tatil-sepeti

İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Kamu Gözetimi Kurumu, sürdürülebilirlik alanında iş dünyasının ihtiyaç duyduğu ‘yeşil yakalı’ insan kaynağını yetiştirmek ve kurumsal kapasiteyi artırmak amacıyla stratejik bir işbirliği protokolüne imza attı.

Bu işbirliği ile İstanbul Ticaret Odası üyeleri, üreticiler ve ihracatçılar başta olmak üzere şirketlerin, uluslararası standartlara uyum sağlamaları hedefleniyor.

 

ERTAN ERYILMAZ

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi, İstanbul Ticaret Odası’nın desteğiyle Kamu Gözetimi Kurumu (KGK) ile sürdürülebilirlik, eğitim programları ve kurumsal kapasite artırımı gibi alanlarda işbirliği öngören önemli bir protokol imzaladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Sütlüce Yerleşkesi’nde düzenlenen imza törenine; Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, eski Rektör Prof. Dr. Abdulhamit Avşar, eski Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rahmi Deniz Özbay ve KGK Başkanı Hasan Özçelik ile kurul üyeleri katıldı.

 

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN İNSAN KAYNAĞI

 

Protokol kapsamında, şirketlerin karbon ayak izi ölçümü, sürdürülebilirlik raporlaması ve bağımsız denetçiler için sürekli eğitim programları gibi birçok konuda işbirliği yapılacak. Ayrıca, her yıl uluslararası katılımlı bilimsel etkinliklerin düzenlenmesi ve taraflar arasında bir Danışmanlık Komitesi oluşturulması da planlanıyor. İşbirliği, sürdürülebilirlik konularında uzman olan ve ‘yeşil yakalı’ olarak ifade edilen insan kaynağını yetiştirme amacını güderken, firmaların ulusal ve uluslararası mevzuata uyum sağlamalarını kolaylaştıracak. İşbirliği, çevresel faktörler nedeniyle ihracat ve kredi kısıtlamalarıyla karşılaşan firmalara güvenilir bir çözüm sunacak. İş dünyasında artan sürdürülebilirlik taleplerine yanıt vermek amacıyla İstanbul Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi bünyesinde geliştirilecek eğitim programlarıyla da firmaların rekabet güçlerinin artırılması hedefleniyor.

 

KGK TARAFINDAN SINAV YAPILACAK

 

İmza töreninin ardından konuşan KGK Başkanı Hasan Özçelik, “Sürdürülebilirlik kavramı, hızla gelişen bir süreç. 2023 Haziran ayında Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları oluşturuldu ve biz de bu standartları ülkemize uyarlayarak yayınladık. Bu işbirliği ile Türkiye’nin yeşil yakalı çalışan açığını kapatmayı ve firmaların uluslararası standartlara uyum sağlamasını hedefliyoruz. İstanbul Ticaret Üniversitesi ile birlikte kısa sürede bu kapasiteyi oluşturmayı planlıyoruz. Eğitim sonunda KGK olarak bir sınav yapmayı da öngörüyoruz. Bu sayede ülkemizde yeşil yakalı kapasite oluşturmaya katkı sağlayacağız” dedi.

 

Sürdürülebilirliğin aslında geleneksel yaşamımızın en temel kavramlarından biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Abdulhamit Avşar da “Dijitalleşen dünyada bu modelin uygulanabilirliği çok önemli. KGK ile yaptığımız bu işbirliğiyle sürdürülebilirlik alanındaki bilgi birikimimizi hayata geçirmekten memnunuz” dedi. 

 

DAHA MÜREFFEH BİR GELECEĞE KATKI SAĞLAYACAK PROTOKOL

 

Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, protokolün önemine dikkat çekerek, “Sürdürülebilirlik kavramı, tarih boyunca varlığını hissettiğimiz bir kavram. 

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi olarak, dünyanın en büyük ticari örgütlerinden biri olan İstanbul Ticaret Odası’nın üniversitesi olmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Kamu Gözetimi Kurumu ile yaptığımız bu işbirliği, ülkemizin daha iyi, daha müreffeh bir geleceğe ulaşmasına büyük katkı sağlayacak. Üniversite olarak, bu alanda her türlü akademik desteği vermeye hazırız” dedi. 

26 Ağustos 2024 Pazartesi

20 milyon öğrenci ve 1.2 milyon öğretmen için yaz tatilinin ardından yeni eğitim-öğretim dönemi, 74 bin okul ve 750 bine yakın derslikte başladı.


 

Türk eğitim camiası, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’na Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile adım atıyor. 

 

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’na Türk eğitim tarihinde bir dönüm noktası oluşturacağına inandığımız Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile adım atıyoruz” diyerek yeni döneme işaret etti.

 

BECERİ TEMELLİ MODEL

 

Bakan Tekin, şöyle devam etti: “Bu sene okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf, ortaöğretim hazırlık ve 9. sınıf düzeyinde uygulanacak olan ve beceri temelli bu modelin; eğitim sistemimizin birçok meselesine çözüm getireceğine canıgönülden inanıyorum. Bu kapsamda öğretmenlerimiz için hizmet içi eğitimlerimizi yıl boyunca sürdüreceğiz, uygulama aşamasında karşılaşılan problemlerin çözümünde öğretmenlerimizin yanında olacağız.”

 

HERKESİN BİR MESLEĞİ OLMALI

 

Bu eğitim öğretim yılında öne çıkacak ikinci husus da değinen Bakan Tekin, “İkinci önemli hususu, ‘herkesin bir mesleği olmalı’ anlayışı ile yola çıktığımız mesleki ve teknik eğitimde atacağımız adımlardır. Bakanlık olarak millî bir sorumluluk olarak gördüğümüz mesleki ve teknik eğitimi, ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi ve sürdürülebilir bir kalkınma için elzem görmekteyiz. Bu idrakle mesleki ve teknik eğitimi daha iyi noktalara taşıma gayretiyle çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu. 

 

OKUL-AİLE İŞ BİRLİĞİ

 

Bakan Tekin, açıklamasını, şöyle sonlandırdı: “2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’nda hassasiyetle üzerinde duracağımız üçüncü husus ise okul-aile iş birliğini daha da güçlendirmektir. Bu hususta öğrencilerimizin üstün menfaati doğrultusunda ebeveynlerimizin eğitim öğretim süreçlerine katkılarını artırmak amacıyla farkındalık oluşturacak projeler geliştirmeye yeni dönemde de kararlılıkla devam edeceğiz. Bu vesileyle yeni eğitim öğretim yılının ülkemize ve maarif ailemize hayırlı olmasını diliyorum.

09 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : okul eğitim öğrenci öğretmen YusufTekin

İstanbul Ticaret Üniversitesi’ndeki panelde, Sudan’daki iç savaşın kökenleri ve barış için atılması gereken adımlar ele alındı. Diplomatlar ve hukukçular, Sudan’daki krizin bölgesel ve uluslararası etkilerini değerlendirirken, Türkiye’nin muhtemel desteğinin potansiyel faydalarına dikkat çekti.


 

ERTAN ERYILMAZ

 

İstanbul Ticaret Üniversitesi Komşu ve Çevre Ülkeler Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından ‘Sudan İç Savaşı ve Barışın Tesisi İçin Gerekli Adımlar’ konulu panel düzenlendi. Önceki hafta gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını, Afrika’da büyükelçilik yapmış olan Prof. Dr. Ahmet Kavas gerçekleştirdi. Sudan’ın Afrika’daki konumu ve ilişkileri sebebiyle çok önemli bir ülke olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kavas, “Sudan’daki kriz, kamuoyu oluşturularak ve devletin kurumlarına bilgi sağlayarak çözüme kavuşturulabilir” dedi. Savaşın küresel etkilerine dikkat çeken Prof. Dr. Kavas, uluslararası toplumun Sudan’daki krizle daha etkili bir şekilde ilgilenmesi gerektiğini vurguladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ise üniversitenin ‘Komşu ve Çevre Ülkeler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin önemine dikkat çekti. Sudan hakkında çok az bilgiye sahip olduklarını hatırlatan Dr. Kuralay, düzenlenen panelin bu bakımdan da önemli olduğunu belirtti. 

 

15 MİLYONU AŞTI 

 

Akademisyenlerin yanı sıra iş adamlarının da takip ettiği panelin konuşmacılarından Büyükelçi Sanaa Hamad Alawad, Sudan’ın uluslararası müdahalelere maruz kaldığını söyledi. Sudan’daki iç savaşın, sadece iki taraf arasında değil, 17 ülkeden gelen milislerle daha karmaşık bir hale dönüştüğünü belirten Alawad, “Milislerin liderlerinin yeterli askeri rütbesi ve deneyimi yok. Bu eksiklikler, sivil alanlarda kayıpları ve yıkımı artırıyor” dedi. Alawad, savaşın gıda ve su güvenliğiyle ilişkisine, özellikle Mısır ve Etiyopya üzerindeki olumsuz etkilerine de dikkat çekti. Savaş nedeniyle yerinden edilmiş mülteci sayısının 15 milyona ulaştığını hatırlatan Alawad, Batı’nın Sudan’daki barış sürecini desteklemek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini söyledi.

 

BÖLGESEL SAVAŞ

 

Askeri, Siyasi ve Strateji Alanı Uzmanı Amir Hasan Abbas da konuşmasında, sömürge döneminde İngilizlerin uyguladığı kapalı bölge politikalarının, mevcut durumların ortaya çıkışında etkili olduğunu kaydetti. Abbas, Sudan’daki çatışmanın sadece iç savaş değil, aynı zamanda sınır ötesi ve bölgesel bir savaş haline geldiğini belirtti. Abbas, milislerin geniş alanlarda etkili olmaya çalıştığını, ancak kontrolü tam olarak elde edemediğini söyledi. Savaşın tarım alanlarını ve sanayi tesislerini yok ettiğini belirten Abbas, “Milislerin üye sayısı 250 bine ulaştı. Sudan’ın uluslararası desteğe ve yardıma ihtiyacı var” dedi. 

 

DESTEĞE İHTİYAÇ VAR

 

Moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden Doç. Dr. Aydın Özkan’ın gerçekleştirdiği panelde konuşan hukukçu Yasir Yusuf İbrahim ise savaşın sona ermesi için gerekenler hakkında bazı öngörülerin sunumunu yaptı. Savaşın, Sudan milli ordusu ile milisler arasında geçtiğini hatırlatan İbrahim, savaşın uzamasının Sudan ordusu için mali ve operasyonel zorluklar oluşturduğunu kaydetti. İbrahim, Sudan ordusunun desteğe ihtiyacı olduğunu ifade etti. 

 

TÜRKİYE İÇİN POTANSİYEL

 

Panelin son konuşmacısı, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mayada Kemal Eldeen oldu. Türkiye’nin daha önce Somali ve Azerbaycan gibi ülkelerde başarılı yeniden yapılanma projeleri gerçekleştirdiğini hatırlatan Dr. Eldeen, Sudan’ın da benzer yardımlardan yararlanabileceğini ifade etti. Dr. Eldeen, Türkiye’nin Sudan’a siyasi, askeri ve ekonomik açıdan destek verebileceğini, bu desteğin savaş sonrası yeniden yapılanma sürecinde kritik rol oynayacağını vurguladı. Dr. Eldeen ayrıca, uluslararası medyanın Sudan’daki durumu daha fazla gündeme getirmesi gerektiğini kaydetti.

09 Eylül 2024 Pazartesi

Etiketler : Sudan İçSavaş