tatil-sepeti

* Dünya nüfusu her geçen gün artarken enerji verimliliği daha çok önem kazanıyor. Birim başına üretim için kullandığı enerji OECD ülkelerinin 2 katı olan Türkiye de Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı hazırladı.

* 2023 yılına kadar 23 milyon 901 bin ton petrol eşdeğerinde tasarruf mümkün. Yaklaşık 11 milyar dolarlık bir yatırımla gerçekleşecek bu tasarrufla, 2033 yılına kadar 30.2 milyar dolarlık bir geri kazanım öngörülüyor.

ALTUĞ KARATAŞ


Enerji verimliliği tüketilen enerji miktarının; konfor şartlarını, üretim / hizmet kalitesini, işletme karlılığını azaltmadan, ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden en aza indirilmesini ifade ediyor.

Her geçen gün artan enerji ihtiyacı enerji verimliliğini bir zorunluluk haline getiriyor. Bu zorunluluk artan enerji gereksinimi, enerji kaynaklarının hızla tükenmesi, enerjinin üretimi, iletimi ve tüketimi safhalarında çevreye verdiği zarar, enerji kullanımında birçok ülkenin dışa bağımlı olması gibi nedenlerle daha da artma eğiliminde. Enerjinin bu derece ön plana çıktığı bir noktada enerji verimliliği ile aynı miktar enerjiyle daha çok iş yapılması ya da aynı miktar işin daha az enerji kullanılarak yapılması sağlanıyor. Enerjide verimliliğin önemli olduğu bu noktada enerji verimliliği bir enerji kaynağıdır diyebiliriz.

POTANSİYEL BÜYÜK

Türkiye aynı ürün ya da işi üretmek için OECD ülkeleri, Japonya ve Danimarka gibi ülkelerle karşılaştırıldığında enerji yoğunluğunu azaltacak potansiyele sahip. Nüfus artışı, sanayileşme, fosil yakıtların tükenmesi ve hayat standartlarının her geçen gün yükselmesi gibi sebeplerden dolayı; enerji tüketimi dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artıyor. Ülkemizde 2015 yılına ait birincil enerji tüketiminin sektörel dağılımında en büyük pay yüzde 25’le sanayi sektöründe bulunuyor.

55 FARKLI EYLEM

Türkiye’de enerji verimliliği konusundaki eksikliklerin giderilmesi ve iyileştirmeler yapılması amacıyla kamusal ve yasal düzenlemeler yapılıyor. Enerji üretiminden nihai tüketimine kadar bütün süreçlerde enerjinin verimli ve etkin kullanımı için yapılan çalışmalar, 2007 yılında yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu ile başladı. 2012 yılında yayımlanan Enerji Verimliliği Strateji Belgesi ile de 2023 yılı enerji verimliliği hedefleri oluşturuldu ve Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı hazırlanarak uygulamaya geçirilmesi ve izlenmesi öngörüldü. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı; enerji, ulaştırma, bina ve hizmetler, sanayi ve teknoloji, tarım ve bütün sektörleri ilgilendiren yatay konulara yönelik toplam 55 eylemi kapsıyor.

ÖNCE YATIRIM

Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planına göre 2023 yılına kadar kümülatif olarak 23.901 MTEP (Milyon Ton Eşdeğer Petrol) tasarruf sağlanması ve bu tasarruf için 10.9 milyar dolar yatırım yapılması planlanıyor. 2033 yılına kadar sağlanacak kümülatif tasarruf ise 30.2 milyar dolar olarak öngörülüyor. Türkiye’de birincil enerji yoğunluğu indeksi verimlilik alanında yapılan çalışmalar ve alınan önlemlerle beraber 2015 yılında 2000 yılına göre, enerji yoğunluğunda toplamda yüzde 23.1 azalma ve yıllık ortalama yüzde 1.65 oranında iyileşme sağlandı. Nihai enerji yoğunluğu indeksine baktığımızda ise yüzde 21 azalma sağlanarak yıllık bazda ortalama yüzde 1.5 oranında iyileşme gerçekleşti.

JAPONYA’NIN 4 KATI

Enerji yoğunluğu, aynı zamanda dünyada enerji verimliliği karşılaştırılmasında kullanılan bir değer olarak karşımıza çıkıyor. Ülkelere göre enerji yoğunluğu değerleri değişiyor. Ülkemizde kişi başı enerji tüketimi OECD ve AB ülkelerine göre daha düşük, enerji yoğunluğu ise daha yüksek. Yani birim mal veya hizmet üretmek için OECD ülkelerinde kullanılanın 2 katı, Japonya’da kullanılan enerjinin 4 katı enerji sarf ediliyor. Bu değerlere göre, ülkemiz önemli derecede enerji tasarrufu potansiyeline sahip.

YARISI BİNALARDA

Türkiye’de enerji verimliliği sektörel olarak incelendiğinde hem ülke ekonomisine hem de çevre korunmasına katkı sağlayacak sektörlerin başında bina ve sanayi sektörü geliyor. Enerji verimliliği, binalarda yaşam standardını arttırırken, endüstriyel işletmelerde ise birim miktarı başına enerji tüketiminin azaltılmasını sağlıyor. Ülkemizde binalarda enerji verimliliğini arttırmaya yönelik birtakım çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalardan bazıları binaların enerji taleplerini ve karbon emisyonlarını azaltmak, sürdürülebilir çevre dostu binaları yaygınlaştırmak, binalarda enerji verimliliği iyileştirilmesi için finansal destek oluşturmak gibi hedefleri içeriyor. 2015 yılı verilerine bakıldığında nihai enerji tüketiminin yüzde 32.4’ünün ve net elektrik tüketiminin ise yüzde 47.6’sının bina sektöründe gerçekleştiği biliniyor.

VERİM ARTACAK

Özellikle sanayi sektöründe enerjinin verimli kullanılması, uluslararası ticarette rekabet ortamının arttığı günümüzde maliyetleri düşürerek, mal ve hizmetlerin daha ucuza elde edilmesini sağlayacaktır. Türkiye’de enerji tüketimi ve enerji verimliliği potansiyelinin sanayi sektöründe kullanılan alanlara göre dağılımına bakıldığında yüzde 33’le en büyük payı çimento ve cam sanayinin aldığı görülüyor. Sanayi sektöründe de enerji verimliliğini arttırmak hedeflenerek çalışmalar ve uygulamalar belirlenmiş durumda. Ülkemizde enerji verimliliği bilincinin artırılması, enerji verimliliği ile tasarrufların sağlanması ve ülkemizin enerji ithalatının azaltılarak, enerji yoğunluğunun düşürülmesi amacı ile Enerji Verimliliği Kanunu’nda uygulanması zorunlu kılınan noktalar bulunuyor.

4 YILDA BİR ETÜD

Mevcut mevzuata göre 1000 TEP (Ton Eşdeğer Petrol) enerji tüketen sanayi tesisleri 4 yılda bir enerji etütü yaptırıp işletmelerinin enerji tüketimlerini kontrol altında bulundurmak zorunda. Bu etütlerin bakanlık tarafından yetkilendirilmiş enerji verimliliği danışmanlık şirketleri tarafından yapılması gerekiyor. Diğer zorunlu kılınan bir noktaya göre yıllık toplam enerji tüketimi 1000 TEP ve üzerinde olan tüm fabrikalar enerji yöneticisi bulundurmak veya bir enerji verimliliği şirketinden enerji yöneticisi hizmeti almak zorunda.

208 PROJEYE DESTEK

Enerji verimliliğinin teşvik edilmesine yönelik verimlilik arttırıcı projeler (VAP) ve gönüllü anlaşmalar gibi çeşitli destek mekanizmaları da uygulanmaya başlandı. VAP ve gönüllü anlaşmalar ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, enerji verimliliği yatırımlarına yüzde 30 hibe desteği sağlanıyor. Sanayide enerji verimliliği yatırımlarına da yüzde 30 hibe destek veriliyor. Bu kapsamda her yıl farklı adetlerde olmak üzere toplam 208 Verimlilik Artırıcı Proje (VAP) desteklendi.

KİŞİ BAŞI GELİR ARTAR

Sonuç olarak Enerji Verimliliği ülkemiz için stratejiktir. Bedeli ödenmiş ithal edilmiş enerji artık yerlileşmiş sayılır. Enerjide yapacağımız israf, milli kaynaklarımızı boşa tüketmek anlamına gelir. Türkiye yüksek enerji verimliliği potansiyelini avantaja dönüştürerek kişi başına düşen milli gelirini artırabilir ve daha uygun maliyete üretim sağlayarak dünya ile rekabette öne geçebilir. Ülkemizde son yıllarda kamunun aldığı birçok kararla önemli mesafeler kat edildi ve ciddi çalışmalar gerçekleştirildi ama daha çok yolumuz bulunuyor. Enerji verimliliği için yarın değil hemen harekete geçmemiz gerekiyor.

YALITIM 7 MİLYAR DOLAR KAZANDIRIR

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’de 9.1 milyon bina bulunuyor. Nihai enerji tüketiminin yüzde 32’si ve net elektrik harcamasının da yüzde 47’si konutlar vesilesiyle gerçekleşiyor. Binalarda kullanılan enerjinin önemli bir bölümü konutlardaki ısı yalıtımının verimli yapılmaması nedeniyle boşa gidiyor. Eğer binalardaki yalıtım verimli olarak yapılırsa konutlarda kullanılan enerjide yüzde 30 ile yüzde 50 arasında tasarruf sağlamak mümkün görünüyor. Bu da 7.5 milyar TL’lik bir kazanıma eşdeğer bulunuyor.

26 Ağustos 2020 Çarşamba

Etiketler : Sektörel

Bankacılık sektörünün kredi hacmi, 13 Eylül haftasında 64 milyar 584 milyon lira artarak 14 trilyon 687 milyar 686 milyon liraya çıktı.


 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) haftalık bültenine göre, sektörün kredi hacmi 13 Eylül itibarıyla 64 milyar 584 milyon lira arttı.

 

Söz konusu dönemde kredi hacmi 14 trilyon 623 milyar 103 milyon liradan 14 trilyon 687 milyar 686 milyon liraya çıktı.

 

Bankacılık sektöründe toplam mevduat ise bankalar arası dahil, geçen hafta 309 milyar 415 milyon lira artarak 17 trilyon 613 milyar 411 milyon liraya yükseldi.

 

TÜKETİCİ KREDİLERİNİN TUTARI 1 TRİLYON 817,4 MİLYAR LİRA OLDU

 

Tüketici kredilerinin tutarı, 13 Eylül itibarıyla 16 milyar 866 milyon lira artışla 1 trilyon 817 milyar 399 milyon liraya çıktı. Söz konusu tutarın 461 milyar 352 milyon lirası konut, 80 milyar 790 milyon lirası taşıt ve 1 trilyon 275 milyar 257 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

 

Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı, 5 milyar 781 milyon lira artarak 1 trilyon 857 milyar 38 milyon lira oldu.

 

Bankaların bireysel kredi kartı alacakları ise yüzde 2,3 artışla 1 trilyon 623 milyar 959 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 554 milyar 761 milyon lirasını taksitli, 1 trilyon 69 milyar 198 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

 

YASAL ÖZ KAYNAKLAR ARTTI

 

Bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 13 Eylül itibarıyla önceki haftaya göre 2 milyar 28 milyon lira artışla 259 milyar 255 milyon liraya çıktı. Takipteki alacakların 193 milyar 842 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı.

 

Aynı dönemde bankacılık sisteminin yasal öz kaynakları, 7 milyar lira yükselerek 3 trilyon 145 milyar 402 milyon lira oldu.

 

KKM bakiyesi ise geçen hafta yüzde 0,7 ve 10 milyar 441 milyon liralık azalışla 1 trilyon 564 milyar 311,6 milyon liraya düştü.

 

Böylece KKM büyüklüğü, toplam mevduatın yüzde 8,9'una geriledi.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : banka kredi mevduat

Sektörün toplam mevduatı 18 trilyon 80.9 milyar lira, kredi hacmi ise 14 trilyon 201.1 milyar lira oldu.


 


 

Bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 13 Eylül ile biten haftada önceki haftaya göre 271,2 milyar lira artarak 18 trilyon 80,9 milyar liraya yükseldi.

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı.

 

Buna göre, bankacılık sektörünün toplam mevduatı (bankalar arası dahil) 13 Eylül ile biten haftada 271 milyar 245 milyon 693 bin lira artışla 18 trilyon 80 milyar 927 milyon 399 bin liraya çıktı.

 

Aynı dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 3,53 yükselişle 10 trilyon 785 milyar 757 milyon 97 bin lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat ise yüzde 1,13 azalışla 6 trilyon 507 milyar 814 milyon 798 bin lira oldu.

 

Bankalarda bulunan toplam YP mevduatı, geçen hafta 201 milyar 644 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 170 milyar 236 milyon doları yurt içinde yerleşik kişilerin hesaplarında toplandı.

 

Yurt içi yerleşiklerin toplam YP mevduatında, parite etkisinden arındırılmış veriler göz önünde bulundurulduğunda 13 Eylül itibarıyla 2 milyar 671 milyon dolarlık azalış görüldü.

 

TAKSİTLİ TİCARİ KREDİ MİKTARI ARTTI

 

Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri, geçen hafta yüzde 0,96 artarak 1 trilyon 726 milyar 765 milyon 66 bin lira oldu.

 

Aynı dönemde taksitli ticari krediler yüzde 0,32 yükselişle 1 trilyon 701 milyar 915 milyon 488 bin liraya, kredi kartları bakiyesi ise yüzde 1,94 artışla 2 trilyon 101 milyar 895 milyon 504 bin liraya çıktı.

 

Mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 415 milyar 389 milyon 198 bin lirası konut, 62 milyar 193 milyon 711 bin lirası taşıt ve 1 trilyon 249 milyar 182 milyon 157 bin lirası diğer kredilerden oluştu.

 

Bankacılık sektörünün TCMB dahil toplam kredi hacmi de 13 Eylül ile biten haftada 65 milyar 340 milyon 139 bin lira artarak 14 trilyon 201 milyar 72 milyon 556 bin liraya yükseldi.

 

Toplam kredi hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40,89 artış kaydetti.

19 Eylül 2024 Perşembe

Etiketler : banka mevduat kredi