tatil-sepeti

Derin teknoloji merkezi Teknopark İstanbul, Türkiye’de en fazla patentli startup firmasına ev sahipliği yapan teknopark olarak üçüncü kez birinci oldu. 2022 Türkiye Patent Raporu’na göre Teknopark İstanbul, 77 patentli startup’la zirvedeki yerini korudu.


Teknopark İstanbul, Patent Effect tarafından yayınlanan Türkiye’nin Patent Raporu 2022’de, patentli startup’lara sahip teknoparklar arasında önceki iki yılda olduğu gibi 2022’de de birinciliği elde etti. 20 teknoloji kategorisi esas alınarak hazırlanan Türkiye’nin Patent Raporu 2022’ye göre, Türkiye’deki 1.010 patentli startup firmanın 783’ü teknoparklarda kuruldu. Buna göre 77 patentli startup’a ev sahipliği yaparak zirvedeki yerini koruyan Teknopark İstanbul, 2021’de 68, 2020’de ise 52 firma sayısı ile yine birinci olmuştu. 


GİRİŞİMCİLERE YOĞUN DESTEK

 

Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, diğer teknoparklara göre daha genç olmasına rağmen Teknopark İstanbul’un kısa süre içinde 3 kez üst üste birincilik elde ettiğini belirtti. Topçu, bu başarının temelinde Connectto Teknoloji Transfer Ofisi tarafından yürütülen Teknodestek programı ve bu doğrultuda yapılan yoğun çalışmaların olduğunu söyledi. Topçu, “Firmalarımız, fikri sınai mülkiyet hakları konusunda Teknodestek adı altında hibe sağlanarak destekleniyor. Firmalarımızın patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tescili gibi başvuru ücretlerini, ardından yapılan inceleme ve araştırma ücretleri ile uluslararası patent başvuru ücretlerini her yıl geliştirerek desteklemeye devam ediyoruz. Bizler, Teknopark İstanbul olarak firma ve girişimcilerimizin potansiyelini görüyor ve inanıyoruz. Yaptığımız çalışmalarla Teknopark İstanbul’da yürütülen nitelikli projeleri kıymetli çıktılarla taçlandırmak bizi motive ederken, süreçlerimizi geliştirmek adına yeni çalışmalara imza atmamızı sağlıyor” dedi.

 

HEDEFİMİZ TİCARİLEŞTİRMEK

 

Fikri ve sınai mülkiyetlerin, koruma gücünün dışında bir ticarileştirme aracı olarak da kullanılabileceğine inandıklarını vurgulayan Topçu, şöyle devam etti: “Firmalarımızın geliştirdikleri ve koruma altına aldıkları teknolojileri lisanslama yoluyla başka firmalara transfer etmeleri için de çalışmalar yürütüyoruz. Bu hususta devletimizin sunduğu hibe destekleri ve vergi muafiyetlerine ek olarak Teknopark İstanbul’un network gücünü de sürece dahil ederek, firmalarımızın ticarileşmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz.”

 

3 BİN MİLLİ PROJEDE DERİN TEKNOLOJİ ÜRETİYOR

 

Savunma Sanayii Başkanlığı ve İstanbul Ticaret Odası ortaklığındaki ‘Türkiye’nin derin teknoloji merkezi’ Teknopark İstanbul, girişimcilik ekosisteminde büyük bir paya sahip bulunuyor. Savunma, havacılık ve uzay sektörlerinde Türkiye’nin global alanda kendisini kanıtlamış en önemli şirketleri Teknopark İstanbul’da faaliyet gösteriyor. Savunma sanayinin yanı sıra siber güvenlik, enerji, yapay zeka ve robotik sistemler ile biyoteknoloji gibi birçok alanda Ar-Ge faaliyetleri yürüten Teknopark İstanbul, 400’den fazla firma ve 9 bin Ar-Ge mühendisiyle 3 bine yakın milli projede derin teknoloji üretiyor.

22 Mayıs 2023 Pazartesi

Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen zırhlı araçlardan biri daha Türkiye'de kullanılmaya başlandı.


Nurol Makina tarafından geliştirilen YÖRÜK 4X4 Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç, Türkiye'de ilk kez güvenlik güçlerinin envanterindeki yerini aldı.

 

Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığı envanterine katılan YÖRÜK 4X4, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve dışındaki görevlerde kullanılıyor. YÖRÜK 4X4, yüksek mobilite ve sürat özellikleriyle konvoyun önemli parçalarından biri oldu. Başkanlığın kullanımına sunulan YÖRÜK 4X4'ün üzerinde ASELSAN tarafından üretilen SARP ZAFER Uzaktan Komutalı Stabilize Silah Sistemi yer alıyor.

 

HAFİF, HIZLI, GÜVENLİ

 

Emniyet güçleri ve askeri birliklerin kullanımı için tasarlanan YÖRÜK 4X4, kullanıcısına, hafif zırhlı araç sınıfında en üst seviye mobilite ve koruma performansı vadediyor. Araç, kullanıcı isteklerine göre değiştirilebilir yüksek seviyede balistik ve mayın/el yapımı patlayıcı koruması sağlıyor.

 

YÖRÜK 4X4, modüler tasarımı sayesinde yüksek yoğunluklu çatışma ortamlarında muharip, personel taşıyıcı, hava savunma ve keşif aracı gibi roller üstlenebiliyor.

 

Saatte 120 kilometrenin üzerinde seyir hızına çıkabilen, ağır yük taşıyabilen araç, 7,62 ve 12,7 milimetre makineli tüfek, 40 milimetre bomba atar, hava ve tanksavar gibi silah sistemleriyle donatılabiliyor.

 

8 ton ağırlığa, yüksek faydalı yük taşıma kapasitesine sahip YÖRÜK 4X4, 11 kişiye kadar personel taşıyabiliyor.

 

Nurol Makine, kullanıcıların farklı ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için YÖRÜK 4X4’ün pikap versiyonunu da geliştirdi.

 

İHRACATTA YILDIZI PARLIYOR

 

İlk kez IDEF-2017'de sergilenen YÖRÜK 4X4, henüz tasarım aşamasındayken birçok ülkenin dikkatini çekti ve sipariş aldı.

 

Nurol Makina, YÖRÜK 4X4 Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç için Avrupa'nın da aralarında bulunduğu farklı coğrafyalardan 5 ülkeyle sözleşme imzaladı.

 

Araçların üretim ve teslimatlarını sürdüren Nurol Makina'nın elinde yüzlerce YÖRÜK 4X4 siparişi bulunuyor. Şirket, farklı coğrafyalardaki ihtiyaçlara yönelik olarak yeni ihracat görüşmeleri yürütüyor.

02 Haziran 2023 Cuma

Türk Havacılık ve Uzay Sanayiinin (TUSAŞ) ilk insansız hava aracı (İHA) ihracatı belgesele konu oldu.


TUSAŞ, döneminin tanıklarıyla ANKA'nın Tunus'a gerçekleştirilen ilk ihracatını bir belgeselde anlattı.

 

Belgeselde ANKA'nın gelişim ve ihracat başarısına uzanan yolculuğunda görev alan isimlere yer verildi.

 

TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, belgeselde, ANKA'nın küllerinden yeniden yaratıldığına inanılan bir kuş olduğunu belirterek, "ANKA inşallah hep havada duracak, Tunus'a da güven verecektir." dedi.

 

Belgesel, bir süre önce trafik kazasında yaşamını yitiren TUSAŞ Kurumsal Pazarlama ve İletişim Başkanı Serdar Demir'in anısına ithaf edildi. Olaydan daha önce Demir ile yapılan söyleşiye de belgeselde yer verildi.

 

ANKA'nın kendileri için heyecanlı bir macera olduğunu vurgulayan Demir, aracın TUSAŞ için yerli ve milli ilk platform olması dolayısıyla özel bir yeri bulunduğunu bildirdi.

 

"Bir ürünü tasarlamak, üretmek, akabinde sahada görmek, yurt içinde-dışında operasyonlarda kullanıldığını görmek bir savunma sanayisi şirketi için inanılmaz, muazzam görkemli bir gösteri ve gurur." ifadesini kullanan Demir, TUSAŞ ve ANKA'nın hikayesinin birbirine çok benzediğini, imkansızlıklara rağmen şirketin ve projenin bugünlere gelmeyi başardığını dile getirdi.

 

Yurt dışından temin edilmekte zorlanılan İHA'lardan yurt içinde ve dışında başarıyla görev yapan milli hava araçlarına ulaşıldığına dikkati çeken Demir, bunu taçlandırmak için de ihracat faaliyetlerine ağırlık verdiklerini bildirdi.

 

Demir, THY Kargo'da görev yaparken Fransa'dan kargo uçakları ilk geldiğinde Airbus yetkilileriyle uçak başında fotoğraf çektirdikleri bilgisini vererek şunları kaydetti:

 

"Gurur duyardık, derdik ki 'Yurt dışından bu uçağı aldık, geldik ve bununla birlikte Türkiye'ye dünyada hizmet edeceğiz.' Bunun gururunu yaşardık fakat geçen Tunuslu heyet buraya geldi, onlar adına hazırladığımız ANKA'ları gördüler, ANKA'ların başında bir fotoğraf çekildik. O zaman şunu düşündüm, yıllar önce yabancıların getirdiği uçaklarla fotoğraf çekilip sevinirken şimdi öyle bir noktaya geldik ki artık kendi ürettiğimiz ürünleri dünyaya satıyoruz, bunlarla yabancı ülkelerin insanları fotoğraf çekiliyor, onlar o sevinci yaşarken biz çok daha başka bir gurur yaşıyoruz. Bunun devamını getirmek, başarılı işlere imza atmak bundan sonra en önemli görevimiz. Bunun için azimle durmadan çalışacağız."

 

"ÇOCUĞUM GİBİ, EVLENDİRDİK, EVDEN GÖNDERDİK"

 

ANKA-S Program Müdürü Fatma Sütcü de duygularını şöyle ifade etti:

 

“Uçak oraya gidip ilk motoru çalıştığında başında en az 50 kişi vardı. Çok mutlulardı, bize de inandılar. Oradaki motor çalıştırma heyecanı bizim ekip için de çok yüksekti. ANKA’nın 3 metrelik ilk yürüyüşündeki heyecanımızla Tunus’taki motor çalıştırmadaki heyecanımız aynıydı. Çocuğum gibi açıkçası, öyle bakıyoruz. Emekledi, uçurduk, büyüdü, Tunus için belki evlendirdik, evden gönderdik şeklinde bir tabir kullanabiliriz. Bu ilk ihracatın başında bulunmak tarif edilebilir bir duygu değil.”

RAKİPLERİ GERİDE BIRAKTI, İLK İHRACATA UÇTU

 

Belgeselde yer alan bilgilere göre, ihracat faaliyetleri kapsamında İHA ihalesi açan Tunus ile ilk toplantı 18 Temmuz 2018'de yapıldı. Komuta kademesine yönelik sunumda ANKA'nın kabiliyetleri anlatıldı.

 

ABD, Fransa, İtalya, Çin'den şirketlerle rekabete giren TUSAŞ, Türkiye'de yapılan görüşme ve ziyaretlerin ardından 2019 yılının sonunda sözleşme görüşmelerine çağırıldı. Sözleşme görüşmeleri sürerken Tunus'ta 3 hükümet değişikliği, Kovid-19 salgını gibi bir dizi olumsuzluk yaşandı.

 

Sadece bir ürün satmaktan ziyade, bir çözüm ortağı olmayı öneren TUSAŞ, tüm zorluklara rağmen rakiplerini geride bırakarak ihaleyi kazandı ve 2020 sonunda sözleşme imzalandı.

 

Sözleşme kapsamında, araçların üretimi sürerken Tunus'tan gelen pilotlara ve teknik ekibe eğitimler verildi.

 

Birçok uçağın ayrı ayrı yaptığı görevi tek başına yapabilen ANKA, üzerindeki kamera ve silahla uzun süreli uçuş gerçekleştirebiliyor.

 

Yakın zamanda yapılan ANKA teslimatıyla Tunus'a verilen İHA sayısı 5'e yükseldi. ANKA, ihracat başarılarını yeni ülkelerle sürdürüyor.

31 Mayıs 2023 Çarşamba