tatil-sepeti

Çek ile yapılan alım satım işlemlerini daha güvenli hale getirmek ve çeklerdeki tahsilat riskini azaltmak amacıyla geliştirilen Karekodlu Çek uygulaması, 2017’de zorunlu hale geldi. Bir aydan kısa bir sürede Karekodlu Çek kullanan keşideci sayısı 80 bine ulaştı.

Çek, Karekodlu Çek Raporu incelenerek alındığında, karşılıksız çek ile karşılaşma riski yüzde 80azaltmış oluyor. Bu faydayı sağlayacak Karekodlu Çek Raporu’nun fiyatı ise sadece 60 kuruş olarak belirlendi.

BEŞ YILLIK GEÇMİŞ

Karekodlu Çek sistemi sayesinde, alınan bir çekin bankanın kayıtlarında mevcut olup olmadığı bilgisinden keşidecinin son beş yılda düzenlediği çeklerin ödenip ödenmediğine, ilk ve son çekin ne zaman düzenlediğinden çeklerin ortalama tutarına kadar keşidecinin çek ödeme geçmişini ortaya koyan pek çok veriye saniyeler içerisinde ulaşılabiliyor. Böylece ödeme kabiliyeti yüksek keşidecilerin çekleri kabul edilerek karşılıksız çek alma riski azaltılabiliyor.

SİSTEME TANIMLANIYOR

Bankalar 1 Ocak 2017’den itibaren tüm müşterilerineçekleri karekodlu olarak veriyor. Bankaya çek için başvuran müşteriler öncelikle karekodlu çek okutma ve bilgi paylaşım sistemine kaydedilerek çek numaraları sisteme tanımlanıyor. Daha sonra bu çekve keşidecilerine ilişkin bilgilerin yer aldığı Karekodlu Çek raporları düzenlenebilir hale geliyor.

TİCARETTE GÜVEN ARTACAK

Arkası yazılan bir çekin tutarının ortalama 41 bin lira olduğunu ifade eden Kredi Kayıt Bürosu (KKB) Genel MüdürüKasım Akdeniz, karekodun çekin Findeks’e, yani kanundaki tanımıyla Karekodlu Çek Okutma ve Bilgi Paylaşım Sistemi’ne kayıt edilmesine imkan vereceğini belirtti. Akdeniz, “Vadeli satış için alıcı ve satıcının uzun süre birbirlerini tanımaları gerekmeyecek. Karekodlu Çek Raporu yoluyla alıcı, kredibilitesini satıcıya anında gösterirken, satıcı da alıcının geçmiş çek ödeme performansını görebilecek. Sistem, bu yönüyle oluşturduğu güvenli ortam ile ticaretin de hacmini artıracak” dedi.

07 Şubat 2017 Salı

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanlığı, "çok kazanan ancak az vergi veren" mükelleflere yönelik incelemeleri kapsamında lüks yat ve tekne satışlarını takibe alırken, bu kapsamda 2021-2023 yıllarındaki satışlardan 1,4 milyar liralık vergi kaybı saptadı.


Bakanlıktan edinilen bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, yüksek gelir elde eden, lüks tüketimde bulunan ancak buna uygun vergi ödemeyen mükellefleri yakından izliyor.


Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında turizm bölgelerindeki lüks harcamaları yakından takip eden Gelir İdaresi, özel yat ve tekne satışlarını inceleme altına aldı.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilerle uluslararası bilgi değişimi kapsamında elde edilen bilgileri kendi verileriyle çapraz kontrole tabi tutan Başkanlık, 2021-2023 yıllarındaki satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit etti. Riskli mükelleflere odaklanan Başkanlık, söz konusu 3 yılda 45 binin üzerinde özel tekne ve yat satışı yapıldığını belirledi.


Söz konusu lüks taşıtların sigorta verileriyle kasko değerlerini de inceleyen Başkanlık, yaptığı bu analizlerle yürüttüğü saha çalışmalarıyla satışların gerçek bedelle beyanlara yansımadığını saptadı.


Analizlerde 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin özel tekne ve yat satışlarında beyan edilen satış bedeliyle gerçek satış fiyatı arasında büyük fark bulundu. Bu mükelleflerin para transferleri inceleme altına alınırken, ilk tespitlere göre 1,4 milyar liralık kayıt dışı hasılat tespit edildi.


Bu arada, Gelir Vergisi Kanunu'na göre, gemi ve yat gibi taşıtların 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancı sayılıyor. Yat ve tekneleri aldıkları tarihten başlayarak 5 yıl içinde elden çıkaranların alış maliyetleri ve satış bedeli arasında oluşan fark üzerinden vergilendirme yapılıyor. Bu satışların ticari kazanç sayılması durumunda ise hem gelir veya kurumlar vergisi hem de satış bedeli üzerinden ayrıca KDV alınması gerekiyor.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek." dedi.


Gelir İdaresince bu alanda yapılan çalışmalara devam edileceğini ve yeni denetim yöntemlerinin de devreye alınacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:


"Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor."


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #Maliye Bakanlığı

İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Hollanda Merkez Bankası (DNB) Başkanı Klaas Knot ile bir araya geldi.


İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde dün düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


TCMB idare merkezindeki etkinliğe, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands da katıldı.


TCMB Başkanı Karahan ve DNB Başkanı Knot, para politikaları ve ekonomik görünüme ilişkin sunum yaptı.


Etkinlikte daha sonra iki merkez bankası başkanının katılımıyla "100 Yıllık Dostluk: Vissering'in Türkiye Yolculuğu" sergisinin açılışı gerçekleştirildi.


Sergi, 1928 yılında Türkiye'ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr. Gerard Vissering'in Türkiye'deki çalışmalarına dair arşiv belgelerini içeriyor. Vissering, bu çalışmaları sonucu Türkiye'de merkez bankası kurulmasına yönelik bir tavsiyede bulunmuştu.


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #TCMB #Hollanda