Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Başkanı Ahmet Antalyalı, AB Katkılı Kırsal Kalkınma Destekleri (IPARD-III) Programı'nın gelecek yıl ülke genelinde uygulanacağını belirterek, "Programın kesinleşmiş bütçesi 555 milyon Euro" dedi.


 

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Başkanı Ahmet Antalyalı, ülkenin 2011'den bu yana Avrupa Birliği'nin (AB) aday ülkelere sağladığı Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) kapsamında kırsal kalkınma bileşeni içerisindeki hibe nitelikli fonlardan faydalandığını söyledi.

 

IPARD ile kırsal bölgelerde yapılacak yatırımlara, AB ve Türkiye'nin ortak finansmanıyla hibe desteği sağlandığına işaret eden Antalyalı, bu çerçevede 42 ilde 16 farklı sektörde yatırımcılarca hazırlanan projelere yüzde 50-70 destek verildiğini dile getirdi.

 

Antalyalı, Türkiye'nin, IPARD-I Programı'nda 2017'de yüzde 99,4 bütçe kullanım oranıyla tüm IPA bileşenleri arasında en yüksek fon kullanımı sağlandığına işaret ederek, IPARD-II'de ise sürenin dolmamasına rağmen yüzde 94 kullanım oranına ulaşıldığını bildirdi.

 

Gelecek yıl ise IPARD-III Programı'nın başlayacağını belirten Antalyalı, şu ifadeleri kullandı: “Program, ülke genelinde tüm illerde uygulanacak. Programın kesinleşmiş bütçesi yaklaşık 555 milyon avro, bunu artırmak için çalışıyoruz. Programa tahsis edilen bütçeyi artırma konusunda çeşitli uluslararası kuruluşlar ile temaslarımız devam ediyor. Programın 81 ilimizde uygulanabilmesi için gerekli hazırlıklar tamamlandı. 39 il mesafe, ulaşım kolaylığı ve iş yükü gibi hususlar dikkate alınarak mevcutta uygulanan 42 ilimiz ile eşleştirildi. Yeni açılacak illere ait idari ve proje kontrol süreçleri, bağlı olunan il koordinatörlüklerimiz tarafından yürütülecek.”

 

“OLUŞTURULAN İSTİHDAM 100 BİNE YAKLAŞTI”

 

Antalyalı, kırsal kalkınma desteklerinin yatırımlar üzerinden planlandığını dile getirerek, hibe desteği verdikleri yatırım projeleriyle ülkenin ekonomisine hem yaratılan istihdam hem de katma değerli ürün üretimi noktasında ciddi katkılar sağladıklarını belirtti.

 

Şimdiye kadar destekledikleri projelerde oluşturulan istihdamın 100 bine yaklaştığına dikkati çeken Antalyalı, "Yatırımlarımız bireysel yatırım olmanın ötesine geçerek pek çok sektöre de katkı sağlamaktadır. Bu yatırımların ülke ekonomisine çarpan etkisi de çok önemlidir. Türkiye, dinamik insan kaynağı, proje hazırlama ve uygulama kapasitesiyle 81 ilde yapacağı çalışmalarla hem iç pazarına hem de Avrupa ülkeleri piyasasına gıda arzı konusunda önemli katkılar sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

 

Desteklerin 81 ilde verilecek olmasını AB için de önemli bir kazanım olarak nitelendiren Antalyalı, kaynakların verimli şekilde kullanılması gerektiğini ifade etti.

 

IPARD-III İLE DESTEĞİN KAPSAMI GENİŞLEYECEK

 

Antalyalı, 7 yıl boyunca uygulanacak IPARD-III programı için ilk çağrı ilanının hazırlıklarını planladıklarını belirterek, şunları kaydetti: "IPARD-III Programı kapsamında, önceki programlarda desteklediğimiz alanlara ilaveten birçok yeni sektörü de portföyümüze dahil edeceğiz. Program kapsamında belediyelerimiz ve özel idarelerimizin de faydalanıcısı olacakları kırsal altyapı yatırımlarına destek verilecek. Bu bağlamda, belediyelerimiz ve özel idarelerimizin faydalanıcısı olacakları kırsal altyapı yatırımları, hayvancılık yatırımlarında yem bitkileri üretiminin desteklenmesi, alternatif gübre kaynağı olarak solucan gübresi üretimi, tamir ve bakım istasyonları ile organik tarım ve tuzlu sularda su ürünlerinin üretimi gibi birçok yeni başlıkta destek vereceğiz."

17 Aralık 2023 Pazar

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar