tatil-sepeti

Bu yıl, ‘Uluslararası İstanbul Arapça Kitap Fuarı’nın açılışına katılan İstanbul Valisi Davut Gül, “Fuarın 9’uncusunun düzenlenmesi, hem okurlar hem yayıncılar hem de bu işi organize edenler açısından bunun ileriye dönük gelişerek ve artarak devam edeceğini bizlere müjdeliyor” diye konuştu.


ULUSLARARASI Arapça Kitap Yayıncıları Derneği ve Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği tarafından bu yıl 9’uncu kez düzenlenen ‘Uluslararası İstanbul Arapça Kitap Fuarı’, 10-18 Ağustos tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) da destek verdiği fuarın açılışına katılan İstanbul Valisi Davut Gül, konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını katılımcılara iletti.


 

GELİŞEREK DEVAM

 

Bu ve bu benzeri etkinliklerin ülkeler arasında var olan kardeşliği daha da artıracağını belirten Gül, “Fuarın 9’uncusunun yapılması demek, burada bir irade var, sürdürülebilirlik ve kararlılık var demek. Bu, çok kıymetli. Bazen en güzel işi yaparsınız ama bir sene yaparsınız. 9’uncunun olması, hem okurlar hem yayıncılar hem de bu işi organize edenler açısından bunun artık ileriye dönük gelişerek ve artarak devam edeceğini bizlere müjdeliyor” diye konuştu. İstanbul’un, huzur ve hoşgörü şehri olduğunu vurgulayan Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“Bu tür organizasyonlarda bu huzuru, bu hoşgörüyü, var olan kültürü, var olan kardeşliği, hangi ülkede olursa olsun Müslümanların kardeş olduğunu göstermiş oluyorsunuz. O açıdan biz emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. İstanbulumuzun yüz yıllardır var olan birçok özelliği var. Bunların içerisinde en önemlisi İstanbul’un bilim şehri, kültür şehri, medeniyet şehri olması. O açıdan da bu saydığım özellikleri dünyanın neresinde olursa olsun, gelen insanları yaşatarak var olacağını biliyoruz. Ben tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

 

GELECEĞE BİR IŞIK

 

Genel Koordinatör Muhammed Ağırakça, fuarı ‘Kitap gelecektir’ sloganıyla 9. kez gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarına vurgu yaparak, şu görüşleri dile getirdi: “Kitap gelecektir dedik; çünkü içinde bulunduğumuz zor günlerde geleceğe bir ışık tutmak istiyoruz. Ülkemizde ve dünya genelinde yaşanan olaylarda biz kültür ve geleceğimizi aydınlatmak istiyoruz. Ülkelerinde yaşamış oldukları sorunlardan dolayı ülkemize göç etmiş arkadaşlarımızın elinden tuttuk. Çocuklarının daha rahat bir gelecek içerisinde büyümesi, Türk toplumuna alışması, birlikte büyümesi için onlara bir gelecek vadettik. Kültürün bizi birleştirdiğine inanıyoruz.” 

Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Burhan Genç, fuarın önemine değinerek, “Birlik olmamıza inşallah faydası olacaktır. Arapça’nın ve Kur’an-ı Kerim’in edebiyatımızın temeli olması, Arapça’nın katkıda bulunması itibarıyla gerek bu coğrafyada gerek civar coğrafyalarda yaşayanlara fayda sağlayacaktır” diye konuştu.

 


KÜLTÜREL BÜTÜNLEŞME ÖRNEĞİ

 

İTO’nun tüm İslam coğrafya-sındaki ticaret odalarının kurucusu ve Müslümanların ilk ticaret odası olduğunu hatırlatan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, şunları söyledi: “İslam ülkeleri, bu fuarla bir kez daha kitabı, birlik ve bütünleş-menin başlangıç noktası yapıyor. Böylece kültürel bütünleşmenin en güzel örneğini veriyorlar. Asıl önemli olan ise bu fuarla uzun yıllardır kaybettiğimiz birbirimizi tanıma gayretini, birbirimizin dilini anlama çabasını tekrar kazanmamızdır.” 

Yayıncılıktan dilbilime, ticaretten turizme kadar onlarca alanda çarpan etkisini gördükleri fuarı desteklemeye devam edeceklerini belirten Üstün, “İnanıyoruz ki, bu coğrafyanın geleceği kitapla yeniden kurulacak. İstanbul’dan yükselen kitap ışığı, dünyayı aydınlatacak” dedi. 

 

TİCARİ İLİŞKİLERDEN ÖTESİ

 

Fuarın açılışında konuşan İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, organizasyona emeği geçenlere ve destek olanlara teşekkür etti, şükranlarını iletti. “İnanıyoruz ki İstanbul Arapça Kitap Fuarı; Arapça dilinin öğrenimi, yaygınlaştırılması ve kültürel bağların güçlendirilmesi için önemli bir platform fonksiyonu görüyor” diyen Dr. Erhan Erken, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Arapça dili malum olduğu üzere bizlerin gönlünde özel bir yere sahiptir. Dinimizin kitabı olan Kur’an Arapça’dır. Çok değer verdiğimiz Peygamberimizin (as) lisanı da Arapça’dır. Bu dili konuşan halklarla yüzyıllar öncesine uzanan köklü bağlarımız mevcut. Bu tür münasebetler ve organizasyonlar, ticari ilişkilerinin ötesinde kardeşlik hukukumuzu da geliştirecek bir mahiyet taşıyor.” 

 

İFM FUARLARIN DEĞERİNİ ARTIRIYOR

 

İstanbul Fuar Merkezi (İFM), gerçekleştirdiği yeniliklerle birlikte, düzenlediği fuarların değerini artırmaya yönelik önemli adımlar atmaya devam ediyor. İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, bu gelişmelerle ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu: “Yenilenen İFM olarak, ulusal ve uluslararası fuar organizasyonlarını daha verimli hale getirmek için kapsamlı yatırımlar yaptık. Bu süreçte fuarların ticari potansiyelini artırmaya odaklandık ve katılımcılarımıza daha geniş işbirliği imkanları sunuyoruz. Amacımız, her fuarı daha değerli ve anlamlı kılmak, iş dünyasının buluşma noktası olmaya devam etmektir.” Develioğlu, ayrıca, İFM’nin küresel arenada daha fazla tanınır hale gelmesi için marka değerini yükseltmeye yönelik çalışmaların da hız kesmeden sürdüğünü belirtti. Develioğlu, “Fuarların başarıları, sadece katılımcı sayısıyla değil, yaratılan iş hacmi ve yapılan ticaretin büyüklüğüyle de ölçülüyor. Bu değeri artırmak için var gücümüzle çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Develioğlu, kitap fuarını İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün ve Genel Sekreter Prof. Dr. Nihat Alayoğlu ile birlikte ziyaret etti.

 

YOĞUN KATILIMLI AÇILIŞ 

 

Fuarın açılış programına İstanbul Valisi Davut Gül, İTO Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün, Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği Başkanı Mehmet Burhan Genç, Basın Yayın Birliği Başkanı Mustafa Karagüllüoğlu, Eski Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay, Uluslararası Müslüman Alimleri Birliği Mütevelli Heyet Başkanı Ali Muhyiddin Karadağı, Arap Yayıncılar Birliği Başkan Vekili Muhammed Sibai, Uluslararası Arapça Kitap Yayıncıları Derneği Başkanı Mehdi el Jumail ve fuarın Genel Koordinatörü Muhammed Ağırakça katıldı.

 

 

9. Uluslararası İstanbul Arapça Kitap Fuarı’na 30’dan fazla ülkeden 300’ü aşkın yayınevi katıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen ve Arapça konuşulan ülkeler dışında düzenlenen en büyük Arapça kitap fuarı olma özelliğini taşıyan etkinliğe, İTO da destek veriyor. İstanbul’un yanı sıra Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen kitapseverlerin hem akademik hem de kültürel her türlü Arapça kitap ihtiyacını karşılayan fuar, 200 binden fazla kişiyi ağırladı.

19 Ağustos 2024 Pazartesi

Jandarma Genel Komutanlığı’na 300 lojistik, 10 bando alt branşlarında olmak üzere 310 uzman erbaş alınacak. Kimler başvurabilir? Başvuru şartları neler? Başvuru için son gün ne zaman? İşte detaylar…

Resmi Gazete'de Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’ndan yayımlanan ilana göre, başvurular 23 Ekim ile 6 Kasım tarihleri arasında internet üzerinden yapılacak.

 

KİMLER BAŞVURABİLİR?

Başvuru yapabilecek 1 Ocak 2024 itibarıyla 20 yaşından gün almış ve 27 yaşını bitirmemiş adaylardan, 2023-2024 KPSS'den 50 ve üzeri puana sahip olma şartı aranacak.

 

BAŞVURU İÇİN SON GÜN NE ZAMAN?

Başvuruların başlama ve bitiş saatleri, temini yapılacak uzman erbaş alt branşları, temin şartları ve diğer detaylar https://vatandas.jandarma.gov.tr, www.jsga.edu.tr ve https://kamuilan.sbb.gov.tr internet sitelerinde yayımlanacak.

23 Ekim 2024 Çarşamba

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), jeopolitik çatışmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan aksamaların kritik deniz geçiş noktalarını tehdit ettiği ve küresel ekonomi, gıda güvenliği ve enerji arzının artan risk altında olduğu uyarısında bulundu.





UNCTAD, "Deniz Taşımacılığı 2024 Değerlendirmesi: Deniz Geçiş Noktalarının Seyri" başlıklı raporunu, basın toplantısında açıkladı.

Rapora göre, küresel deniz ticareti 2022'deki daralmanın ardından toparlanma eğilimine girdi ve 2023'te yüzde 2,4 büyüyerek yaklaşık 12,3 milyon tona ulaştı.

Bu yıl ise deniz ticaretinin demir cevheri, kömür ve tahıl gibi dökme yük emtialarının yanı sıra konteynerle taşınan mal talebinin artmasıyla yüzde 2'lik mütevazı bir büyüme göstermesi bekleniyor.

Geçen yıl yüzde 0,3 büyüyen konteyner ticaretinin bu yıl yüzde 3,5 artış göstereceği tahmin edilirken, UNCTAD'a göre bu rakamlar daha derin zorlukları maskeliyor. Bu nedenle, küresel deniz ticaretinde uzun vadeli büyüme, sektörün Ukrayna'daki savaş ve Orta Doğu'da artan jeopolitik gerginlikler gibi devam eden zorluklara nasıl uyum sağlayacağına bağlı olacak.

ROTALARIN UZAMASI YÜKSEK MALİYET VE EMİSYONLARA YOL AÇIYOR

Dünyadaki kritik deniz geçiş noktaları aksamalarla karşı karşıya kalarak gecikmelere, rota değişikliklerine ve daha yüksek maliyetlere neden oldu.

Küresel ticaretin kritik arterlerini oluşturan Panama ve Süveyş kanallarındaki trafik, 2024 ortasında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50'nin üzerinde düşüş gösterdi.

Bu gerileme, Panama Kanalı'nda iklim değişikliği kaynaklı düşük su seviyeleri ve Süveyş Kanalı'nı etkileyen Kızıldeniz bölgesindeki çatışmaların patlak vermesinden kaynaklandı.

Aden Körfezi ve Süveyş Kanalı'ndan geçen gemilerin tonajı da sırasıyla yüzde 76 ve yüzde 70 azaldı.

Gemilerin rotalarını Kızıldeniz'den Ümit Burnu'na çevirmesiyle, bölgedeki gemi varışları yüzde 89 arttı. Bu durum mal akışının sürdürülmesine yardımcı olurken, maliyet artışları, gecikmeler ve karbon emisyonlarının yükselmesine yol açtı.

UNCTAD, Uzak Doğu-Avrupa rotasında 20-24 bin TEU konteyner gemisinin, Süveyş Kanalı yerine Afrika'yı dolaşarak seyahat ettiğinde, Avrupa Birliği'nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi kapsamında sefer başına 400 bin dolar ek emisyon maliyetine maruz kaldığını hesapladı.

Daha uzun süren rotalar, liman tıkanıklığının artmasına, daha yüksek yakıt tüketimi ve mürettebat ücretleri, sigorta primleri ve korsanlık riskine maruz kalma ihtimalinin artmasına da neden oldu.

Geçen yıl küresel ton-mil dengesi yüzde 4,2 artarak maliyet ve emisyonların yükselmesine yol açarken, rotaların uzaması küresel lojistik ve tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturdu.

 EN KÖTÜ ETKİLERİ AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER YAŞIYOR

Yaşanan aksaklıklar ve artan maliyetlerden tüm ülkeler eşit şekilde etkilenmiyor. Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletleri (SIDS) ve En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC), en kötü etkileri yaşıyor.

Hesaplamalara göre, Kızıldeniz ve Panama Kanalı'ndaki krizin devam etmesi durumunda küresel tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. SIDS için potansiyel etkinin daha şiddetli olma riski bulunuyor.

Denizcilik sektörünün iklim değişikliğinin artan etkileri ve diğer aksamalara karşı dayanıklılık ihtiyacının aciliyetini de vurgulayan UNCTAD'a göre, sektördeki bir diğer acil sorun da güvenliği,  kirlilik kontrolünü ve denizci refahını zayıflatan sahte gemi tescilleri ve bundaki artış.

UNCTAD, denizcilik sektörünün artan zorluklarla karşı karşıya kaldığı bu dönemde, kritik geçişlerdeki kesintilerin ele alınması, düşük karbonlu ve yeşil denizciliğe yatırım yapılması, liman verimliliği ve adaptasyonunun artırılması, iç bölge bağlantılarının geliştirilmesi ve sahte gemi tescillerine karşı mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

"TÜKETİCİ KEMER SIKIYOR, YATIRIMCI BEKLE-GÖR MODUNDA"

UNCTAD Teknoloji ve Lojistik Direktörü Shamika Sirimanne, basın toplantısında, küresel deniz ticaretinin bu yıl yüzde 2 büyümesini beklediklerini belirterek, 2025-2029 döneminde yıllık bazda yüzde 2,4 artış öngördüklerini dile getirdi.

Orta vadedeki bu büyümenin teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm ve deniz ticareti altyapısına yönelik yatırımlara ilginin yeniden canlanmasıyla destekleneceğini söyleyen Sirimanne, "Ancak küresel deniz ticaretinin büyümesi üzerinde aşağı yönlü riskler oldukça baskın. Jeopolitik gerginlikler, süregelen çatışmalar ve savaşlar, uluslararası ticareti oldukça olumsuz etkiliyor. Birçok düşük gelirli ülke borç yüküyle karşı karşıya kalıyor, yüksek borçlanma maliyetleriyle boğuşuyor ve dış şokları yönetmekte zorlanıyor. Gelecek belirsiz olduğunda, biz tüketiciler olarak kemer sıkıyoruz. Yatırımcılar ise bekle-gör moduna geçiyor ve ekonomi ve beraberinde uluslararası ticaret de zarar görüyor." diye konuştu.

UNCTAD Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann da kritik deniz geçiş noktalarını etkileyen sorunlar nedeniyle navlun fiyatlarının arttığını ve bu artışın tüketici fiyatlarına yansıyacağını belirterek, "Eğer bu geçiş noktalarındaki kriz devam eder ve navlun fiyatları yüksek kalmayı sürdürürse, tüketici fiyatları 2025 sonuna kadar yüzde 0,6 artabilir. Bu oran SIDS ülkelerinde yüzde 0,9. Yani küresel ortalamanın neredeyse yüzde 50 daha fazlası." uyarısında bulundu.

22 Ekim 2024 Salı