tatil-sepeti

Mimar Süleyman Uluocak / İTO Meclis Üyesi / Mimarlık ve Mühendislik Komitesi Başkanı

İmar Barışı nedir?
Mülkiyet ve imar sorunu olan, imar almadan yapılan yapılar veya imar alınmış ama daha sonra eklentiler yapılmış yapılar için getirilen barış planıdır.

Yasal düzenleme yürürlüğe girdi mi?
15 Mayıs 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ‘İmar Barışı’ ile 3 Mayıs 1985’te yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklendi. Geçici Madde 16 - afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar, kayıt bedelinin ödenmesi halinde ‘Yapı Kayıt Belgesi’ verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemi’ne yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir. Yapının bulunduğu arsanın, Emlak Vergisi değeri ile yapının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca belirlenen yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden konutlarda yüzde 3, ticari kullanımlarda yüzde 5 oranında alınacak kayıt bedeli, başvuru sahibi tarafından, genel bütçe hesabına yatırılır.

Kaç binayı kapsıyor?
TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 26 milyon 358 bin bağımsız bölüm, 9.5 milyon bina stoku gözüküyor. Ancak bu bilgi kesin değil. Türkiye’deki yapı stokunun yüzde 50’si imara aykırı yapı olarak kabul ediliyor.

Hangi yapılar İmar Barışı kapsamına girecek?
31 Aralık 2017’den önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsatlı ancak proje eklerine aykırı olan tüm yapıları kapsıyor. Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğunda. Ancak C-15’in altı olarak tanımlanan depreme dayanıksız
binalar kapsam dışı kalacak.

İmar Barışı’nın vatandaşa yararı ne olacak?
Ruhsatsız ve iskansız yapılar kayıt altına alınarak, iskan verilecek. Su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilecek. Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilecek.

İmar Barışı ile kat mülkiyeti alınabilecek mi?
Yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, Yapı Kayıt Belgesi ile maliklerin tamamının muvafakatinin bulunması ve imar planlarında umumi hizmet alanlarına denk gelen alanların terk edilmesi halinde, yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilir. Bu durumda konutlarda yüzde 6, ticari kullanımlarda yüzde 10 kayıt bedeli alınır.

İmar Barışı için ne zaman, nereye başvurulacak? Son başvuru tarihi nedir?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kuruluşlara başvurulabilecek. Son gün 31 Aralık 2018. Yapılan tespit sonucunda, arsa emlak değeri ile yapı yaklaşık maliyeti toplamı üzerinden yüzde 3 kayıt bedeli alınacak. 100 metrekare ev için ödenecek tutar 2 bin 250 TL’den başlayacak. Cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis işlemi için ise bedelin iki katı ödenecek.

İmar Barışı sonrası alınacak ‘Yapı Kayıt Belgesi’ ne zamana kadar geçerli olacak?
Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanacaktır.

Bina, Hazine arazisi üzerindeyse ne yapılacak?
Binanın, Hazine’ye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde bu taşınmazlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na tahsis edilecek. Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine, taşınmazlar Bakanlıkça rayiç bedel üzerinden doğrudan satılacak. Bu durumda elde edilen gelirler bu maddenin ikinci fıkrasına göre genel bütçeye gelir kaydedilecek.

Bina, belediye arazisi üzerindeyse ne yapılacak?
Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların, belediyelere ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bedeli ilgili belediyesine ödenmek koşuluyla taşınmazlar rayiç bedel üzerinden belediyelerce doğrudan satılır.

Hangi yapılar ‘Yapı Kayıt Belgesi’ alamaz?
Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapılar ile Hazine’ye ait sosyal donatı için tahsisli araziler üzerinde bulunan yapılar bu madde hükümlerinden yararlandırılmaz.

Depreme dayanıklı olmayan binalar da ‘Yapı Kayıt belgesi’ alacaklar mı? Burada binaların elemesi nasıl olacak?
Mühendislik ve yapı denetim firmaları tarafından yapılan denetimde binanızın beton sınıfı eğer C-15 altındaysa İmar Barışı’na dahil olamayacaksınız. Onların tamamen yıkılması söz konusu olacaktır.

Yapı Kayıt Belgesi alınmış bir daireyi alan kişi bankadan konut kredisi çekebilecek mi?
Bu belge, o yapıyı yasallaştırdığı için bankaların daire sahibine konut kredisi vermesi önünde bir engel kalmayacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus; mevcut binanın yürürlükteki imar mevzuatıyla uyumlu olmasıdır.

Yapı Kayıt Belgesi alınmış bir daireyi satın alan kişi, sonraki yıllarda mağduriyet yaşar mı?
Yapı Kayıt Belgesi alınmış dairelerin satılması durumunda alıcı, bankadan kredi kullanabilecek. İmar Barışı’nın vatandaşı ilgilendiren en önemli kısmı bu. Dikkat edilmesi gereken husus, ‘Yapı Kayıt Belgesi’ bir imar hakkı getirmiyor. Yapı Kayıt Belgesi alınan binanın yenilenmesi durumunda, yürürlükteki imar durumu hükümleri uygulanacağı için mevcut imar mevzuatı hükümlerine aykırı bağımsız birimler yeniden inşa edilemeyeceği için hak kayıpları olacak. Yürürlükteki imar mevzuatına göre, H:12.50m olarak yapılması gereken bir binada bodrum katta 2 adet daire, zemin katta 2 adet daire, 1. normal katta 2 adet daire, 2. normal katta 2 adet daire ve 3. normal katta 2 adet daire olmak üzere, 5 katta toplam 10 adet daire yapılma hakkı vardır. Eğer bu bina, mevcut imar mevzuatları dikkate alınmadan yerel idarecilerin gözlerinden kaçmış vaziyette ruhsatsız veya ruhsatlı ve ruhsat eklerine aykırı olarak imar hakkı olmadığı halde 2 kat fazla kaçak kat yapılmış, 10 daire yerine 14 dairelik bir bina yapılmış olsa dahi, İmar Barışı çerçevesinde, geçmişte kaçak olarak adlandırılan bu bina, her kat için alınan Yapı Kayıt Belgesi ile yasal hale getirilecektir. İstenirse bu binaya kat mülkiyeti de kurulacaktır. Yapı Kayıt Belgesi bir imar hakkı olmadığından, yasal hale getirilen bu bina yıkıldığında mevcut imar mevzuatına göre yeniden yapılacağından kaçak katlardan Yapı Kayıt Belgesi’ne itibar ederek, daire satın alan kişiler mağduriyet yaşayacaklardır.

KREDİ AVANTAJI

  • Vatandaş, yıllardır ticari bir mal olarak kullanamadığı dairesini veya dükkanını kredi sistemine sokabilecek. Bankalara gayrimenkullerini ipotek ettirerek, işletmelerine kredi alabilecekler.
  • Yapı Kayıt Belgesi’yle ruhsatsız olarak çalıştıkları gayrimenkullerine işletme ruhsatları alabilecekler.

06 Haziran 2018 Çarşamba

Etiketler : Gündem

Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye'nin elma üretiminde dünya sıralamasında 2. sırada, ihracatta ise 7. sırada yer aldığını açıkladı. Karaman'da elma hasadına katılan Bakan Yumaklı, güvenilir gıdaya erişimin en temel insan haklarından biri olduğunu vurguladı ve bu konuda devletin kararlı adımlar atmaya devam edeceğini belirtti.

Bakan Yumaklı, gıda güvenliği konusunda yapılan denetimlerin aralıksız sürdüğünü belirterek, "Vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşması, en doğal hakkıdır. Bu hakka ulaşmakla ilgili hiçbir engeli tanımıyoruz ve devlet olarak, bakanlık olarak bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz." dedi.

Tarımda teknolojinin önemine değinen Yumaklı, Türkiye'nin sadece elma üretiminde değil, bu alanda kullanılan teknolojilerin geliştirilmesi ve ihraç edilmesinde de önemli bir aşama kaydettiğini ifade etti. Ayrıca, tarımsal üretimin pazarlama ayağının önemine vurgu yaparak, üretimin planlanması, sözleşmeli üretim modelleri ve işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması gibi konularda çalışmaların devam edeceğini söyledi.

Yumaklı, tarımsal üretimde 1 Eylül itibarıyla geçilen planlı üretim modelinin, üretici ve tüketiciye büyük faydalar sağlayacağını belirtti. Bu modelle, ülke kaynaklarının daha verimli kullanılacağını ve hububat, baklagil, yağlı bitkiler ve yem bitkileri üretiminde 2028'e kadar olan hedeflerin belirlendiğini kaydetti.

Kent tarımı uygulamalarına da değinen Yumaklı, büyük şehirlerin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şehir çeperlerinde tarımsal üretimin desteklendiğini ve organize tarım bölgelerinin oluşturulduğunu belirtti. Bu kapsamda, 42 ilde 61 organize tarım bölgesinin belirlendiğini ve bunlardan 6'sında üretimin başladığını ifade etti.

Bakan Yumaklı, Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan hububat tohumu eleme tesisinin açılışını gerçekleştirerek, Türkiye'nin tohumculukta dünyada öncü bir ülke haline geldiğini ve bu alandaki başarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı. Türkiye'nin kendi topraklarında ürettiği tohumların dünya çapında 117 ülkeye ihraç edildiğini belirten Yumaklı, bu başarıyı daha da ileri taşımak için çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

21 Eylül 2024 Cumartesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde değişiklik yaptı.







SPK'nın "III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i Resmi Gazete'de yayımlandı.


Buna göre, girişim sermayesi yatırımlarının finansmanında önemli bir yatırım aracı olan, Türkiye'nin sermaye piyasalarında da giderek önem kazanan ve hızla büyümeye devam eden girişim sermayesi yatırım fonlarına yapılan yatırımların artırılabilmesi amacıyla ve uygulamada karşılaşılan ihtiyaçlar ile girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni yatırım araçlarının yaygınlaştırılmasına yönelik olarak anılan tebliğin muhtelif maddelerinde değişiklik yapıldı.


Yapılan değişiklikler kapsamında, doğrudan yatırım yerine girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) üzerinden riskin dağıtılarak yatırımın çeşitlendirilebilmesi, daha önce yatırım almış ve yatırım turu kapanmış girişim şirketlerine yatırım yapılabilmesine imkan sağlamak amacıyla fon toplam değerinin en az yüzde 80’i diğer GSYF katılma paylarından oluşacak şekilde GSYF’lerin fon sepeti fonu yapısında ihraç edilebilmesine imkan tanınacak.


Yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla son yıllık veya yatırım yapılan tarihe en yakın tarihli finansal tablolarına göre varlıklarının en az yüzde 51’inin Türkiye’de kurulu bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yatırım yapılmasına olanak sağlanacak.


Girişim sermayesi ekosisteminin sağlıklı bir şekilde büyümesi ve yeni finansman araçlarının yaygınlaştırılması amacıyla, ilgili mevzuatta yer alan şartlara uyum sağlanmak kaydıyla, ileri vadede ortak olma hakkı veren sözleşmeler girişim sermayesi yatırımı olarak değerlendirilecek.


Bu kapsamda, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırımın sınırının fon toplam değeri yüzde 10’undan, yüzde 15’e çıkarılacak ve Fon’un tedavüldeki katılma paylarının yurt dışındaki gerçek ve tüzel kişilerce sahip olunması halinde bu oran kademeli olarak %100’e kadar artırılabilecek.


Son yıllık finansal tablolarına göre aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkul veya gayrimenkule dayalı varlıklardan oluşan şirketler ile esas faaliyet konusu müteahhitlik olan şirketler girişim şirketi olarak değerlendirilmeyecek.


Diğer GSYF’lere fon toplam değerinin en fazla yüzde 25’i, girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si ve GSYF katılma payına sahip yatırımcıların yönetim kontrolüne sahip oldukları şirketlere ve ilişkili taraflarına fon toplam değerinin en fazla yüzde 20’si oranında yatırım yapabilecek.


Tebliğ kapsamında, fon katılma paylarının satış başlangıç tarihinden fon toplam değerinin en az yüzde 80’inin girişim sermayesi yatırımlarına yönlendirilmesine kadar geçen sürede ve sonrasında sermaye piyasası araçlarına yapılacak yatırımlarda, yatırımın yapıldığı tarih itibarıyla Kurulun III-52.1 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yer alan ihraççı sınırlamalarına uyum sağlanması gerekecek.


Kaynak taahhüdü tutarı, fon katılma paylarının nitelikli yatırımcıya satışına başlandığı tarihi müteakip en geç bir yıl içinde tahsil edilecek.

Tebliğ kapsamında, sektör talepleri dikkate alınarak başvuru süreçlerinin kısaltılabilmesi amacıyla GSYF’ler menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fona bağlı olarak ihraç edilebilecek.


Fon bilgilendirme dokümanlarının içeriklerinin sadeleştirilirken, bu doğrultuda belirli konulara fon ile katılma payı sahipleri arasında imzalanacak fon ihraç sözleşmesinde yer verilecek.


Tebliğ’e eklenen Geçici Madde 2 ile Tebliğ değişikliklerinin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla katılma payı ihraç edilmiş fonlar tarafından yatırımcılar ile fon ihraç sözleşmesi imzalanması gerekliliğinin yerine getirilebilmesi ve fonun ihraç belgesinde yer alması gereken asgari unsurlara uyum sağlanabilmesi için 30 Haziran 2025 tarihine kadar, yeni portföy sınırlamalarına uyum sağlanabilmesi için ise 31 Aralık 2025 tarihine kadar süre verildi.


Söz konusu Tebliğ bugün itibarıyla yürürlüğe girdi.

21 Eylül 2024 Cumartesi