Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında çalışmalarını sürdüren Dijital Teknolojiler İş Konseyi, Türkiye'nin teknoloji ihracatını orta vadede 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.


DEİK açıklamasına göre, DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi, 2030'a kadar 10 yeni dünya markası çıkarmak için Türk özel sektörünün dijital dönüşümüne odaklandı.

 

Açıklamada görüşlerine yer verilen DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Erdem Erkul, Türkiye'yi bir teknoloji merkezi haline getirmek için dijitalleşmede öne çıkan 10 farklı alanda kurdukları komitelerle iş dünyasına dijital bir rota çizdiklerini belirterek, Fortune 500'deki Türk şirket sayısının ancak teknoloji kaldıracıyla artacağını ifade etti.

 

Dijital teknolojilerin ekonomik büyümenin lokomotifi olduğunu ve Türkiye'nin bu alandaki iştahının artmasına öncülük etmek istediklerini aktaran Erkul, şu değerlendirmede bulundu:

 

"Bulut teknolojileri, fintek, mobil teknolojiler, oyun, siber güvenlik, yazılım teknolojileri, yenilikçi teknolojiler, girişim sermayesi, sağlık teknolojileri ve bu sen kurduğumuz Web3-Blockchain komitelerimizle Türkiye'nin dijital teknolojiler alanındaki 2030 vizyonunu ortaya koyan stratejik adımlar atıyoruz. DEİK'in küresel ticari diplomasi kaslarından aldığımız güçle dijital teknolojiler ekosistemimizi dünya pazarında vitrine taşımak için seferber olmuş durumdayız. 2022 yılında ABD'de TAİK tarafından düzenlenen 12. Türkiye Yatırım Konferansı'nda düzenlediğimiz Türk Teknoloji ve Girişimcilik Ağına Yatırım Paneli ile Amerikalı girişimcilerin rotasına girmeyi başarırken, Portekiz'de düzenlenen Avrupa'nın en büyük dijital teknolojiler organizasyonu Web Summit 2023'te DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi olarak 7 firmamızın katılımı ile pavilyon kurduk."

 

DİJİTAL TEKNOLOJİLER YÖN VERECEK

 

Erkul, ayrıca Hollanda'da düzenlenen dünyanın en büyük finansal teknolojiler organizasyonu olarak bilinen Money 20/20'de ilk defa 8 firma ile DEİK pavilyonu kurulmasına öncülük ettiklerini anlattı.

 

Ülkeden daha fazla Turcorn çıkması, unicorn sayısının artması ve oluşturdukları dijital ticaret koridorları ile ürün ve hizmet ihraç eden bir oyun kurucu olabilmek adına Türkiye'deki teknoloji ekosistemini dünyaya tanıttıklarını vurgulayan Erkul, şunları kaydetti:

 

"Küresel ekonomi ile ticaretin yakın geleceğine dijital teknolojiler yön verecek. Türk özel sektörünün dijital dönüşümünü hızla tamamlaması gerekiyor. Yapay zekanın sınırları zorladığı, dijital ticaret koridorlarının açıldığı ve teknoloji ile yüksek katma değer üretemeyenlerin geride kaldığı bir sürecin içindeyiz. Dolayısıyla topyekün bir dijital dönüşüm seferberliği ile Türk sanayisinin ve özel sektörünün her alanda dijital dönüşüm trenini kaçırmaması gerekiyor. Çünkü küresel ticarette eşik atlamamız için dijital dönüşüm şart.

 

DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi olarak, orta vadede Türkiye'nin teknoloji ihracatını 10 milyar dolara çıkarmak için dijital teknolojiler alanında yurt içi ve yurt dışı iş birliklerini artırarak, startuplarla birlikte Türkiye'deki sanayi şirketlerinin dijital dönüşümüne destek olmayı hedefliyoruz. Dünya Bankası verilerine göre 2022 itibarıyla Türkiye'nin GSYH'si 905,5 milyar doların üzerinde ve ülkemizin teknoloji alanındaki yatırım büyüklüğü 1 milyar doların üzerinde. Dolayısıyla yüksek teknoloji yatırımları ile ihracatı artırabildiğimizde dijital ekonomi alanında da önemli bir oyun kurucu haline gelebiliriz. Bu vizyonla Fortune 500'deki Türk marka ve Turcorn sayımızı artırmak için yurt dışı girişim sermayesi fonları ile Türkiye'deki startup, scale-up ve yerli girişim sermayesi fonlarını bir araya getirecek yeni platformların oluşturulmasını hedefliyoruz."

20 Aralık 2023 Çarşamba

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği ve 10 ton propolis üretiminin yapıldığını söyledi.


Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin, açıklamada, Türkiye'nin 9,2 milyon arılı kovan sayısıyla dünyada 3.,115 bin ton bal üretimiyle de Çin'den sonra 2. sırada yer aldığını söyledi.

 

Türkiye'nin, bal üretimini destekleyecek flora çeşitliliğiyle Avrupa'da 1. sırada olduğunu ifade eden Şahin, ülkede 4 bin 319'u endemik olmak üzere 13 bin 414 bitki türü bulunduğunu dile getirdi.

 

Şahin, dünya genelinde sağlanan başarıyı temellendirmek, sürekliliği sağlamak ve ihracatı arttırmak için tüm arı ürünlerine bir standart getirilmesinin önemli olduğuna işaret ederek, "Bu kapsamda uluslararası standardizasyon örgütü olan ISO'nun arı ürünleri çalışmalarına 34 ülkeyle 2019'dan itibaren katkı ve katılım sağlıyoruz. Bu zaman zarfında çam, geven, kestane, pamuk, ayçiçeği ve narenciye gibi bal çeşitleri üzerinde çalışma başlattık. İlk adım olarak TSE onayıyla çam balında bir standart getirdik. Ardından lavanta ve meşe balı üzerinde çalışılıyor." diye konuştu.

 

Söz konusu bal türleriyle ilgili çalışmaları TAGEM ile yürüttüklerini kaydeden Şahin, bal konusunda dünyayla yarışabilmek için artık bilimsel kimliğin ortaya konulmasının elzem olduğunu belirtti.

 

Ziya Şahin, arı ürünleri ihracatında da önemli bir noktaya gelindiğini vurgulayarak, "Türkiye'de geçen yıl 9 bin 389 ton bal ihraç edildi. Bu ihracattan 32 milyon dolar gelir elde edildi. Yaklaşık 20 ülkeye ihracat yapılırken, başı Almanya, ABD, İspanya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Japonya çekiyor." ifadesini kullandı.

 

BİR KİLOGRAM BALIN MALİYETİ 216 LİRA

 

Balın kalitesi üzerinden pek çok spekülasyon yapıldığını dile getiren Şahin, baldaki sahtecilik ve uygunsuzluk konusunda başta merdiven altı üretim yapanlar olmak üzere buna dahil olan her kesimle mücadelenin çok önemli olduğunu vurguladı.

 

Şahin, sahteciliğin tespiti için balların da kayıt sistemine dahil edilmesi gerektiğine işaret ederek, kovan ve arıcıların yanında üretilen balı da kayıt altına alarak, kimin ne ürettiğinin bilinebileceğini aktardı.

 

Arıcılığın son yıllardaki fiyat artışlarından da ciddi şekilde etkilendiğini belirten Şahin, şunları kaydetti:

 

"Arıcılık tarla bitkilerindeki gibi sabit yerde yapılan bir üretim faaliyeti değil. Her gezginci arıcımız yılda 5-6 konaklama bölgesi değiştirerek, yılda ortalama 20 bin kilometre yol kat ediyor. Son yıllardaki akaryakıt, besleme, sarf malzeme, makine/ekipman ve işçilik benzeri giderler bir anda yükseldi. Geçen yılki bal maliyetine güncel enflasyon eklendiğinde, bir kilogram bal maliyeti 216 lira olmaktadır. Arıcıların elinden tutulmalı, desteklenmeli."

 

ÇİN VE BREZİLYA'NIN TÜRKİYE'DEN PROPOLİS TALEBİ VAR

 

Şahin, son yıllarda birliklerin kurulmasıyla arıcıların, balın yanında, propolis, bal mumu, arı sütü, polen, arı zehri gibi ürünlerin de üretimini yaptıklarına işaret ederek, "Balın dışında Türkiye'de yaklaşık 7 bin ton bal mumu, 4 ton arı sütü, 400 ton polen, 10 ton arı ekmeği, 10 ton propolis, 600 bin ana arı üretimi yapılıyor. 2020 yılına kadar propolisi yurt dışından ithal ederken şu an için bu ürünlerde ihracatçı konumdayız. Özellikle Çin ve Brezilya'nın Türkiye'den propolis talebi var." diye konuştu.

 

Şahin, bal dışındaki ince işçilik gerektiren arı ürünlerindeki üretimi arttırmak için özellikle kadın çiftçilere ve girişimcilere daha fazla destek verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, açıklayacakları yeni destekleme modelinde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilere kovan başına ilave destekler vereceklerini ifade etti.


Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin, bal üretiminde dünyada 2'nci olduğunu bildirdi.

 

Arıcıların 2003'ten itibaren desteklerden faydalandığına ve sektöre 2023'e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığına işaret eden Yumaklı, "Verilen desteklerin de etkisiyle arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002'de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023'te 115 bin tona çıktı. Söz konusu dönemde arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız, kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak." değerlendirmesinde bulundu.

 

Yumaklı, Bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerine dikkati çekerek, "Bunlar verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek." ifadelerini kullandı.

 

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti:

 

"İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı'nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu, ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcileriyle bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotiplerle yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla, iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız."

 

Bu arada, Dünya Arı Günü, Birleşmiş Milletler kararıyla yeryüzündeki yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla her yıl 20 Mayıs'ta kutlanıyor.

20 Mayıs 2024 Pazartesi