tatil-sepeti

HABER: CEYHUN KUBURLU

Gözler Süper Lig’de şampiyonluk yarışına çevrilse de 1’inci Lig’de kıyasıya bir başka mücadele yaşanıyor. Süper Lig’e çıkacak üç takımın belirleneceği son haftalara girilirken Rizespor, Ümraniyespor, Ankaragücü, Gazişehir, Altınordu ve Boluspor bir üst lige çıkmak için mücadele veriyor. Gelecek sezon Süper Lig’de yarışacak takımların en az 100 milyon liralık gelire ulaşacağına dikkat çeken yetkililer, “Süper Lig’de mücadele etmek artık çok önemli hale geldi.
Futbol endüstrisinde yayın gelirlerinin yükselmesi nedeniyle kulüplerin Süper Lig heyecanı da arttı” dedi.

İLK ETAPTA 50 MİLYON

Yetkililer, iki yıl önceki yayın ihalesi ile kulüplerin gelirlerinin yüzde 35 arttığını anlattı. Yetkililer, şu bilgiyi verdi: “22 Kasım 2016’da yapılan naklen yayın ihalesinin ardından kulüp gelirleri arttı. 500 milyon dolar+KDV olan ihale bedelinden Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve TFF 1’inci Lig payı çıktıktan sonra kalan 445 milyon doların yüzde 35’i katılım parası olarak 18 kulübe eşit bir şekilde bölünüyor. Bu durumda TFF 1’inci Lig’den Süper Lig’e yükselen bir takım sadece ayakbastı parası olarak 50 milyon liraya yakın para kazanıyor. Bu kulüplerin gelirlerinin yüzde 50’sini oluşturuyor. Kulüplere ödenen performans primleri ile sıralama ödüllerinde de önemli artış olmuştu. Yapılan planlamaya göre Süper Lig’de kulüplere, alacakları her galibiyet için 670 bin, beraberlikler için de 335 bin dolar başarı primi ödeniyor. Bu uygulama ile sadece 11 galibiyet, 11 beraberlik alarak sezonu orta sıralarda bitiren bir takım bile 40 milyon lira kazanabiliyor.”

SPONSOR VE HASILAT

Kulüpler sadece yayın gelirlerinden değil, farklı alanlarda da para kazanıyor. Süper Lig’e yükselen bir takımın sponsorluk ve bilet hasılatı gelirlerinin arttığını belirten uzmanlar, yaşanan süreci şöyle özetledi: “Süper Lig için ciddi bir getirisi olan forma ve saha içi reklamları, sponsor girdileri, maç hasılatı ve Spor Toto Teşkilatı’ndan gelen paralar eklendiğinde, kulüplerin kasasına bir sezonda yaklaşık 100 milyon lira girecek. Kulüplerin taraftar potansiyeline göre bu gelirleri artabilir. Çünkü bazı takımların lisanslı ürün satan mağazaları çok iyi gelir elde ediyor. Ya da bulunduğu şehirde birçok marka kulübe destek olmak istiyor. Bu tür durumlarda lige yeni çıkmış ve orta sıralarda kalan bir takım 100 milyon liradan fazla kaynağa ulaşabiliyor. Bu, Türkiye’deki futbol pastası için çok iyi bir rakam. Önümüzdeki dönemde gelir kalemlerinin hızla artacağını düşünüyoruz.”

STATLARIMIZ AVRUPA’NIN İLK 5’İNE GİRECEK

Toplam maliyeti yaklaşık 6 milyar liraya yaklaşan stadyumlarda çalışmalar tam gaz devam ediyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın da desteğini alan kulüplerin birçoğu önümüzdeki sezona yeni statlarında başlayacak. Tesisleşmenin hızla arttığı Türk futbolu, önümüzdeki yıldan itibaren stat kapasitesi bakamından da Avrupa’nın ilk 5 ligi arasına adını yazdıracak. Yeni stadyumların sayısı arttıkça kulüplerin gelirleri de olumlu etkileniyor. Daha çok seyirciyi tribünlerde ağırlayan takımlar ‘bacasız fabrikaları’ ile gelir rekoru kırabiliyor.

09 Nisan 2018 Pazartesi

Etiketler : Gündem

Hazine ve Maliye Bakanlığı, "çok kazanan ancak az vergi veren" mükelleflere yönelik incelemeleri kapsamında lüks yat ve tekne satışlarını takibe alırken, bu kapsamda 2021-2023 yıllarındaki satışlardan 1,4 milyar liralık vergi kaybı saptadı.


Bakanlıktan edinilen bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, yüksek gelir elde eden, lüks tüketimde bulunan ancak buna uygun vergi ödemeyen mükellefleri yakından izliyor.


Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında turizm bölgelerindeki lüks harcamaları yakından takip eden Gelir İdaresi, özel yat ve tekne satışlarını inceleme altına aldı.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilerle uluslararası bilgi değişimi kapsamında elde edilen bilgileri kendi verileriyle çapraz kontrole tabi tutan Başkanlık, 2021-2023 yıllarındaki satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit etti. Riskli mükelleflere odaklanan Başkanlık, söz konusu 3 yılda 45 binin üzerinde özel tekne ve yat satışı yapıldığını belirledi.


Söz konusu lüks taşıtların sigorta verileriyle kasko değerlerini de inceleyen Başkanlık, yaptığı bu analizlerle yürüttüğü saha çalışmalarıyla satışların gerçek bedelle beyanlara yansımadığını saptadı.


Analizlerde 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin özel tekne ve yat satışlarında beyan edilen satış bedeliyle gerçek satış fiyatı arasında büyük fark bulundu. Bu mükelleflerin para transferleri inceleme altına alınırken, ilk tespitlere göre 1,4 milyar liralık kayıt dışı hasılat tespit edildi.


Bu arada, Gelir Vergisi Kanunu'na göre, gemi ve yat gibi taşıtların 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancı sayılıyor. Yat ve tekneleri aldıkları tarihten başlayarak 5 yıl içinde elden çıkaranların alış maliyetleri ve satış bedeli arasında oluşan fark üzerinden vergilendirme yapılıyor. Bu satışların ticari kazanç sayılması durumunda ise hem gelir veya kurumlar vergisi hem de satış bedeli üzerinden ayrıca KDV alınması gerekiyor.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek." dedi.


Gelir İdaresince bu alanda yapılan çalışmalara devam edileceğini ve yeni denetim yöntemlerinin de devreye alınacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:


"Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor."


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #Maliye Bakanlığı

İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Hollanda Merkez Bankası (DNB) Başkanı Klaas Knot ile bir araya geldi.


İki merkez bankası başkanının görüşmesi, Türkiye ile Hollanda arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı dolayısıyla TCMB ev sahipliğinde dün düzenlenen etkinlikte gerçekleşti.


TCMB idare merkezindeki etkinliğe, Hollanda'nın Ankara Büyükelçisi Joep Wijnands da katıldı.


TCMB Başkanı Karahan ve DNB Başkanı Knot, para politikaları ve ekonomik görünüme ilişkin sunum yaptı.


Etkinlikte daha sonra iki merkez bankası başkanının katılımıyla "100 Yıllık Dostluk: Vissering'in Türkiye Yolculuğu" sergisinin açılışı gerçekleştirildi.


Sergi, 1928 yılında Türkiye'ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr. Gerard Vissering'in Türkiye'deki çalışmalarına dair arşiv belgelerini içeriyor. Vissering, bu çalışmaları sonucu Türkiye'de merkez bankası kurulmasına yönelik bir tavsiyede bulunmuştu.


22 Eylül 2024 Pazar

Etiketler : #TCMB #Hollanda