Dünya genelinde akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalan kişi sayısı, 2022'de 58 farklı ülkede yaklaşık 258 milyona yükselirken Kovid-19 salgınının ekonomik etkileri ve Ukrayna'daki savaş da gıda ve beslenme güvensizliğinin artmasına neden oldu.

 

BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), BM Dünya Gıda Programı (WFP), Avrupa Birliği (AB) ve Gıda Krizine Karşı Küresel Ağ (GNAFC) kuruluşunun diğer üyeleri tarafından "Küresel Gıda Krizleri Raporu (GRFC) 2023" açıklandı.

 

GRFC 2023'ün bulguları, BM'nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında yer alan "2030 yılına kadar açlık ve yetersiz beslenmenin her biçimini sona erdirme" hedefine ulaşmanın her zamankinden daha zor olduğunu gösterdi.

 

Rapora göre, yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği yaşayan, beslenme ve geçim kaynağı yardımına ihtiyaç duyan kişi sayısı 2022'de üst üste dördüncü kez arttı.

 

Gıda krizi yaşayan 58 ülke veya bölgede yaklaşık 258 milyon insan akut gıda güvensizliği yaşarken acil gıda yardımına da ihtiyaç duyuyor.

 

Bu rakam, 7 yıldır hazırlanan GRFC raporunun en yüksek verileri olarak kayıtlara geçerken analiz edilen popülasyonun büyümesi de bunda etkili oldu.

 

Gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmeyle ilgili analizler sunan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) ölçeğine göre, gıda kriziyle ilgili durum daha kötüye gidiyor.

 

2021'de yüzde 21,3 olan akut gıda güvensizliği oranı 2022'de 22,7'ye yükseldi. Bu oranın "kabul edilemeyecek derecede büyük" olduğu ve küresel akut gıda güvensizliğinde kötüye giden durumun altını çizdiği belirtiliyor.

 

Yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği yaşayan nüfusun yüzde 40'ı Afganistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Yemen ve Nijerya'da yaşıyor.

 

Somali, Afganistan, Burkina Faso, Haiti, Nijerya, Güney Sudan ve Yemen'de yaşayan insanlar felaket düzeyindeki akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kaldı. Bunların yüzde 57'si Somali'de yaşarken Haiti ise ilk kez bu kategoriye girdi.

 

39 farklı ülkede yaşayan yaklaşık 35 milyon kişi acil akut açlık seviyesinde yaşarken bunların yarısından fazlası Afganistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Sudan ve Yemen'de yer aldı.

 

9,2 MİLYON ÇOCUK AŞIRI KİLO KAYBI PROBLEMİ YAŞIYOR

 

Gıda krizi bağlamından 5 yaşın altındaki 35 milyondan fazla çocuk, kilo kaybı ve akut yetersiz beslenme sorunu yaşadı. Bunların 9,2 milyonu ise yetersiz beslenmenin yaşamını en tehdit edici biçimi olan ve çocuk ölümlerinin artmasından büyük rol oynayan aşırı kilo kaybı problemiyle karşı karşıya kaldı.

 

Dünya genelindeki çatışmalar ve aşırı doğa olayları, akut gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmeyi tetiklemeyi sürdürürdü. Geçen yıl çatışmalar nedeniyle 19 ülkede veya bölgede 117 milyon kişi önemli derecede etkilendi.

 

Kovid-19 salgınının ekonomik etkileri ve Ukrayna'daki savaş da gıda ile beslenme güvensizliğinin artmasına neden olurken özellikle en yoksul ülkelerinde açlığın başlıca nedeni haline geldi.

 

Gıda ve tarımsal girdilerin ithalatına olan yüksek bağımlılıkları ve küresel gıda fiyatı artışlarına karşı kırılganlıkları da yoksul ülkeleri gıda güvensizliği ve açlık konularında olumsuz etkiledi.

 

Ekonomik etkenler 27 ülkedeki 83,9 milyon kişinin yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği yaşamasına neden oldu. Bu rakamların 2021'de 21 ülkede 30,2 milyon olduğu da belirtildi.

 

AŞIRI DOĞA OLAYLARI GIDA GÜVENSİZLİĞİNİ TETİKLEDİ

 

Aşırı doğa olayları da 12 ülkede 56,8 milyon kişinin akut gıda güvensizliğine maruz kalmasına neden oldu. Afrika Boynuzu'nda yaşanan kuraklık, Pakistan'daki yıkıcı seller ve Güney Afrika'daki tropik fırtınalar ile kasırgalar bu aşırı doğa olayları arasında yer aldı.

 

Çatışmalar, ulusal ve küresel ekonomik şoklar ile aşırı doğa olayları giderek daha fazla iç içe geçmeye devam ederken akut gıda güvensizliği ve beslenme üzerindeki olumsuz etkilerini sürdürüyor.

 

YAŞANAN AKUT GIDA KRİZİNİN AZALMASI GÖRÜLMÜYOR

 

Bu olumsuz etkenlerin 2023'te hafifleyeceğine dair bir gösterge ise bulunmuyor. İklim değişikliğinin daha fazla aşırı hava durumuna yol açması beklenirken küresel ve ulusal ekonomilerin ise olumsuz bir durumla karşı karşıya olduğu görülüyor.

 

Dünya genelindeki çatışmalar ve güvenlik kriziyle soruların bu yıl da devam etmesi öngörülüyor.

 

2023 tahminlerine göre, incelenen 58 ülke veya bölgenin 38'inde 153 milyona yakın insanın yüksek düzeyde akut gıda kriziyle yüzleşmesi bekleniyor.

 

Burkina Faso, Haiti, Mali, Nijerya, Güney Sudan ve Somali'deki yaklaşık 310 bin kişinin felaket düzeyindeki akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalacağı da tahmin ediliyor.

 

2021'de 53 ülke ve bölgede 193 milyon kişinin gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kaldığı, GRFC'nin raporunda yer almıştı.

03 Mayıs 2023 Çarşamba

Çin’in, Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yatırımı 2023’te yüzde 16 artarak 1.3 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptığı yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

NECMİ UYSAL

 

Çin ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında artan ekonomik ilişkilere paralel olarak Çin’in BAE’deki yatırımları 2023 yılında yüzde 16 artış ile 1.3 milyar dolara yükseldi. 

 

TOPLAM YATIRIMIN YÜZDE 60’I

 

Bu rakam tüm Asya ülkelerinin Arap ülkelerinde yaptıkları toplam yatırımın yüzde 60’ına karşılık geliyor.

 

BAE’NİN ÇİN’DEKİ YATIRIMLARI YÜZDE 120 ARTTI

 

Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Çin’deki yatırımları ise geçtiğimiz yıl yüzde 120 artış gösterirken, Arap ülkelerinin Çin’de yaptıkları yatırımların yüzde 90’ına karşılı geliyor. 

 

PETROLE BAĞIMLILIKTAN KURTULMA ÇABASI

 

Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın yaptığı gibi ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarıp çeşitlendirmeye çalışıyor. 

 

Bu kapsamda Çin ile BAE arasındaki karşılıklı ekonomik ilişkiler artış gösterme eğiliminde. 

 

EN BÜYÜK İHRACAT PAZARI

 

Nitekim BAE, Çin’in Arap ülkeleri arasındaki en büyük ikinci ticaret ortağı olurken, aynı zamanda en büyük ihracat pazarı konumunda. 

 

Diğer taraftan BAE, 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım pazarında aktif proje bakımından 1.277 proje ve 23 milyar dolarlık yatırım ile dünyada üçüncü sırada bulunuyor.

 

Geçtiğimiz yıl körfez yatırım fonu ise Çin’de 2.3 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi.

17 Mayıs 2024 Cuma

Merkezi Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi, yapay zekayla ilgili ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti.


Kuruluşunun 75. yılını kutlayan Avrupa Konseyine 46 üye devletin dışişleri bakanları, yıllık toplantıları kapsamında Strazburg'da bir araya geldi.

 

Avrupa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanları, Konsey'in çevre, göç, insan kaçakçılığı ve gazetecilerin korunması dahil farklı alanlarda gelecekte izleyeceği yolu belirledi.

 

Bakanlar, yapay zekaya ilişkin ilk uluslararası sözleşmeyi kabul etti. Sözleşmenin imza faslı eylülde Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta başlayacak.

 

Hukuki bağlayıcılığı olan sözleşme, yapay zekaya başvurulurken uluslararası insan hakları, demokrasi ve hukuk devletine yönelik hukuki düzenlemelere uyulduğunu garanti altına almayı amaçlıyor.

 

Sözleşmeye üye devletlerin, yapay zeka sistemlerinin kullanımı sırasında insan hakları düzenlemeleriyle aykırı riskleri belirlemeye, ölçmeye ve önlemeye yönelik önlemler alması gerekecek.

 

Üye devletlerden ayrıca, yapay zeka sistemlerinin eşitlik ilkesine, ayrımcılık yasağına uymasını ve özel hayatı korumasını sağlaması isteniyor.

 

Bu arada, Ukrayna'nın desteklerini ifade eden bakanlar, toplantıda bu ülke için "Hasar Kaydı" mekanizmasının önemini de kaydetti.

 

Söz konusu mekanizma kapsamında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna topraklarında oluşan hasarların tazminat taleplerine ilişkin kanıt ve bilgiler toplanıyor.

 

Bakanlar, Ukraynalı çocukların korunması ve "kaçırılan Ukraynalı" çocukların geri getirilmesi için atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

 

Toplantıda, 2025'te gençlik bakanlarını bir araya getiren bir konferans düzenlenmesi kararlaştırıldı.

 

BAKANLAR KOMİTESİ BAŞKANLIĞINI LİTVANYA DEVRALDI

 

Toplantı kapsamında Liechtenstein, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanlığı görevini Litvanya'ya devretti.

 

Litvanya Başbakanı İngrida Simonyte, ülkesinin Bakanlar Komitesi Başkanlığı dönemindeki öncelikleri hakkında bilgi verdi.

 

Buna göre, Litvanya'nın öncelikli görevleri arasında Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında Ukrayna'yı desteklemek, Reykjavik Zirvesi'nde alınan kararları uygulamak, otoriterliğe karşı Konsey'in değerlerini korumak, demokrasiyi, insan haklarını ve üye devletlerde hukuk devletini savunmak yer alacak.

17 Mayıs 2024 Cuma