Kaydı yenilenen ve ön kayıt yaptıran 2 milyon 391 bin 671 kişinin katıldığı hac kuraları çekildi. Hacı adayları, sonuçları saat 22.00'den itibaren e-Devlet üzerinden öğrenebilecek.


 

Önceki yıllarda kesin kayıt hakkı kazanan ancak Kovid-19 tedbirleri nedeniyle kutsal topraklara gidemeyen 34 bin 443 hacı adayı ise kuraya tabi olmadan hac yapabilecek.

 

Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda bilgisayar ortamında ve noter huzurunda yapılan kura çekimine, deprem nedeniyle hacı adayları davet edilemedi.

 

Burada konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını sarmak ve zorlukların üstesinden gelmek için 30 bin din görevlisinin sahada olduğunu belirtti.

 

Erbaş, yaklaşan hac mevsiminin hazırlıklarını büyük titizlikle sürdürdüklerini ve Türkiye'den hacca gitmek isteyenlerin sayısının her geçen yıl daha da arttığını söyledi.

 

Bu yıl 221 bin 916 kişinin kayıt yaptırdığını ve önceki kayıtlarla toplam 2 milyon 426 bin 114 kişinin kuraya katılacağını bildiren Erbaş, şöyle devam etti: "Bu sene ülkemize tahsis edilen kontenjan ise 83 bin 430'dur. Bu yıl kuraya katılan en küçük hacı adayımız 40 günlük; annesi ve babasıyla yazılmış. Yaşı itibarıyla en büyük hacı adayımız 1904 doğumlu yani 119 yaşında. Genel Müdürümüz biraz önce ailesini, çocuklarını aradı. Gayet sağlıklı bir şekilde bu hacımız, bir annemiz. İnşallah kurada çıkar da sağlıklı bir şekilde haccını yapmak nasip olur. Kuraya girecek hacı adaylarımızın yaş ortalaması 57. Ön kayıt yaptıran hacı adaylarımızın oranı yüzde 53,53. Erkek hacı adaylarımızın oranı ise yüzde 46,47 olarak tespit edildi. Kadın hacı adaylarımızın daha fazla olduğu görülmektedir."

 

"KURA SİSTEMİ ADALETİ SAĞLAYAN EN İYİ UYGULAMA"

 

Erbaş, hacı adaylarını belirlemede uygulanan kura sisteminin, bu zamana kadar tespit edilen ve adaleti en iyi sağlayan uygulama olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Bu sisteme göre, önceki yıllardan bekleyenlerin mağduriyetlerini belli oranda giderebilmek maksadıyla, kura çekiminde, kayıt yapılan yıllara göre kat sayı uygulaması yapılmaktadır. Kuralar, hacı adaylarının 2007'den itibaren girdiği kura sayısının, kendisiyle çarpımı sonucu elde edilecek rakama göre çekilmektedir. Yani bu yıl müracaat eden kişi, sadece 1 kere kuraya girerken, 10 yıl önce müracaat etmiş bir kardeşimiz 100 kere kuraya girmektedir. Dolayısıyla daha önce müracaat etmiş olanların kurada çıkma ihtimali, yeni müracaat edenlere göre daha fazla olmaktadır."

 

Hacı adaylarının, kura çekiminin ardından sonuçları saat 22.00'den itibaren e-Devlet üzerinden öğrenebileceğini ve ön kayıt sistemine tanımlı cep telefonlarına kısa mesaj gönderileceğini aktaran Erbaş, imkan bulamadığı veya kurada çıkmadığı için hac yapamayan kişilerin, dinen herhangi bir mesuliyeti bulunmadığını kaydetti.

 

Konuşmaların ardından Erbaş ve Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu üyelerinin de katılımıyla kura çekildi. Ankara'dan başlayan kura çekimi, illerin plaka sırasına göre devam etti.

 

KESİN KAYITLAR 13-24 MART'TA YAPILACAK

 

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan da Kovid-19 salgını nedeniyle 2020-2021'de sadece Suudi Arabistan vatandaşlarının hac yapabildiğini ve kuralarda adı çıkan hacı adaylarının haklarının 2022'ye ertelendiğini hatırlattı.

 

Kovid-19 tedbirleri nedeniyle geçen yıl Türkiye'den 37 bin 770 kişinin hacca gidebildiğini ve ülkenin hac kotasının, 8 Ocak'ta 83 bin 430 olarak açıklandığını hatırlatan Bircan, şöyle devam etti: "2023'te, 2022'de 65 yaşından büyük olması ve aşı sebebiyle gidemeyen 34 bin 443 hacı adayımız kurasız bir şekilde hac ibadetini bu sene yapacaklardır. Ülkemize tanınan hac kotasının geriye kalan kısmı için ise ön kayıt yaptıran vatandaşlarımızın arasından, hac konaklama tercihleri ve ön kayıt yaptırdıkları yıllar ve kayıt sayısı oranları da esas alınarak kat sayılı bir şekilde kura çekilecektir."

 

Bircan, 15 Şubat 2023'te yapılması planlanan hac kurasının 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle bugüne ertelendiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Kurada adı çıkanlar, 13-24 Mart 2023'te kesin kayıtlarını yaptırabilecekler. Boş olan kontenjanlara ise 30 Mart-7 Nisan 2023'te kayıt yapma imkanı tanınacak. Kesin kayıtlar, e-Devlet üzerinden yapılabileceği gibi Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonunu seçenler il müftülüklerine, acenteyi seçenler ise Başkanlığımızla sözleşme imzalayan acentelerle gerçekleştirebilecekler. Kesin kayıt yaptıran vatandaşlarımızın, il müftülüklerimizin düzenlemiş olduğu hac hazırlık kurslarına katılmalarını istirham ediyoruz."

08 Mart 2023 Çarşamba

Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği verilerine göre İstanbul, geçen yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı.


İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un dünya kongre şehirleri içinde yükselerek son 8 yılın en iyi performansını gösterdiğini söyledi ve “Nihai hedefimiz, ilk 10 şehir arasına girmek” dedi.

 

İstanbul, Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği (ICCA) verilerine göre, geçtiğimiz yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’ndan (ICVB) yapılan açıklamaya göre İstanbul, 2023 yılında katılımcı sayıları 300 ile 25 bin arasında değişen 72 kongreye ev sahipliği yaptı. Megakent, bu kongre istatistiği ile Avrupa’da 16’ncı, dünyada ise 21’inci sırada yer aldı. 2023’te Paris, dünyada 156 kongreye ev sahipliği yaparak birinciliği elde ederken, onu 152 kongre ile Singapur, 151 kongre ile Lizbon izledi. İstanbul’da kongre sayısı, 2023’te bir önceki yıla göre 14 adet arttı.

 

5 YILLIK YATIRIMLAR

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un, küresel turizm ve kongre sektörleri içerisindeki yükselişini son hızla sürdürdüğüne dikkat çekerek, “İTO ve ICVB olarak, İstanbul kongre turizmi odaklı olmak üzere son 5 yıldır sektörümüzle birlikte yaptığımız yatırımlar ve projeler başarılı sonuç vermeye devam ediyor” dedi.

HEDEF İLK 10

 

Avdagiç, İstanbul’un kongre turizmi özelinde uluslararası sıralamalarda ve istatistiklerdeki yerini aşamalı olarak yükselttiğini vurgulayarak, “İstanbul, dünya kongre şehirleri içinde adım adım yükselerek 2023’te son 8 yılın en iyi performansını gösterdi. Buna ICVB olarak katkı vermek gurur verici. Nihai hedefimiz, 2011 ila 2015 arasında başardığımız gibi dünyada en çok kongre düzenlenen ilk 10 şehir içine girmek” dedi.

 

13 KONGRE İÇİN ADAYIZ

 

Dünyadaki tüm destinasyonlarda gerçekleşen kongrelerin istatistiğini tutan ICCA sisteminde yer alan verileri paylaşan Avdagiç, 2024’te İstanbul’da katılımcı sayıları 250 ila 7 bin arasında olan 19 uluslararası kongre düzenleneceğini belirtti. Avdagiç, ICVB’nin de toplam 12 bin 800 kişinin katılacağı 6 uluslararası kongreye doğrudan destek verdiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, gelecek yıla ilişkin ise, “ICVB’nin 2025 yılı ve sonrasında da İstanbul’a alınması için adaylık çalışması yaptığı 13 uluslararası kongre bulunuyor” bilgisini verdi.

 

2024 KONGRE TAKVİMİ

 

Mayıs: Otomatik Yüz ve Hareket Tanıma Uluslararası Konferansı (FG 20), 47. Avrupa Lenfoloji Derneği Kongresi

Haziran: Uluslararası Plastinasyon Konferansı, Dünya Biyolojik Psikiyatri Kongresi (WFSBP), FDI Yıllık Dünya Diş Hekimliği Kongresi, Uluslararası Peyzaj Mimarları Federasyonu Dünya Kongresi (IFLA), İyi Pamuk Konferansı

Temmuz: Havalimanları Konseyi Uluslararası Avrupa Genel Kurul, Kongre ve Sergisi

Eylül: Uluslararası Sağlık Hizmetlerinde Kalite Derneği Konferansı (ISQUA), Uluslararası Ulaştırma Uçağı Ticareti Derneği EMEA Konferansı (ISTAT), Uluslararası Transplantasyon Derneği Kongresi (TTS), IPPE Yıllık Politik Ekonomi Konferansı

Ekim: Uluslararası Kauçuk Konferansı (IRC)

Kasım: Uluslararası Antimikrobiyal Kemoterapi Derneği Kongresi (ISC)

IMEX FRANFURT’TA İSTANBUL’U TANITTILAR

 

Dünyanın en büyük uluslararası kongre turizmi fuarlarından biri olan IMEX Frankfurt 2024’te, İstanbul standı yoğun ilgi gördü. Her yıl 7 binden fazla sektör profesyonelini ağırlayan fuar, Almanya’nın Frankurt kentinde 14-16 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. Fuara İstanbul standı ile katılan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), uluslararası kongre ve toplantıların kente kazandırılması amacıyla ziyaretçilere İstanbul’u tanıttı. İstanbul standına, Güney Amerika da dahil olmak üzere birçok pazardan yoğun ilgi gösterildi. 

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi