2023'ün ilk 9 aylık döneminde yabancı turistlerin kartla yaptığı harcamalar, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 20 artarken, turist sayısındaki artışa bağlı olarak işlem yapan kart sayısında ise yüzde 25 artış görüldü.





 

Mastercard'tan yapılan açıklamaya göre, Mastercard, Türkiye'de 2023 turizm sezonu güncel raporunu yayınladı.


Mastercard ve Maestro logolu yurt dışı kartlarının Türkiye'de ve seçilmiş diğer ülkelerde gerçekleştirdiği POS harcamalarına göre hazırlanan raporda, 2022 ve 2023'ün ilk 9 aylık dönemlerine ait sonuçlar karşılaştırıldı.


Mastercard'ın raporuna göre, 2023'ün 1 Ocak–19 Eylül döneminde Türkiye'yi ziyaret eden yabancı turistlerin yaptığı fiziksel harcamalar, bir önceki yıla kıyasla yüzde 19 artış gösterdi.


Harcama kırılımları incelendiğinde, işlem yapan kart sayısının yüzde 25 artışa, toplam kartlı işlem tutarının ise yüzde 12 artışa ulaştığı görüldü. Bu yükselişi sağlayan ana faktörün turist sayısındaki artışa bağlı işlem yapan kart sayısındaki artış olduğu tespit edildi.


 EN ÇOK HARCAMA YAPILAN İL İSTANBUL


İlgili dönemin il bazlı POS harcamalarına bakıldığında, İstanbul yüzde 16 büyüme gösterdi. Ayrıca Türkiye'deki toplam harcamanın yüzde 51'i de İstanbul'da gerçekleşti.


İstanbul'u yüzde 22 büyüme ile Antalya takip ederken Muğla ise yüzde 32 büyüme ve toplam turist harcamasından yüzde 9 pay ile hala turistlerin favori destinasyonlarından biri olduğunu gösterdi.


Türkiye'de gerçekleştirilen yabancı turist harcamalarının yüzde 50'si İngiltere, Almanya, ABD, Suudi Arabistan ve Hollanda'dan gelen turistler tarafından gerçekleştirildi. İngiliz turistlerin harcamaları, geçen yıla göre yüzde 34 artış ve toplam harcamalarda yüzde 18 payı ile öne çıktı.


Geçen yıla kıyasla en yüksek büyüme yüzde 298 ile Suudi Arabistan'da görülürken, bu ülkeden gelen turistlerin harcamalardaki payının yüzde 4 olarak gerçekleştiği görüldü.


 En yüksek kart başına harcama ise 1.280 dolar ile Kuveyt kartlarında gerçekleşti.


 Harcamalardaki payı yüzde 18 ile en yüksek ülke olan İngiltere'yi sırasıyla yüzde 12 ile ABD ve yüzde 11 ile Almanya takip etti.

 

KONAKLAMA SEKTÖRÜ ZİRVEDEKİ YERİNİ KORUYOR


Harcamalardaki sektörel dağılımlara bakıldığında ise geçen sene payı en yüksek olan konaklama, bu sene de 187 dolar ortalama işlem tutarı ve yüzde 26 harcama payı ile yerini korudu.


Ortalama işlem tutarı giyimde 94, markette 16, restoranda 24 dolar olarak gerçekleşti.


 Yine sektörel kırılıma bakıldığında toplam harcamaların yüzde 26'sı konaklama, yüzde 15'i giyim, yüzde 12'si market, yüzde 10'u da restoranlarda yapıldı. Değerlendirilen ülkeler arasında sağlık sektöründeki en yüksek harcamalar miktarında da yine Türkiye birinci oldu.

 

Türkiye'deki turistlerin bu sektör özelinde aldıkları hizmet tipleri kart işlem tutarlarını yüzde 20 artırıyor.


GİYİM SEKTÖRÜNDE EN YÜKSEK PAY YİNE TÜRKİYE'DE


Giyim sektörünün Türkiye'deki toplam turist harcamalarındaki payı geçen sene yüzde 20, bu sene yüzde 15 olarak hesaplansa da diğer turistik destinasyonlarla kıyaslandığından Türkiye hala giyim sektöründe en çok harcama yapılan ülke olarak kalmayı başardı.


Giyim sektörü harcamasındaki ülke kırılımına bakıldığında Türkiye'den sonra yüzde 14 ile İtalya, yüzde 11 ile Fransa, yüzde 8 ile İspanya, yüzde 7 ile Yunanistan geliyor.

23 Eylül 2023 Cumartesi

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açıklayacakları yeni destekleme modelinde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilere kovan başına ilave destekler vereceklerini ifade etti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 2'nci olduğunu bildirdi.

 

Arıcıların 2003'ten itibaren desteklerden faydalandığına ve sektöre 2023'e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığına işaret eden Yumaklı, "Verilen desteklerin de etkisiyle arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002'de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023'te 115 bin tona çıktı. Söz konusu dönemde arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız, kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yumaklı, Bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Bunlar verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek." ifadelerini kullandı.

 

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu, ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotiplerle yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız."

 

Bu arada, Dünya Arı Günü, Birleşmiş Milletler kararıyla yeryüzündeki yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs'ta kutlanıyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi