İzmir İktisat Kongresi Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Hüseyin Bilgin, "Bu kongrede, Türkiye Yüzyılı'nda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında girme hedefinin yol haritası ortaya konulacaktır" dedi.


 

İzmir İktisat Kongresi Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Hüseyin Bilgin, 100. Yılında İzmir İktisat Kongresi’nde yaptığı açılış konuşmasında, Cumhuriyet henüz ilan edilmeden önce, 17 Şubat 1923'te, İzmir'de tarihi Banka-Han binasında o zamanki adıyla "Türkiye İktisat Kongresi"nin toplandığını anımsattı.

 

Söz konusu kongrenin yeni Türkiye'nin iktisat politikasını belirleme amacıyla toplandığını kaydeden Bilgin, "İlk kongreden tam 100 yıl sonra, en son yapılan 5. kongreden tam 10 yıl sonra ve aynı mekanlarda bu sefer 'Küresel Ekonomik Güç Olma Yolunda Türkiye Ekonomisi' ana temasıyla toplanmış bulunuyoruz." diye konuştu.

 

Bilgin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilk yüzyılında özellikle altyapı, eğitim, sağlık ve kentleşme alanlarında önemli ilerlemeler sağladığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: "Öte yandan, sanayi sektörü de büyük ilerlemeler göstermiş ve Türkiye ekonomisi küresel ekonomiye entegre olmayı başarmıştır. Türkiye Yüzyılı'ndaki ana hedefimiz ise orta gelir uzağını aşıp zenginler ligine katılmak ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmektir. Bu amaçla kronik cari açığımızın temel nedenlerinden biri olan enerjide dışa bağımlılığı azaltmamız, enflasyon gibi yapısal sorunları çözmemiz, selektif bir şekilde inovatif yönde sanayimizi dönüştürmemiz, yüksek katma değerli üretim ve ihracatımızı artırmamız gerekmektedir."

 

Kongrede Cumhuriyet'in ilk yüzyılının iktisadi değerlendirilmesinin yapılacağını da dile getiren Bilgin, şöyle devam etti: "Bu kongrede, Türkiye Yüzyılı'nda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında girme hedefinin yol haritası ortaya konulacaktır. Öte yandan küresel ekonominin gündemindeki konular da tartışılacak ve gelecek yüzyıla damga vurması beklenen gelişmeler de ele alınacaktır. Bu arada, ilk kongrenin yapıldığı tarihi bina Sayın Vali'mizin yoğun çaba ve destekleriyle aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş olup, bugün Sayın Cumhurbaşkanı'mızın teşrifleriyle açılışı yapılacaktır."

 

"TÜRKİYE'NİN BU YÜZYILDA KAZANACAĞI ÇOK GENİŞ İMKANLAR SETİ VAR"

 

Kongre'nin açılış konuşmalarının ardından düzenlenen "Türkiye Yüzyılı'nda Türkiye Ekonomisi" başlıklı özel oturumunda konuşan TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener de 100 yıl önce İstiklal Harbi'nden çıkan Türkiye'nin, Cumhuriyetin eşiğinde, katılımcı bir ruhla en başta iktisadi düzeni ele aldığını belirtti.

 

Özgener, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusal egemenliğin iktisadi bağımsızlıkla güçlendirilebileceğine yönelik sözlerini hatırlatarak, o dönemde geleceğin inşası için alınan kararların takip edilen yıllarda hayata geçirildiğini ifade etti.

 

Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının yol haritasının da Kongre katılımcılarının katkılarıyla hazırlanacağına inandığını ifade eden Özgener, şöyle konuştu: "İzmir sadece İstiklal Harbi'nin zafere ulaştığı yer olmakla kalmamıştır aynı zamanda ekonomik bağımsızlığımızın temellerinin atıldığı tarihe yön vermiş Gazi ve güzide bir şehir olarak da tarihte yerini almıştır. Cumhuriyet'imiz kurulma arifesindeyken düzenlenen İzmir İktisat Kongresi, ülkemizin iktisadi mücadelesinin de simgesi haline gelmiştir. İzmir İktisat Kongresi, milletimizin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde, cephedeki destansı mücadelesiyle elde ettiği bağımsızlığını iktisadi bağımsızlıkla perçinleyen tarihi bir adım olmuştur. Milli mücadele yıllarındaki Misak-ı Milli nasıl milletimize bir yön tayin etmişse İzmir İktisat Kongresi'nde alınan Misak-ı İktisadi kararları da Yeni Türkiye'ye bir istikamet tayin etmiştir. Burada alınan tüm kararlar günümüzde de halen yol gösterici konumundadır."

 

İlk kongrede alınan kararlardan örnekler veren Özgener, şunları kaydetti: "Bugün de sermaye yoğun bir dönüşüm süreciyle karşı karşıyayız, bundan dolayı da daha fazla yatırıma ve bunun için de sermayeye ve mali kaynağa ihtiyacımız var. 100 yıl önce kadar akıllı olup küresel önceliklerin getirdiği imkanları sonuna kadar kullanmalıyız. Türkiye'yi yeniden biçimlenen küresel değerler zinciri haritasının merkezine yerleştirme fırsatını yakalamalıyız. Ülkemiz, Türkiye'miz, doğru yerde durur, doğru kararları alırsa bu yüzyılda kazanacağı çok geniş imkanlar seti var."

 

"DÖNÜM NOKTALARINDAN BİR TANESİ"

 

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli de 100. yılını geride bırakan İzmir İktisat Kongresi'nin bir ulus inşa etmenin ortak akıl arayışının aynı ufka bakma çabasının vücut bulduğu çok önemli dönüm noktalarından olduğunu söyledi.

 

Henüz havası barut kokarken toplanan Kongre'de işçisi, tüccarı, sanayicisi ve çiftçisi ile tüm kesimlerin yeni ve güçlü bir ekonomi yaratmak üzere bir araya geldiklerini ifade eden Kestelli, o günün şartları düşünüldüğünde olağanüstü bir yönetimsel refleksin işlediğini belirtti.

 

Kestelli, Cumhuriyet'in geride bırakılan 100 yılının dikensiz bir gül bahçesi olmadığını, Türkiye'nin birçok meydan okumayla karşı karşıya kaldığını dile getirerek, "Finalde büyük bir başarı ile küllerinden doğan bir milletin müthiş bir yapısal dönüşüme imza atarak muasır medeniyetler arasına katılmış bir ülkenin adı 'Türkiye'." dedi.

 

Günün sonunda Türkiye'nin bir dönem 62 milyar doları bulan tarımsal üretim gücüyle dünyanın 10 büyük tarım ekonomisinden biri ve iş gücünün yüzde 17'sinin halen bu sektörde istihdam edildiğini anlatan Kestelli, "Teknolojideki büyük dalgayı yakalayabilirsek gerçekten bu sektörde Türkiye'ye Yüzyılı'nı yaşatabiliriz diye düşünüyorum." diye konuştu.

 

"TEKNOLOJİ MERKEZLİ GİRİŞİMLERİN ÜLKE EKONOMİSİNE KAZANDIRILMASI GEREK"

 

Türkiye Genç İş İnsanları Konfederasyonu Genel Başkanı Erkan Güral da 100 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde iktisadi bağımsızlığın temellerinin atıldığına işaret ederek, bundan sonraki süreçte Türkiye'nin geleceği ile ilgili tarım, sanayi, sosyal kültürel oluşumların planlanması, bunların hayata geçirilmesi için önemli kararlar alınması gerektiğini söyledi.

 

Günün Türkiye'sinde yeni işletmelerin açılması gerektiğinin altını çizen Güral, işletmelerin genç girişimciler tarafından oluşturulması ve olgunlaştırılması gerektiğini vurguladı.

 

Güral, Türkiye ekonomisi için ihracatın önemine dikkati çekerek, bunun için de teknolojik yatırımların artması, verimliliği yüksek daha teknoloji merkezli girişimlerin ülke ekonomisine kazandırılması gerektiğini belirtti.

 

"EKONOMİK MODELİ SOSYAL MODELLE AYNI POTADA BİRLEŞTİRMEK MÜMKÜN"

 

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Osman Yıldız da bütün dünyada ekonomik model arayışlarının söz konusu olduğunu belirterek, aktörlerin, mekanizmaların, kuralların tam olarak tanımlanabilmesinin önemine dikkati çekti.

 

Yıldız, İzmir İktisat Kongresi'ni de bu anlamda sistemi doğru temellere oturtan bir anlayış ve arayışın ortamı olarak gördüklerine işaret ederek, ekonomik model arayışlarıyla ilgili Kongre'de konuşmaların olacağını ve bir toplumsal sözleşmenin oluşturulacağını anlattı.

 

Hak ve özgürlükler anlamında söz konusu toplumsal sözleşmenin son derece önemli olduğunun altını çizen Yıldız, ekonomik modeli sosyal modelle aynı potada birleştirmenin mümkün olduğunu vurguladı.

 

Yıldız, işverenlerle beraber Türkiye'nin nitelikli dünyayla rekabet edecek adımları atmak gerektiğini belirterek, sendikal örgütlenmenin önünün açılması ve geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

 

Türkiye'de halen düzenli bireysel gelir sisteminin kurulamadığını ifade eden Yıldız, bu hayata geçirilirse ekonominin rahatlayacağını ve toplumsal sözleşmenin güçleneceğini bildirdi.

 

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Kongre kapsamında dün gerçekleştirilen gala yemeğinde ev sahibi olarak katılımcılara hitap etmişti. Bugünkü açılış konuşmaları bölümüne katılmayan Nebati, İzmir temaslarını sürdürüyor.

29 Nisan 2023 Cumartesi

Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği verilerine göre İstanbul, geçen yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı.


İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un dünya kongre şehirleri içinde yükselerek son 8 yılın en iyi performansını gösterdiğini söyledi ve “Nihai hedefimiz, ilk 10 şehir arasına girmek” dedi.

 

İstanbul, Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği (ICCA) verilerine göre, geçtiğimiz yıl dünya kongre şehirleri sıralamasında Avrupa’da 4 sıra, dünyada ise 2 sıra atladı. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’ndan (ICVB) yapılan açıklamaya göre İstanbul, 2023 yılında katılımcı sayıları 300 ile 25 bin arasında değişen 72 kongreye ev sahipliği yaptı. Megakent, bu kongre istatistiği ile Avrupa’da 16’ncı, dünyada ise 21’inci sırada yer aldı. 2023’te Paris, dünyada 156 kongreye ev sahipliği yaparak birinciliği elde ederken, onu 152 kongre ile Singapur, 151 kongre ile Lizbon izledi. İstanbul’da kongre sayısı, 2023’te bir önceki yıla göre 14 adet arttı.

 

5 YILLIK YATIRIMLAR

 

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un, küresel turizm ve kongre sektörleri içerisindeki yükselişini son hızla sürdürdüğüne dikkat çekerek, “İTO ve ICVB olarak, İstanbul kongre turizmi odaklı olmak üzere son 5 yıldır sektörümüzle birlikte yaptığımız yatırımlar ve projeler başarılı sonuç vermeye devam ediyor” dedi.

HEDEF İLK 10

 

Avdagiç, İstanbul’un kongre turizmi özelinde uluslararası sıralamalarda ve istatistiklerdeki yerini aşamalı olarak yükselttiğini vurgulayarak, “İstanbul, dünya kongre şehirleri içinde adım adım yükselerek 2023’te son 8 yılın en iyi performansını gösterdi. Buna ICVB olarak katkı vermek gurur verici. Nihai hedefimiz, 2011 ila 2015 arasında başardığımız gibi dünyada en çok kongre düzenlenen ilk 10 şehir içine girmek” dedi.

 

13 KONGRE İÇİN ADAYIZ

 

Dünyadaki tüm destinasyonlarda gerçekleşen kongrelerin istatistiğini tutan ICCA sisteminde yer alan verileri paylaşan Avdagiç, 2024’te İstanbul’da katılımcı sayıları 250 ila 7 bin arasında olan 19 uluslararası kongre düzenleneceğini belirtti. Avdagiç, ICVB’nin de toplam 12 bin 800 kişinin katılacağı 6 uluslararası kongreye doğrudan destek verdiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, gelecek yıla ilişkin ise, “ICVB’nin 2025 yılı ve sonrasında da İstanbul’a alınması için adaylık çalışması yaptığı 13 uluslararası kongre bulunuyor” bilgisini verdi.

 

2024 KONGRE TAKVİMİ

 

Mayıs: Otomatik Yüz ve Hareket Tanıma Uluslararası Konferansı (FG 20), 47. Avrupa Lenfoloji Derneği Kongresi

Haziran: Uluslararası Plastinasyon Konferansı, Dünya Biyolojik Psikiyatri Kongresi (WFSBP), FDI Yıllık Dünya Diş Hekimliği Kongresi, Uluslararası Peyzaj Mimarları Federasyonu Dünya Kongresi (IFLA), İyi Pamuk Konferansı

Temmuz: Havalimanları Konseyi Uluslararası Avrupa Genel Kurul, Kongre ve Sergisi

Eylül: Uluslararası Sağlık Hizmetlerinde Kalite Derneği Konferansı (ISQUA), Uluslararası Ulaştırma Uçağı Ticareti Derneği EMEA Konferansı (ISTAT), Uluslararası Transplantasyon Derneği Kongresi (TTS), IPPE Yıllık Politik Ekonomi Konferansı

Ekim: Uluslararası Kauçuk Konferansı (IRC)

Kasım: Uluslararası Antimikrobiyal Kemoterapi Derneği Kongresi (ISC)

IMEX FRANFURT’TA İSTANBUL’U TANITTILAR

 

Dünyanın en büyük uluslararası kongre turizmi fuarlarından biri olan IMEX Frankfurt 2024’te, İstanbul standı yoğun ilgi gördü. Her yıl 7 binden fazla sektör profesyonelini ağırlayan fuar, Almanya’nın Frankurt kentinde 14-16 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. Fuara İstanbul standı ile katılan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB), uluslararası kongre ve toplantıların kente kazandırılması amacıyla ziyaretçilere İstanbul’u tanıttı. İstanbul standına, Güney Amerika da dahil olmak üzere birçok pazardan yoğun ilgi gösterildi. 

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Toplam piyasa değeri 14.2 trilyon TL olan Borsa İstanbul’da 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Son üç ayda BIST 100 endeksi kendi rekorunu tazeleyerek 10 bin seviyesinin üzerine yükseldi.


Borsada aynı dönemde gıda şirketlerinin de iyi bir performans gösterdiğini söyleyen uzmanlar, “Son üç ayda gıda şirketlerinin performansı, BIST 100 kazançlarını da geçti” diyor.

 

MESUDE DEMİRHAN

 

Yerel seçimler geride kalırken BIST 100 endeksi hem kendi rekorunu tazeledi hem de 10 bin seviyesinin üzerine yerleşti. İstanbul BIST tüm endeksi dahilinde 500’ü aşkın şirket işlem görüyor. Bu şirketlerden gıda, içecek, tarım, ormancılık sektörleri içinde toplam 20’nin üzerinde şirket var. İstanbul Ticaret’e konuşan uzmanlar, önümüzde daha net bir tablo olduğuna ve bunun paralelinde borsada yükseliş trendinin devam edeceğine işaret ederek, burada ana temanın enflasyon, makroekonomik dengelenme ve yabancı girişleri olduğunu vurguluyor. Yıl başından bu yana fiyat hareketleri incelendiğinde, gıda şirketlerinin son üç ayda iyi performans sergilediğini söyleyen uzmanlar, “Şirket bazlı ayrışmalar gözlemlense de son üç aydaki performansları BIST 100 kazançlarını geçti. Bunun temel sebebi de açıklanan bilançoların diğer sektör hisselerine göre daha pozitif ve beklentilerin üstünde olması” diyor.

 

TEDBİRLER POZİTİF YANSIDI

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, yeni ekonomi yönetiminin kadrosuyla ortodoks politikaların uygulanması, makro ihtiyati tedbirlerle sadeleşme adımlarının atılması ve duyulan güven ile Türkiye’nin makroekonomik verilerinde iyileşmenin sürdüğünü söyledi. Bu sürecin yabancılar tarafından olumlu karşılandığını, CDS fiyatlaması, kredi derecelendirme kuruluşları ve majör yabancı banka kurum raporlarından da görüldüğünü belirten Erbaş, özellikle kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışlarının devam ettiğine dikkat çekti. Global oyuncuların takip ettiği bu gelişmelerin Borsa İstanbul’a pozitif yansıdığını belirten Erbaş, “Bu seneyi neredeyse yarılarken dolar bazında yüzde 24 primlenen BIST, gelişmekte olan ülkeler arasında pozitif ayrışıyor. Genel seçimlerin ışığında, son bir senelik süreçte ise yabancı takas oranımızın yüzde 29’dan yüzde 40 seviyesine dayandığını görüyoruz. Takip eden dönemde özellikle hükümetin enflasyonu düşürmek için uyguladığı daraltıcı para politikalarının etkisi enflasyonda görülmeye başladıktan sonra gösterge faiz oranlarında kademeli azaltımlar bekliyoruz. Yurt dışı merkez bankalarından erken gelecek faiz azaltım sinyalleri risk alma noktasında değerlendirilerek 10 bin seviyesi üzerinde kalıcılığın devam edeceği görüşündeyiz” dedi.

 

ORTALAMA GETİRİ YÜZDE 80

 

Erbaş, Borsa İstanbul’da gıda özelinde 20 şirket olduğunu belirterek, şu bilgiyi verdi: “Tarım ve tarıma dayalı bazı şirketlerin (Kayseri Şeker, Bor Şeker, Bagfas Bandırma Gübre Fabrikaları, Gübre Fabrikaları, Hektaş, Agrotech Yüksek Teknoloji ve Yatırım, Ofis Yem Gıda, Türk Traktör ve Ziraat Makineleri, Kütahya Şeker, A.V.O.D Kurutulmuş Gıda, Elite Natürel Organik Gıda, Orçay Ortaköy Çay Sanayi, Söke Değirmencilik) sene başından bu yana ortalama getirisi yüzde 80.50 oldu. Bu şirketler, Borsa İstanbul’un yüzde 36 getirisine göre pozitif ayrıştı.”

 

TARIMA DAYALI ŞİRKETLER 

 

Borsa İstanbul’da tarıma dayalı halka açık şirket profillerinin de değiştiğini bildiren Erbaş, “Bazı şirketler doğrudan tarım ürünleri üretirken ve ilaçlama, gübreleme ve tohum çalışmaları yaparken, bazıları ise tarıma tedarik sağlayan ve üretime çeşitli ekipmanlarla destek veren grup olarak ayrılıyor. Diğer taraftan yeni halka arz olan tarıma dayalı şirket fiyatlaması, temel göstergelerin dışında gerçekleşebiliyor. Bu nedenle şirket performansları sadece temel beklentiler üzerinden değil, sektör içindeki konumu ve halka açılma süreci ile ilgili olabiliyor” diye konuştu.

 

İNOVATİF TEKNİKLER VERİMİ ARTIRIYOR

 

Ahlatçı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, dünyada en büyük tarım ve tarıma dayalı şirketler incelendiğinde Archer-Daniels-Midland’ın Kasım 2022’den bu yana yüzde 35 değer kaybetti-ğini hatırlatarak, küresel geliş-meleri şöyle özetledi: “Küresel gıda şirketi Bunge, Haziran 2022’den bu yana yüzde 9’a yakın değer kaybetti. Latin Amerika’nın dev tarım şirketi olan Adecoagro, topraksız tarım ürünlerinde öncü olmayı hedefliyor. 2023 üçüncü çeyrek sonuçlarına göre brüt kâr marjını yüzde 40’a yakın arttırdı. Global tarım şirketleri inovatif teknikler ve verimliliklerini sürekli artırma çabasındayken Türkiye’deki tarım ve tarıma dayalı şirketlerin global trendleri takip etmesi fayda sağlar.”

 

YENİ ZİRVELER GÖRECEĞİZ

 

A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, Borsa İstanbul BIST Tüm endeksi dahilinde 531 şirketin faaliyette olduğunu belirterek, bunların 47’sinin gıda içecek, tarım, ormancılık sektörlerinde olduğunu söyledi. Doğan, şunları kaydetti: “Bu 47 şirketin toplam piyasa değeri 900 milyar TL civarında seyrederken BIST Tüm endeksindeki şirketlerin toplam değeri ise 14.3 trilyon TL civarında. BIST 100 endeksinin yılın geri kalanında da yeni zirveler görmeye devam edeceğini, hatta ekonomi ve siyaset ekseninde doğru adımlar atıldığı sürece makro risklerdeki düşüşle birlikte bu trendin gelecek yıl da süreceğini düşünüyoruz.”

 

GETİRİ ORTALAMASI YÜZDE 49

 

InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, Borsa İstanbul’da 550 şirketten 10’unun dolaylı ya da doğrudan tarımsal faaliyetlere dayalı iş kollarında olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana BIST 100 ve BIST Sınai endekslerinin performanslarının sırasıyla yüzde 36 ve yüzde 27 getiri sağladığını söyleyen Bircan, beklentileri şöyle anlattı: “Bu dönemde tarım ve tarıma dayalı alanda faaliyet gösteren şirketlerin getiri ortalamasının ise yüzde 49 olduğu dikkat çekiyor. Devam eden süreçte tarımsal alanların iyileştirilmesine yönelik çalışma-larla bir yandan Türkiye’nin kendi içerisinde tarımsal ürün yeterliliği desteklenirken bir yandan da ihracatın artırılmasına olumlu katkı sağlayacak.”  

20 Mayıs 2024 Pazartesi