden, söz konusu koridorun ticareti ve enerji ihracatını çok daha kolay hale getireceğini vurgulayarak, "daha istikrarlı ve müreffeh bir Orta Doğu'ya katkıda bulunacağını" vurguladı.


AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, koridoru, "kıtalar ve medeniyetler arasında yeşil ve dijital bir köprü” olarak niteleyerek, demir yolu bağlantısının Hindistan ve Avrupa arasındaki ticareti yüzde 40 daha hızlı hale getireceğini bildirdi.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ise söz konusu ekonomi projesinin demir yolu ağları ve altyapının gelişmesine katkı sağlayacağını, uzun vadede iş fırsatları sunacağını ifade etti.


Bin Selman, oluşturulacak ekonomi koridorunun Hindistan, Orta Doğu ve Avrupa arasındaki ticareti artıracağını, elektrik ve hidrojen ihracatı için boru ve nakil hatlarının genişletilmesine katkı sunacağını kaydetti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi, ekonomi koridorunun küresel enerji güvenliğinin sağlanmasına katkıda bulunacağını ve Orta Doğu-Avrupa-Hindistan limanlarını birbirine bağlayacağını söyledi.

10 Eylül 2023 Pazar

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma