Türkiye'nin helal pazarından daha fazla pay alması, helal pazarındaki gelişmelerin konuşulması ve pazarda yeni ihracat kapılarının açılması amacıyla düzenlenen 9. Dünya Helal Zirvesi ve 10. İslam İşbirliği Teşkilatı Helal Expo Fuarı 2023 başladı.


Türkiye'nin helal pazarından daha fazla pay alması, helal pazarındaki gelişmelerin konuşulması ve pazarda yeni ihracat kapılarının açılması amacıyla düzenlenen 9. Dünya Helal Zirvesi ve 10. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Helal Expo Fuarı 2023 başladı.

 

Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu, İslam Ticareti Geliştirme Merkezi (ICDT) ile İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) işbirliğinde düzenlenen etkinlik, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın katılımıyla İstanbul Fuar Merkezi'nde kapılarını açtı.

 

Dünya helal ekonomisinin paydaşlarını bir araya getiren ve 45 ülkeden 500 dev firmanın katıldığı fuara, 10 bini yabancı olmak üzere 40 binden fazla ziyaretçi bekleniyor.

 

Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenen ve bu yıl "Küresel Helal Ekonomiye Açılan Kapı: Potansiyeli Fark Et ve Ortaya Çıkart" temasıyla gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan İslam Ülkeleri Standardizasyon ve Metroloji Enstitüsü Genel Sekreteri İhsan Övüt, helal endüstrisinin dikkat çekici büyümesinin kendilerini henüz kullanılmamış potansiyellerini keşfetmeye davet ettiğini söyledi.

 

Övüt, "Her geçen yıl, teknolojik gelişmeler manzarayı yeniden tanımlıyor ve bizi helal uygulamalara ilişkin algılarımızı yeniden değerlendirmeye ve geliştirmeye sevk ediyor. Küresel helal ekonominin dinamik doğasını anlayarak bu değişikliklere uyum sağlamamız zorunludur." diye konuştu.

 

SMIIC'in İİT içindeki ayrılmaz rolünün önemine işaret eden Övüt, "Özellikle İslam ülkelerindeki standardizasyon çabaları için daha güçlü, daha dayanıklı bir temel oluşturmada sürekli işbirliği ve kolektif eylemin önemini kabul ediyoruz." dedi.

 

Övüt, helal endüstrisinin Helal Akreditasyon Kuruluşları İslami Forumunun (IFHAB) kısa bir süre önce kurulmasıyla önemli bir dönüm noktasına tanık olduğunu ifade ederek, şunları aktardı:

 

"IFHAB, helal akreditasyon kuruluşları arasında karşılıklı tanıma anlaşmalarını ve akran değerlendirmelerini teşvik etmek için özel bir platform olarak ortaya çıkarken bu önemli bir gelişmeye işaret ediyor. IFHAB'ın OIC/SMIIC standartlarını kullanma taahhüdü, helal endüstrisinde birleşik standartlara olan bağlılığının önemli bir yönüne işaret etmektedir."

 

HELAL, KÜLTÜRLER VE ULUSLARARASI BİR KÖPRÜ VE ETİK BİR İŞ KAYNAĞIDIR

 

Dünya Helal Konseyi Başkan Yardımcısı Emre Ete de helal pazarının güvenilir ve sağlıklı ürün ve hizmetleriyle artık sadece Müslümanların değil, her kesimden tüketici gruplarının tercih ettiği bir sektör durumuna geldiğini dile getirdi.

 

Ete, organizasyon için Türkiye'de helal ticaretin geliştirilmesi, hatta ülkenin bu pazarda merkez üssü konumuna gelmesi amacıyla yola çıktıklarını belirterek, "Yıllar geçtikçe bu hedefimize daha çok yaklaştığımızı görüyoruz. Dünya Helal Zirvesi ve yan etkinliklerin ülkemizin ticaret ve finans merkezi İstanbul’da gerçekleştirilmesini de çok önemsiyoruz. Helal, bir sıfattan, etiketten ibaret değildir. Helal, kültürler ve uluslararası bir köprü ve etik bir iş kaynağıdır. Helal pazarının fırsatlara açılan bir kapı olduğunun görülmesi ve bu potansiyele sahip kuruluş ve kişilerin bu kapıdan geçebilmesine yardımcı olmak için buradayız." diye konuştu.

 

Helal pazarının büyüklüğünün şimdilerde 7 trilyon doları aştığını, gelecek 5 yıl içinde de 10 trilyon doları bulmasının beklendiğine işaret eden Ete, şunları kaydetti:

 

"Tüm bu veriler helal pazarın yatırımcılarına vaatlerinin genişliğini gösteriyor. Biz de bu organizasyonla küresel diyaloğu teşvik etme, fikirleri paylaşma ve helal endüstrisinde olumlu değişime ilham verme rolünü üstleniyoruz. 3 gün boyunca devam edecek panellerde helal endüstrisinde uzman isimlerin, politika yapıcıların, iş insanlarının ve akademisyenlerin fikirlerini dinleyecek, endüstri ile ilgili son gelişmelerden haberdar olacağız, Türkiye’deki gelişmelerden de onları haberdar edeceğiz."

 

STRATEJİK ÖNEM TAŞIYAN SAĞLIK VE SAĞLIK TURİZMİNİN POTANSİYELİNİN FARKINDAYIZ

 

Ete, zirve ve fuar sırasında Türkiye’de sektörle ilgilenen kişilere dünya pazarlarına kendilerini anlatma ve globale açılmaları için yurt dışı katılımcılarla bir araya gelme ortamı sunacaklarının altını çizdi.

 

Helalin ekonomik statüsünü ve etkilerini iyileştirmenin etkili yollarını anlayarak, ulusları, sürdürülebilir bir şekilde büyümeleri, kapsayıcılığı genişletmeleri ve uluslararası bağları güçlendirmeleri için teşvik edeceklerini aktaran Ete, "Organizasyonumuzun bu özelliğiyle, helal pazarının geleceğini küresel ölçekte şekillendirmek üzere oluşturulan bir platform niteliğinde olduğunu da özellikle vurgulamak isterim. Bu yıl sağlık ve turizm alanında da yeni bir yolculuğa Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı'mız ile 'bismillah' diyerek başlıyoruz. Stratejik önem taşıyan sağlık ve sağlık turizminin potansiyelinin farkındayız." ifadelerini kullandı.

 

Ete, şöyle devam etti:

 

"Dünya nüfusunun yüzde 24’ü yani yaklaşık 2 milyar Müslümanın yaşadığı dünya genelinde Müslümanların haksızlık ve zulüm karşısında, hak ve hakkaniyet için ortak hareket edebilme kabiliyetinin ve dayanışmasının artması, ekonomik bağlamda birbirini desteklemesi ve 7 trilyon dolarlık helal sektörünün büyümesi ve helal farkındalığının artması için çalışmaya devam edeceğiz. İslam’ın, helali, hayatının merkezine alan Müslümanlara sunduğu tüm güzellikleri yaşatmak için sizlerden aldığımız güçle yolumuza devam edeceğiz."

23 Kasım 2023 Perşembe

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar