tatil-sepeti

Gayrimenkul hukuku uzmanları ve tüketici dernek temsilcileri kira ve yurt sözleşmesi imzalarken dikkat edilmesi gerekenler konusunda uyarılarda bulundu.


 

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2024-YKS) yerleştirme sonuçları açıklandı. Buna göre, Türkiye'deki üniversitelerin lisans ve ön lisans programlarına 987 bini aşkın aday yerleşti.

 

Üniversiteye yerleşen öğrencilerin bir kısmı ev ve yurt arayışına başladı. Bunun yanı sıra temmuz-ağustos ayları, yıl içerisinde en çok kiralık konut anlaşması yapılan dönemler arasında gösteriliyor.

 

Gayrimenkul hukuku uzmanları ve tüketici dernek temsilcileri, öğrenciler ve ailelerin kira ve yurt sözleşmesi imzalarken dikkat etmeleri gereken noktalar konusunda uyarılarda bulundu.

 

"FATURALARI KENDİ ÜZERİNİZE YAPIN"

 

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, son yıllarda anlaşmazlıkların artması nedeniyle sulh hukuk ve icra mahkemelerinin kiracı ve ev sahibi arasındaki davalarla dolduğunu belirterek, bu davalar için zorunlu arabuluculuk düzenlemesinin getirildiğini anımsattı.

 

Gelinen noktada ev sahiplerinin, yeni kiracıyı istedikleri zaman çıkarabilmek için boş veya tarihli tahliye taahhüdü istediğini dile getiren Kiraz, "Hatta bazı mal sahiplerinin ileride istediği zaman kapattırabilmek ve kiracıyı caydırabilmek için su, elektrik ve doğal gaz faturasını kendi üzerine yaptığını görebiliyoruz." dedi.

 

Kiraz, DASK poliçesi veya herhangi bir sözleşme olmadığı için kiracının abonelikleri üzerine alamadığını ve olumsuz bir durumda hak talep edemediğini anlattı.

 

KİRA SÖZLEŞMESİ İMZALARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN 7 HUSUS

 

Ali Güvenç Kiraz, ev sahibi ile kira sözleşmesi yaparken kiracıların dikkat etmesi gereken 7 hususu şu şekilde sıraladı: "Birincisi, kiracı mutlaka ve mutlaka yazılı kira sözleşmesi yapmalı. Sözlü kira sözleşmesine itibar edilmemeli. İkincisi, kiracı, kira sözleşmesiyle birlikte imza attığı tarihte meskenin DASK poliçesini mutlaka almalı. Üçüncüsü, taşınmaza ilişkin elektrik, su ve doğal gaz gibi tüm genel abonelik hizmetleri kiracı üzerinden yapılmalı. Dördüncüsü, kiracı asla boş tahliye taahhüdü düzenlememeli. Eğer böyle bir şey düzenlenecekse tahliye tarihi net olmalı. Beşincisi, kiracı, kira bedeli ve kullanım kaynaklı vergiler dışında hiçbir verginin ve yan giderlerin kendisine ödetilmesini kabul etmemeli. Emlak vergisi, ecrimisil ödemesi ve taşınmazın aynından kaynaklanan vergileri mal sahibi ödemelidir. Kiracı sadece kullanım kaynaklı ödemeleri yapmalıdır."

 

Kiraz, dikkat edilmesi gereken 6'ncı konuya ilişkin, "Kiracıdan en fazla 3 aylık depozito talep edilebilir. Bu bedel taşınmazda hasar olmaması ve aidatların ödenmesi halinde iade edilecektir. Depozito, sözleşmeye aksi bir durum yazılmaması halinde son güncel kira bedeli üzerinden ödenir." şeklinde konuştu.

 

Paylaşımlı konutlara değinen Kiraz, "Dikkat edilmesi gereken 7'nci konu, 'öğrenci evi gibi paylaşımlı kullanılacak konutlarda tüm kiracıların sözleşmeye imza atması' gerekiyor. Tüm taraflar imza atmazlarsa mal sahibi alt kiralama iddiasıyla tahliye talep edebilir. Paylaşımlı sözleşmeye imza koyan taraf diğer kiracıların taşınmazdan tahliyesini sağlatabilir." ifadelerini kullandı.

 

EV SAHİBİNİN YA DA KİRACININ ÖDEYECEĞİ KALEMLER

 

Kiraz, kira sözleşmesine "taşınmazın mülkünden kaynaklı yatırım bütçesinin tüm kalemlerinin mal sahibince ödenmesi" hususunun eklenmesi gerektiğini vurguladı.

 

Burada zaman zaman kiracı ile mülk sahibi arasında sorun yaşanabildiğine dikkati çeken Kiraz, "Mesela asansörün değiştirilmesi mülk sahibinin, bakım ücreti kiracının, kombi değiştirilmesi mülk sahibinin, bakımı kiracının sorumluluğundadır. Binanın boyanması ve güçlendirilmesi mal sahibine aitken, bahçe ve çevre bakımı ücretlerini kiracı öder. Apartman görevlisinin maaşı kiracıya, kıdem tazminatı mal sahibine aittir. Örnekleri çoğaltabiliriz." diye konuştu.

 

Sözleşmelerde bu hususların açıkça belirlenmesi durumunda kiracının, kira tespit davasına maruz kalmadan yasal artışı uygulayarak 5 yıl boyunca oturmaya devam edebileceğini bildiren Kiraz, "Ayrıca 1+10+1 yani 12 yıl boyunca doğrudan tahliye tehdidiyle karşı karşıya kalmayacaktır. Burada kirasını zamanında ödemesi ve yasal artışı doğru şekilde yapması önemli." açıklamasında bulundu.

 

Kiraz, mal sahibinin konuta ihtiyacı olduğunu belgelemesi, mülkün satılması, kiracının borcunu ödemeyip iki defa ihtara maruz kalması ve temerrüde düşmesi, taşınmazı kullanılamayacak şekle sokması ve sözleşmeye esaslı şekilde aykırılıklar yapması halinde tahliyenin mal sahibinin hakkı olduğunu vurguladı.

 

"YURT İLE ÖĞRENCİ ARASINDAKİ ANLAŞMA TÜKETİCİ SÖZLEŞMESİDİR"

 

Ali Güvenç Kiraz, yurtta kalacak öğrencilerin dikkat etmesi gereken konulara işaret ederek, öğrenciler ile yurt işletmeleri arasındaki anlaşmanın kira sözleşmesi değil, tüketici sözleşmesi olduğunu söyledi.

 

Yargıtayın yurt sözleşmelerindeki öğrenciyi tüketici olarak kabul ettiğini belirten Kiraz, "Yurt, yönetmelikte belirlenen disiplin durumları oluştuğunda ve haklı sebeplerin varlığı halinde öğrencinin sözleşmesini feshedebilir. Öğrenci de yine haklı sebepler varsa veya aldığı hizmet ayıplı ise (yurt sözleşmesinde yazılı olan oda niteliklerinin gerçekleşmemesi, yemeklerin sağlıklı, hijyenik ve temiz olmaması gibi) sözleşmeyi feshedebilir." ifadelerini kullandı.

 

"AİLE DIŞINDA EVDE KALACAK VARSA SÖZLEŞMEDE BELİRTİLMELİ"

 

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı Ali Yüksel de konutun satılması halinde yeni malikin kiracıyı tahliye etmesi hakkı bulunduğunu vurgulayarak, "Bu riski kaldırmak için, kira sözleşmesinin tapuya şerh edilmesinde yarar vardır. Şerh, kiracıyı koruyacaktır." dedi.

 

Konut sahibinin kendisinin veya çocuklarının ihtiyacı için talepte bulunmayacağının madde olarak yazılabileceğini kaydeden Yüksel, "Sözleşmede, kira artışına ilişkin yıllık oran belirtmek yerine 'devletin kira oranında artış yapılacaktır' ifadesi artışla ilgili ileride yaşanacak tartışma ve davaları engelleyecektir." diye konuştu.

 

Yüksel, kira sözleşmesinde, aidat kavramının içine nelerin dahil olduğunun açıkça belirtilmesi gerektiğini ifade ederek, "Evde sözleşmeye imza atan kimse ve ailesi dışında kalacak kişi varsa bunlar belirtilmeli. Aksi takdirde tahliye davası açılabilir." uyarısında bulundu.

 

En fazla 3 aylık kira bedeli kadar alınabilecek depozitonun vadeli bir hesapta tutulmasının zorunlu olduğuna işaret eden Yüksel, kiracının erken tahliye halinde evi tutanakla teslim etmesinde fayda olduğunu söyledi.

 

Yüksel, "Tahliye taahhütnamesi vermeden kiraya vermeyen mülk sahipleri için bu taahhüt, kontratla aynı anda veya önce verilirse geçersiz olacaktır. Böyle bir durumda kontrattan sonra hemen ihtar çekilerek geçersizlik ileri sürülmesi faydalı olacaktır." ifadelerine yer verdi.

 

ÖZEL YURT SÖZLEŞMESİ İMZALARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

 

Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Levent Küçük de öğrencilerin üniversitelerine en yakın yurtları tercih etmesi gerektiğini belirterek, "Özel yurtlara gidip görmeden, fiziksel ve yeme-içme imkanlarını, kalınacak odaları, etüt salonlarını görmeden anlaşma yapmasınlar." diye konuştu.

 

Yurt sözleşmesinin iyi incelenmesi gerektiğini vurgulayan Küçük, şu uyarılarda bulundu: "Özellikle yurt değiştirirken, yani özel yurttan devlet yurduna geçme hakkı kazanıldığında veya kiralık eve geçme halinde cezai şartların ne olduğu ve ne tür yaptırımlar uygulanacağı mutlaka öğrenilmeli, bu durum sözleşmede hüküm altına alınmalı. Çünkü öğrenci sözleşmesi devam ederken kamu yurtlarına veya kiralık eve geçerek sözleşmesini feshederse işletme öğrenciden geri kalan hizmet bedelini tahsil edebilir. Bu maddelere dikkat edilmelidir. Eğer sözleşmede kendilerine zorla imzalatılmak istenen maddeler varsa 'yasal haklarım saklı kalmak şartıyla imzalıyorum' yazarak ve sözleşmeye şerh düşerek imza atsınlar."

 

Küçük, yurdun aylık ve yıllık ücretleri ile yapılacak artışların açıkça belirtilmesi gerektiğini ifade ederek, ödeme sonrası mutlaka fatura alınması gerektiğinin altını çizdi.

 

Herhangi bir sorunla karşılaşılması halinde Ticaret Bakanlığının il müdürlükleri ve tüketici derneklerinden bilgi alınabileceğini anlatan Küçük, yasal hak arayışında tüketici hakem heyetlerine başvurulabileceğini sözlerine ekledi.

 

"GÖRMEDİĞİNİZ EV İÇİN KAPORA GÖNDERMEYİN"

 

Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan ise öğrencilerin heyecanından istifade etmek isteyen kötü niyetli kimselerin olabileceğini belirterek, "Evleri mutlaka taşınmaz ticareti yetki belgesi olan emlakçılar vasıtasıyla kiralasınlar. Görmedikleri daire için kapora göndermesinler." dedi.

 

Kiralık konut arzının kısıtlı ancak bugünlerde talebin canlı olduğunu dile getiren Özcan, "Bu nedenle kiracı adaylarının hızlı olması gerekiyor. Tüm alternatiflere bakılmalı, iskanı alınmış ve toplu taşıma akslarına yakın konutlar tercih edilmeli, tadilat yapılacaksa kiradan düşülüp düşülmeyeceği ve aidat rakamları öğrenilmeli." ifadelerini kullandı.

14 Ağustos 2024 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, HAK-İŞ Konfederasyonunun 49. kuruluş yıl dönümü programında, çalışma hayatını ilgilendiren konularda temel ilkelerinin, çalışanı ve işvereni mağdur etmeden uzlaşı zemininde buluşmak olduğunu, son yıllarda çalışanın ücretinde önemli iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde sendikal örgütlenmenin kolaylaştırılmasından iş güvenliği düzenlemelerine, kayıt dışı istihdamın azaltılmasından kadınların çalışma hayatına katılımının teşvik edilmesine kadar işçilerin yıllardır çözülmeyen sorunlarını çözüme kavuşturduklarını ifade eden Yılmaz, asgari ücret artışı ve salgın döneminde istihdamın korunması gibi adımlarla her zaman işçinin yanında olduklarını ortaya koyduklarını bildirdi.

 

810 MİLYAR LİRADAN KAMU OLARAK VAZGEÇTİK 

Asgari ücretle bu ücrete kadar tüm gelirleri her türlü vergiden istisna kıldıklarını hatırlatan Yılmaz, "Bu kanunu düzenlemeyi yapmamış olsaydık, asgari ücret ve asgari ücrete kadar tüm gelirlerden vergi alıyor olsaydık ne kadar vergi alacaktık diye baktığınızda 2025'te 810 milyar lira gibi bir rakamla karşılaşıyoruz. Yani 810 milyar liradan kamu olarak vazgeçtik biz. Maliyemiz vazgeçti" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin istihdam üreterek büyüdüğünü anlatarak, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığını ve işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamanın geldiğini gözlemlediklerini aktardı.

"Mesleki ve teknik eğitimde yeni bir açılımı devreye alarak iş gücü arzını piyasanın ihtiyaçlarıyla uyumlu hale getirmek istiyoruz." diyen Yılmaz, eğitim sistemi veya kısa dönemli kursların içeriğiyle iş gücü piyasasının ihtiyaçları arasında daha fazla örtüşme sağlanması gerektiğini kaydetti.

 

ÇOK KAZANANDAN ÇOK, AZ KAZANANDAN AZ ALMAK

Yılmaz, vergi sisteminin adaletli olmasının, üst gelir gruplarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlarken dar gelirli vatandaşların sırtındaki yükü hafiflettiğini belirterek, "Bizim de anlayışımız budur. Çok kazanandan çok, az kazanandan az almak, vergideki temel amacımız bu. Vergi adaletini güçlendirmek, vergide etkinliği sağlamak... Bu yönde geçtiğimiz dönem önemli adımlar attık" diye konuştu.

Gelir vergisi tarifesinde en alt dilimdeki vergi oranını düşürdüklerini, en üst dilimdeki vergi oranını yükselttiklerini bildiren Yılmaz, şöyle devam etti: "Vergi gelirlerinde sağlanan iyileşmeyi vatandaşlarımızın refahı ve ülkemizin istikrarı için verimli alanlara yönlendireceğiz. Bütçemizde temel vurgumuz şu, deprem harcamaları azaldıkça bir mali alanımız, imkanlar oluşacak. Bu mali imkanları da iki temel amaç için kullanmayı planlıyoruz. Birincisi ekonomimizi büyütmek, reel sektörümüzü, üretimimizi desteklemek, kalıcı bir şekilde yapısal dönüşümle sanayimizin teknolojik gücünü, katma değerimizi yükseltmek. İkincisi de sosyal refahı kalıcı bir şekilde arttırıcı tedbirler almak. Bu yönde bütçemizin imkanlarını değerlendirmek."

 

KAYIT DIŞILIĞI EN AZ SEVİYELERE ÇEKMEYİ HEDEFLEDİK

Cevdet Yılmaz, istihdamda kayıt dışının bir dönem yüzde 50'lerin üzerinde olduğunu, şu anda yüzde 20'lerin bir miktar üzerinde bulunduğu ve kayıt dışılığı en az seviyelere çekmeyi hedeflediklerini ifade etti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da değinen Yılmaz, burada etnik ve dini kimlikten öte insanlığın katledildiğini belirterek, "Bir soykırım davası var malum. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla yargılanan bir İsrail hükümeti var. İnşallah en kısa sürede orada da ateşkes sağlanır. Orada yaşanan bu insanlık dışı manzaralar sona erer. İnsanların ihtiyaç duyduğu temel destekler, insani yardımlar ulaşır ve inşallah siyasi bir çözümle kalıcı bir huzura bölgemiz kavuşur." dedi.

23 Ekim 2024 Çarşamba

23 Ekim 2024 Tarihli ve 32701 Sayılı Resmî Gazete


 

YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ

 

CUMHURBAŞKANLIĞINA VEKÂLET ETME İŞLEMİ

 

–– Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet YILMAZ’ın Vekâlet Etmesine Dair Tezkere

 

YÖNETMELİKLER

 

–– Şarj Hizmeti Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

 

–– Beşeri Tıbbi Ürünler ve Özel Tıbbi Amaçlı Gıdaların Geri Çekilmesi Hakkında Yönetmelik

 

TEBLİĞLER

 

–– Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi

 

–– Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesi

 

–– Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tanık Ücret Tarifesi

 

İLÂN BÖLÜMÜ

 

a - Artırma, Eksiltme ve İhale İlânları

 

b - Çeşitli İlânlar

 

– T.C. Merkez Bankasınca Belirlenen Döviz Kurları ve Devlet İç Borçlanma Senetlerinin Günlük Değerleri

23 Ekim 2024 Çarşamba