tatil-sepeti

HABER: CEYHUN KUBURLU

Sosyal medya artık hayatımızın bir parçası haline gelirken, bu alanda Instagram, Tiktok ve Youtube hızlı bir büyüme yakaladı. Fotoğraf ve video paylaşımlarının her geçen gün artması, bu alandaki kaliteli ve yaratıcı içerik pazarını da tetikledi. Artık sadece fotoğraf ya da videoya filtre koymak yetmiyor. Müzikler, efektler ve filtreler bu alanda kullanıcıların daha fazla ilgisini çekiyor. İşte bunu gören uygulama geliştiricileri de son yıllarda piyasaya sürdükleri binlerce edit programı ile dev bir ekonomi oluşturdu. Bugün sayıları on binleri bulan uygulamaların oluşturduğu ekonomi, yaklaşık 20 milyar dolara ulaştı.

FİLTRE İLE BAŞLADI

Fotoğraf ve video düzenleme ile ilgili ilk uygulamalar, 2009 yılı sonrasında gelişmeye başladı. Önce Instagram’a fotoğraf yüklemek için yüzlerce çeşit filtre uygulaması çıktı. Ardından Youtube’a özel kurgu ve video düzenleyiciler gelişti. Snapchat uygulamasının hayatımıza girmesiyle efekt uygulamaları devreye alındı. Son olarak ise Tiktok ile içerik üreticilerinin hayalleri genişledi. İşte tüm bu gelişmeler, dünyada dev bir ekonominin de doğmasına neden oldu. Kimi uygulamalar ücretsiz, kimi uygulamalar ise ücretli hayata geçiyor. Bugün bu uygulamaları aylık 7 liraya da cep telefonunuza indirmek mümkün, 250 liraya da. Buna uygulama içi satın almalar da eklenince toplam ekonomi, 20 milyar doları buluyor.

SOSYAL MEDYANIN POPÜLARİTESİ

Düzenleme uygulamaları, son zamanlarda oldukça fazla aranmaya başlandı. Söz konusu aramanın başlıca nedenleri arasında hiç şüphesiz Youtube, Tiktok ve Instagram gibi platformların popülerliği yer alıyor. Kullanıcılar bu tür platformlarda, iyi kurgular yapmaya özen gösteriyor. Kurgu ne kadar iyi olursa sonuç da o kadar başarılı oluyor. Fotoğraf ya da video düzenlemek için kullanılan onlarca program mevcut. Programların sayıca fazla olması akılları karıştırırken, hangisinin daha başarılı olduğu konusunda soru işaretleri de oluşturuyor. Beklentiye göre farklılık gösteren uygulamaların vadettiği kalite ve profesyonellik de aynı düzeyde değişiyor. Aranılan kriterler arasında sadece videoyu kesme işlemi gibi çok sayıda basit uygulama yer alabiliyor.Ya da tam tersine daha kurgusal ve profesyonel işlemler gerçekleştirmek için daha detaylı uygulamalara ihtiyaç duyulabiliyor.

ÖNÜMÜZDEKİ 10 YILDA BÜYÜYECEK

ABD’de yapılan araştırmalara göre, önümüzdeki 10 yılda içerik geliştiriciler sayesinde fotoğraf ve video düzenleme uygulamaları pazarının da iki kat büyümesi bekleniyor. Araştırmalarda açıklamalarına yer verilen sektör temsilcileri, “Sektör çok hızlı büyüyor. Bugün Avrupa’dan ABD’ye kadar milyonlarca genç, influncer olabilmek için çalışıyor. Burada yeni uygulamaların payı büyük.Bu yüzden de sektörün büyüme hızının artması bekleniyor” diyor.

FAVORİ UYGULAMALAR

Edit uygulamalar arasında son yıllarda VSCO, Adobe Photoshop Express, Snapseed, Focos, Flickr, Prisma, Adobe Photoshop Lightroom, Afterlight 2 öne çıkıyor. Bugün binlerce influncer’ın ortaya çıkmasını sağlayan bu uygulamaların sayısı her geçen gün artıyor. Yazılımcılar ve girişimciler de bu alanda kullanıcıların ihtiyaçlarına göre yeni filtreler geliştirebiliyor.

12 Ekim 2021 Salı

Etiketler : Sektörel

Dünya genelinde yenilenebilir enerji sektöründe istihdam, tüm zamanların rekor artışıyla geçen yıl bir önceki seneye göre yüzde 18.2 artarak 16 milyon 200 bin kişiye ulaştı.


 

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından hazırlanan "Yenilenebilir Enerji ve İstihdam 2024 Raporu"na göre, istihdam artışının yaklaşık yüzde 46'sı rüzgar ve güneş kurulumlarının en fazla gerçekleştirildiği Çin'den geldi.

 

Çin, 7,4 milyon yenilenebilir enerji istihdamıyla lider olurken, bunu 1,8 milyon ile Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, 1,56 milyon ile Brezilya izledi.

 

ABD ve Hindistan ise yaklaşık 1'er milyonluk istihdamla bu ülkeleri takip etti.

 

Küresel yenilenebilir enerji istihdamında güneş enerjisi 7,2 milyon ile en fazla istihdam yaratan sektör oldu.

 

Çin ve Güney Asya, güneş enerjisi sektöründe istihdamı artıran bölgeler olarak kayıtlara geçti.

 

Biyoyakıtlar, dünya genelinde 2,8 milyon istihdam yaratarak ikinci sırada yer aldı.

 

Hidroelektrikte ise dünya genelindeki kurulumlar azalmasına rağmen, 2,3 milyonluk istihdam yaratıldı ve bu sektör sıralamada üçüncü oldu.

 

Rüzgar enerjisi sektörünün sağladığı istihdam ise 1,5 milyon oldu. Çin ve Avrupa istihdamda öne çıkan bölgeler olarak kayıtlara geçti.

 

Rapora göre, Afrika kıtası sahip olduğu büyük yenilenebilir enerji potansiyeline rağmen, küresel yatırımlardan istenilen payı alamadı. Küçük ölçekli yenilenebilir enerji yatırımları bu bölgede 2023 sonu itibarıyla 324 bin kişilik istihdam yarattı.

 

Böylelikle dünya genelinde yenilenebilir enerji sektöründe istihdam, tüm zamanların rekor artışıyla geçen yıl bir önceki seneye göre yüzde 18,2 artarak 16 milyon 200 bin kişiye ulaştı.

 

Raporda görüşlerine yer verilen IRENA Direktörü Francesco La Camera, enerji dönüşümü ve bunun sosyoekonomik kazanımlarının sadece birkaç bölgeyle sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, "Kolektif bir amaçla enerji dönüşümü için gerekler yerine getirildiğinde 2030'a kadar temiz enerji kapasitesini üç kat artırabiliriz. Böylelikle uluslararası işbirliklerinin artırılması ve finansman olanaklarının mobilize edilmesiyle istihdam yaratılarak topluma fayda sağlanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

01 Ekim 2024 Salı

Etiketler : enerji istihdam yenilenebilir enerji

Küresel sıcaklık artışının 1.5 derece ile sınırlandırılması için dünya genelindeki deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesinin 2030'a kadar 494 gigavat, 2050'ye kadar ise 2 bin 465 gigavat olması gerekiyor.


 

Kalabalık kıyı şeritlerinde elektrik ihtiyacının karşılanmasında deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi santralleri önemli bir seçenek olarak öne çıkarken, metrekare başına ürettiği enerji, gigavat ölçeğinde sağladığı temiz kaynak, kullanılan teknoloji ile bu santrallerin yeşil enerji dönüşümü için anahtar rol oynayacağı düşünülüyor.

 

AA muhabirinin Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği WindEurope ve Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC) verilerinden derlediği bilgilere göre, offshore rüzgar enerjisi kapasitesi geçen yıl önceki yıla göre yüzde 24 yükselerek, tarihin ikinci en yüksek artışıyla 75,2 gigavata ulaşmıştı.

 

Bu yılın ilk yarısı Avrupa'da gerçekleşen 278 gigavatlık kapasite kurulumunun 35 gigavatını deniz üstü rüzgar santralleri oluşturdu.

 

Ancak küresel sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılması için küresel deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesinin 2030'a kadar 494 gigavat, 2050'ye kadar ise 2 bin 465 gigavat olması gerekiyor.

 

Rüzgar enerjisi sektöründe bu hedefler mevcut teknolojik gelişimlerle hesaplanırken, verimlilik artışı, kanat büyüklüğü ve türbin kapasitelerinin artmasıyla hedeflere daha kısa sürede ulaşılması bekleniyor.

 

Öte yandan, Kovid-19 salgınının ardından yapılan ekonomik toparlanma planları ve Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan kaynaklanan yüksek enerji fiyatları sebebiyle birçok ülke enerji ihtiyacını karşılamada yerel kaynaklara yöneldi.

 

Dünya genelinde deniz üstü rüzgar enerjisi çalışmalarının yoğun olduğu bölgeler Avrupa ve Çin olarak öne çıkıyor.

 

TÜRKİYE'DE OFFSHORE ALANLARINA İLİŞKİN TEKNİK İNCELEMELER DEVAM EDİYOR

 

Türkiye'de de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, deniz üstü rüzgar enerjisi için belirlenen aday Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı'na (YEKA) ait sahaların büyüklüklerini geçen yıl belirlemişti, bu bölgelerde teknik çalışmalar devam ediyor.

 

Türkiye'nin 2053 "net sıfır emisyon" hedefleri doğrultusunda deniz üstü rüzgar enerjisinde 2035'e kadar 5 gigavatlık kapasiteye ulaşması planlanıyor.

 

Deniz üstü rüzgar enerjisi, metrekare başına ürettiği enerji, gigavat ölçeğinde sağladığı temiz kaynak ve kapasite büyüklüğü karşılaştırıldığında diğer kaynaklara göre inşa kolaylığı ve teknolojisiyle enerji dönüşümünü sağlamada anahtar rol oynayacak bir kaynak olarak değerlendiriliyor.

 

LİMANLARA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

 

Deniz üstü rüzgar enerjisinde kapasite artışı ile bu endüstrinin gelişmesi için limanlara büyük iş düşüyor.

 

WindEurope tarafından yapılan hesaplamaya göre, Avrupa'nın deniz üstü rüzgar enerjisi kapasite hedeflerine ulaşabilmesi için limanlarına 8,5 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor.

 

Deniz üstü rüzgar enerjisi santralleri, Avrupa'nın elektrik talebinin yüzde 3'ünü karşılıyor. Avrupa'da kurulu toplam deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesi mevcut durumda 30,3 gigavatı aştı. Bu kapasite Avrupa'daki 13 ülkede bulunan 126 deniz üstü rüzgar çiftliğinin elektrik üretimine katkı sağladığı anlamına geliyor.

 

Avrupa'daki limanlarda rüzgar enerjisi ekipmanlarının taşınması ve depolanması sağlanıyor. Yeni yatırımlarda liman arazilerinin ve derin denizdeki rıhtımların deniz üstü rüzgar santrali yatırımlarını kolaylaştıracak şekilde geliştirilmesi gerekiyor.

 

Limanların ayrıca kıyı şeritte bulunan endüstri, ulaşım ve ısıtma sektörlerinin karbonsuzlaşmasına da katkı sunması bekleniyor.

 

Rüzgar santrallerinin kanat ve türbin kapasitelerinin artmasıyla limanlara ihtiyaç artarken, bu bölgelere yapılacak yatırımların 5 yıl sonunda yatırımcı ve elektrik tüketicilerine olumlu katkı sunacağı tahmin ediliyor.

01 Ekim 2024 Salı