Çin’de 135’inci kez düzenlenen genel ticaret fuarı Canton’un 3. Fazı da yoğun katılımla tamamlandı. Türkiye milli iştiraki giderek büyüyen fuarın üç fazına İTO ile toplam 132 firma katıldı. Yılda 2 kez 3’er faz halinde gerçekleştirilen Canton’da bir sonraki buluşma ise ekim ayında olacak.

 

Çin’in Guangzhou şehrinde düzenlenen Çin İthalat ve İhracat Fuarı (Canton Fuarı), dünyanın dört bir yanından binlerce işletmeyi bir araya getirerek uluslararası ticaretin nabzını tutuyor. İşletmelerin vitrine çıkarak, yeni ürünlerini tanıtmalarını ve iş bağlantıları kurmasını sağlayan fuar, yılda 2 kez ve 3’er faz şeklinde düzenleniyor. Fuar, elektronikten ev eşyasına, tekstilden oyuncağa kadar geniş bir yelpazede endüstrileri kucaklayarak her yıl milyonlarca ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. 15 Nisan-5 Mayıs tarihleri arasında 3 fazı tamamlanan 135. Canton Fuarı, bu dönem yenilik ve sürdürülebilirlik temasıyla gerçekleştirildi. 

 

2014’TEN BERİ

 

İstanbul Ticaret Odası tarafından 2014 yılından itibaren Türkiye milli iştirak organizasyonu düzenlenen Canton, her yıl ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde kapılarını açıyor. Katılımcılar fuara hem fiziki hem de online olarak katılabiliyor. 

 


23-27 Nisan tarihlerinde düzenlenen 135. Canton Fuarı’nın 2. Fazı’nda Türkiye milli iştiraki yüzde 40 büyüme ile gerçekleşti. İTO tarafından düzenlenen Türkiye milli stantları, profesyonellerin odak noktası oldu. 

 

İTO Başkan Yardımcısı Ahmet Özer ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Hazıroğlu, fuarda incelemelerde bulundu. 

 

İTO İLE 132 FİRMA

 

Fuarın 3. Fazı ise 1-5 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi. İTO Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Hazıroğlu ve Giyasettin Eyyüpkoca, fuarı ziyaret ederek, firma temsilcileri ile görüştü. İTO heyeti, Türk firmalarının temsilcileriyle fuara katılım ve yeni iş bağlantıları hakkında bilgi alışverişinde bulundu. 

 

Fuarın ikinci ve üçüncü fazında, Türkiye’nin Guanco Başkonsolosu Kaan Başkurt ve Ticaret Ataşeleri Dilan Can ve Şerife Yıldırım Demirel de Türk firmalarını ziyaret etti. Canton’un 3 fazına İTO ile toplam 132 firma katılarak ürünlerini sergileme imkanı buldu. 

 

2.9 MİLYON ZİYARETÇİ

 

3. Fazı’na 220 ülke ve bölgeden, 200 bin alıcının katıldığı Canton Fuarı, 1 milyon 550 bin metrekarelik alanda, 55 farklı sergi bölümünde gerçekleşti. Canton’un resmi sitesindeki verilere göre, fuarda ulusal pavilyonda 28 bin 600 firma, uluslararası pavilyonda ise 680 firma olmak üzere toplam 29 bin katılımcı yer aldı. Toplam 74 bin stantın kurulduğu fuarı 2.9 milyon katılımcı yerinde ziyaret ederken, 30 milyon kişi de online olarak izledi.

 


BİR SONRAKİ BULUŞMA EKİM’DE

 

Sonbaharda başlayacak 136. Canton Fuarı’nın üç fazında yer alacak sektörler şöyle:

 

1. Faz: 15-19 Ekim 

Makina ve ekipmanları, bisiklet, motosiklet ve otomobil yedek parçası, kimyasal ürünler, donanım ürünleri, tüketici elektroniği, yapı ürünleri, iletişim ürünleri, banyo ve tuvalet bakımı, aydınlatma ürünleri.

 

2. Faz: 23-27 Ekim

Mutfak ekipmanları, mutfak mobilyası, seramik ürünler, ev dekorasyonu, cam sanatı, mobilya, dokuma, bahçe ürünleri, taş ve metal ürünler, kişisel bakım ürünleri, banyo eşyaları, sayaçlar, oyuncak ve doğal ürünler. 

 

3. Faz: 31 Ekim-4 Kasım

Kadın, erkek ve çocuk giyim, spor araç ve gereçleri, deri ürünleri, moda aksesuarları, tekstil hammaddeleri ve kumaşlar, halılar ve kilimler, dekoratif duvar örtüleri, gıda, ilaç ve sağlık ürünleri, tıbbi cihazlar, kırtasiye ürünleri, ayakkabı, cüzdan ve çanta gibi giyim ürünleri.

07 Mayıs 2024 Salı

Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, bu yıl 6 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini belirterek, "İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz." dedi.


Antalya'da düzenlenen 13. Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici ve Marka Zirvesi'ne katılan Öksüz, dünyadaki küresel durgunluktan sektörün de etkilendiğini söyledi.

 

Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük daralma yaşadıklarını dile getiren Öksüz, sektör olarak ilk çeyrek itibarıyla 750 milyon dolar dış ticaret fazlası verdiklerini belirtti.

 

Öksüz, yıl ortası itibarıyla toparlanma beklediklerini, 2024'ü 6 milyar dolarlık ihracatla kapatmayı hedeflediklerini kaydetti.

 

İHRACAT, AVRUPA, AFRİKA VE ORTA DOĞU AĞIRLIKLI

 

Sektör olarak dünyanın her yerine ürün gönderdiklerini anlatan Öksüz, şöyle devam etti:

 

"Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiç beklemediğimiz bir yerde, kafede, tabakta, porselende, seramikte, çelikte, bir ahşap üründe bizim markalarımızı bulma ihtimaliniz çok yüksek. İhracatta 8'inci sıradayız, ilk 5 yıl içerisinde hedefimiz 5'inci sıraya çıkmak. Bunun için çalışıyoruz. Çin, dünyanın devi, tek başına yüzde 50'den fazlasını gerçekleştiriyor, diğer ülkeler ise 300, 500 milyon dolarlık farklarla sıralanıyor."

 

Öksüz, sektörün dünyadaki ticaret hacminin 300 milyar dolar olduğunu ve bu ticaretin yaklaşık 152 milyar dolarını tek başına Çin'in gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye'nin ise dünya pazarından şu anda yüzde 2 pay aldığını kaydetti.

 

Çin'den sonra yaklaşık 15 milyar dolar ihracatla Almanya'nın, yaklaşık 14 milyar dolarla ABD'nin ilk üç sırada yer aldığını dile getiren Mesut Öksüz, ABD'yi de 8 milyar 860 milyon dolarlık ihracatla İtalya’nın, 8 milyar 813 milyon dolarla Meksika'nın, 7 milyar dolarla Hollanda'nın ve 6 milyar 400 bin dolarla Hong Kong'un takip ettiğini bildirdi.

 

Öksüz, Türkiye'nin de 6 milyar dolarla 8. sırada bulunduğunu ifade etti.

 

Sektör olarak ihracatı artırmak amacıyla farklı ülkelere yöneldiklerini belirten Öksüz, şunları söyledi:

 

"İhracatımızın yüzde 58'ini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Geri kalanı diğer ülkelere yayılmış durumda. Avrupa'daki ekonomik durgunluğun bizlerde sıkıntısı oldu. Son dönemlerde bir toparlanma var. Ukrayna, Rusya bizim için önemli pazar bölgesi. Buralarda da sıkıntılar yaşadık ama biraz toparlanma var. Satış bölgemiz Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ağırlıklı."

 

ANNELER GÜNÜ CAN SUYU OLDU

 

ZÜCDER Başkanı Öksüz, iç pazarda ise ilk 3 ayda adet bazında daralma ancak ciro bazında artış yaşadıklarını söyledi.

 

Anneler Günü satışlarının sektöre can suyu olduğuna işaret eden Öksüz, "Geçtiğimiz hafta Anneler Günü vardı. Satışlar beklediğimize yakın seviyede geçti. Anneler Günü, düğün sezonu, bayramlara yönelik satışlar, cirolara katkı sağlıyor." diye konuştu.

 

Öksüz, özellikle yaz döneminde hareketlenen düğün sezonunun da sektöre katkı sağlamasını beklediklerini sözlerine ekledi.

19 Mayıs 2024 Pazar

Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünce (OGM) kurulan ve geçen yıl sonu itibarıyla sayısı 794'e ulaşan bal ormanlarıyla arıcılık faaliyetleri desteklenirken, bu alanda ülke ekonomisine de katkı sağlanıyor.


Bal ormanları, ekolojik olarak sunduğu katkının yanında kurulduğu bölgedeki bitki örtüsünü zenginleştirerek toprakları erozyona karşı korurken, arıcılık faaliyetlerinin artmasında da önem arz ediyor.

 

Bu kapsamda, OGM tarafından 2013-2017 ile 2018-2023 yıllarını kapsayan iki “Bal Ormanı Eylem Planı” hazırlanarak uygulamaya alındı. Bu ormanlar aracılığıyla bal üretim miktarı ve kalitesi bakımından dünyada üst seviyelere çıkılması planlanırken, bal ormanlarının sayısının artışına bağlı olarak verimsiz orman alanlarının verimli hale getirilmesi, ormanlık alanların ekonomik, ekolojik ve sosyal fonksiyonlarının artırılması, biyolojik çeşitliliğin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve orman köylüsüne istihdam ve ek gelir imkanı yaratılması da hedefleniyor.

 

BU YIL BAL ORMANLARI SAYISININ 850’YE ÇIKARILMASI PLANLANIYOR

 

Bal ormanı eylem planları kapsamında, her yıl bölge müdürlüklerince ikişer adet bal ormanı kuruluşu planlanarak, yılda 56 bal ormanı oluşturulması hedeflendi. Bal ormanı sayısı, 2023 sonu itibarıyla 794'e ulaşırken, bu yıl sayının 850'ye çıkarılması amaçlanıyor.

 

Ülkenin dört bir yanında bal ormanları kurulurken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Hatay ve Trabzon bal ormanları bulunan illerin başında geliyor.

 

Arıcılığın desteklenmesi amacıyla ağaçlandırma, erozyon kontrolü, rehabilitasyon alanları ve diğer ormanlık alanlarda ekolojiye uygun ballı bitkilerin ekimi veya dikimi yoluyla oluşturulan bal ormanları, ayrıca hiçbir müdahale yapılmadan doğal yayılış alanları içerisinde belirlenen ve arıcıların konaklamasına imkan sağlayan ormanlık alanlardan da oluşturuluyor.

 

BAL ÜRETİMİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADA

 

Geçen yıl sonu itibarıyla 95 bin 459 hektar ormanlık alanda kurulan 794 bal ormanıyla yaklaşık 1 milyon kovana ev sahipliği yapılabilecek imkan oluşturularak ülke ekonomisine de dolaylı katkı sağlanıyor.

 

2010'da 81 bin ton olan bal üretimi, geçen yıl itibarıyla 114 bin 886 tona ulaşırken, arıcılığa verilen destekler ve bal ormanlarının kurulmasıyla Türkiye bal üretiminde dünyada Çin'in ardından ikinci sırada yer almayı sürdürdü.

19 Mayıs 2024 Pazar