tatil-sepeti

HABER: CEYHUN KUBURLU

Son yıllarda hızla büyüyen futbol turizmi bu yıl Türkiye’de zirve yaptı. 4 Türk takımının mücadele ettiği Avrupa Kupaları’nda grup maçları tamamlandı. Kendi sahalarında takımlarını yalnız bırakmayan taraftarlar kulüpleriyle Avrupa’nın da yolunu tuttu. Beşiktaş, Fenerbahçe, Konyaspor ve Osmanlıspor’un yurtdışında oynadığı maçlara 25 bine yakın taraftar gitti. Bu sezon en çok taraftar çeken maçlar ise Fenerbahçe’nin Hollanda temsilcisi Feyenoord ile deplasmanda oynadığı maç ve Beşiktaş’ın hakem hatalarıyla kaybettiği Dinamo Kiev maçları oldu.

REKOR HOLLANDA’DA

Fenerbahçe bu sezon UEFA Avrupa Ligi’nde 6 maça çıktı. 3’ünü dışarda oynayan Fenerbahçe bu maçlara 10 bine yakın taraftar çekmeyi başardı. Sarı-lacivertli takım en çok taraftarı ise Hollanda’da oynadığı Feyenoord maçında çekti. Gruptan çıkma şansını son maça bırakan Fenerbahçe Hollanda temsilcisini kendi sahasında mağlup ederek bir üst tura çıkmayı başardı. Bu maça 5 binden fazla Fenerbahçe taraftarı geldi.

Öte yandan Şampiyonlar Ligi’nde Beşiktaş’ı Kiev deplasmanında 5 bine yakın taraftar izledi. Bu taraftarların çoğu Türkiye’den maça giden futbolseverler oldu. Ancak siyah-beyazlı takımımız, hakemin öne çıktığı maçta şanssız bir şekilde kaybederek Şampiyonlar Ligi’ne veda etti.
Siyah-beyazlılar UEFA Avrupa Ligi’nde yoluna devam edecek.

İKİ TAKIM ÖNE ÇIKTI

Fenerbahçe Hollanda dışında Ukrayna ve İngiltere’de grup maçlarına çıktı. Bu iki maçta da 6 bine yakın taraftar Fenerbahçe’yi gittiği statlarda yalnız bırakmadı. Böylece sarı-lacivertli takımı 11 bine yakın taraftar yurtdışında izleme fırsatı buldu.

Beşiktaş da Ukrayna’daki maçın dışında Portekiz ve İtalya deplasmanlarına gitti. Bu maçlardaki taraftar sayısıyla birlikte 12 bine yakın Beşiktaş taraftarı da takımını yurtdışında yalnız bırakmamış oldu. Sadece iki takımın 23 bine yakın taraftarı takımını yurtdışında destekledi.

Öte yandan Konyaspor ve Osmanlıspor da yurtdışında oynadığı maçlarda 2 bine yakın taraftarın desteğini gördü.

TAKIM UÇAĞIYLA GİDEN DE VAR

Tuttuğu takımı Avrupa maçlarında deplasmanda da yalnız bırakmayan taraftarlar genelde tur acentelerinin düzenlediği organizasyonlara katılıyor. Ancak bazı taraftarlar tuttuğu takımın futbolcularıyla aynı uçakta maça gitmeyi tercih ediyor. Çoğu zaman yer bulmanın mümkün olmadığı bu uçaklarda ise daha çok yöneticiler ve gazeteciler seyahat ediyor. Bu seyahatlerde ise yöneticiler kendi masraflarını karşılıyor. Sponsorların düzenlediği etkinliklerle takım uçağında seyahat etmek mümkün. Bazen de kulüp açık artırma ile bu seyahatlere izin veriyor.

EN AZ 20 BİN TARAFTAR GİDER

Türk takımlarının yurtdışında yapacağı maçlara Türkiye’den taraftar götüren şirket yetkilileri şunları söyledi: “Futbol takımı Avrupa kupalarında veya kendi liginde başarılı ise uçakları doldurabiliyoruz. Takım üst üste mağlup geldiyse üçüncü maça giden taraftar sayısı çok azalıyor. Bu tür organizasyonlarda maçın yapıldığı şehir çok önemli. Eğer maç İtalya, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin önemli şehirlerinde yapılıyorsa taraftar ailesiyle maçı izlemeye gidiyor. Bugün Türk takımlarından biri UEFA Avrupa Ligi’nde final oynarsa en az 20 bin taraftar Türkiye’den Avrupa’ya gider.”

OSMANLISPOR LOGOSUNU YENİLEDİ

Spor Toto Süper Lig’de 2014 yılından itibaren Osmanlıspor Futbol Kulübü adıyla sportif faaliyetlerini sürdüren takımın logosu değişti. Yapılan açıklamada, yönetim kurulu kararı ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun onayıyla bundan sonra yazılı ve görsel yayın organlarında, kulübün yeni logosunun kullanılacağı ifade edildi.

19 Aralık 2016 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünya sıralamasında 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını açıkladı. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.

Bakan Yumaklı, gıda güvenliği konusunda yapılan denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirterek, "Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." dedi.

Tarımda teknolojinin önemine değinen Yumaklı, Türkiye'nin sadece elma üretiminde değil, bu alanda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilmesinde de önemli bir aşama kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, tarımsal üretimin pazarlama ayağının önemine vurgu yaparak, üretimin planlanması, sözleşmeli üretim modelleri ve işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması gibi konularda çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yumaklı, tarımsal üretimde 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modelinin, üretici ve tüketiciye büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Bu modelle, ülke kaynaklarının daha verimli kullanılacağını ve hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri üretiminde 2028'e kadar olan hedeflerin belirlendiğini kaydetti.

Kent tarımı uygulamalarına da değinen Yumaklı, büyük şehirlerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şehir çeperlerinde tarımsal üretimin desteklendiğini ve organize tarım bölgelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda, 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve bunlardan 6'sında üretimin başladığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirerek, Türkiye'nin tohumculukta dünyada öncü bir ülke haline geldiğini ve bu alandaki başarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin kendi topraklarında ürettiği tohumların dünya çapında 117 ülkeye ihraç edildiğini belirten Yumaklı, bu başarıyı daha da ileri taşımak için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yaptı.







SPK'nın "III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, girişim sermayesi yatırımlarının finansmanında önemli bir yatırım aracı olan, Türkiye'nin sermaye piyasalarında da giderek önem kazanan ve hızla büyümeye devam eden girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırımların artırılabilmesi amacıyla ve uygulamada karşılaşılan ihtiyaçlar ile girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni yatırım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak anılan tebliğin muhtelif maddelerinde değişiklik yapıldı.


Yapılan değişiklikler kapsamında, doğrudan yatırım yerine girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) üzerinden riskin dağıtılarak yatırımın çeşitlendirilebilmesi, daha önce yatırım almış ve yatırım turu kapanmış girişim şirketlerine yatırım yapılabilmesine imkan sağlamak amacıyla fon toplam değerinin en az yüzde 80’i diğer GSYF katılma paylarından oluşacak şekilde GSYF’lerin fon sepeti fonu yapısında ihraç edilebilmesine imkan tanınacak.


Yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az yüzde 51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yatırım yapılmasına olanak sağlanacak.


Girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni finansman araçlarının yaygınlaştırılması amacıyla, ilgili mevzuatta yer alan şartlara uyum sağlanmak kaydıyla, ileri vadede ortak olma hakkı veren sözleşmeler girişim sermayesi yatırımı olarak değerlendirilecek.


Bu kapsamda, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırımın sınırının fon toplam değeri yüzde 10’undan, yüzde 15’e çıkarılacak ve Fon’un tedavüldeki katılma paylarının yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunması halinde bu oran kademeli olarak %100’e kadar artırılabilecek.


Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkul veya gayrimenkule dayalı varlıklardan oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmeyecek.


Diğer GSYF’lere fon toplam değerinin en fazla yüzde 25’i, girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si ve GSYF katılma payına sahip yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si oranında yatırım yapabilecek.


Tebliğ kapsamında, fon katılma paylarının satış başlangıç tarihinden fon toplam değerinin en az yüzde 80’inin girişim sermayesi yatırımlarına yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda, yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum sağlanması gerekecek.


Kaynak taahhüdü tutarı, fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilecek.

Tebliğ kapsamında, sektör talepleri dikkate alınarak başvuru süreçlerinin kısaltılabilmesi amacıyla GSYF’ler menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilebilecek.


Fon bilgilendirme dokümanlarının içeriklerinin sadeleştirilirken, bu doğrultuda belirli konulara fon ile katılma payı sahipleri arasında imzalanacak fon ihraç sözleşmesinde yer verilecek.


Tebliğ’e eklenen Geçici Madde 2 ile Tebliğ değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından yatırımcılar ile fon ihraç sözleşmesi imzalanması gerekliliğinin yerine getirilebilmesi ve fonun ihraç belgesinde yer alması gereken asgari unsurlara uyum sağlanabilmesi için 30 Haziran 2025 tarihine kadar, yeni portföy sınırlamalarına uyum sağlanabilmesi için ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre verildi.


Söz konusu Tebliğ bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

21 Eylül 2024 Cumartesi